33,9008$% 0.03
37,6352€% -0.04
2.809,88%0,81
4.610,00%0,88
18.383,00%0,88
2.577,74%0,76
9.685,49%1,73
T24 Dış Haberler
Yayınlanan yeni bir rapora göre, 850 milyonun üzerinde kadın ve kız çocuğu, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından “çok kötü” olarak bedellendirilen ülkelerde yaşıyor ve bu durum onları zorunlu hamilelikler, çocuk yaşta evlilikler ve orta öğretimden men edilme gibi çeşitli kısıtlamalar ve istismarlara maruz bırakıyor.
Sivil toplum koalisyon Equal Measures 2030’un yayınladığı SKH (Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri) Toplumsal Cinsiyet Endeksi, ayrıca hala hiçbir ülkenin Birleşmiş Milletler’in (BM) 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamında öngörülen toplumsal cinsiyet eşitliği vaadini yerine getirmediğini ortaya koydu.
139 ülkede cinsiyet eşitliğini ölçen SKH Endeksi’ne göre, 2019 ile 2022 yılları arasında 1 milyardan fazla kadın ve kız çocuğunun yaşadığı ülkelerin yaklaşık yüzde 40’ında cinsiyet eşitliği durakladı veya geriledi.
45 Afrika, Orta Doğu ve Asya ülkesi cinsiyet eşitliği konusunda “çok kötü” olarak değerlendirirken bu ülkelerde 857 milyon kadın ve kız çocuğunun yaşadığı belirtildi. “Kötü” olarak bedellendirilen ülkelerde 1 buçuk milyar kişi yaşıyor. Raporda “çok iyi” olarak bedellendirilen tek ülke ise İsviçre.
Raporda, “kötü senaryonun” küresel cinsiyet eşitsizliğinin 2030’da, 2015 gayelerinin de gerisinde kalabileceği ortaya konuyor. Silahlı çatışmaların, iklim değişikliğinin, cinsiyet karşıtı kampanyalar ve demokrasiye yönelik tehditlerin ilerlemeyi engellediği veya tersine çevirdiği ifade ediliyor. Rapora göre, mevcut eğilimler devam ederse, eşitlik 22. yüzyıla kadar sağlanamayacak.
Uluslararası Af Örgütü’nün İngiltere Cinsiyet Adaleti Programı Yöneticisi Chiara Capraro , “Pandemi sırasında ev içi şiddetin patlak vermesinden Taliban’ın Afganistan’da yeniden iktidara gelmesine, İran’daki ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ hareketinin sert bir şekilde baskılanmasından ABD’de Roe v Wade’in iptaline kadar, kadın hakları aşındırılıyor” dedi.
Taliban idaresinde, Afganistan’daki kadınlar ve kız çocukları, insan hakları kümelerinin “cinsiyet ayrımcılığı” olarak isimlendirdiği bir duruma maruz kalıyor. Bu durum, onları ortaokuldan, bir çok ücretli işten ve hatta evlerinin dışında konuşmaktan veya yüzlerini göstermekten men ediyor.
Sudan, Burma ve Ukrayna gibi ülkelerdeki bazı gerilemeler, bu ülkelerde ağırlaşan şiddet ve çatışmalara atfediliyor. Raporda, 2022 yılında 614 milyon kadının ve kız çocuğunun çatışma bölgelerinde yaşadığı belirtiliyor. Bu, 2017’ye göre yüzde 50 daha yüksek bir nüfusu işaret ediyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Kadın Hakları Bölümü Yardımcı Yöneticisi Heather Barr, “Çatışmaların, kadınlar ve kız çocukları üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını ve bu ülkelerdeki ilerlemeyi yavaşlattığını veya durdurduğunu gördük. Sudan’daki korkunç cinsel şiddet raporları, Ukrayna’daki ev içi şiddet artışı ve dünyada kürtaja erişimdeki kısıtlamalar bu durumun örnekleri” diye konuştu.
Barr ayrıca, “geleneksel değerleri destekleme” bahanesiyle kadın hakları konusunda elde edilen kazanımları tehlikeye sokan hükumetlere dikkat çekerek kadın hakları üzerindeki ilerlemenin hızlandırılması için daha fazla kadının güç durumlarında olması gerektiğini belirtti.
Barr, “Kadınların karar alma konumlarına getirilmesi, hem ulusal hükumetlerde hem de BM gibi uluslararası örgütlerde kadınların yer alması temel bir konudur” dedi.
SKH Toplumsal Cinsiyet Endeksi, bu ay ilerleyen günlerde yayınlanacak yıllık BM Kadınlar raporundan önce yayınlandı. Bu raporun da kadın hakları konusunda küresel bir gerilemeyi ortaya koyması bekleniyor.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Moğolistan Putin’i Neden Tutuklamadı?