DAYIM KENDİSİ İÇİN İSTİSNA İSTİYOR, BU BAŞKALARINA HAKSIZLIK DEĞİL Mİ?
Beren Y. (28)
Sadece üç hafta sonra düğünüm var ve ben şu anda çok önemli bir sıkıntıyla uğraşıyorum; çocuklar. Düğünümde çocuk istemiyorum. Davetiyemizde de özellikle bunu kibarca belirttik. Bir kişi hariç herkes tercihimize hürmet gösterdi ve çocukları için alternatif planlar yaptı. Fakat annemin erkek kardeşi yani dayım bu fikirden hiç hoşlanmadı. Yedi yaşında bir çocuğu var, yakın akraba olarak kendisini diğer herkesle bir tuttuğumuz ve küçük kuzenimi düğünde istemediğim için çok kırıldığını söyledi.
Annem de şimdi erkek kardeşinin gönlünü alma konusunda kendisini sorumlu hissediyor. Bana “Dayın için bir istisna yapamaz mıyız?” diye soruyor. Biz gelin ve damat olarak buna hayır dedik. Nişanlımın ablasının çocukları ve küçük kuzenleri düğüne gelmiyor. Tek bir çocuk için istisna yapmak başkalarına haksızlık değil mi?
Her şeyi geçtim bu düğün bizim ve orada gerçekten çocuk istemiyoruz! Bu konu uzadıkça, dayım hürmet göstermedikçe ve annem ortada kaldıkça kendimi sorgular oldum; sanki çocuklar konusunda verdiğimiz karar yanlış mıydı? Annem tüm bu olanların kardeşiyle ortasını açmasından korkuyor. Ben ise ona ısrarla, “Arayı açan sen değilsin, dayım” diyorum. Zira bize hürmet göstermiyor ve aslında çocuğunu bırakabileceği yakınları varken o sorun çıkarmayı tercih ediyor. Kararımız kesin. Dayıma boyun eğmeyeceğiz ve düğüne çocuk gelmesine izin vermeyeceğiz.
ÇOCUĞUNU BIRAKAMIYORSAN DAVETE KATILMAYACAKSIN
İrem K. (32)
Geçtiğimiz yaz en yakın arkadaşım evlendi. Düğünü ise az kişi ile özel bir yerde gerçekleşti. Süslemelere, yere, ikramlara o kadar özendi ki düğününde çocuk olmasını istemedi. Benim de kızım o zaman şimdi bir buçuk yaşındaydı. Yani benim için gece onu birine bırakıp düğüne gitmek çok zordu. Ama onunla düğüne gitmek mi yoksa bırakmak mı zor deseniz mutlaka düğüne gitmek derim. Çocukların düğünler gibi geç saatlerde yapılan eğlence tertiplerinde yer almasını doğru bulmayanlardanım. Bu sebeple ben de arkadaşıma destek verdim, kızımı da anneme bırakıp eşimle bir arada düğüne katıldım.
Fakat çocuksuz düğün talebi hem gelin hem damadın ailelerinde kaosa neden oldu. Ailesinde çocuğu olanlar karşı çıktı “Çocuklarımızı nereye bırakacağız?” diye sorun çıkardı. Bence bu biçim durumlarda çocuğunu bırakamıyorsan sen de davete katılmayacaksın. Ama “ben çocuğu ne yapacağım?” diyerek davet sahibine alınmaya, üzmeye hakkımız yok. Herkes düğününü istediği şekilde yapmakta özgür. Kimisi çocukları da davet eder kimisi çocuk istemez. Davetliye ise sadece hürmet duymak düşer. Pekala gün sonunda ne oldu biliyor musunuz? Çocuklarını nereye bırakacakları konusunda sorun çıkaran akrabalar, düğünün sonlu şahısta ve özel bir resepsiyon olduğunu anlayınca koşarak geldi. Hepsi de çocuklarını bir şekilde getirmemeyi başardı.
AİLELER ÇOCUKLARINA SAHİP ÇIKSA SORUN OLMAZ
Yılmaz G. (34)
Benim çocuğum yok evli de değilim lakin çocuksuz düğün konusunda başım biraz karışık. Düğünü çocuksuz yapmak isteyenlere hürmet duymakla birlikte tam olarak hak veremiyorum zira şayet 1000 kişilik ve gelen gidenin birçoklarını tanımadığın bir düğün yapmadığın sürece davetlilerin çocuklarını da tanıyor ve seviyorsundur. Ben şahsen arkadaşlarımın, akrabalarımın çocuklarını çok seviyorum ve onlar düğünüme gelmesin diye düşünemiyorum.
Diğer yandan da gittiğim düğünlerde çocukların tertibi bozabilecek çok fazla şey yaptığına şahit oldum. Bütün video ve fotoğraflar çıkan çocuklar, masa örtülerini çekiştirenler, nikah sırasında ağlayanlar, gelinin duvağına, gelinliğine basanlar ve daha niceleri… Bence bunun en büyük sebebi ailelerin çocuklarına sahip çıkmaması. Anne babalar küçük çocukları ile düğün gibi tertiplerde gereğince ilgileniyor olsa bu sıkıntı bir sorun olmaktan çıkar diye düşünüyorum.
DÜĞÜN DENEN ŞEYİ BU KADAR BÜYÜTMEYE GEREK VAR MI?
