DOLAR

32,5720$% 0.09

EURO

35,0518% 0.06

GRAM ALTIN

2.436,80%0,06

ÇEYREK ALTIN

3.981,00%0,07

TAM ALTIN

15.947,00%0,08

ONS

2.329,98%0,03

BİST100

10.446,24%1,00

Öğle Vakti a 13:13
Bursa HAFİF YAĞMUR 32°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Bursa’da Keçe Üzerine Yünle Fotoğraf Yapıyor

ad826x90

Kültür ve Turizm Bakanlığınca somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı unvanı verilen emekli fotoğraf öğretmeni Turhan, keçeden yaptığı fotoğraflarla klâsik kültüre dair bu malzemeyi sanatsal bakış açısıyla yorumluyor.

Geçmişi çok eskiye dayanan keçeyi sanatıyla işleyerek yaptığı portre çalışmaları ve manzara fotoğraflarıyla pek çok farklı ülkede stantlar açan Turhan, “Türk keçesi”ni markalaştırmayı hedefliyor.

Resimlerini yaparken önce keçe tabanı hazırlayan ressam, ıslatarak çeşitli biçimler verdiği yünleri keçe iğnesiyle tabana yerleştiriyor. Tamamladığı resmi, naylon ile ince bir tülün arasına seren Turhan, sabunlu su döktüğü yapıtını oklavaya sarıyor ve keçelerin birbirine yapışması için dört yönden işlem yapıyor.

Mükerrem Turhan, 1997 yılında öğretmenlikten emekli olduktan sonra sanatla, fotoğrafla ilgili klâsik ve farklı çalışmalar yapmayı düşündüğünü, bunun için arayışa girdiğini söyledi.

Öğretmenlik hayatına başladığı Konya’da 2 yıl kaldığını, daha sonra da Konya’ya sık sık gitmesine rağmen buradaki keçecileri fark etmediğini belirten Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kültürümüze yönelik bir sanat ortaya koymam gerektiğini düşünüyordum. Yurt dışına gittiğinizde çalışmanıza bakan, kültürümüzü hissetmeliydi, anlamalıydı. Bunları başımdan geçirirken aslında öğretmenlik yaparken göremediğim şeyleri, emekli olduktan sonra gördüm. Konya’da Mevlana Müzesi’nin etrafındaki ikramlık dükkanları dolaşırken baktım, modelin üzerinde çoban kepeneği. Çok ilgimi çekti. İçeri girdim. İçeride keçe yapıyorlardı. Çok merak ettim. Çok güzel şeylerdi, yaptıkları. Giysi eşyaları, kilimler, minderler, yastıklar, semazenlerin başlıklarını yapıyorlardı. Bu tekniğin sanatta da yer alabileceğini düşündüm.”

Turhan, girdiği keçecide usta Mehmet Girgiç’ten ders aldığını, daha sonra keçe ustası Celalettin Berberoğlu’ndan bu işi öğrendiğini, Balıkesir’deki keçe ustalarıyla da çalıştığını dile getirdi.

Sibirya’da şenliğe katıldı

Önceleri atölyesinde sadece elle çalışarak eser verdiğini, artan siparişler üzerine bir oto tamircisine tanım ederek keçe makinesi ürettirdiğini kaydeden Turhan, fotoğrafların yanı sıra keçe kıyafetler de tasarladığını, kırlent, seccade, yaka iğnesi, şal, fular yaptığını vurguladı.

Boyanan yünleri iplik haline getirmeden alarak kullandığını ifade eden Turhan, “Tablolarımı oluştururken yünleri bazen iplik şeklinde kullanıyorum, mesela ağacın kollarını yaparken. Çiçekler, yapraklar yapacaksam yün yığınları halindeki renkli yünleri keçeleştiriyorum ve ince bir katman haline getiriyorum. Bazen makasla keserek, bazen elimle kopartarak, şekil vererek, çiçek, böcek, yaprak, desenler yapıyorum. En çok portre yapmayı seviyorum.” dedi.

Keçeyi kaynar su, doğal sabun sürerek bir çubuğun arasına sarıp rulo haline getirdiğini anlatan Turhan, yufka açar gibi hareketlerle tabloları keçeleştirdiğini aktardı.

Mükerrem Turhan, keçe yapıtlarından oluşan ilk standını 2004’te İstanbul’da açtığını, Ankara’da 2006’daki standından sonra İngiltere’de yayımlanan bir mecmuada 2 sayfa kendisinin ve sanatının anlatıldığını belirtti.

Almanya, İtalya, Hollanda, ABD, Avustralya, Rusya, Japonya gibi pek çok ülkede yapıtlarını sergilediğini dile getiren Turhan, şöyle konuştu:

“Sibirya’da davet üzerine bir şenliğe katıldım. Çok soğuk olmasına ve o kadar çok keçe standı olmasına rağmen benim çalışmalarım çok satıldı. Boynumdaki fulara kadar satın aldılar. Çok mutlu oldum. Tablolar orada çok ilgi çekti. Mevlana ve semazenleri resmettiğim tabloları ısrarla aldılar. İpek ve krep kumaş üzerine yaptığım keçeli eşarplar, fularları satın alan hanımlar, dini ayinlerinde kullanılacaklarını söylediler. Yeleklerim, şapkalarım vardı. Onları da Türkolog bir hanım, özellikle aldı. Hem giydi hem de enstitülerinde, müzede teşhir edeceğini söyledi. Bu da beni çok mutlu etti.”

Doğal kaynaklardan elde edilen materyallerle sanat yapıtları üretmenin ehemmiyetini vurgulayan Turhan, “Türk keçesi”nin “Türk halısı” gibi markalaşmasını hedeflediğini sözlerine ekledi.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Bursa Hurdacılar Sitesi’nde Yangın Çıktı

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.