32,7080$% -0.15
35,2706€% 0.42
2.447,07%-0,12
3.989,00%-0,71
15.955,00%-0,73
2.325,45%-0,04
10.647,91%-0,31
DUVAR – Dehşetten gözleri büyümüş, miyavlamasına izin verilmeyecek şekilde boğazından tutulan yavru kedi fotoğrafı dolaşıma girdi sosyal medyada. Aynı kedinin işkence ile öldürüldüğü bir video da mevcut.
Kedileri işkence ile öldürdükleri görüntüler ile gündemde olan C31K (Cehennemin 31. Katı), isimli kümenin son vukuatı bu… Yavru bir kedinin öldürülme görüntüsünü paylaşan kişi, kümenin kurucuları arasında olduğu söylenen “Ebu Cehil” isimli kullanıcı. Yavru kedinin imgelerinin sosyal medyada yayılmasıyla “EbuCehilTutuklansın” başlığı da X’te en çok konuşulan başlıklar arasına girdi.
Ancak bu, kümenin hayvanlara yönelik ne ilk ne de son görüntüsü. Aylar önce kümeye yönelik yapılan operasyonda 5 kişi gözaltına alınıp içlerinden biri tutuklanmış daha sonra adli kontrol kuralıyla serbest bırakılmıştı. Aksiyonlarına devam eden kümeyle ilgili soruşturmada ise bir ilerleme yok.
Bunun sebeplerini İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi’nden avukat Bahtiyar Güner ile konuştuk. Güner, soruşturmanın örgüt kapsamında değerlendirilmemesinin en büyük handikaplardan biri olduğunu söylüyor.
DOSYADA İLERLEME YOK
Soruşturma belgesinde “bir ev hayvanını veya evcil hayvanı öldürmek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, cürmü ve hatalıyı övmek, müstehcenlik, Atatürk’ün anısına hakaret” gibi kabahatler yer alıyor.
Grup hareketlerine devam ederken açılan evrakta ise bir ilerleme yaşanmıyor. Bunun sebebiyle ilgili olarak Güner, “Çünkü soruşturmayı yürüten Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı hukuksal tarif buna imkan vermese de ilgili oluşumu örgüt kapsamında değerlendirmemiş ve bunun bir sonucu olarak dosya bir bütün hâlinde değil her şüphelinin işlediği suç istikametinden münhasıran kıymetlendirilmek üzere farklı vilayetlere ayrılmıştır. Bu da her şüphelinin fiillerinin güya o örgüt kapsamında değil ferdi olarak gerçekleştirildiği yanılgısını oluşturmuştur” diyor.
‘SORUŞTURMA FAAL ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMÜYOR’
Grup üyelerinden kimilerinin sosyal medyada kullandığı isimler biliniyor. Lakin şimdiye kadar gerçek kimliği tespit edilen bir üye bulunmuyor. Güner’e göre kimlik tespitinin yapılamamasının en önemli nedenlerinden biri, soruşturmanın aktif şekilde yürütülmemesi…
Güner, “Failler kullandıkları Instagram, X (Twitter), Discord, Telegram platformlarının hukuken izlenemiyor olduğu ve ilgili kuruluşların, kullanıcılarının bilgilerini paylaşmadığı şuuruna sahip olduğundan bu platformlar üzerinde kendilerine dair hiçbir kişisel datayı açık etmemekte, bunun tersine paylaşımlarla ilgisi bulunmayan veya kendilerine düşman olarak belirledikleri kişilerin isim ve adreslerini paylaşmaktadırlar. Bu da elbette devletin, veri sızdırılması konusundaki yükümlülüğünü ağır derecede ihlal etmesinin bir sonucudur. Faillere ait kullanıcı bilgileri, uygulamalara erişim sağladıkları ağ kimliklerinin tespiti elbette olanaksız değildir. Bu veriler, ilgili uygulamaların temsilciliklerinden istendiğinde elde edilebilecektir. Lakin soruşturmanın faal şekilde yürütülmemesi, kurumlarla gerekli yazışmaların yapılmaması, toplumda oluşturulan nefretin gereğince önemli bir sorun olarak görülmemesi ve elbette yargı organında yer alan kişilerin liyakatsizliği, 18-22 yaşındaki ergenlik çağındaki insanlara karşı devleti aciz duruma koymaktadır” diye konuşuyor.
