DOLAR

32,6886$% 0.04

EURO

35,3816% -0.28

GRAM ALTIN

2.507,85%-0,13

ÇEYREK ALTIN

4.058,00%1,05

TAM ALTIN

16.259,00%1,07

ONS

2.386,62%-0,18

BİST100

10.851,78%-0,19

Öğle Vakti a 13:13
Bursa AÇIK 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Çarpıcı Rapor: Eğitimde Bölgesel Eşitsizlikler Derinleşiyor

ad826x90

İLKE Vakfı EPAM tarafından hazırlanan Eğitim İzleme Raporu 2023 ve Okul Öncesi Eğitim raporu yayımlandı. Eğitim İzleme Raporu 2023’te çocuklar ve gençlerden eğitimde eşitsizliğe, eğitime erişimden yükseköğretime birçok konu bedellendiriliyor. Okul Öncesi Eğitim raporunda, okul öncesi eğitimin tarihi gelişimi, kriz durumlarında okul öncesi eğitim, alanın faal aktörleri, göçmen çocukların eğitime iştiraki gibi birçok konu analiz ediliyor. Raporlar 12 Haziram 2024 tarihinde İstanbul’da düzenlenen aktiflikle kamuoyuna tanıtıldı.

Temel göstergelerde önemli bir oranda artış gözlemlendiğin ifade eden Eğitim İzleme Raporu 2023 editörü Meryem Beyza Aydın hususla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Temel göstergeler üzerinden eğitimin genel görünümüne baktığımızda öğrenci sayısı, derslik sayısı, okul sayısı gibi göstergelerde özellikle son yıllarda bir artış olduğunu ifade edebiliriz. Sadece öğretmen sayısında özellikle 2022-2023 yıllarında bir azalma söz konusu, bunun sebebini de son yıllarda izlenen ilkokul ve ortaokul kademesinde görev yapan öğretmen sayısının azaltılmasına yönelik siyasetlerle alakalı olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte, raporda genel olarak yükseköğretimde uluslararası öğrenci datalarından, gençlerin istihdamı, çocuklarda mutluluk oranları, eğitimde bölgesel eşitsizlikler gibi bahisleri değerlendirdik.”

Raporu deprem ve pandemi şartları bağlamında hazırladık

Okul Öncesi Eğitim raporu editörü Doç. Dr. İsa Kaya ise raporu pandemi ve deprem şartları bağlamında hazırladıklarının altınızı çizerek şunları kaydetti:
“Raporumuzu Türkiye’nin bütününü etkileyen, özellikle pandemi ve deprem bağlamında son 20 yıldaki gelişmeler ışığında hazırlamaya çalıştık. Rapora birbirinden değerli yaklaşık 10 üniversiteden 12-13 akademisyenin katkısı oldu. Raporumuzda alandaki temel sorunlar, dünyayla karşılaştırılması, tarihî gelişimi gibi mevzulara yer verdik. Sonuçlara değinecek olursak okullaşmanın OECD ortalamasının altında kaldığını görüyoruz. Diğer yandan toplum temelli okul öncesi kurumların çeşitlilik oluşturduğunu ifade etmek gerekiyor. Mülteci çocukların eğitiminde de güzelleşmeler kaydedildiğini görüyoruz. Ayrıyeten ifade etmek gerekir ki deprem ve pandemi gibi durumlar ev temelli eğitim modellerine de ihtiyaç duyduğumuzu gösteriyor.”

Eğitim İzleme Raporu 2023’ten öne çıkanlar

Okul öncesi eğitime yatırımlar meyve veriyor

Son yıllarda Türkiye’de okul öncesi eğitime yapılan yatırımların etkisi net bir şekilde görülüyor. Bir evvelki yıla kıyasla okul öncesi kademesinde öğrenci sayısı %9, okul sayısı %28 ve öğretmen sayısı %13,7 oranında arttı. Bu artış, Türkiye’nin eğitim sisteminin temel taşlarından biri olan okul öncesi eğitime verdiği ehemmiyetin artışını yansıtıyor. Ayrıyeten, doğu bölgelerindeki okul öncesi okullaşma oranlarındaki artış dikkat cazip. Özellikle Hakkâri ve Şırnak’ta %75 oranında bir yükseliş olduğu belirtiliyor. Bu durum, doğu bölgesine yönelik eğitime yapılan yatırımların başarılı olduğunu ve bu bölgelerdeki eğitim düzeyinin hızla yükseldiğini gösteriyor.

