DOLAR

34,7487$% 0.08

EURO

36,5842% 0.22

GRAM ALTIN

2.955,66%0,43

ÇEYREK ALTIN

4.897,00%0,53

TAM ALTIN

19.589,00%0,52

ONS

2.645,53%0,33

BİST100

9.827,23%1,51

İmsak Vakti a 06:32
Bursa HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,7487

EURO 36,5842

ALTIN 2.955,66

BİST 100 9.827,23

İmsak 06:32

  • Bursa Gündem Haber
  • Genel
  • Canlı: ‘Yenidoğan Çetesi’ Davasında 4’üncü Gün! ‘İnsanların Karşısına Nasıl Çıkacağımı Bilmiyorum. Amacım Belediye Başkanı Olmaktı’

Canlı: ‘Yenidoğan Çetesi’ Davasında 4’üncü Gün! ‘İnsanların Karşısına Nasıl Çıkacağımı Bilmiyorum. Amacım Belediye Başkanı Olmaktı’

ad826x90

İstanbul’da bebek acil hastalarını daha önce anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip, ölümlerine neden olan “Yenidoğan Çetesi” nin yargılanmasına başlandı. Sanıklar haklarındaki iddialara yönelik savunma yapıyor.

21 Kasım 2024

“BENİM AMACIM BELEDİYE BAŞKANI OLMAKTI”

Funda Özen’in ardından Esenyurt Belediyesi’nde Sağlık İşleri Müdürü olan tutuklu sanık Renas Kılıç savunmasını yaptı. Savunmasının başında mesleğe nasıl başladığını ayrıntılı bir şekilde anlatan sanığı mahkeme başkanı, “Sen hakkındaki suçlamaları biliyor musun?” diye uyardı. Mahkeme Başkanının, “Sen 112’ye başvuran hastaları usulsüz bir şekilde Reyap Hastanesi’ne sevk etmekle suçlanıyorsun” diye hatırlatması üzerine sanık, “Bir tane örnek var mı? Sağlık Bakanlığı sistemi kolay bir sistem değildir. Bu suçlamayı asla kabul etmiyorum” dedi.

“BİZ BİTMİŞİZ ZATEN”

Basında çıkan haberlerden dolayı eşinin işe gidemediğini anlatan sanık Renas Kılıç, “Ben iki depremde de çocuklarımı bırakıp enkazda görev yaptım. Ben burada bebek ölümü ile suçlanmıyorum ama hepimize bebek katili deniyor” dedi. Cezaevinden çıkacağına inandığını söyleyen Kılıç, “Ama çıktıktan sonra insanların karşısına nasıl çıkacağımı bilmiyorum. Benim amacım belediye başkanı olmaktı” dedi. Kendisiyle aynı suçtan yargılanan kişilerin dışarıda olduğunu söyleyen Kılıç, “Ben cezaevindeyim. Bir insanın hayatını bitirmek bu kadar kolay değil. Biz bitmişiz zaten” dedi.

SANIK YAKININDAN GAZETECİLERE HAKARET

Sanık savunma yaptığı sırada gazetecilerin olduğu kısımda oturan bir sanık yakını muhabirlere, “Zaten medya s…ı bu işin içine. Ne ile suçluyorsunuz bu insanları hepiniz gerizekalısınız” dedi. Gazetecilerin tepkisi üzerine sanık yakını sesini yükseltince duruşma salonunda bulunan polis memurları araya girerek sanık yakınını gazetecilerden uzaklaştırdı.

21 Kasım 2024

“DEĞİŞTİRMİŞTİM DEMEDİM YANLIŞ YAZMIŞLAR”

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada ilk olarak tutuklu sanık Funda İtina savunma yapmaya başladı. 

Reyap Hastanesi’nde medikal muhasebeci olduğunu söyleyen sanık, “Dolandırıcı olmakla suçlanıyorum ama hiçbir menfaatim yok. Hesap hareketlerimden de aşikardır. Ek bir gelirim yok. Sadece hastaneden maaş alıyorum ve aileme destek oluyorum” dedi. SGK faturalarını kendisinin kestiğini söyleyen sanığa, sanık Hasan Basri Gök ile yaptığı telefon konuşmasında, “Ben tarihleri değiştirmiştim haydi yine şanslısınız” cümlesi soruldu. Tarihleri değiştirme gibi bir yetkisi olmadığını söyleyen İtina, “Değiştirmişler dedim. Oraya yanlış yazılmış olabilir” dedi.

