DOLAR

34,2145$% -0.21

EURO

36,7802% -1.88

GRAM ALTIN

2.942,41%-2,67

ÇEYREK ALTIN

4.957,00%-2,11

TAM ALTIN

19.771,00%-2,12

ONS

2.670,68%-2,62

BİST100

8.862,32%2,83

Yatsı Vakti a 19:24
Bursa AÇIK
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,2145

EURO 36,7802

ALTIN 2.942,41

BİST 100 8.862,32

Yatsı 19:24

  • Bursa Gündem Haber
  • Genel
  • Ceza Hukukçularından Esenyurt Belediye Başkanı Özer İçin Bilimsel Mütalaa: Gözaltı ve Tutuklama Hukuka Ters, İspatlar Akla Uygun Değil

Ceza Hukukçularından Esenyurt Belediye Başkanı Özer İçin Bilimsel Mütalaa: Gözaltı ve Tutuklama Hukuka Ters, İspatlar Akla Uygun Değil

ad826x90

T24 Ankara

Tutuklanan ve yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınarak tutuklanması konusunda bilimsel mütalaa hazırlayan ceza hukukçuları, Türk Ceza Kanunu’nun mimarlarından Prof.Dr. Adem Sözüer ile Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız ve Doç. Dr. Tolga Şirin, yapılan işlemlerin ve tutuklamaya konu ispatların hukuka uygun olmadığını vurguladı. Tutukluluk kararına yapılan itirazla birlikte sunulan bilimsel mütalaada, Özer’in evine gün doğmadan baskın yapılması, yatak odasına girilmesi, eşi ve çocuklarının önünde uyandırılarak kelepçelenmesinin hukuka alışılmamış olduğu kaydedildi. Arama uygulamasının hukuka muhalif olması nedeniyle, elde edildiği söylenen delillerin da hukuka karşıt olduğunun belirtildiği mütalaada, kaçma şüphesi olmayan Özer’le ilgili ortaya konulan delillerin da akla uygun bulunmadığı vurgulandı. Özer’in kendisiyle ilgisi olmayan konuşmalar, cürmün kişiselliğine karşıt birtakım kanıtlar ve içeriği belirsiz telefon görüşmeleri nedeniyle tutuklandığına işaret edildi. 

Ceza hukukçuları tarafından hazırlanan bilimsel mütalaada yer alan görüşler şöyle:

”Soruşturmanın tam olarak hangi tarihteki somut suç kuşkusunu ortaya koyan delil üzerine başladığı anlaşılamamıştır. Soruşturma numarasının 2024 tarihli olması Temmuz 2024 ayında başlatılmış olabileceği fikrini doğurmuş ise de kolluk tarafından alınan 16 sayfalık tabirinin 3. Sayfasında “28.03.2016 tarihinde Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu ve mahkumların bulunduğu koğuşta yapılan aramada elde edilen dijital gereçler üzerine soruşturma başlatılmıştır” denilmiş, keza 4. Sayfasında ‘PKK/KCK terör örgütüne üye olmak gerekçesiyle hakkınızda kullanmış olduğunuz telefon hattına tedbir uygulandığı’ belirtildiğinde, ilk soruşturmanın 2024 öncesinde, en erken 29016, en geç 2023’te başladığı değerlendirilmiştir.

Tutanakta imzaları bulunan avukat ve diğer kişilerin arama sırasında belediye binasına sokulmadıkları ifade edilmiştir.

Özer, şafak baskını olarak isimlendirilen bir arama kararı ile sabaha karşı evinde yakalanmış, gerçekleştirilen süreçlere ilişkin içeriğinde yatak odasının bulunduğu görüntüler de dahil olmak üzere basının erişimine açılmış, hakkında soruşturmanın konusuna ilişkin açıklama yapılmadan kimi yetkililer ve basının Özer’i terör örgütü üyesi olarak nitelendirdikleri görülmüştür. Bu veriler hem masumiyet karinesi hem insan onurunun korunması unsuru tarafından çeşitli sorunlar içermektedir.