Yükseköğretimde uluslararası öğrenci sayısı artıyor, oranı düşük kalıyor

Türkiye’nin yükseköğretimdeki uluslararası öğrenci sayısı, 2016 yılından 2023 yılına 301.694’e ulaşarak 3 kat arttı. Lakin, uluslararası öğrenci oranı %2,32 ile OECD (%9,41) ve AB (%14,15) ortalamalarının epeyce altında kalıyor. Bu veriler, Türkiye’nin yükseköğretim kurumlarının uluslararası alanda daha fazla tanıtıma ve öğrenci çekme stratejilerine ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor. Uluslararası öğrencilerin en yoğun bulunduğu şehirler ise İstanbul, Ankara ve Eskişehir olarak öne çıkıyor. Bu şehirler, uluslararası öğrenciler için cazip olma özelliklerini korurken, Karabük ve Erzurum gibi daha küçük kentlerde de öğrencileri çekmeye yönelik projelerin başarılı olduğu gözlemleniyor.

Ne eğitimde ne istihdamda olan (NENİ) gençler alarm veriyor

Türkiye’de 15-19 yaş aralığındaki ne eğitimde ne de istihdamda olan (NENİ) gençlerin oranı %16,7 olarak belirlendi. Bu oran, OECD ortalamasının (%8,02) yaklaşık iki katıdır ve Türkiye’yi OECD ülkeleri arasında en fazla NENİ genç nüfusuna sahip 4. ülke yapmaktadır. 15-29 yaş aralığındaki NENİ genç nüfus oranı ise %27,9 ile OECD ortalamasının (%12,6) iki katından fazladır. Bu durum, gençlerin eğitim ve istihdam alanında önemli sorunlar yaşadığını ve bu alanda acil siyasetler geliştirilmesi gerektiğini gösteriyor. NENİ gençlerin oranındaki bu artışın, Türkiye için önemli bir sosyo-ekonomik sorun olduğu vurgulanıyor.

Gelir kümelerine göre mutluluk oranları değişkenlik gösteriyor

Türkiye’de çocukların ve gençlerin mutluluk oranları gelir seviyesine göre büyük farklılıklar gösteriyor. Yüksek gelir kümesindeki çocukların %73,7’si mutlu olduğunu belirtirken, orta gelir kümesinde bu oran %69,3 ve düşük gelir kümesinde %65,4 olarak tespit edilmiştir. Bu durum, gelir seviyesinin çocukların memnunluğu üzerindeki tesirini açıkça ortaya koyuyor. Ayrıyeten, yaş ilerledikçe çocukların kendilerini daha az mutlu hissetmeleri dikkat çekiyor. 13-14 yaş aralığında mutlu hissedenlerin oranı %73,5 iken, 15-17 yaş aralığında bu oran %66’ya düşüyor. Gelir seviyesi ile mutluluk arasındaki bu ilişki, eğitim siyasetlerinde dikkate alınması gereken önemli bir öge olarak bedellendiriliyor.

Eğitimde bölgesel eşitsizlikler derinleşiyor

Türkiye’de okul öncesi, ilkokul ve ortaokul kademelerinde en yüksek okullaşma oranı Batı Marmara Bölgesinde görülürken, en düşük okullaşma oranı Orta Doğu Anadolu Bölgesindedir. Özel öğretim kurumlarındaki öğrenci sayısı son altı yıldır istikrarlı bir şekilde artıyor, lakin bu artış daha çok batıdaki kentlerde ağırlaşıyor. Bu durum, Türkiye’de nitelikli eğitime erişim açısından bölgesel eşitsizlikleri artırmaktadır. Özellikle, özel okullara giden öğrenci oranının batıdaki kentlerde doğuya göre çok daha yüksek olması, eğitimdeki fırsat eşitsizliğini gözler önüne seriyor. Eğitimdeki bölgesel eşitsizliklerin giderek derinleştiği vurgulanıyor.

