34,2455$% 0.14
37,0681€% 0.85
2.947,00%0,76
4.956,00%0,18
19.768,00%0,21
2.681,59%0,80
8.850,79%-0,13
(İSTANBUL) – CHP İstanbul İl Başkanlığı, 81 İl Başkanlığı ile eş zamanlı olarak 24 saat süren ve bugün sona eren Eğitim Maratonu ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, eğitim uğraşımız dün ve bugün olduğu gibi yarın da devam edecektir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi AKP’nin karanlığına teslim etmeyeceğiz denildi.
CHP İstanbul İl Başkanlığı, 81 İl Başkanlığı ile eş zamanlı olarak Ankara’da düzenlenen ve eğitimdeki sorunların konuşulduğu 24 saatlik Eğitim Maratonu ile ilgili basın açıklaması yaptı. İl binasında yapılan açıklamaya İstanbul İl Yönetimi katıldı. Ortak açıklamada eğitimin sorunlarına dikkat çekilerek AKP iktidarı, bilerek ve isteyerek, kasti bir biçimde ülkemizde eğitimi baltalamıştır denildi.
CHP İstanbul İl Eğitim Sekreteri Ali Ekber Cömert’in okuduğu açıklamada şu tabirlere yer verildi:
Eğitim sistemi ne çağdaş ne laik
Eğitim sistemimiz maalesef bugün ne çağdaş, ne laik, ne bilimsel ne de kamusal bir hizmet anlayışına sahip. Eğitimin bileşenleri olan; öğrenciler, öğretmenler, veliler, yöneticiler, hizmetliler, sendikalar, STK’lar ve kaçları, eğitimin birçok farklı başlığından ve okul ortamında yaşananlardan, eksikliklerden muzdarip durumda. Bir çıkış yolu yok, nereye giderseniz gidin ülkemizin en sıkıntılı ve en eksik alanı eğitim. Gün geçtikçe de eğitim alanındaki bu sıkıntılar ve sorunlar, eksiklikler hatta yanlışlıklar devam etmeye, ettirilmeye çalışılıyor.
AKP eğitimi baltaladı
AKP iktidarı, bilerek ve isteyerek, kasti bir biçimde ülkemizde eğitimi baltalamıştır. Liyakatsiz atamalarla, eğitim sistemimizin niteliği yerle bir edilmiştir. Eğitim dinselleştirilmiş, piyasalaştırılmıştır. Köy okulları ve yatılı okullar kapatılmış, çocuklarımız kilometrelerce uzaklardaki okullara, taşımalı eğitime mecbur edilmiştir. Deprem bölgelerindeki çocuklarımız hala birleştirilmiş okullarda eğitim görmeye, 20 metrekarelik konteynerlerde ailecek yaşamaya devam etmektedir.
Uluslararası ölçülere göre 2002’nin gerisindeyiz
Bugün ülkemizin gençliği imtihanlarda her yıl daha düşük ortalama yapmaktadır. Uluslararası ölçme değerlendirme sonuçlarına göre 2002 öncesine göre geriye gidilmiştir. 81 ülke ve bölgede 15 yaşındaki gençlerin okuma, matematik ve fen bilimi düzeylerinin değerlendirildiği 2022 PISA araştırmasında Türkiye matematikte 39, fende 34, okumada 36’ncı sırada yer almıştır. Eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe her geçen yıl düşürülmüştür. Bunun karşılığında iktidar, ÇEDES projesiyle çocuklarımıza mescitte bowling oynatma, maket mezarlarda ağıt yaktırma gibi pedagojik olmayan işler yaptırmaktadır. İktidar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli gibi çağ dışı ve laiklik karşıtı uygulamalar ile uğraşmakta, gerçek sorun ve sorunları görmezden gelmektedir.
