38,4201$% 0.2
43,6695€% -0.24
4.066,64%-1,51
6.716,00%-1,86
26.779,00%-1,87
3.297,62%-1,55
9.454,87%-0,38
DOLAR 38,4201
EURO 43,6695
ALTIN 4.066,64
BİST 100 9.454,87
İmsak 02:00
Teknoloji her geçen gün değişip gelişirken, dijital dünyaya olan bağımlılığımızın yan etkileri de giderek daha besbelli hale geliyor. Bunu hissetmeyeniniz yoktur diye tahmin ediyoruz. Sürekli ekran karşısında olmak, sosyal medyanın getirdiği tükenmişlik hissi ve bilgi bombardımanı, bizleri ister istemez yeni bir kaçış yolu aramaya yönlendiriyor. Dolayısıyla 2025’in wellness trendleri arasında en dikkat çekenlerden birinin “Analog Yaşam” konsepti olmasına da hiç şaşırmıyoruz. Bu yaklaşım, bizleri dijital dünyaya bir mola vererek zihinsel ve fizikî sağlığı destekleyen alışkanlıkları benimsemeye teşvik ediyor. Araştırmalara baktığımızda uzun süre dijital ekranlara maruz kalmanın stres, anksiyete ve uyku sorunlarına neden olduğunu görüyoruz. Özellikle sosyal medya ve sürekli bildirim akışı, beyin üzerinde kronik bir uyarılma hali yaratarak zihinsel yorgunluğu ziyadesiyle artırıyor. Teknoloji bağımlılığının getirdiği bu tükenmişlik hali, insanların şuurlu olarak dijital detokslara yönelmesine neden oluyor. Özellikle de Z kuşağı, bu dijital detokslara tahmin edilenin bilakis epey ilgi gösteriyor. Peki, “analog yaşam” bize ne vaat ediyor?
DAHA AZ EKRAN, DAHA FAZLA GERÇEKLİK
Analog yaşam ideolojisi, teknolojiyle tamamen bağları koparmaktan çok, şuurlu bir şekilde dijital araçların kullanımını sonlandırmayı öneriyor aslında. Kitap okumak, el yazısıyla not almak, doğada zaman geçirmek, analog fotoğrafçılık ve elle yapılan zanaatlar gibi alışkanlıklar bu yeni akımın temel taşlarını oluşturuyor. Özellikle wellness dünyasında, analog yaşam konsepti giderek daha fazla benimsenirken, lüks oteller ve spa merkezleri, konuklarına “dijital detoks” programları sunuyor. Alpler’deki “Schloss Elmau Digital Detox Retreat”, Bali’deki “Fivelements Wellness Sanctuary”, Kaliforniya’daki “The Ranch Malibu” ve Japonya’daki “Hoshinoya Kyoto Zen Retreat” gibi programlar bunlardan öne çıkan bazıları… Örneğin İbiza’da bulunan “TFF-Season Retreat,” konuklarına dijitalden tamamen kopabilecekleri, çiftlik hayvanlarıyla etkileşim kurabilecekleri ve doğal ritüeller deneyimleyebilecekleri bir ortam sunuyor .
Bununla birlikte dijital detoksun içinde yer alan ve “JOLO” (joy of logging tff) şeklinde isimlendirilen kavramla birlikte aslında ekranlarımızı kapatmanın da gerçek anlamda keyfine varıyoruz. Doğal bunu yapabilmek ne kadar süre mümkün, orası tartışmaya açık. Kimilerimiz telefonsuz kalmaya 10 dakika bile dayanamazken, telefondan uzaklaşmaya ve etrafına odaklanmaya başlayanların sayısı ise aslında her geçen gün artıyor. Kült Hollanda hareketi Sanctum; sessiz disko, Kundalini yoga ve toplu farkındalık meditasyonlarını ve ferdi içgörüyle kolektif enerjiyi birleştirerek yeni bir wellness akımı olarak hızla yayılıyor . İnsanlar artık oturumu kapatmak, ilişkiyi kesmek, gerçeğe dönmek ve maneviyatı aramak istiyor. Haklı bir arayış, değil mi?
