32,6645$% 0.32
35,5639€% 0.42
2.509,16%1,72
4.049,00%1,37
16.220,00%1,37
2.390,92%1,48
10.851,78%-0,19
Türkiye’de ne mutlu ki 19 serbest bölgemiz var.
★★★
Onlar geçtiğimiz yıl 12.7 milyar doları ihracattan sağlanmak üzere 31 milyar dolar ticaret hacmi yakaladılar..
Yaklaşık 100 bin kişilik istihdam ile ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunuyorlar.
550’si yabancı sermayeli olmak üzere 2 bin 108 şirket bölgelerde faaliyet gösteriyor.
2019-2023 periyodunu kapsayan 5 yıllık süreçte yaptıkları ihracat fiyatı 50 milyar dolara ulaştı.
Bu 50 milyar dolarlık ihracata karşılık, 40 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdiler.
10 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiler.
Türkiye daima dış ticaret açığı verirken, onlar tam karşıtını başardılar, artıya geçtiler.
★★★
Yani velhasıl, olağanüstü işler çıkarıyorlar.
Ama artık bazı sorunlar baş gösteriyor.
Yatırım, üretim ve ticaret eğilimlerindeki değişimle bir arada dünyada klasik serbest bölge anlayışı, yerini yüksek katma değerli, Ar-Ge ve yeşil teknolojiye dayalı faaliyetlere bırakıyor..
Evet, Türkiye geçen 35 yıllık süreçte önemli başarılar elde etti, burası doğru.
Fakat, bizim serbest bölge uygulamalarını model alan bazı ülkeler, günümüzde Direkt Yabancı Yatırım (DYY) çekmek konusunda en büyük rakiplerimiz haline geldiler.
Son zamanlardaki baş ağrımız işte bundan kaynaklanıyor.
★★★
Bizim modelle bize rakip olan ülkeler, maalesef içimizden bile yerel şirketleri kendi bölgelerine transfer edebiliyorlar.
Yani, artık mevcut yatırımcıyı müdafaamız dahi zorlaşmış durumda.
Zorlukları aşmak için, yerli ve yabancı yatırımcıların serbest bölgelerde yatırım kararı almasında etkili olan istikrar, güven, şeffaflık, öngörülebilirlik ve hesap verilebilirlik gibi önemli ögelerin devamlılığını sağlamamız şart.
Serbest Bölgeler Kurucu ve İşleticileri Derneği Başkanı Yusuf Kılınç, mevzuat güncellemelerinde, müktesep haklar korunarak, endüstricinin rekabet gücünü artırmaya yönelik düzenlemeler yapılmasının, yatırımcının inancını güçlendireceğini söylüyor.
★★★
Bütün bunlardan anladığımız şudur:
Her şeyden önce, Türkiye’deki serbest bölgelerin dünyadaki değişimlere uyum sağlayarak, rekabetçiliğini arttırıp, potansiyellerini daha faal kullanabilmesi gereklidir.
Biliyorum ki, bunun için Ticaret Bakanlığı ve SEBKİDER işbirliği içinde çalışmalarını arttırdılar.
Yerli ve yabancı yatırımcılar, serbest bölgelerde yatırım kararı alırken uygulamada olan teşvik ve muafiyetlerin devamlılığı konusunda emin olmak istiyorlar.
Ki, bu güven hissini sağlamak sadece bizim için değil, her ülke için geçerli bir zorunluluktur, bir vazifedir.
O zaman, haydi yeniden görev başına..
Çinli Çip Şirketleri Zor Zamanlar Geçiriyor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.