“Gün doğmadan baskın”

İHAM (AİHM), özellikle özel timlerin görev aldığı ve sabahın erken saatlerinde gerçekleşen şafak operasyonları bağlamında ilkesel bir belirlemede bulunarak, ‘Böyle bir durumda yetkinin berbata kullanılması ve insan onurunun ihlal edilmesi riski bulunmaktadır’ şeklinde unsur kararı vermiştir.

İHAM, Bulgaristan Varna Belediye Meclisi Başkanı’nın sabah operasyonuyla bu şekilde gözaltına alınmasını ‘aşağılayıcı muamele’ ve ‘psikolojik çile’ olarak yorumlamıştır. Bunu yaparken müracaatçının şiddetli direniş gösterme mümkünlüğünü ve arama sırasında eşi ve çocuklarının evde olmasını dikkate almıştır. 

Ahmet Özer açısında da çağrılması halinde gelecek olmasına rağmen, sabah saatlerinde arama yapılması, ruhsatlı ve ruhsatsız silahının olmaması, eşinin itilmesi, eşinin uyandırmasına izin verilmeyip yatak odasına zorla girilmesi, eşinin travmatize olduğuna dair sağlık raporu, gereği olmamasına rağmen kelepçe takılması, prestijinin sarsılıp, kamuoyu nezdinde suçlu gösterilmesi söz mevzusudur. Bu verilen sabit olması halinde, bunlar anayasaya ve İHAS’a terslik yaratır görünmektedir. Bu çerçeveden bakıldığında somut olayda özel yaşama hürmet gösterilmesini isteme hakkı ve konut dokunulmazlığına dönük bir ihlal olduğu pekala söylenebilir. 

Açık kaynaklara göre 30 Ekim’de gündoğumu 07.34’te gerçekleşmiştir. Buna göre 06.34’ten önce konutta, işyerinde, diğer kapalı yerlerde arama yapılması imkanlı değildir. Tutanaklara göre ise Özer’in evinde ve işyerinde aramalar 06.10’da başlamıştır. ‘Gece vakti’ yapıldığı anlaşılan arama işlemleri açıkça hukuka karşıttır.

Hukuka alışılmamış tanık

Evde yapılan aramada muhtar ve site güvenlik görevlisi, belediyede yapılan aramada muhtar ve iki güvenlik görevlisi şahit olarak hazır bulundurulmuştur. Güvenlik vazifelilerinin objektif arama şahidi olmalarına yasal imkan bulunmamaktadır. Yapılan arama süreçlerinde kanunda belirtilen nitelikleri haiz arama şahitleri bulunmadığından süreçler hukuka karşıttır. 

Yasaya göre hakkında arama yapılan kişinin aramada hazır bulundurulması gerekmektedir. Somut olayda Ahmet Özer evinde hazır bulunmuş ise de belediye binasında yapılan aramada hazır bulunamamıştır. Belediye makam odası ve belediye makam otomobilindeki aramaya katılmasının engellenmesi hukuka terstir. 

Belediyeden alınan dijital gereçlerin imajının laboratuvar ortamında alınması gerektiği belirtilerek, bunlara el konulduğu söylenmiştir. İmajın el koyma işlemi sırasında alınması gerektiğinde, bilgisayar, bilgisayar programları ve bilgisayar kütüklerinde yapılan el koyma işlemleri hukuka terstir. 

Kısıtlama kararı

Dosya ile ilgili kısıtlama kararı verilmiştir. Tutuklama kararından sonra kısıtlama kararının devamı artık başlı başına hukuka alışılmamıştır. 

Somut olayda yakalama ve gözaltına alma önlemine başvurulmasının tek makul sebebi şüphelinin tabirinin alınabilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak Özer’in ifadeye çağrıldığı ve gelmediğine yönelik bir bilgi yoktur. Gelmeyeceği, tersine kaçacağı ve bu suretle kendisine ulaşılamayacağı konusunda bir yargıya varılması imkanlı görünmemektedir. Yakalama ve gözaltı işlemlerinin zorunlu ve orantılı olmadığı anlaşılmaktadır. Yakalama ve gözaltı hukuka alışılmamıştır. 

