34,5700$% 0.23
36,0187€% -0.61
3.004,83%1,46
5.100,00%0,49
20.345,00%0,67
2.703,84%1,21
9.453,79%0,92
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Avrupa’da 2023’te 25 bin olan boğmaca olay sayısının, bu yılın sadece ilk 3 ayında 32 bine yükseldiğini vurguladı.
Türkiye’de de boğmacada büyük bir artış olduğuna dair alandan bilgiler geldiğini anlatan Prof. Dr. Yavuz, özellikle 0-6 ay bebeklerde ölüm riski yüksek olan ve hastalıktan bebekleri koruyabilmek için, gebeliğin son 3 ayında anne adayına ve bebekle evde yaşayan 14 yaş üstü erişkinlere hatırlatma dozunun yapılması gerektiğini kaydetti.
‘KIZAMIKTAN SONRA BOĞMACA OLAYLARINDA ARTIŞ VAR’
DHA’nın haberine göre kızamıktan sonra boğmaca olaylarında da büyük bir artış yaşandığına dikkat çeken Yavuz, Avrupa’da 2023’te 25 bin olan boğmaca olay sayısının, bu yılın sadece ilk 3 ayında 32 bine yükseldiğini vurguladı. Prof. Dr. Yavuz, Temmuz ayının başında açıklanan sayılara göre İngiltere’de 8 bebek, Fransa’da ise 3’ü yetişkin, 14’ü 5 yaş altı çocuk olmak üzere, 17 kişinin ölümüne yol açan hastalıkla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. ABD’de CDC’nin verilerine göre 2024’ün Haziran ayında bildirilen hadise sayısı, bir yıl önceye göre 3 kat daha fazla. Türkiye’de de boğmacada büyük bir artış olduğuna dair alandan bilgiler geldiğini anlatan Prof. Dr. Yavuz, özellikle 0-6 ay bebeklerde ölüm riski yüksek olan hastalıktan bebekleri koruyabilmek için, gebeliğin son 3 ayında olan anne adaylarına ve bebekle evde yaşayan 14 yaş üstü kardeşlerle bebeğe bakım veren erişkinlere, bir doz hatırlatma aşısı yapılması gerektiğini kaydetti.
‘ON YILLARDIR İNANÇLA KULLANILAN BİR AŞISI VAR’
Yavuz, on yıllardır itimatla kullanılan boğmaca aşısının çocukluk çağı aşı takviminde de yer aldığını, hamileler için de yıllardır itimatla kullanıldığını belirterek özellikle kadın doğum uzmanlarının da bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Yavuz, Covid-19’un da 4 yıl geçmesine rağmen hala mevsimsel özellik göstermediğini, şu anda da yeni bir pikle karşı karşıya olduğumuzu ve yüksek risk kümesindekilerin hala korunması gerektiğini kaydetti. Pandemiyle birlikte çocukluk çağı aşılamalarındaki aksaklıklar ve bazı enfeksiyonların pandemi tedbirleri boyunca geçirilmemiş olması nedeniyle birçok enfeksiyon hastalığının arttığını belirten Prof. Dr. Yavuz, Daha önce üst solunum yolu enfeksiyonlarında bunu gördük. Ardından kızamık Türkiye’de büyük bir artış gösterdi. Şimdi, boğmaca da bunlardan biri oldu. 2023 yılından itibaren bizim de içinde bulunduğumuz DSÖ Avrupa bölgesinde çok önemli bir artış var dedi.
‘BİZDE DE VEFATLAR OLDUĞUNU DUYUYORUZ’
Boğmacayla ilgili en büyük derdin özellikle 1 yaş altı bebeklerde ölümcül olması olduğunu belirten Yavuz, Boğmacaya bağlı küçük çocuklarda vefatlar bildirildi. İngiltere’de Fransa’da 10’un üzerinde bebek ölümü oldu. Türkiye’de de meslektaşlarımızdan duyduğumuz, boğmaca ile bağlantılı önemli hastane ve yoğun bakım yatışlarının olduğu yönünde. Ölümlerin de olduğunu duyduk açıkçası. Ama bununla ilgili net bir veri elimizde yok maalesef. Aynı Avrupa’da olduğu gibi aylık olarak bilgilerin dağılımını görmek, en büyük temennimiz. Çünkü bu şekil bulaşıcı hastalıkların sürveyans dediğimiz takibini yaparak sıklığını bilirsek, alacağınız tedbirleri de çok daha iyi bir şekilde uygulayabiliriz diye konuştu.
