Türkiye’de dans müziği denilince akla ilk gelen isimlerden biri olan Bedük, MIX Şenlik kapsamında 2 Ekim’de Zorlu PSM’de dinleyicilerle buluşacak.
Ankara doğumlu olan sanatçı, 2004 yılında ‘Nefes Almak Zor’ isimli ilk albümünü asıl ismi olan Serhat Bedük ile yayınladı. Sonrasında mesleğinde büyük bir değişikliğe gidip, kendi açılmak istediği müzikal seyahatte ilerleyebilmek adına 2007 yılında soyadı olan Bedük’ü kullanarak yeni yolculuğuna başladı. 16 yıllık mesleğine yüzlerce konser, şenlik ve albüm sığdırdı.
Bedük ile mesleğini, müziklerini ve elektronik müziği konuştuk.
Bedük
Müziğinizde sıkça teknoloji ve yeniliklerle öne çıkıyorsunuz. Bu yaratıcı süreçte sizi en çok heyecanlandıran teknolojik gelişmeler neler?
Yaratıcılığıma yardım edecek, bana farklı bir bakış açısı getirecek ya da en kolayından üzerimden iş yükü alacak her türlü gelişme beni heyecanlandırıyor. Ai ile yakın gelecekte yapabileceklerimin sınırı yok. Bu bile başlı başına heyecan verici.
‘KENDİMİ YEL DEĞİRMENLERİNE KARŞI SAVAŞAN BİR DON KİŞOT OLARAK GÖRÜYORDUM’
2007’de ‘Even Better’ albümünüzle elektronik müziğe yavuz bir adım attınız. O dönem bu tür müzik Türkiye’de çok yaygın değildi. Bu geçişi yaparken en büyük motivasyonunuz neydi?
Yapmak istediğim müziğe kimsenin engel olamayacağını düşünüyordum. Gençliğin de verdiği cüretle kendimi yel değirmenlerine karşı savaşan bir Don Kişot olarak görüyordum. “Her zorluğa rağmen başaracağım” motivasyonu sanırım en güçlü motivasyon olsa gerek.
‘Automatik’ müziğiniz ve klibinizle geniş bir kitleye ulaştınız. O devirde bu başarıyı bekliyor muydunuz? Bu klip sonrası hayatınızda neler değişti?
Ülkede o dönem hiç meşhur olmasının düşünülemeyeceği bir müzik ve sanatçı ortaya çıktı Automatik sayesinde. Mesleğimin katalizörü oldu diyebilirim.
Sizce başarılı bir klip için en önemli ögeler nelerdir? Görselliğin müziğinizdeki rolünü nasıl tanımlarsınız?
Parçayı ve sanatkarın durduğu yeri en kısa ve öz biçimde yansıtan bir öğe. Olağan bu yeni sosyal medya döneminde artık eski tarzlarla klip çekmenin anlamsız olduğunu düşünüyorum. Gayeli, kısa, vurucu bir içerik üretimi daha doğru bir tarif olur. Amaç parçayı ve artisti tanıtmaksa, dünyadaki medya hangi istikametteyse onun yolunu kullanmak en doğrusu.
3 boyutlu klipler ve interaktif projelerle teknolojiyi müzikle birleştiriyorsunuz. Sizce teknoloji, müziğin geleceğinde nasıl bir rol oynayacak?
Sadece sanatkarın işini kolaylaştıran, zaman zaman bakış açısını genişleten ve üretimini hızlandıran bir öge olacak. Bizim yerimiz tanım ettiğimiz müziği de bir tuşla yaratabilir ama bir insanın istikrarsız ve gitgelli halini asla replike edemez bana göre. O yüzden bir maksattan çok nefis bir araç olarak devam eder hayatımızda.
‘TÜRKİYE’NİN MÜZİKAL ANLAMDA GENEL KODLARI BELLİ’
Elektronik müziğin Türkiye’de yaygınlaşmasına önemli bir katkı sağladınız. Bu usulün Türkiye’deki serüvenini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce daha fazla potansiyele sahip mi?
Türkiye’nin müzikal anlamda genel kodları belli. Onun dışında olan bütün şekiller gelir masraf, güzellik veya boşluk bırakır. O yüzden hangi biçim öne çıksa hemen onun arabesk versiyonları çıkmaya ve daima daha başarılı olmaya başlar. Benim yaptığım müzik duruşuyla, sounduyla, görseliyle çok benzeri yapılamayacak bir şey olduğundan dolayı sanırım ban hala bayrak tutarak ilerliyorum. Farklı ve kendine özgü müziklere karşı insanların bakış açılarını bir nebze de olsa değiştirdiğimi düşünüyorum ama bu arada zati yaptığım müziği elektronik müzik olarak tanımlamıyorum. Elektronik müzik olarak Türkiye’den dünyada ses yapmış çok fazla DJ ve prodüktör var. Her birini duyduğumda, gördüğümde mutluluk ve gurur duyuyorum.
2004’teki ilk albümünüzden bugüne kadar müziğiniz nasıl evrildi? Geriye dönüp baktığınızda, en gurur duyduğunuz an hangisiydi? Yeni projelerinizde hangi yenilikleri keşfetmek istiyorsunuz?
Türkiye’de hiç olmayacak, olması düşünülemeyecek bir olan bir müziği ve usulü oldurmak en hoşuydu sanırım. Yeni bir projem var üzerinde arkadaşlarla çalıştığımız. Yine saçma sapan bir durumu olduracağız gibi duruyor.
‘NİLİPEK İLE BİR PARÇA YAPMAK ENTERESAN OLABİLİR’
Bugüne kadar birçok farklı proje ve işbirliği yaptınız. Size ilham veren sanatkarlar kimler? Gelecekte birlikte çalışmak istediğiniz isimler var mı?
Bu ortalar L’Imperatrice, Tom Misch, Men I Trust, Fearless Flyers dinliyorum yürürken yoğunlukla. Onları dinlerken yeni parça yapma isteği doğuyor içimde. Nilipek’in hem duruşunu hem sesini ve yaptığı müziği çok değerli buluyorum. onunla ile bir parça yapmak çok enteresan olabilir gibi geliyor bu ara.
Uluslararası arenada da başarı elde ettiniz. Yurt dışında sahne almanın Türkiye’de sahne almaktan farkları neler? Dinleyici kitlesi açısından nasıl bir etkileşim fark ediyorsunuz?
Genelde tepki Türkiye ile benzer oluyor. Beni bilenler ilk dakikadan itibaren delirmeye başlıyor. Öbürleri için bir 20 dakika, 3-5 parça kadar ısınma gerekiyor. Daha sonra daima birlikte kan, ter, gözyaşı!
Gelecekte farklı cinslerle denemeler yapmayı düşünüyor musunuz? Yeni projelerde neler göreceğiz? Yeni albüm veya single çalışmaları var mı?
Uzun bir süredir üzerinde çalıştığım XX isimli bir albüm hazırlıyorum. Bitmiyor bir türlü. Oburu de tamamen farklı, 35 kişilik bir orkestrayla hazırladığımız bir proje üzerinde çalışıyoruz. Mart-nisan gibi galasını yapmayı planlıyoruz.
12:54
12:54
News
Kültür & Sanat
Kültür & Sanat
Kültür & Sanat
Kültür & Sanat
Kültür & Sanat
Kültür & Sanat
