DOLAR

32,8826$% -0.25

EURO

35,1821% -0.54

GRAM ALTIN

2.449,68%-0,30

ÇEYREK ALTIN

4.001,00%-0,17

TAM ALTIN

16.005,00%-0,18

ONS

2.326,34%-0,04

BİST100

10.647,91%-0,31

İmsak Vakti a 03:32
Bursa AÇIK 29°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Bir Nazi Askerinin Yahudi Aşkı

ad826x90

Henüz küçük bir çocukken sözlerin gücünü bilmiyordu Rachel. Küçük bir Yahudi’ydi ve okumayı Alman arkadaşlarından öğrenecekti. Yıllar sonra büyüdü ve Hitler’in vahşetinde sözlerin karanlığını gördü ama vazgeçmedi, hayatta kalmak için yazdı; öyküsünün yarım kalacağını bilmeden.

Kimi muharrirler adım adım çıkar edebiyata giden zorlu yokuşu, kimi müellifler daha ilk romanında dorukta bulur kendini. “Kelimelerin gücü”nden bahsettik ya, sözler birleşip iyi bir öyküye evrildiğinde kazanır asıl gücünü. Pelin Çakıcı, sözlerle dans ederken bir dünya yaratmayı başarıyor ve daha ilk yapıtında okuru derinden etkiliyor.

‘Rachel Schnabel’in Yarım Kalmış Öyküsü’, her satırında o vakitleri hissettiren bir dönem romanı. İsminde Rachel geçse de aslında Hans’ın öyküsü bu. Geçtiğimiz yüzyılın en can yakan gerçeğini anlatıyor. Hitler’in akıl almaz vahşetini. Üstelik küçük bir çocuğun gözünden. Sözleri o denli içten ki bir çocuk karakteri var etmeyi başarıyor. Okurken sık sık Harper Lee’den ‘Bülbülü Öldürmek’ geliyor aklıma. Harper Lee de kirli bir dünyaya çocuk gözlerle bakmıştı ve onun da ilk romanıydı.

KANLI İMZA

Hans, haksızlığa tahammül edemeyen, arkadaşlarını her daim koruyan, sevgi dolu küçük bir çocuktu. Babasının değişmeye başladığını fark ettiğinde Almanya’nın da değişmekte olduğundan habersizdi. Hitler’in ağzından dökülen her bir kelime Almanlar üzerinde geri dönülmez bir etki yaratmaya, bir millet, tarihin daha önce tanıklık etmediği bir vahşete kanlı bir imza atmaya doğru adım adım gitmeye başlamıştı. Halbuki Hans’ın çocuk gözleri bir sorun göremiyor, Yahudi arkadaşlarının, Rachel’in yanında, yaşananlardan utanmaktan ve babası ismine özür dilemekten öbür çare bulamıyordu.

“Rachel’e baktım ve neredeyse duyulamayacak kadar alçak bir sesle, ‘Özür dilerim,’ dedim. Birkaç kitaplık ötede üç Nazi oturmuş gelecek yılların üzerinde zarlarını atıyor, hangi kâbusu yazacaklarını seçiyorlardı. Birkaç kitaplık ötede ben, bir Nazi çocuğu Alman, iki Yahudi’nin elini tutmuş düşünüyordum. Bu kâbusun ne zaman biteceğini.”

Ve kitabın can alıcı noktası da burada başlıyor. Pelin Çakıcı kitabın ana çatışmasını baba-oğul üzerine kuruyor. Baba-oğul çatışması klasik bir kurgu gereci gibi gelebilir lakin muharrir, ikili arasındaki alakayı o denli kusursuz işliyor ki sevgiden nefrete giden yol adeta gün batımını izlediğiniz bir seyahate dönüşüyor.

AYNI HANS

Hans, babasının zorla götürdüğü bir Nazi toplantısında çocukluğun verdiği hamasetle onlarca Nazi’ye kafa tutarken geleceğini kararttığını bilmiyor. Pasif direnişi tam da bu noktada başlıyor. Uzaklara götürülüyor, babasının istediği şekilde eğitiliyor ama içten içe ona asla boyun eğmiyor. Bir gün geri döndüğünde karşısına aynı Hans olarak çıkmak için direniyor. Rachel, diğer bir Hans görmesin diye direniyor. O denli de oluyor. Bir Nazi askerine dönüştüğünde bile kendisi olmaktan vazgeçmiyor. Nazi kıyafetiyle Rachel’in karşısına çıksa da ona sarılıp kıssasını dinlemekten geri durmuyor.

Rachel Schnabel’in Yarım Kalmış Hikayesi – Küçük Bir Çocuğun Gözünden Nazi Vahşeti, Pelin Çakıcı, 396 syf., Gutenberg Yayınları, 2024.

Rachel, yaşanan bütün kötülüklere, kristal bir gecede başına gelenlere, karanlık bir odaya sığdırdığı tüm acılara rağmen hayatta kalmak için yazıyor. Bu yaşanan vahşet yerine hayallerindeki hayatı döküyor kağıtlara. O denli ya dünyaya gelen herkes iyi bir öyküyü hak eder. Kimi yaşar, kimi muharrir. Rachel o denli kötü bir dünyaya doğuyor ki hayallerini yazarak yaşatmaktan diğer dermanı kalmıyor. Küçük bir odada, Hans’a bir merdiven uzaklıkta, başına gelecekleri bilmeden yazıyor.

ROMAN İÇİNDE ROMAN

Roman içinde romanlar çıkarıyor ortaya Pelin Çakıcı. Rachel’in kitaplarından ortalara serpiştirilen bu pasajlar, Hans’ın ve Rachel’in öyküsüne es verdirip okurda anlık kopuşlar yaratsa da gelebilecek yeni kitaplara dair bir umut bırakıyor okurda. Şiirleriyse resmettiği o korkunç vakitlere felsefi bir derinlik katıyor.

Görüyor musun?
İnsanlık ölüyor.
Çağların en gelişmişinde,
Kristallerden bir gece yaratıyor.
Kaplıyorlar artık yıldızsız geceyi, süzülen kanın içinde…
Hiçbir ölüm asla kâfi olamaz.
Çünkü biliyorsun,
Biz lanetliyiz.

Lakin babasıyla sonuna kadar mücadele eden, Nazi zihniyetinden çocukluğundan beri nefret eden Hans, gün geliyor onların safında savaşa gitmeye karar veriyor. Kitabın tahminen de en zayıf noktası bu karar oluyor. Her şeyiyle güçlü bir karakter yaratan Pelin Çakıcı, bu son kararla okurun zihninde çiğ bir iz bırakıyor. Neyse ki savaş edebiyatını hakkıyla işleyerek son anda durumu kurtarmayı başarıyor. Savaşın karanlığı Hans’ı ele geçirdiğinde Rachel’in öyküleri de karanlığa gömülüyor. Onu bekleyen korkunç sona doğru duvarda bir şiir bırakarak gidiyor Rachel. O denli ya gelecekten her zaman umudu vardı onun. Tahminen de bu şiirle yarım kalmış öyküsünün tamamlanacağını biliyordu.

Pelin Çakıcı, edebiyat ve tarihi iç içe geçirdiği soluksuz okunan bu ilk romanında geleceğe dair çok şey vaat ediyor. Kitap bitip de kütüphaneye kaldırıldığında müellifin yeni gelecek romanlarına yer ayrılıyor, üstelik başköşede.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Antalya’da 66 Bin İzleyici

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.