NELER YAPABİLİRİZ?
2025’in wellness dünyasında “yavaş yaşam”, “daha az ekran, daha fazla gerçeklik” mottosuyla kendine sağlam bir yer ediniyor. Analog yaşam, sadece nostaljik bir akım olmanın ötesinde, zihinsel sıhhatimizi muhafazanın ve içsel huzuru bulmanın yeni bir yolu olarak karşımıza çıkıyor. İşte öne çıkan analog yaşam trendleri:
1. Dijital Detoks Tatilleri: Teknolojiden tamamen uzaklaşarak zihinsel olarak yenilenmeyi hedefleyen wellness tatilleri popülerleşiyor. Bu tatillerde telefon kullanımı sonlandırılıyor, meditasyon, doğa yürüyüşleri ve sessizlik kampları gibi aktiviteler ön plana çıkıyor. Örneğin, “Eremito Silent Retreat” İtalya’da tamamen sessizliği temel alan bir inziva sunuyor.
2. El Sanatlarına Dönüş: Çömlekçilik, örgü, fotoğraf gibi el mahareti gerektiren aktiviteler hem zihni rahatlatıyor hem de stres düzeylerini düşürüyor. Analog yaşamın ruhuna uygun olarak, insanlar elleriyle ürettikleri şeylere daha fazla paha vermeye başlıyor. Londra’daki “Studio Pottery London” ve New York’taki “Brooklyn Clay” gibi atölyeler, bu alanda öncü.
3. Günlük Tutma ve Mektuplaşma: Dijital not alma uygulamalarının tersine, kağıt kalemle günlük tutmak ve mektuplaşmak, kişisel ifade biçimini güçlendiren nostaljik ama etkili bir yöntem olarak geri dönüyor. “Paper and Pen Society” gibi tertipler, kişileri el yazısıyla yazmanın ruhsal yararlarına teşvik ediyor.
4. Analog Fotoğrafçılık: Akıllı telefon kameralarının sundu ğu anlık çekimler yerine, sinemalı makinelerle fotoğraf çekmek ve baskı almak, daha anlamlı ve kalıcı anılar yaratmayı teşvik ediyor. Paris’teki “L’atelierArgentique” ve Tokyo’daki “Camera Film Lab”, sinemalı fotoğrafçılık tutkunları için kesinlikle araştırılmaya bedel.
5. Gerçek Sosyal Etkileşim: Online ilişkiler yerine yüz yüze sohbetlerin kıymetinin yeniden anlaşılmasıyla birlikte, dijitalden uzak toplumsallaşma aktiflikleri artış gösteriyor. Kafe ve restoranlar, müşterilerini telefonlarını bir kenara bırakmaya yönlendiren etkinlikler düzenliyor. Stockholm’deki “TFFline Club” ve Berlin’deki “Phone-Free Friday Dinners” bu hareketin destekçisi.
Güzellik Dünyasında Analog Etkisi
Kozmetik dünyasında cilt bakımı ritüellerine yönelik klâsik prosedürler, el yapımı sabunlar ve doğal içerikli ürünler revaçta. “Slow Beauty” akımı, teknolojik cilt bakım aygıtları yerine daha basit ve etkili yöntemleri tercih edenleri kendine çekiyor. “The Handmade Soap Company”, “The Sim Co.”, “Lunova”, gibi markalar, bu anlayışı benimseyenler için ilham kaynağı oluyor.
Hazırlayan: Damla Durak
Fotoğraflar: @larissajeannew Hernandez Edgar, SPORTY & RICH
ELLE Türkiye Mart 2025 sayısından alınmıştır.
Diğer Kültür & Sanat Haberleri İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bulaşıkcılar, Yepyeni Bir Yorumla Sahnelenecek