34,4814$% 0.04
36,4076€% 0.14
2.953,67%0,64
5.037,00%0,14
20.093,00%-0,14
2.665,37%0,63
9.351,63%3,54
Sofia Bettiza
BBC Dünşa Servisi Cinsiyet ve Kimlik Muhabiri
Cezayirli boksör Imane Khelif ve Tayvanlı Lin Yu-ting’in madalya görüntüleri, 2024 Olimpiyatları’nın en unutulmazlarından biri olarak tarihe geçecek.
Geçen yılki Kadınlar Dünya Şampiyonası’nda bu iki boksörün yarış kriterlerini karşılayamamaları nedeniyle diskalifiye edilmelerine karşın, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin Paris’te müsabakalarına izin vermelerinden sonra yoğun bir tartışma başladı.
Tartışmaların ortasında bilim, farklı kromozom yapılarımız ve spor karşılaşmalarında ne tür avantajar sağlayabileceğine giderek artan oranda ışık tutuyor.
Ancak araştırmalar devam ediyor ve bu konunun uzmanları bile bilimin bizlere ne söylediğini farklı formlarda yorumluyor.
Cinsiyetin belirlenmesi sürecinin fetüsün gelişmesiyle başladığını biliyoruz. Birden fazla bayanda iki X kromozomu varken (XX), birden fazla erkekte bir X ve bir Y kromozomu (XY) oluyor.
Ancak gebelik sürecindeki bir noktada, bazı bebeklerin üreme organları, birden fazla kişininki gibi gelişmiyor.
Buna DSD, yani cinsiyet gelişiminde farklılıklar deniyor.
DSD, genlerin, hormonların ve anne karnında gelişen üreme organlarının söz konusu olduğu 40 dolayında farklı hadise kümesinden oluşuyor. Kişinin cinsiyet gelişiminin, diğer birden fazla insandan farklı olması anlamına geliyor.
Bu kromozom anomalileri nadir görülüyor ama Olimpiyatlar’daki boks tartışmasıyla, odak noktası oldular.
Cinsiyet tartışmasının odağındaki iki boksörle ilgili neler biliyoruz?
Uluslararası Boks Birliği (IBA) Genel Yöneticisi Chris Roberts BBC’ye yaptığı açıklamada her iki hadisede da XY kromozomu olduğunu söyledi.
Ama sıkıntı bu kadar basit değil.
Bu genetik varyasyonlar o kadar çeşitli ki, bazı uzmanlara göre Y kromozomu olan herkesin erkek ya da Y kromzomu olmayan herkesin kadın olduğunu söylemek mümkün değil.
Spordaki performansta genetik faktörleri araştıran Manchester Metropolitan Üniversitesi Spor Enstitüsü’nden Dr. Alun Williams Tek başına Y kromozomunun olup olmadığına bakmak bir kişinin erkek mi, kadın mu olduğu sorusunu yanıtlamıyor diyor.
“Y kromozomu bulunan birçok kişi erkek olduğundan katiyen iyi bir gösterge ama eksiksiz bir gösterge değil.
Cinsel gelişimde farklılık (DSD) olan insanların kimilerinde Y kromozomu tipik bir erkekteki Y kromozomu gibi gelişmiyor. Varyasyona göre bazı genetik gereçleri kayıp, hasarlı ya da X kromozomuyla yer değiştirmiş olabiliyor.
Erkek ya da kadın olmakta genelde hayati rol oynayan Cinsiyet Belirleyici Bölge Y Proteini (SRY) isimli belirli bir gen.
Genetik hastalıklar alanında çalışan gelişim biyoloğu Dr Emma Hiltan Buna erkek olma geni denir diyor. Hilton aynı zamanda, ek testler yapılana dek Imane Khelip ve Lin Yu-ting’in karşılaşmalara çıkmasına izin verilmemesini söyleyen Sex Matters (Cinsiyet Önemlidir) isimli hayır kurumunun üyelerinden.
Hilton Bu, cinsiyet gelişiminin ana düğmesi diyor.
XY kromozomuyla doğup, Dr. Hilton’un erkek olma geni ismini verdiği geni kaybetmiş insanlar var.
Hilton Bu insanların bedeni testesteron üretmiyor. Tipik kadın anatomisiyle büyüyorlar diyor.
Dolayısıyla, XY kromozumunu belirleyen testler aslında resmi tam olarak ortaya koymuyor. Imane Khelif ve Lin Yu-ting hadiselerinde IBA bu atletlerin nasıl test edildikleri konusunda bir açıklama yapmadı.
Ancak Dr. Hilton XY kromozomu bulunan birçok beşerde SRY isimli erkek olma geninin mevcut olduğunu belirtiyor. Bu şahıslarda testisler sıklıkla bedenin içinde oluyor.
Ergenlik çağına girdiklerinde, testesteron salgılamaya başlıyorlar bu da spor karşılaşmalarında erkek olma avantajını destekliyor.
En ünlü örnek, 800 metre koşuda iki kez Olimpiyat Şampiyonu ve üç kez Dünya birincisi olan Caster Semenya. Ancak Prof. Alun Williams’a göre, DSD ile doğan sportmenlerin tipik erkeklerle aynı derecede avantajlı olduğuna dair doğrudan bir kanıt yok.
Burada engel, dışarıda üreme organı belirmesi için, yani erkek çocuklarının penisi olması için gereken gen. Caster Semenya ile aynı genetik bozukluğa sahip olanlarda, genin normal fonksiyonunu görmesini engelleyen bir mutasyon söz konusu.