“DOKTORLARIN BİLEMEMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

Faturalarla oynama yaptığı iddialarını kabul etmeyen Funda İtina, “Tıbbi bir bilgim yokken tıbbi bir evrakla oynama yapmam mümkün değil. Yoğun bakımda çalışmadım. Ben hasta sevkinin nasıl yapıldığını nasıl işlediğini bilmiyorum” dedi.

Faturalarda oynama yapılsa doktorların bileceğini söyleyen sanık, “Doktorların bilgisinin olmaması gibi bir durum söz konusu değil. Epikrizi sisteme doktor girer en son faturalar yazıldıktan sonra da onaylaması gerekir” dedi.

21 Kasım 2024

ÜÇ YILLIK MÜNASEBETLERİ VARMIŞ

İstanbul’da bebekleri mutabakatlı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek haksız kazanç sağlamak ve kusurlu davranışlarla ölümlerine neden olmak iddiasıyla yargılanan 47 sanık hakkındaki davanın duruşması dün de devam etti.

İlk celsenin üçüncü oturumu, tutuklu sanık hemşire Cansu Akyıldırım’ın savunmasıyla başladı. Fırat Sarı’nın şirketinden hastanesine tıbbi danışmanlık aldığını belirten Akyıldırım’a, iddianamede yer alan hesap hareketleri soruldu. Akyıldırım, Sarı’dan kendisine gelen paraların motivasyon amaçlı olduğunu belirterek, “Fırat Bey bana aylık olarak toplu para gönderirdi, ben de bu parayı motivasyon amaçlı ekibe dağıtırdım” dedi.

Mahkeme Başkanı, Cansu Akyıldırım’a, “Fırat Sarı ile samimiyetin var mı?” diye sorunca, Akyıldırım, 2021-2023 yılları arasında yaklaşık üç yıllık bir bağlantıları olduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı, Akyıldırım’a “Hasan Basri Gök, Hakan Doğukan Taşçı ve Hüseyin Günerhan ile hasımlığın var mı?” diye sordu. Akyıldırım, “Sevmem ama hürmet duyarım. Tam hasımlık diyemeyiz ama birbirimizden hoşlanmayız” cevabını verdi. Duruşma savcısı, bir bebeğin hastanede ölmesine ilişkin sürece dair Akyıldırım’a TRG Hastanesi’nde olmadığı halde bebeğe müdahale ettiğini, bunun yasal olup olmadığını sordu. Sanık Akyıldırım soruyu şu şekilde yanıtladı: “Birinci Hastanesi’ndeyken servise bir hafta kadar gidip baktım. Hastane idarelerinin de haberi vardı. Orası işletme olduğu için dış nöbetçi de alıyorduk. Bu şekilde düşünürsek yasal olduğumu düşünüyorum.”

21 Kasım 2024

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas hedefinin işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sondan ödeme almak olduğu açıklandı.

İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak süreçlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi metotlarla evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi süreçlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin birçoklarının sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi.

İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına karlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada hedefin bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi. Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi.

Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne ters şekilde işletme dönemi yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile yordama muhalif gerçek olmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı. Soruşturma kapsamında incelenen dijital malzemelerde ise şüphelilerin “kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri” gibi şablon hasta bedellerinin yer aldığı ve birden fazla zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi mevzularda gerçekte bir tetkik veya analiz yapmadan kendi müşahedelerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi.

Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın doktor denetimi olmaması, gerekli tetkik ve analizlerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Seviye olmamasına rağmen 3. Seviye hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından örtbas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta evrakı düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı.

İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken tersine önemli kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane idarelerinin yalnızca sarfiyatları azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde “TPN tüketimini azaltın” şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi dokümanda sahtecilik’ kabahatlerinden toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar mahpusla cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel bilgilerin hukuka alışılmamış ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının ziyanına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi dokümanda sahtecilik’ cürümlerinden 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

4 Gündür Aranıyordu: Belaruslu Dağcı Kardeşler Nasıl Hayatta Kaldı?

HIZLI YORUM YAP