DOLAR

32,8826$% -0.25

EURO

35,1821% -0.54

GRAM ALTIN

2.449,68%-0,30

ÇEYREK ALTIN

4.001,00%-0,17

TAM ALTIN

16.005,00%-0,18

ONS

2.326,34%-0,04

BİST100

10.647,91%-0,31

İmsak Vakti a 03:35
Bursa AÇIK 25°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Bursa’da Yerli Irk Arılar İklim Değişikliğiyle Daha İyi Mücadele Ediyor

ad826x90

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Arıcılık Geliştirme-Uygulama ve Araştırma Merkezinde (AGAM) arıcılık alanında uzmanlaşan akademisyenler, arıcıların üretimini ve arı eserlerinin kalitesini artıracak, insan sağlığı üzerindeki etkilerini belirleyecek, hastalıklar ve parazitlerle etkili mücadele formülleri kullanmasını sağlayacak yeni ürün, formül ve teknolojiler geliştirmek amacıyla uygulamalı çalışmalar yürütüyor.

BUÜ AGAM Müdürü Prof. Dr. İbrahim Çakmak, son yıllarda kış aylarının ılık geçmesi nedeniyle yaşanan arı ölümlerinin hem dünyada hem de Türkiye’de ortalamanın üzerinde olduğunu söyledi.

Ilık geçen kışlarda arıların kovandan çıkarak ömürlerini erken tükettiğini belirten Çakmak, yaz ve kış mevsimlerinin olağanın dışında geçmesi sebebiyle ilkbaharın başında kovanlardaki arı mevcudunun hızla düştüğünü gözlemlediklerini anlattı.

Yerli arı ırkı ve yöresel ekotiplerin kullanılmaması durumunda ölümlerin daha fazla olacağını ifade eden Çakmak, “Ülkemizde kullanılan yabancı ırkların da burada çok önemli negatif bir etkisi var. Yabancı ırkları kullandıkça ırklar arası çaprazlamalarda hırçınlık artıyor. Yani bu arılar olağandan çok daha hırçın. Kısa devirli randımanlarına bakarak arıcılar bu tip arıları tercih ediyor ve bunlar bizim ekotiplerimizi de bozuyor.” dedi.

Çakmak, gelecekte iklim değişikliğiyle ilgili büyük felaketler yaşanabileceğinin öngörüldüğünü dile getirdi.

Yerli ve yabancı ırkları bu konuda karşılaştıran Çakmak, “İklim değişikliğiyle bir arada en önemli mevzulardan biri; herkesin kendi bölgesindeki yöresel ırk ve ekotiplere dönmesi gerekiyor. Bunlar her şeyden kurtulacaklar demiyorum ama öbürlerine göre daha sağlam olacaklar. Anadolu arısının en önemli özelliklerinden biri güçlü olması. Bizim bu özelliği kullanmamız gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.

“İklim değişikliğinden en çok etkilenen çiftlik hayvanları arılar”

Çakmak, BUÜ AGAM‘da ana arı üretmelerinin en önemli nedeninin, yabancı ırklara kıyasla daha güçlü olan ve bölgesine hızla uyum sağlayabilen Anadolu arısını arıcılara tanıtmak olduğunu bildirdi.

İlkim değişikliğinin bitkilerdeki nektar akışının azalmasına da yol açtığına değinen Çakmak, “Çiçeklenmeyi görüyoruz ama beklenen nektar akışı yok. Bitkiler de aynı şekilde iklim değişikliğinden etkileniyor. Bu sefer ne oldu? Bitkiler önden, arı biraz arkadan. Arı o nektar akımını yakalayamıyor. Arılar her açıdan olumsuz etkileniyor.” diye konuştu.

Çakmak, yağmur vakitleri, rüzgarın etkisi, sıcaklık ve nem gibi faktörlerin arıcılıkta epey önemli olduğu bilgisini verdi.

Diğer çiftlik hayvanlarına göre arıların olağandışı hava şartları ve iklim faktörlerinden daha fazla etkilendiğine dikkati çeken Çakmak, şöyle devam etti:

“Çünkü arıları tavuklar gibi kümeslerde tutmuyoruz. Dolayısıyla dışarıda kovandalar, özgür bir şekilde çıkıp farklı yerlerde uçabiliyorlar. Çiftlik hayvanları içinde iklim değişikliğinden en çok etkilenen canlıların başında arılar geliyor. Bu yüzden bu konuda çalışmalar yapılması lazım. Sadece arı eserlerinden bahsetmiyorum üretimde de düşüklükler var. Hastalıklar, zararlılar açısından da yine arıların olumsuz etkilendiğini görüyoruz. Bütün bunlar için ülkemizde kâfi araştırmacı yok. Özellikle sahada çalışan genç elemanlara gereksinimimiz da var.”

“Kovanın içinde yapay zekayla bir arada otomasyon sistemi kullanmak zorundayız”

Prof. Dr. İbrahim Çakmak, Türkiye’nin Çin’den sonra arı kolonisi bakımından dünyada ikinci sırada yer aldığını belirtti.

Türkiye’de bu konuda araştırmacıların sayısının artırılması, bal ve arı ürünleri üretiminin iklim değişikliğine maruz kalmadan sürdürülebilmesi için risk tahlili ve “B planı” oluşturulması gerektiğini anlatan Çakmak, şunları kaydetti:

“Hızlı iklim değişikliğinde veya fevkalâde iklim faktörlerinden arıları korunmak için biz yapay zekadan yararlanmak zorundayız. Yani kovanın içinde artık teknolojiyi kullanmak zorundayız. Kovanın içindeki mevcudu, besin durumu, hastalıkları, sıcak, soğuk yani bütün bu olabilecek değişken faktörlere karşı kovanın içinde yapay zekayla bir arada otomasyon sistemi kullanmak zorundayız. Hastalıkların otomatik sistemler üzerinden kontrol edilebilmesi, soğuk, sıcak, arı için olabilecek optimum sıcaklık ve nem faktörleri, kovan içinde yine otomatik olarak düzenlenmek zorundayız. Bu konuda artık çalışmalara hız vermek lazım.”

Çakmak, arıcılara iklim değişikliğiyle mücadelede nektar akışının az olması nedeniyle şeker şurubuyla besleme yapmalarını ve büyük yemliklerin içine 2-3 günde bir su doldurmalarını tavsiye etti.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Bursa’da Lastiği Patlayan Kamyonet Yola Devrildi

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.