32,6813$% 0.02
35,4539€% -0.12
2.503,94%-0,29
4.056,00%1,01
16.250,00%1,02
2.385,54%-0,23
10.851,78%-0,19
Hatırlayacaksınız, Tracey Emin’i önce ‘Arıza ve ters İngiliz sanatçı’ diye övdük, sonra “Eskiden bombaydı, artık evresi kapandı” diyenler bile oldu son İstanbul’a geldiğinde.
Oysa geçen hafta Kral Charles’ın doğum gününde açıklanan Kraliyet nişanları onur listesinde Tracey Emin, çok özel bir unvanla ödüllendirildi ve ‘Dame’ ilan edildi.
Birleşik Krallık’ta ‘Dame’, en üst onur, kadınlara verilen şövalye unvanı.
İngiltere’de ve Avrupa’da Tracey Emin her zaman gündemde kalmayı başardı ve çağdaş sanat takipçilerini şaşırtmaya devam etti.
Kıbrıslı Türk bir babanın kızı olmasına rağmen İngiltere’nin gelmiş geçmiş en önemli çağdaş sanatkarlarından biri olarak kabul ediliyor.
İngiltere’de yaşıyor ama köklerini ve bu köklerden nasıl beslendiğini otobiyografisinden verdiği röportajlara her yerde uzun uzun anlatıyor.
Birkaç yıl önce kendisiyle Londra’da Frieze’de sohbet etme talihim olmuştu, Türkçesi pek düzgündü, ama daha iyi olmasını isterdim demişti.
Daha evvelki görüntü işlerinden birinde gelinliğinin üzerine bol sıfırlı TL’ler iliştirilmiş bir Türk gelinini canlandırmıştı.
Tracey Emin’in işlerini beğenirsiniz, beğenmezsiniz o farklı, çok karanlık da bulabilirsiniz.
Nakışlı yazılarla işlenmiş yatak örtülerini ya da neon ışıklarını hafife alabilirsiniz, ama kabul etmek lazım, onun İngiltere çağdaş sanat dünyasında önemli bir yeri var.
Herkesin yaşayabileceği meseleleri, travmaları yaşıyor ve bunları açık açık dile getiriyor.
İlginç bir öyküsü var.
13 yaşında tecavüze uğramasından aşk acılarına, hatta kürtaj yaptırmasını anlattığı görüntüye kadar yaşadığı travmaları herkesle paylaşacak kadar dürüst ve samimi.
Son yıllarda Tracey Emin her zamanki dürüstlüğü ve samimiyetiyle sağlık sorunlarını da anlattı.
Kendisini stüdyoda bir tümör resmi yaparken bulmuş.
Daha sonra yapılan tetkiklerde kanser olduğu ortaya çıkmış.
“O tümör fotoğrafını yaparken hasta olduğumu bilmiyordum ama hissediyordum” diyor Tracey Emin.
Pandemi periyodunda çok büyük bir ameliyat geçirdi.
“Şimdi isteklerim daha evvelki isteklerimden çok farklı” diye devam etti, “En başta aralıkta Noel vaktini görmek, yeni işler üretmek ve aşk istiyorum” diye ekledi.
“Tabii bu yaşta beklediğim aşk da farklı, beklentilerim çok değil, sadece sevilmek istiyorum” dedi.
Ve işte bir kez daha takipçilerini derinden sarstı, yapıtlarıyla olduğu kadar söyledikleriyle de.
Şimdi tam 4 yıl sonra, Tracey Emin kanserden kurtuldu ve ‘Dame’ unvanını aldı.
Bırakın ‘Dame’ olmayı, artık hayatta olacağını bile düşünmediğini söyledi.
“Benim yaşadığım gibi ileri düzey kanser hastası olduğunuzda, sahiden muhtemelen öleceğinizi düşündüğünüzde ve yaşamak için önünüzdeki sayılı aylara baktığınız zaman – ve sonra birdenbire her şey bilakis döndüğünde güya yeniden doğmuş gibi oluyorsunuz ve hayat yeniden başlıyor. Sahiden şahane şeyler de oluyor.” diyor Tracey Emin.
Ardından ekliyor: “Ben örnek olmaya ve iyi bir imaj çizmeye çalışmadım. Hayatımı nasıl yaşamak istiyorsam o denli yaşadım. Benim gibi insanlar böyle unvanlar almazdı.”
Öğrencileri desteklemek için kurduğu ücretsiz sanatçı misafirhanelerinden hiç söz etmeye bile gerek duymuyor.
Oysa yalnızca bu bile önemli.
Sanat dünyası değişiyor ama kendisi bunun, özellikle de fotoğraf dünyasının aslında erkek egemenliğinde olduğuna inanıyor.
“Bütün büyük kadın ressamlar tarihten silindi. Artık geri dönüyorlar.” diyor.
Kendi neslinin kadın sanatkarlarının bunun gerçekleşmesinde, geçmişin kayıp kadın sanatkarlarına odaklanılmasında ve sanatın ne olduğuna dair algının değiştirilmesinde rol oynamasını umuyor.
İşte ‘Dame’ unvanını da önemli olduğunu düşündüğü şeyleri dile getirmek için sesinin daha çok duyulmasına yararlı olacağı için önemsiyor.
Hatay Yaralarını Turizmle Saracak
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.