“Konuşmanın tarafı değil”

İfadesinde Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmede Ahmet Özer’in isminin geçtiği belirtilerek, soru yöneltilmiştir. Aktarılan konuşmanın herhangi bir tarafında Ahmet Özer’in yer almadığı anlaşılmaktadır. Diğer tarafından farklı kişiler arasında geçtiği iddia edilen bir konuşmada, taraflardan biri, üçüncü kişi pozisyonundaki Ahmet Özer hakkında belli bir isnatta bulunmakta ve bizatihi bu isnat, bundan haberi olduğuna yönelik delil ortaya konulmadan Ahmet Özer’e yüklenmektedir. 

Özer’in başsağlığı için açtığı telefonda kullandığı iddia edilen, ‘sizin gibi değerli evlatlar yetiştirdi’ halindeki cümlenin, kişinin örgüt üyesi olduğu tarafındaki kabul için delil mahiyeti taşıdığı söylenemez. 

Bir terör örgütüne üye olduğu iddia edilen kişinin bu kadar uzun zaman diliminde sırf iki telefon konuşmasının şüpheli görünmesi, iki konuşmanın da taziye görüşmesine ilişkin olması, örgütsel bağa işaret edecek tabirlerin bulunmaması bütün olarak değerlendirildiğinde, örgüt üyeliği tezinin aksini ispata daha elverişli olduğu değerlendirilmiştir.

Görüşüldüğü iddia edilen bireylerden Şevket Tuci için, ‘şahsın PKK hatalarından yargılanan şahıslar ve aileleri ile irtibatlı olabileceği’ notuna yer verilmektedir. Özer’in seçim çalışmaları yapmak amacıyla gittiği Van vilayetinde görüştüğü pek çok kişi ortasından belli isimlerin seçildiği, bu şahıslarla ne görüştüğüne dair hiçbir bilgiye yer verilmediği, bu şahıslarla ilgili doğrudan terör örgütü üyeliği argümanının bulunmadığı,, soyut ve ihtimale dayalı sübjektif yorumlara yer verildiği görülmektedir. 

“Sloganlardan sorumlu tutulamaz”

Çeşitli etkinliklerde atılan sloganlarla sorumlu tutulmuştur. Sloganların atılıp atılmadığı net olmadığı gibi atılmışsa Ahmet Özer, bunları atan kişi bile değildir. 450 bin kişinin katıldığı şenlikte atılan sloganlarla suçlanmak suç ve cezada kişisellik unsuruyla bağdaşmamaktadır. 

Örgüt üyeliği iddiasına delil olara gösterilen tüm bu konuların bir kısmının akla uygunluk niteliği taşımayan sübjektif ve zorlama yorumlar mahiyetinde oldukları, bir kısmının ise iddia ile mantıksal bağ taşımadıkları, açıklık ve mutlaklık niteliği arz etmedikleri, delil olduklarından söz edilemeyeceği değerlendirilmiştir. 

Remzi Kartal ile görüştüğü iddia edilen şüphelinin akademisyen ve siyasetçi olmasından dolayı kendisini arayan yüzlerce kişi için bir filtre uygulaması mümkün olmadığı her bağlantının otomatikman terör örgütü üyeliği için delil sayılması makul görünmemektedir. 

Aramada ele geçirilen Golik isimli mecmuadaki fotoğraf ve karikatürlerin ne yönden terörizmi, terörü, şiddeti yasallaştırdığı, Özer’in bu tavrı ne yönden desteklediği ortaya konulamamıştır. Dergi nüshasının terör örgütü üyeliğine destek gösterilmesi hukuka karşıttır.”

CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı

Prof. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP ve DEM Parti’nin “kent uzlaşısı” kapsamında, CHP’nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilmişti. Özer, 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen “PKK/KCK örgüt üyeliği” soruşturması kapsamında ev baskınıyla gözaltına alındı. Evinde, otomobilinde ve belediye binasında arama yapıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasına göre, aynı zamanda akademisyen olan Özer’in, geriye dönük yapılan 10 yıllık inceleme kapsamında, görüştüğü 694 kişinin “örgüt mensubu olduğu” iddia edildi. Açıklamaya göre, belediye başkan adayı olduğunda adli sicili soruşturulan Özer’in, hakkında telefon dinlemesi uygulandığı, konuşma dökümlerinin oluşturulduğu, fiziki takibe alındığı ve hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi. Soruşturmanın üç ay önce başlatıldığı, Özer’in KCK’lı Remzi Kartal’la yapılan görüşmesinin ise çözüm süreci vakti 2015’te gerçekleştiği öğrenildi. 

CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı: Soruşturma 3 ay önce başlatılmış, 10 yıllık inceleme yapılmış

Ahmet Özer’in ifadesi ortaya çıktı: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu; Remzi Kartal Van vekiliydi, aynı aşirete mensubuz, ailesini tanırım


Özer’in ifadesi: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu

Özer, yaklaşık 12 saatlik gözaltı mühletinin ardından gece yarısı “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Hakimlik sözünde suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Özer, “Ben 1,5 milyonluk şehrin belediye lideriyim, çağrılsaydım koşa koşa ifade vermeye gelirdim. Bunların hepsi uydurma, zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur. Kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur” dedi.

Özer, “10 yıldan fazladır CHP’ye mensubum, en son seçimde aday oldum, İmamoğlu‘nun danışmanlığını yaptım, Devlet Planlama Teşkilatı’nda Recep Yazıcıoğlu ile görev yaptım, bugüne kadar bir şey yok, 10-15 yıl önceki bir takım olaylar gündeme getirilerek vazifemden uzaklaştırılmaya çalışılıyor” diye ifade verdi. 

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in avukatı: Kumpas çok açık; evini kiraladığı öğrencinin amcasının ‘örgütten davası var’ diye örgütle bağlantılı gösteriliyor

İmamoğlu: Ahmet Özer aday olduğunda adli sicilini soruşturdunuz, temiz kâğıdı verdiniz; 6 ayda ne değişti?

“Terör örgütüyle bağını” gösteren “en önemli görüşme” başsağlığı konuşmasıymış

İstanbul Başsavcılığı’nın Özer hakkındaki tutuklamaya sevk yazısında, Özer’in “Terör örgütüyle bağını gösteren en önemli telefon konuşmasının”, üç kardeşi hakkında “örgüt üyeliği”nden işlem yapılan Mehmet Kaya isimli şahısla, annesinin vefatından sonra başsağlığı için yaptığı telefon görüşmesi olduğu belirtildi.

Özgür Özel: Erdoğan’ın bu işi bildiği ortada, Esenyurt ile başlayan adımın İBB üzerinden devam ettirilebilmesi, kötücül aklın yapmayacağı iş değil!

 

 

Savcılık ifadesi sürerken “Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atandı” iddiası

Özer’in savcılık ifadesi sürerken, İçişleri Bakanlığı tarafından Esenyurt Belediyesi’ne Beşiktaş Kaymakamı Oğuzhan Bingöl‘ün kayyım olarak atandığı öne sürüldü. Haber ilk olarak, Sabah gazetesi ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik tarafından servis edildi. Ancak Atik, 15 dakika sonra yeni paylaşımda düzeltmeye gitti. T24′e açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Biraz önce TBMM’de iktidar kulisinde konuştuğumuz İçişleri Bakanı böyle bir işlemin yapılmadığını söyledi. Ancak Sulh Ceza Hakimliği’nden tutuklama kararı çıkarsa daha sonra sürece bakacaklarını ifade etti. Biz hepimiz bu memlekette bu cümlelerin satır ortalarının ne anlama geldiğini biliyoruz” dedi.