‘ERİŞKİNLİKTEKİ TEHLİKE, BULAŞTIRICILIK’
Erişkin ya da ergenlik çağlarında da insanların boğmaca olabildiğini ve büyük çoğunluğun hiçbir semptom dahi göstermeden hastalığı atlatabildiğini belirten Yavuz, yeni doğan bebekler açısından riskin yüksek olduğunu ekleyerek şu bilgileri verdi: Bir grup hiçbir semptom geçirmiyor ama bulaştırabiliyor. Bir grup uzun süreli öksürüyor, çok önemli bir sağlık sorunu yaşamıyor. Ama uzun süreli bulaştırabiliyorlar. Küçük bebeklere bulaşınca sorun ortaya çıkıyor. Çünkü yüzde 1 gibi bir ölüm riski var. Özellikle bu bebekleri korumak için belli tedbirlerin alınması gerekiyor. Boğmaca aşısı normalde bizim çocukluk çağı aşı takviminde var. 5 doz şeklinde 2 yaşa kadar yapılıyor. Ama 0-6 aylık bebekler şimdi aşılanmamış oluyor. Onların korunmasının tek yolu da annelerinin aşılanmasından geçiyor. Bu nedenle de şu anda her gebelikte hamilelere yaptığımız tetanos aşısıyla birlikte boğmaca hatırlatma dozunu da yapmamız gerekiyor. Bununla ilgili önemli kampanyalara ihtiyaç var. Sadece anne değil, evde bebeğe bakan erişkinlerin hepsinin birer doz olması tavsiye ediliyor. 12 yaş sonrası kardeşler varsa onlara da. Semptom yapmadan da boğmaca enfeksiyonunu geçirebiliyorlar çünkü.
‘AŞI BAĞIŞIKLIĞI 14 YAŞ SONRASI BİTİYOR’
Çocukluk çağı aşı takviminde uygulanan boğmaca aşılarıyla elde edilen bağışıklığın 14 yaşına geldiğinde kaybolduğunu belirten Prof. Dr. Yavuz, bu nedenle hem hamilelerin eğitimi hem de kadın doğum doktorlarının bilgilendirilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı. Böylelikle 0-1 yaş arası şimdi aşı bağışıklığını elde etmemiş çocukların korunabileceğini söyleyen Prof. Dr. Yavuz, Gebelerin aşılanmasını gebeliğin son 3 ayında tercih ediyoruz. Bu aşılar uzun yıllardır kullanılıyor. Güvenli olduğu gösterilmiş, onlarca yıldır kullanılan aşılar. Pandemiyle birlikte insanların başında aşı tereddüdü de arttı. Doğru bilgileri, uygun formüllerle her düzeyden insana ulaştırmak çok önemli. Aşı reddi gerçekten sıhhatteki birçok kazanımımızı kaybettirdi. Biz bunu kızamıkta da yaşadık. Çok önemli kızamık salgınları oldu, hala devam ediyor. Avrupa’da da Türkiye’de de, Rusya, Kırgızistan gibi bölgelerde çok yüksek. Onun için aşı tereddüdüyle çok etkili bir şekilde mücadele etmemiz şart diye konuştu.
‘4 YIL GEÇTİ HALA MEVSİMSEL GRİBE DÖNÜŞMEDİ’
Kovid-19’daki son duruma da değinen Prof. Dr. Yavuz, virüsün 4 yıldır mevsimsel hastalık haline gelmemesinin kendilerini de şaşırttığını vurgulayarak sözlerini şöyle noktaladı: Kovid-19 etkeni Sars-CoV 2 evrimini hala devam ettiriyor. Hala mevsimsel hastalık haline gelmedi. Evvelce insanlarda hastalık yapan koronavirüs grubu etkenlerin hepsi mevsimsel halde. Nezle etkeni örneğin. Genellikle kışın görülüyor. Ama Sars-CoV 2’yi, yazın da hala görüyoruz. Mesela şu anda da bir pik var. Sadece, evvelce 2-3 ayda bir olan piklerin şimdi biraz daha arası açıldı, 4-5 ayda bir yaşıyoruz. Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonları gibi seyrediyor. Akciğer tutulumu çok görmüyoruz artık. Çünkü toplumda çok önemli bir bağışıklık oluştu hem aşıyla hem de hastalığı defalarca geçirerek. Başlangıçta mesela enfekte olanların yüzde 1’inde gördüğümüz ağır tablo, şu an tahminen binde 1’inde veya daha da düşük. Ölüm oranı da çok azaldı. Ama yine de bir grup var ki risk grubu dediğimiz 65 yaş üstü birden fazla komorbiditesi olanlar, yani hem kalp hastalığı var hem akciğer, hem böbrek yetmezliği var veya kanser hastası kemoterapi alıyor, ya da romatolojik bir hastalığı var bağışıklık baskılayıcı tedaviler görüyor. Bunlarda hala akciğer tutulumu olabiliyor. O nedenle bu kümenin korunması çok önemli.
(HABER MERKEZİ)
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Gözlerde Hasar Bırakan Virüse Dikkat! Tedavi Edilmezse Ömür Uzunluğu İzi Kalıyor