‘PAYLAŞIMLAR BELLİ BİR SİSTEMATİK İÇİNDE YAPILIYOR’
C31K’nin neden bu kadar infial yarattığı ile ilgili bazı hatırlatmalar yapalım. Grup üyeleri, sosyal medya hesaplarından sadece hayvan şiddet imgelerini değil çocuğa yönelik pornografik içerikleri de yayınlıyor. Hatta topluma yönelik hakaret ve tehditler de grup üyelerinin içeriklerinde sık sık tekrarlanıyor.
Bu nedenle Güner, paylaşımların belli bir sistematik içinde yapıldığını vurguluyor: “Oluşumun örgüt olmadığı, bu sebeple her failin farklı hatalar tarafından soruşturulması formundaki karar, itiraza tâbi değildir. Bu sebeple 13 Ocak tarihinden itibaren başlatılan soruşturma ne yazık ki sonuç elde etmeye elverişli değildir. Lakin biz bu oluşumun bir örgüt olduğunu, şahıslar arasında bir hiyerarşik bağ bulunduğunu, paylaşımların makul bir sistematiğe bağlı kalınarak yapıldığını bilmekteyiz. Bu sebeple ilgili şahıslar tespit edilip, bu örgütün ve örgüt gibi davranarak toplumun sinir uçlarını tetikleme gayesinde olanların gerekli cezayı almalarını sağlayana dek tüzel gayrete devam edeceğimizden kimsenin şüphe duymamasını istiyoruz.”
‘YASAYA GÖRE HAYVANLAR HALA CAN DEĞİL MAL VARLIĞI STATÜSÜNDE’
Güner’e imajlarda işkence görerek öldürülen canlının bir kedi değil de çocuk, kadın yani bir insan olması durumunda nasıl bir hukuksal süreçle karşılaşacağımızı soruyoruz. Güner bu soruyu şu şekilde cevaplıyor: “İki temel ayrımdan yola çıkabiliriz. Birincisi, hayvanların mağduru olduğu suçlarda bizler ne yazık ki birçok zaman kabahatin işlendiğinden haberdar dahi olmuyoruz. Bu kişiler gerçekleştirilen hayvan katliamlarını, azapları paylaşmadıklarında bunu bilmiyor olacağız. Çünkü hayvanların, insanların suça maruz kalmasındaki gibi şikayet edebilecekleri bir imkânları yok. Bir insan şiddete maruz kaldığında kendisi veya yakınları bunun çabasını verebilmekte ve olaydan anında haberdar olabilmekte, hatta birden fazla zamanda fail çarçabuk tespit edilebilmektedir. Bu sebeple biz Hayvan Hakları Merkezi olarak her türel süreçte belgelere katılma, gönüllülerle irtibata geçme, kanıtları itinayla sunma gibi yordam süreçlerinde kritik bir pozisyonda olduğumuzun şuuruyla hareket etmekteyiz.”
Diğer ayrım olarak maddelerin yetersizliğini işaret ediyor: “Örneğin bir insanın ölümü halinde otopsi gerçekleştirilebilirken bir hayvan için ceza kanunlarımızda buna yönelik düzenleme olmadığı gibi adli ünitelerde bunu gerçekleştirebilecek yetkinlikte işçi de bulunmuyor. Yine hayvanların mağduru olduğu bazı suçlarda biz yine hayvana can değil, mal varlığı statüsünde bir değerlendirmeye yaklaşmak durumunda kalıyoruz. Örnek vermek gerekirse evcil hayvanınızın çalınması durumunda 5199 Sayılı Kanun’dan istifade edemiyorsunuz. Beşere karşı işlendiğinde kişiyi hürriyetinden mahrum kılma kabahati vücut bulurken hayvana karşı işlendiğinde bu hırsızlık olarak bedellendiriliyor.”
Uşak’ta Yolcu Otobüsü Devrildi: 11 Yaralı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.