Funda T. (46)
Davetiyelerde ‘çocuklara iyi uykular’ gibi ibarelerin yer almasını nezaketsizlik olarak yorumluyorum. Düğününüze davet etmek istediğiniz insanlar muhtemelen yakın olduğunuz, sevdiğiniz bireylerdir. Sevdiğiniz kişiler sizin için düğününüze geliyor ise siz de onları çocukları ile kabul edebilmelisiniz. Düğün denen şey cümbüştür, sohbettir, danstır, müziktir. Bu şekil tertipler insan kalbi kırmadan, kalabalıkla güzel ve keyifli olur.
Düğüne çocukları istememek demek çocuğunu bırakacak yeri olmayanların da gelemeyeceği anlamına gelir. O zaman hiç kimseyi davet etmeyin, gidin eşinizle baş başa yemek yiyin. Ben çocuksuz düğünleri açıkçası biraz abartı buluyorum. Düğün işte, yapın geçin. Sevdikleriniz de düğününüze gelirken gerilime girmesin, alsın çocuğunu iki saat dursun gitsin. Gerçekten düğün denen şeyi bu kadar büyütmeye gerek var mı bilemiyorum.
‘BİZİM KÜLTÜRÜMÜZDE DÜĞÜNLER ETRAFA FARKLI İLETİLER VERMEK İÇİN BİR ARAÇ’
Sosyolog ve Sosyal Psikolog Doç. Dr. Ahu Özmen Akalın, “Düğünler aileler, yakın çevre için önemli bir olay olarak kabul edilmektedir. Öncelikle sosyal bir etkinlik olarak düğünlerin toplumda fonksiyonuna değinmenin önemli olduğunu düşünüyorum” dedi ve şunları söyledi:
— Düğünler evlenen iki insanın memnunluklarını sevdiklerinle paylaştıkları sosyal bir etkinliktir. Herkesin eğlendiği, birbirleriyle vakit geçirdiği, birtakım şeyleri paylaştıkları bir sosyal etkinliktir. Haliyle düğünlerin insanların toplumsallaşmasında önemli bir rolü vardır.
— Özellikle bizim kültürümüzde düğünler etrafa farklı bildiriler vermek için önemli bir araçtır. Büyük ve masraflı bir düğün yaparak etrafa ailenin maddi durumunu göstermek, gelin ve damadın anne babaların “bakın oğlumuz ve kızımız çok güzel bir izdivaç yaptılar” mesajını vermek, düğünün kendisinden ve çiftlerin memnunluklarını göstermelerinden daha önemli bir hal almaktadır.
— Daha çok kırsal kesitlerde, aile ve çevre bağlantılarının çok samimi ve yakın olduğu toplumsal yapılarda çocuklar da düğünün bir parçası olarak kabul edilir. Aslında bu etraflarda çocukların düğüne gelmesi normal karşılanır.
— Lakin gerek aile yapısından kaynaklı gerek ise kültürel yapıdan kaynaklı olarak bazı aileler düğünlerinde çocuk istememektedir. Bu ailenin kültürüyle ilgili bir durumdur. Etrafın bu kararı eleştirmesi ya da ayıplaması çok anlamlı değildir. Haliyle, bir davetlinin düğün sahibi çocuk istemiyor diye ona alınma hakkının olması toplumsal kıymetlerle çok bağdaşmamaktadır.
‘GELENEKSEL AİLELERDE YETİŞKİN VE ÇOCUK AYRIMI YAPILMAZ’
Düğün sahiplerinin bu kararlarından dolayı reaksiyonla karşılaşabileceklerinin ama düğünü yapan tarafların kararlarına ve prensiplerine hürmet göstermek gerektiğinin altını çizen Akalın, “Saygı duymak ya da göstermek toplumsal bir bedeldir. Lakin bu durumun daha klâsik ortamlarca çok kabul görmediği bilinmektedir. Geleneksel aileler kalabalık ailelerden oluşur ve bu aile yapılarında sosyal ve kültürel ilişkiler çok değerlidir. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, bu tip ailelerde yetişkin ve çocuk ayrımı pek yapılmaz. Hatta çocuklar birbirleriyle tanışsınlar, arkadaşlık kursunlar kanıları vardır” dedi.
‘MODERN AİLELERDE DÜĞÜNLER YETİŞKİNLER İÇİNDİR’
Akalın, bu durumun çağdaş aile olarak tanımlanan aile modelinde daha farklı olduğundan bahsetti ve ekledi: “Modern aile olarak tanımladığımız aile modeli daha çok çekirdek aileden oluştuğundan, bu ailelerin kültürel yapıları ve insan bağlantıları daha farklıdır. Onların gözünde, düğünler yetişkinler içindir ve çocukların bu etkinliklerde yer alması hem doğru değildir hem de düğün sahiplerine karşı ayıptır. Her ailenin kendine has normları, kuralları, değerleri vardır. Ve aileler düğünlerde, cenazelerde bu bedellerini ve kurallarını ortaya koyarlar ve etraftan de buna hürmet gösterilmesini beklerler. İlgilerin sürekliliği açısından da etrafın bu beklentiye uyması gerekir. Aksi halde düğün gibi toplumsal etkinliklerde düğün sahiplerinin kararlarına uymamak, onların dileklerinin aksini yerine getirmek, dargınlık gibi durumları doğurarak ilgilere zarar verebilir.”
17:11
