32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
07:07
İLGİLİ VİDEO
Doğu Karadeniz’de doğup büyüyen, çocukluğunda ve gençliğinde babasının yanında her türlü işte çalışarak deneyim edinen 50 yaşındaki Yalçın, arkadaşlarıyla gittiği bir kampta ahşap oymacılığa yatkınlığını fark etti.
Yalçın, 23 yıl grafik dizayncı olarak çalıştıktan sonra kurumsal iş hayatını geride bırakıp sadece ahşap oyma yaparak hayatını sürdürmeye karar verdi.
Zamanla kendini geliştiren ve markasını oluşturan Yalçın, yaptığı kaşık, çatal, bardak, kase, kesme tahtası, oyuncak, baston, avcı bıçağı, mutfak bıçağı, balta, ahşap oyma yapanlar için aletler, bıçak kılıfı, Uzak Doğu sporları aikido ya da kendo ile uğraşanlar için “bokken” ve “co”, yöresel oyunlarda kullanılan “tongurdaklı kaşık”, mücevher kutusu gibi ürünleri yurt içi ve yurt dışına gönderiyor.
Atölyesinde eserin önce bilgisayarda çizimlerini yapan Yalçın, ham malzemeyi çeşitli kademelerden geçirerek işleyip son halini veriyor.
“Bu işe tutkuyla bağlandım”
Hüseyin Yalçın, doğduğu köyden 18 yaşına ayrılıp üniversite eğitimi aldığını ve grafik tasarımı alanında çalıştığını söyledi.
Kendi işinin işvereni olmasına rağmen mesleğini 4 yıl önce bıraktığını belirten Yalçın, “Kampta tesadüfen ahşap kaşık oymayla başladı her şey. Ondan sonra yapabildiğimi gördüm. Kaşık oymaya başladım, ardından ahşap bardak oymayla devam ettim. Derken bir anda kendimi ahşap oyma işlerinin içinde buldum ve bu işe tutkuyla bağlandım.” dedi.
Yalçın, köyde ağaç kesen, balta bileyen, su borularını tamir eden, saç tıraşı yapan, inşaat işleriyle uğraşan zanaatkar bir babanın oğlu olarak başladığı ahşap oymacılıkta, grafik tasarımcılığın avantajını kullanarak logosunu tasarladığını, web sitesi hazırladığını, eserlerinin fotoğraflarını çektiğini anlattı.
Pazarlama sorunu yaşamadığını, en fazla ihracatı ABD’ye ve Avrupa ülkelerine yaptığını dile getiren Yalçın, “El üretimi ürünler dünyada her zaman istek görüyor zira onu yapan ustanın emeği, göz ışığı, teri vardır. Alan kişi de buna çok kıymet verir ve bunu düşünerek alır. O ürünü diğer bütün fabrikasyon eserlerden farklı bir yere koyar. Bir gün tahminen çocuğuna bırakma fikri vardır. El üretimi ürün eskimez, her gün daha çok pahalanır.” diye konuştu.
ABD’deki bir müzisyene yöresel “tongurdaklı kaşık” sattı
Yalçın, eserlerini satın alanlarla ortalarında bağ oluştuğunu ifade etti.
Alaska’da yaşayan bir müşterisinin kuksa ile buzların üzerinde çektirdiği fotoğrafı kendisine gönderdiğini aktaran Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir gün yine Amerika’daki bir müzisyen benden tongurdaklı kaşık yapmamı istedi. Sapları olağandan uzun olacak şekilde, farklı uzunluklarda tongurdaklı kaşıklar istedi. Müzik yaparken onları müzik aleti olarak kullanmak istediğini söyledi. Yaptım, çok memnun kaldı. Ortadan birkaç sene geçti. Benden tekrar o kaşıklardan istedi ve pandemide yaşadıklarından bahsetti. Rahatsızlandığını, korona olduğunu ve o periyotta müziğin ona çok yardımcı olduğunu, kaşıkları kullandığını söyledi. Onun için tekrar tekrar teşekkür etti ve ikinci kez sipariş verdi.”
Kurumsal hayatın insanı çok yorduğunu vurgulayan Yalçın, ahşap oymacılıkla tanıştığında bu işin kendisine uygun olduğunu hissettiğini belirtti.
Atölyesinde kendisini asla yorgun hissetmediğini dile getiren Yalçın, “Sanki bir evimden çıkıp öbür konutuma geliyormuşum üzereyim. Bir işi severek yapıyorsanız o iş, sizi fizikî olarak yorsa da ruhen katiyetle yormuyor, tam bilakis sizi motive ediyor, size güç veriyor. Daha güzelini yapmak için çalışıyorsunuz, eve de mutlu gidiyorsunuz. Bütün hayatınızı olumlu manada etkiliyor.” ifadesini kullandı.
Bursa’da Makas Atan Otomobil, Bebek ile Anneyi Altına Alıyordu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.