34,4539$% 0.04
36,3940€% 0.22
2.861,85%0,89
4.884,00%1,19
19.535,00%1,18
2.584,42%0,88
9.389,62%-0,33
Müjde Işıl – Necmi Sancak’ın ilk uzun metraj sineması “Ayşe”, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi İlk Film seçildi, Sancak’a En İyi Yönetmen ve başrol oyuncusu Binnur Kaya’ya En İyi Kadın Oyuncu Mükafatı getirdi. Down sendromlu kardeşi Rıdvan ile birlikte yaşayan ve akaryakıt istasyonunda çalışarak geçimlerini sağlayan orta yaşlı Ayşe’nin öyküsünü anlatan film, 45. Kahire Film Festivali’nin uluslararası müsabakasında da Danis Tanovic’in başkanlığındaki heyetin karşısına çıkıyor. Hızlı şenlik yolculuğu sırasında sinemanın ayrıntılarını Sancak’tan dinledik.
– “Ayşe”de ailenize dayanan gerçek bir öyküden yola çıkmışsınız.
Film yapmak çocukluktan beri tek hayâlimdi. Yaklaşık 10 yıl önce, kuzenim Fatma’ya yani sinemadaki Rıdvan’ın ablasına, hayatını film yapacağımızı söylediğimizde “Siz önce yönetmen olun da…” demiş, yapabileceğimize inanmamıştı. Ancak senaristlerimizden kuzenim Ahmet buna çok inanıyordu ve ondan söz almayı başardı. Yaklaşık 10 yıl sonra, geçtiğimiz ay Antalya Film Festivali’nde kuzenim Rıdvan ve Fatma kendi öykülerini seyirciyle bir arada izlerken, bu kez Ahmet ile ben, bunun gerçek olduğuna inanamıyorduk. Tam manasıyla, bir duştu bizim için perdede Binnur Kaya gibi önemli bir oyuncuyu bu kıssanın içinde görmek.
– Binnur Kaya baştan beri aklınızdaki Ayşe karakteri miydi?
Kesinlikle. Genellikle bir kıssayı ele aldığımda onu en iyi anlayıp aktaracak başrol oyuncusunu gözümde canlandırmayı severim. Binnur Kaya ilk andan beri vazgeçilmezdi bu sinemada benim için. Neyse ki o da bu karakteri benimsedi ve olağanüstü bir özveri ile inşa etti. Çok minnettarım ona.
– Kaya, sinemayla ilgili olarak “Seyretmesi zor bir film. Sineması satan hiçbir şey yok içinde; müzik yok, estetik bir oyuncu yok” demişti. Bu anlamda risk aldığınızı düşünüyor musunuz?
‘Risk’ ifadesi ödül merasiminde de çok kullanıldı, sinemanın dili hakkında konuşulurken. Açıkçası Ayşe’nin öyküsünün başka türlü çekilebileceğini düşünmedim. Sanırım dürüst, gerçekçi ya da yalın olmanın zorluğunu denemiş olmamızı kastediyorlar ‘riskli’ ifadesini kullanırken. Binnur Hanım’ın ‘zor film’ demesini anlıyorum. Ancak sineması yazarken de çekerken de Ayşe’nin bunaltıcı hayatını aktarmanın hafif ve kolay tüketilir bir yanını bulamadım. Bulsaydım seyirciye doğal ki yardım etmeyi değerlendirirdim. Bence ‘Ayşe’nin hayat gerçeği kadar seyretmesi zor bir film’ diyebiliriz.
“Hem çok doğal hem de umut verici”
– Sinemanın Antalya’da heyetle ve seyirciyle güçlü bağ kurmasının sırrı neydi sizce?
Gerçek bir kıssadan uyarlanan bir sinemanın gerçek kahramanlarının seyirciler arasında oturduğu bir gösterimdi. Üstelik kıssanın gerçek şahitlerinin, yani kuzenlerin birlikte yazıp yönettiği bir film olmasının da etkisi olmuştur.
– Antalya’da “Mukadderat” ile birlikte en çok ilgi çeken ve ödül alan sinemaydı “Ayşe”. İkisi de güçlü kadın karakterleriyle öne çıkan filmler. Sinemamızın bu yönde bir değişim yaşadığını söylemek mümkün mü?
Sinema hayattan kopuk bir uğraş değil. Kadınların toplumdaki yerine ilişkin bu kadar derin çarpıklıklar varken sinema seyircisinin de üretenlerin de odağının ve dayanağının kadınlar üzerinde olması hem çok doğal hem de umut verici.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Kış Lastiği Vakti Yaklaşıyor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.