CHP Genel Başkanı Özel, Sokak Hayvanlarına İlişkin Yasa Hakkında Konuştu: ‘Talimatı Uygulamayacağız’

Bütün belediyelere SGK’dan yazı yolladılar. Mersin’den başladı dün Ankara’da Çankaya Belediye Liderimiz söyledi, birçok belediye liderimiz… Teker teker herkese icra kağıdı geliyor. ‘Efendim SGK borçlarını faiziyle ödeyin.’ Kardeşim biz bu belediyelerin çok önemli bir kısmını sizden devraldık. Bu sefer devralmadıysak geçen sefer devraldık. Ankara’nın borcunu şişiren Melih Gökçek. Adam hayatında 1 lira SGK ödememiş ki bir vergi ödememiş ki geçen sefer almışız faiziyle katlanmış katlanmış buralara gelmiş.

Her gece karanlıktır ama günün doğmasına engel olamazsınız. Berbatlar her zaman kötülük yapar ama düzgünlüğün kazanmasına engel olamazsınız. Uygunlar kazanacak, dürüstler kazanacak. Çalışkan olanlar kazanacak. Halktan yana olanlar kazanacak. Rantçılar, kötü niyetliler halkın kararına direnenler ve buna karşılık kötü planlar yapanlar kaybedecek. Ben milletimizi bu berbatlığın karşısında uygunlukla, güzellikle ve belediye liderlerimizin yapacağı hizmetlere sahip çıkarak, destek olarak bu ‘mali darbe teşebbüsü’nü püskürtmeye davet ediyorum.

Bu problemden bu iktidar sorumlu. Niçin sorumlu? Kırsaldaki yabani hayatın içine geçmiş ve köylerdeki aşırı üremeye Tarım ve Orman Bakanlığı eliyle bir çare üretmeden yani işin kaynağında kesmeden bu köpeklerin, bu şehirlerde yarattığı bu sorunu durduramayacağımızı veteriner doktorlar söylüyor. Bir bütünleşik kampanya yapmak varken, kırsala Tarım ve Orman Bakanlığı, şehirlere belediyeler bakacakken 2020 yılında daima birlikte ‘Hayvan hakları fonu kurulsun’ diye Meclis raporuna, AK Parti, MHP, CHP, HDP o tarihte birlikte imza atmışken bu kanunu getirip, bütün yükü belediyelerin sırtına koyup, hayvan hakları fonunu kurmayıp yerine palavradan ‘sorunu hesaplattırdık.’ Mesela İstanbul’da ihtiyaç duyulan paranın yüzde 1.5’ini veriyorlar sadece. Sorunun yükünü belediyelerin sırtına bırakıp bir kenara çekilip ‘Yetki, sorumlu belediyelerde ben belediye başkanından hesap sorarım.’ Böyle bir anlayış yok.

Hamas’ın Ekim ayında başlattığı saldırılar hepimizi üzmüştü. ‘Orada hatasız insanlar öldü, biz buna karşılık veriyoruz’ diye 40 bin kişi öldürdüler. Hala durmuyorlar. Natürel Netanyahu’yu Amerika’da alkışlayanlar bu katliamın ortaklarıdır. Netanyahu gibi çocuk katiline, kadın katiline, ambulans vurdurtan, hastane vurdurtan, ekmek kuyruğundaki insanlara ateş attırtan bir insanlık suçlusuna, bir soykırım suçlusuna alkış tutanlar bu şiddetin devamından sorumludur. Hamas başkanının öldürülmesi de bir şiddet olayıdır, bir cinayettir. Biz onu da tasvip etmiyoruz. Dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın akan her damla kan, her damla gözyaşı yüreğimizi sızlatmaktadır. Kurucu başkanımızın vasiyetini uygulayan bir partiyiz. Biz ‘Yurtta barış, dünyada barış’ diyoruz. Filistin’de de Ukrayna’da da barış istiyoruz. Nerede şiddet varsa barış istiyoruz. Nerede tırmanan bir gerilim varsa bunun diplomasi yoluyla çözülmesini istiyoruz, işin silahlara gelmemesini savunuyoruz.

31 Mart seçiminden önce meydanlara çıktık dedik ki ‘Ey AK Parti’liler, ey MHP’liler bu iktidara bir sarı kart gösterin. Burada iktidar değiştirmeyeceksiniz, iyi belediye başkanı seçeceksiniz. Ayşe Ünlüce’yi seçeceksiniz. Ahmet Başkan’ı, Kazım Başkan’ı seçeceksiniz.’ Onlar da bize yüzde 38 verdi. Ben de dedim ki ‘Bu seçim sonucunu mazeret edip erken seçim istemeyeceğim.’ Yani bu iktidarı değiştirmek istemeyenler, ‘Aman erken seçim olur’ diye korkup, yerelde oy vermemezlik yapmasınlar. Seçimin sonraki günü lafından dönecek bir siyasetçi değilim. Dedim ki ‘Bu seçim sonucunu araçsallaştırarak benim bir talebim olmayacak. Aslında erken seçimin yolu ya Tayyip Bey isteyecek ya 360 milletvekili, o da bizde yok.’ Ama dedim ki ‘İnsanların geçim sorunu oluyor. Siz bu geçim problemine çare bulmazsanız, insanlarda geçim olmazsa ülkede seçim olur. İnsanlar isterse o zaman ben onların talebinin gerisine geçerim.’ O günden bugüne örneğin ocak ayında biz bunları konuşup oy istiyorduk değil mi insanlardan kampanyanın başında. Utanç verici bir emekli maaşı vardı; 10 bin lira… O maaş şu an 12 bin 500 oldu. Bütün uyarılarınıza rağmen… 17 bin 500 olması lazımdı. O maaş ocak ayında 25 kilo dana kıyma alıyordu, bugün 20 kilo alıyor. O utanç maaşı bile 5 kilo kıyma kaybetmiş. Şimdi nasıl geçinecek bu emekli?

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin en büyük, birbirini en çok seven ailesi… Bu ailenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bu aile seçime girerken birileri tutup da başka adaya çalışıyorsa bu disiplin kabahatidir. Biz, Eskişehir’deki barışı asla bozmamak için ‘Disiplin işlemlerini siz yapmayın. Nerede kanıt varsa yollayın bakalım’ dedik. Bütün Türkiye’den bunu istedik. 2 bin 300 dosya geldi. Bunların içinden gerçekten hukuken kanıt olabilecek… Suç vardır ama kanıtlayamıyorsundur. Hukuk devletinde yaşıyoruz. Biz Tayyip Bey gibi ‘Ne olursa olsun atın’ demiyoruz. Hukuken ispatlı olanları İl Disiplin Konseylerine yolladık. ‘Bu arkadaşlarımızın hataları tüzüğümüzde hangi cezaya karşılık geliyorsa uyarı, kınama, 1 yıl çıkarma, tamamen ihraç o cezaları verebilirsiniz’ dedik. Parti içi yargının önünü açtık. Onlar ne karar verirlerse başımızla bir arada bütün kararlar yargı kontrolüne tabi. Evvelce partide olup önemli vazifeler yapmış ama son seçimde gitmiş partiye ihanet etmiş. Bu kadar kritik bir seçimde sen ‘Eskişehir’i Ayşe Hanım kazanmasın da AK Parti kazansın’ diye uğraş ettiysen senin bu babaevinde yerin olmaz. Bunun kabul edilecekleri de yok ama ufak tefek kusurlar, ben bana küfredenleri hakaret edenleri affediyorum ama partiye ihanet edenleri affetmem.