DOLAR

32,6775$% -0.27

EURO

35,2053% 0.24

GRAM ALTIN

2.453,93%0,17

ÇEYREK ALTIN

4.001,00%-0,17

TAM ALTIN

16.005,00%-0,18

ONS

2.326,34%-0,04

BİST100

10.647,91%-0,31

Öğle Vakti a 13:12
Bursa AÇIK 29°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Bir Kimya ve Feminizm Meselesi

ad826x90

Hayatta sık sık kimi alanlarda neden çok az sayıda kadına rastlandığı üzerine küçük münazaralara girmişimdir. Oldukça eskimiş bir tartışma doğal ama karşınıza kadınların ‘o alanda’ yetenekli olmadığı gibi bir argüman geldiğinde yine de tutamıyorsunuz kendinizi. Bilim olabilir bu alan, sanatın bir dalı olabilir; şiir olabilir, güldürü olabilir. Gözlerimle orta yere bayandan direktör olmaz yazan oyuncu görmüşlüğüm var, ne denebilir ki. Sanırsınız bütün kurallar eşit, daima eşit oldu da bayanlar tembellikten ya da beceriksizlikten yan çizdi.

İzlediğim dizi; 1950’li – 60’li yıllarda kendisini tamamen erkeklerin egemenliğindeki (tabii o zaman mutfak hariç bütün alanlar erkek egemenliğinde) bir dünyada kanıtlamak durumunda kalan çok yetenekli, bilgili ve tutkulu bir bilim beşerinin: kimyager Elizabeth Zott’un gerçekten ilham veren öyküsünü anlatıyor. Yine sözün yerli yersiz kullanılıp ayağa düşen değil gerçek manasıyla ‘sıra dışı’ bir kadın Elizabeth. Ve vasatların dünyasında işi çok zor zira cinsiyeti daima bir engel olarak dikiliyor karşısına. Çalıştığı laboratuvarda erkek meslektaşlarından sekreter muamelesi görüyor, çalışmalarını geceleri zımnî bâtın yürütmek, gündüz de onlara kahve yapmak durumunda kalıyor. Ki kahvesi bile sıra dışı zira Elizabeth kimyanın kurallarını hayatın tamamına yayan bir kimyager ve laboratuvar kadar benimsediği diğer alan mutfak. Hobi olarak değil önemli bir araştırma alanı olarak, zira “Yemek yapmak hayati bir iştir”.

Sekiz kısımlık dizinin adı “Lessons in Chemistry” ve bayandan laboratuvarda da çalışsa hoşluk yarışına katılmasını, azıcık kırıtmasını ve yerli yersiz kıkırdamasını bekleyen dünyada gerçekten bir sebebi yolsa gülümsemeyen Elizabeth’i Brie Larson oynuyor. Elizabeth erkek olduğu için daha ünlü ve itibarlı (Nobel adaylığı da var genç yaşta) olan ama ondaki dehanın hakkını hürmet ve hayranlıkla veren kimyacı Calvin Evans’ta (Lewis Pullman) ruh eşini, hazırlayıp sunduğu ezber bozan feminist yemek programında ise şöhreti ve dünyayı değiştirme gücünü buluyor. Özellikle kendilerine evde oturmaları dayatılan kadınların dünyasını. Bunlar da spoiler değil, daha yolun başı.

Kadınların nerelerden nereye geldiğini ve daha kim bilir ne kadar yolları olduğunu ama kendilerine dayatılan uydurma sınırları aşmakta da ne kadar becerikli olduğunu çok akıcı ve komik bir lisanla anlatan bir Apple TV dizisi “Kimya Dersleri”. Ayrıca kimya ile ilgili de ufuk açıyor, karşında beğenilen tutulması gereken bir sponsor olduğu zaman bile inandığını söylemek – ve inanmadığını söylememek – konusunda da.

Elizabeth her haliyle; bilim insanı, televizyoncu, sevgili, arkadaş ve anne olarak unutulmaz bir karakter ve onu yaratan muharririn ilk romanını 65 yaşında yayımlamış bir kadın olduğunu öğrenmek beni iki kez büyüledi. Bonnie Garmus’un New York Times çok satanlar listesinin birinci sırasında haftalarca kalan, 2022 yılında Goodreads-En İyi İlk Roman ve Amazon – En İyi Roman ödüllerini kazanan kitabı 40 dile çevrildi, Türkiye’de de Filiz Sarıalioğlu’nun çevirisiyle, “Bir Kimya Meselesi” ismiyle Altın Kitaplar’dan yayımlandı.

Hem izlenesi hem okunası, izlerken bile “şuradan bir kalem alıp bunu not mu alsaydım” dedirten cümlelerle dolu bir hikâye.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Formula 1 İspanya Gp’de Yarış Değil Ferrari Pilotlarının Tartışması Damga Vurdu

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.