İktidar maarif modeliyle kindar ve dindar nesil yetiştiriyor
Sayın Milli Eğitim Bakanı’nın savlarının bilakis, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne bilimsel datalarla karşı çıkmaktayız. Zira bu program; ihtiyaç tahlili yapılmadan hazırlanmıştır, eğitim programları geliştirme unsurlarına ve akademik etik kurallarına uygun değildir. Programın tartışılması için yeterli süre verilmemiş, geri dönüşler için doğru araçlar tanımlanmamıştır. İktidarın, kindar ve dindar nesil yetiştirme ülküsüyle başlattığı bu süreç, makbul ve itaatkar nesil yetiştirme istemiyle sürdürülmektedir. Bunun karşısında partimiz, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli için Danıştay’a iptal ve yürütmeyi durdurma davası açmıştır.
Öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılıyor
2002 yılında 68 bin olan atanmamış öğretmen sayısı AKP iktidarında 1 milyona yükseltilmiştir. Öğretmenlerimiz okullarda şiddet görmekte, öldürülmektedir. Yoksulluk sınırının altında maaşlarla; fiyatlı, sözleşmeli, aday öğretmen, öğretmen, uzman, başöğretmen unvanlarıyla aynı dersi veren ama farklı maaş alan altı farklı öğretmen yaratılmış, öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılmıştır. Bugün bir uzman öğretmen 41 bin 192, bir başöğretmen 44 bin 136 lira ücret almaktadır. Ancak ülkemizde yoksulluk sınırı, Birleşik Kamu İş Mayıs 2024 Araştırması’na göre 59 bin 353, Türk İş Mayıs 2024 Araştırmasına göre 61 bin 788’dir.
Mülakat yüksek standardı olan bir ölçme aracı değil
Öğretmenlik Mesleği Kanunu gibi, hiç bir paydaşla görüşülmeden sunulan kanun teklifleri ile öğretmenlerin hakları hiçe sayılmış, diplomaları geçersiz sayılarak adaylık statüsüne düşürülmek istenmiştir. Böylelikle eğitim fakültelerinin fonksiyonu ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Maalesef bir seçim vaadi olarak kalan mülakatlar, şimdiki Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından ‘mülakat gibi mülakat yapacağız’ telaffuzuyla devam ettirilmektedir. Mülakat, yüksek standardı olan bir ölçme aracı değildir. Ama iktidar kendi telaffuzunun tersine bundan vazgeçmeyerek, öğretmenlerimizi kendi emelleri doğrultusunda elemeye devam etmek istemektedir.
Özel kesimde çalışan öğretmenler mağdur ediliyor
Mülakatla, Milli Eğitim Akademisi ile kendi istediği dışında tek bir öğretmenin bile çalışmasına imkan tanımak istemeyen iktidar, özel bölümde çalışan öğretmenlerin taban maaş hakkını görmezden gelerek bugün binlerce öğretmeni mağdur etmeye devam etmektedir. 2022 KPSS sonuçları ile ek atama sözü verilen öğretmenlerin ataması yapılmamıştır. Engelli öğretmen atamaları yetersizdir. Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlikle öğretmenlerimizin emekleri sömürülmeye devam etmektedir. Deprem bölgelerinde çifte mağduriyet yaşayan, atanmamış ya da okulu yıkıldığı için işsiz kalmış, çocuklarından uzak kalmış görev bekleyen öğretmenlerimizin problemleri çözülmemiştir. Daha bir yıl önce eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in ‘Her 100 öğrenciye 1 rehber öğretmen’ vaadi yerine ÇEDES ile pedagojik formasyonu olmayan kişiler okullara sokulmuştur. Yine aynı bakanın ‘Uzman öğretmenler de artık 10 yıl değil, 5 yıl içerisinde bu sürece tabi olacaklar’ vaadi unutulmuştur.