Toplum temelli kurumlar okul öncesi eğitimi çeşitlendiriyor

Toplum temelli kurumlar, okul öncesi eğitimde giderek artan bir ilgi görüyor. Bu cins kurumların, eğitimin çeşitlendirilmesine ve toplumun gereksinimlerine yönelik programların oluşturulmasına imkân tanıyarak fırsat eşitliğini desteklediği bedellendiriliyor. Ancak, Millî Eğitim Bakanlığı dışındaki kurumların yapılanmasında besbelli eksiklikler olduğu vurgulandı. Bu kurumların, eğitim müfredatını standartlaştırmada ve prosedürleri düzenlemede zorluklar yaşadığı belirtiliyor. Eğitim süreçlerinin daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için bu alanlarda iyileştirmeler yapılması gerektiği ifade ediliyor.

Bağımsız anaokulları, okul öncesi eğitimde önemli bir başarı elde etti

Bağımsız anaokulları ve okul öncesi eğitimi diğer kademelerden bağımsız olarak verme kanısı, 5 yaş kümesindeki okullaşma oranlarını artırdı. Özellikle 2023 yılında %87’lere ulaşan 5 yaş kümesindeki okullaşma oranının son derece önemli bir başarıyı temsil ettiği vurgulandı. Fakat, 3 ve 4 yaş kümelerindeki okullaşma oranlarının hala hedeflenen düzeylere ulaşamadığı ifade ediliyor. 3 yaş kümesinde 2019’da %12 olan oranın, 2023’te %16’ya, 4 yaş kümesinde ise %3’lük bir artış olduğu belirtiliyor. Bu artışların, 5 yaş kümesindeki çocuklara öncelik verilmesi nedeniyle sonlu kaldığı bedellendiriliyor.

Erken çocukluk eğitimi projeleri, kapsayıcılığı artırıyor

Özel ihtiyaçlı çocukların okul öncesi eğitim almasına yönelik önemli projeler, Avrupa Birliği, UNICEF ve MEB işbirliğiyle yürütülen “Engelli Olan Çocuklar İçin Kapsayıcı Erken Çocukluk Eğitimi” projesi kapsamında hayata geçirildi. Bu projenin, dezavantajlı kümelerdeki çocukların erken çocukluk eğitimine erişimini artırmayı ve kalitesini yükseltmeyi amaçladığı ifade ediliyor. Proje kapsamında 8.296 öğretmene eğitim verilmiş ve dezavantajlı ailelere 5.000 okul öncesi eğitim sandığı dağıtıldığı aktarılıyor. Ayrıyeten, 310 konteyner anaokulu inşa edilmiş ve 430 anasınıfına eğitim gereci desteği sağlanarak toplamda 41.552 çocuğa erken çocukluk eğitimi hizmeti sunulduğu ifade ediliyor.

Deprem sonrası okul öncesi eğitimde hızlı tedbirler alındı

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli Güneydoğu Anadolu bölgesini etkileyen iki büyük depremde birçok okul yıkılarak hasar gördü. Depremde 960 öğretmen hayatını kaybetmiş ve 936 okul kullanılamaz hale geldi. Deprem sonrasında kurulan illerde 1 milyon 419 bin 570 çocuğa psikososyal destek hizmeti verildiği belirtiliyor.

Ayrıyeten, depremden etkilenen bölgelerde çadır kentlerde prefabrik anaokulları ve anasınıfları kuruldu. Bu bölgelerdeki resmi okul öncesi eğitim kurumlarında devam eden çocuklara ücretsiz beslenme desteği sağlandığı ve ailelerinden katkı payı alınmadığı vurgulandı.

Yeni eğitim programı çağın ihtiyaçlarına uyum sağlıyor

2024 yılında güncellenen okul öncesi eğitim programına dahil edilen yenilikler arasında, aktiflik planlama süreçleri yeniden yapılandırılmıştır. Alan seyahatlerinin, eğitimcilere ve öğrencilere daha sistemli ve planlı okul dışı öğrenme tecrübeleri sunacak şekilde tasarlandığı belirtiliyor. Değerlendirme usullerinde ise gelişimsel değerlendirme anlayışı benimsenerek, öğrencilerin ferdi ilerlemeleri üzerine odaklanıldığı vurgulandı. Bu değişikliklerin, eğitim programının çağın ihtiyaçlarına uyum sağlamasını ve öğrenci merkezli bir öğrenme ortamının teşvik edilmesini amaçladığı ifade ediliyor.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Copilot Plus Pc’lerde Oyun Konusu Giderek Daha İyi Hale Geliyor

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.