Avukatı: Kiracısı olan öğrencinin amcasının ‘davası var’ diye alakalı gösteriliyor

T24’e açıklama yapan Ahmet Özer’in avukatı Şevket Tuci, “Müvekkilimize kumpas kurulduğu açık. Örneğin Mehmet diye biriyle görüşüyor. Mehmet’in kardeşi örgütle bağlı ama Mehmet’in sicili temiz, bundan suçlanıyor. Mesela Ahmet Özer evini kiraya veriyor. Kiralayanlar öğrenci, ev kirasını da öğrencilerden birinin amcası ya da babası. Kirayı ödeyen kişinin örgütten davası var diye bununla alakalı gösteriliyor” dedi. 

Tutuklanan Ahmet Özer hakkındaki “en önemli görüşme” başsağlığı konuşması çıktı


Beyoğlu Kaymakamı özel onaylı terfi aldı, bir gecede vali yardımcısı olup kayyım atandı

Özer’in 30 Ekim’de tutuklanmasının ardından 31 Ekim sabajı yerine kayyım atandı. Önceki geceye kadar Beyoğlu Kaymakamlığını yürüten Can Aksoy’un kayyım olarak atandığı İçişleri Bakanlığı’nca duyuruldu. Esenyurt Belediyesi’ne Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy’un getirilmesi kararı sonrasında Aksoy, İçişleri Bakanlığı’nca özel vekalet onayı ile İstanbul Vali Yardımcılığı’na terfi ettirildi. Vekaletli terfi onayının İstanbul Valiliği’ne ulaşmasının ardından, bu kez valilik onayı ile Esenyurt Belediye Başkanlığı’na kayyım atandı.

Esenyurt kayyımına “özel onaylı terfi”: Bir gecede vali yardımcısı yapıldı, sonra kayyım olarak atandı

 

Ahmet Özer kimdir?

Prof. Dr. Ahmet Özer, lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladı. Ardından, Hacettepe ve ODTÜ’de sosyoloji ve bilim ideolojisi alanlarında yüksek lisans yaptı ve Hacettepe’de “Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) Sosyo Ekonomik ve Politik Boyutları” başlıklı çalışmasıyla doktora derecesini aldı.

1991-1997 yıllarında 145 belediyeyi içeren GAP Belediyeler Birliği’nin Genel Sekreterliği misyonunu yürüttü. Ayrıca akademik hayatı boyunca Mersin Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Toros Üniversitesi gibi çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı, bu kurumlarda rektör yardımcılığı, dekanlık ve bölüm başkanlığı gibi vazifeler üstlendi.

Ulusal ve uluslararası alanda 30’dan fazla kitap yayımladı, kentleşme ve yerel yönetimler üzerine çalıştı. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde, DEM Parti’yle yapılan “kent uzlaşısı” kapsamında CHP’nin Esenyurt Belediye Başkan adayı oldu. Yüzde 49 oy olarak sandıktan çıkan birinci isim oldu.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer kimdir?



Hakkari Belediyesi’nden sonra ikinci tutuklama

31 Mart’taki seçimde Hakkari Belediye Başkanı seçilen Mehmet Sıddık Akış da yargılandığı dava kapsamında 3 Haziran’da Van’da gözaltına alınmış ve İçişleri Bakanlığı tarafından aynı gün görevden alınarak yerine Vali Ali Çelik kayyım olarak atanmıştı. İçişleri Bakanlığı, görevden almaya ilişkin Akış hakkında “terör örgütü üyeliği” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılmış bir davayı ve sürmekte olan bir soruşturmayı münasebet göstermiş, Akkış 5 Haziran’daki duruşmada ise 19 yıl 6 ay hapis cezası alarak tutuklanmıştı. 

 

 

 

 

 

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

MSB’den Yunanistan Açıklaması! ‘Anlaşmaya Varıldı’

HIZLI YORUM YAP