Anne karnında, penis oluşmasının son etabına dek erkek anatomisiyle büyüyorlar ve penis oluşmayınca, bir vulva ve klitoris oluşuyor.
Ancak, kadın üreme organları da gelişmiyor. Rahim ağzı ve rahimleri olmuyor. Bu kişiler adet görmüyor ve hamile kalamıyorlar. Erkeklerle cinsel ilişkiye girmek de zor olabiliyor.
Böyle bir genetik mutasyona sahip olunduğunu öğrenmek şoke edici olabiliyor.
Son 30 yıldır DSD hadiseleriyle uğraşan Aarhus Üniversitesi’nden Endokronoloji Profesörü Claus Hojbjerg Gravholt XY kromozomuna sahip olma teşhisi koyduğumuz son kadın 33 yaşındaydı diyor.
Hastası, neden hamile kalamadığı konusunda hiçbir fikri olmadığı için Gravholt’a gitmiş.
Rahmi olmadığını keşfettik, dolayısıyla asla bebeği olamazdı. Tam manasıyla yıkılmıştı.
Dr. Gravholt, cinsiyet kimliğini sorgulamanın tesirlerinin kişinin dengesini bozabileceğini, bu nedenle sıklıkla hastalarını bir psikoloğa sevk ettiğini anlatıyor.
Size fotoğrafını göstersem ‘Bu bir kadın’ dersiniz. Kadın bedenine sahip, bir erkekle evli, kadın hissediyor. Ve bu bir çok hastamda gördüğüm bir durum.
Dr. Gravholt, niye hiç adet görmediği konusunda neden bir doktora gitmediğini sorduğunda da, hastasının ailesinde hiç adet görmeyen daha büyük bir kadın olduğunu ve bunun olağandışı olmadığını düşündüğünü anlattığını aktırıyor.
Dr. Gravholt’un karşılaştığı bir genetik mutasyon daha var.
Normalde kadınlarda görülen XX kromozomuna sahip erkekleri de teşhis etmiş.
Bu erkekler kısır. Normal erkeklere benziyorlar ama testisleri ortalamadan küçük ve sperm üretmiyorlar. Öğrendiklerinde daima yıkıcı oluyor. Yaşlandıkça birçok erkek gibi testesteron üretimleri de duruyor.
Bazı külkürlerde adet görmekten ve kadın anatomisinden açıkça bahsetmek kabul edilmiyor. Dünyanın bazı kesitlerinde kadınlar, vücutlarında normal olmayan bir şeyler bulunduğunu anlayacak eğitimden mahrum.
Bu yüzden uzmanlar çok sayıda DSD hadisesinde hiç teşhis konulmadığını, bunun da konuyla ilgili kapsamlı bilginin çok az olması anlamına geldiğini söylüyor.
Cinsiyet tartışması Olimpiyat kurallarını değiştirecek mi?
Peki DSD olanlar sporda adil olmayan bir ajantaj sağlıyormu? Bu sorunun kısa yanıtı: Kesin bir sonuca varmak için yeterli veri yok.
Prof. Alun Wiliams Bir tür DSD’si olan insanların kadınlar üzerinde fizikî avantajı olması beni şaşırtmaz diyor. Bu avantajlar daha büyük kas kütleleri ve anı zamanda daha büyük ve uzun kemikler.
Williams, kandaki daha yüksek hemoglobin ölçüsünün da çalışan kasların ihtiyaç duyduğu oksijenin daha iyi alınmasına neden olabileceğini vurguluyor.
Prof. Williams, fikirlerinin alanındaki uzmanların görüşlerini yansıttığına inanıyor ama daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor.
Imane Khelif ve Lin Yu-ting’e gelirsek, kurallara tabi olması gereken bir tür DSD’leri olup olmadığını bilmiyoruz.
Genelde kadın ve erkek kategorileri bulunan sporlarda kurallar koymak karmaşık çünkü cinsiyet biyolojisinin kendisi karmaşık ve sadece kadın ve erkek yok.
Bazıları, bir sonraki Olimpiyat Oyunları’nda zorunlu cinsiyet testi getirilmesi çağrısı yapıyor. Buna BM’nin kadınlara ve genç kızlara şiddek konusundaki özel rapörtörü Reem Alsalem de dahil.
Dr. Emma Hilton DNA testleri şu anda çok kolay. Yanaktan alınacak basit bir tükürük örneği yeterli ve rahatsız edici de değil diyor.
Ancak bu konuda da bilim insanları arasında görüş ayrılıkları var.
Dr. Alun Williams Yanaktan alınacak örnek size birinin cinsiyeti ve spordaki potansiyel ajantajı konusunda sağlam bir sonuç veremez diyor.
Kapsamlı bir cinsiyet testinin şu üç kategoriyi içermesi gerektiğini belirtiyor:
Williams bu testlerin çok pahalı olmaları nedeniyle yapılmadığına inanıyor. Testler için çok özel uzmanlıklara sahip insanlar gerekiyor. Ayrıca test süreçleriyle ilgili etik tasalar da var.
Bu değerlendirme aşağılayıcı olabilir. Göğüs ve klitoris ölçüleriniz, sesinizin değirliği ve vücut kıllarının boyutu gibi anatominin en özel bölgelerinin ölçümü gerekiyor.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
İngiltere’de Yumurta Donörlerine Uyarı