2015 ile 2022 arasında 2.3 milyon üniversite öğrencisi okul bıraktı
KHK uygulamaları ile üniversitelerimizin demokratik işleyişine son verilmiş, özgür fikrin ve bilimsel üretimin yerleri olması gereken üniversitelerimiz tektipleştirilmiştir. Nitelikli öğretim görevlileri okullardan uzaklaştırılmış, öğrencilerin sosyal aktiflikleri dahi müsaadeye tabi tutulmuş ve engellenmiştir. Anayasa Mahkemesi CHP’nin başvurusu üzerine verdiği kararda, üniversite rektörlerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanması kararını Anayasa’ya ters bulunmuştur. Üniversiteliler için yurt sorunu bir barınamama sıkıntısına dönüşmüş, yoksulluk gençlerimizin üniversiteyi kazansa bile gidememesine sebep olmuştur. Yüksek Öğretim Kalite Konseyi’ne göre 2015 ile 2022 arasında 2,3 milyon üniversite öğrencisi okulu bırakmak zorunda kalmıştır.
Mesem’ler nedeniyle 616 çocuk iş cinayetinde hayatını kaybetti
Mesleki eğitim, Türkiye’nin eğitim gündeminin ana bahislerinden biri olmaya devam etmektedir. MESEM’lerle çocuklarımız iş öğrenen değil, iş gören kişiler haline getirilmiştir. Çocuklarımız 4 gün işe 1 gün okula denerek okullardan uzaklaştırılmış, üzerine bir de yasal olmayan şekilde okul saati dışında ve hafta sonlarında ağır işlerde çalıştırılmıştır. Yoksul halkın çocukları için tek seçenek haline gelen MESEM’lerde birçok çocuğumuz fizikî ve ruhsal sıkıntılarla baş başa bırakılmıştır. Çocuklarımız buralarda uğradıkları iş kazalarında yaralanmaya ve ölmeye devam etmektedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin araştırmasına göre ise 2013-2022 yılları arasında toplamda 616 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Alperen, Erol, Murat, Arda, Ömer, Ulaş, Zekai, Yiğit… Son bir yılda MESEM’lerde 336 öğrenci çıraklık yaptırılırken iş kazası geçirmiş, 9 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir.
İktidar yetersiz beslenmeyi göz ardı ediyor
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve sorumlu bakanlarının, ekonomi bilimini göz gerisi eden siyasal tercihleri ile Türkiye, büyük bir ekonomik kriz ile karşı karşıya gelmiştir. Derin bir yoksullukla mücadele eden halkımız, çocuğunun beslenme çantasına bir yumurta bile koyamaz hale gelmiştir. Mahmut Özer’in 2022- 2023 Eğitim Öğretim yılının ikinci döneminde başlattığı okul öncesinde ücretsiz yemek uygulaması, bir yıl bile sürmeden, 2023- 2024 Eğitim Öğretim yılında, yeni bakan Yusuf Tekin tarafından iptal edilmiştir. Oysa, bir öğün ücretsiz yemek ve pak su ihtiyacı çocukların sağlıklı gelişimi için hayati derece değer taşımaktadır. TÜİK 2022 datalarına göre üç çocuktan biri (yüzde 35,3) önemli maddi yoksulluk ve yetersiz beslenme sorunu ile karşı karşıyadır. Yetersiz beslenme, çocukların fizikî gelişimini, okul için hazır bulunuşluğunu, akademik muvaffakiyetini ve okula devamını da etkilemektedir. Lakin iktidar bunu görmezden gelmeye devam etmektedir
Açıklamanın sonunda 22 yıllık AKP iktidarının eğitim sisteminde yarattığı tahribata karşı Meclis’te ve sokakta çabaya devam edileceğinin altı çizilerek şöyle denildi:
Çocuklarımızı ve gençlerimizi AKP’nin karanlığına teslim etmeyeceğiz
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, eğitim çabamız dün ve bugün olduğu gibi yarın da devam edecektir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi AKP’nin karanlığına teslim etmeyeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, ulu, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder. Laik, bilimsel, nitelikli, demokratik, kapsayıcı ve kamusal eğitim haktır
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Söke Belediye Başkanı ve CHP İlçe Başkanı Aydın Büyükşehir Belediye Lideri’ne Nezaket Ziyaretinde Bulundu