34,3684$% -0.04
36,5162€% -0.08
2.879,68%0,27
4.884,00%0,41
19.536,00%0,39
2.606,50%0,28
9.226,86%-0,54
CHP’de Oğuz Kaan Salıcı’nın eleştirileri ve Deniz Yücel’in cevabının ardından başlayan tartışma devam ediyor. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Benden kimse kurultay dilenmesin” sözlerini eleştirerek, “Genel Liderimizin ‘Benden kimse kurultay dilenmesin’ sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır” ifadelerini kullandı.
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın partinin Genel Gaşkanı Özgür Özel’e ‘normalleşme’ söylemi odaklı tenkitlerine ve “Gerekirse kurultaya gidilir” iletisinin ardından başlayan tartışma sürüyor.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in, Salıcı’ya yönelik yanıtı ve CHP’li milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ve Mahir Polat’ın tenkitlerinin ardından Özgür Özel açıklama yaptı.
Özel, dün yaptığı açıklamada, “Partideki gidişattan memnun olmayan kim varsa, partinin esasen tüzüğü açıktır. Bu durumda ne yapılacağı açıktır. O durumda kimse kimseye bir şey söylemez” ifadelerini kullandı.
Sarıbal da tartışmaya dahil oldu
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Deniz Yücel ve Özgür Özel’in sözlerini eleştirdi.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Sarıbal, “Son periyotta, Genel Liderimizin izlediği “yumuşama” veya “normalleşme” stratejisi, ülkemizde aslında abluka altında olan demokrasi ve özgürlükler açısından önemli bir sorun olarak görülmektedir” dedi.
“Oğuz Kaan Salıcı’nın ifade ettiği rahatsızlık, elbette pek çok partili tarafından da hissedilen bir korkuyu yansıtmaktadır” diyen Sarıbal, “Ancak bu telaşa, karşılık sözcümüz Deniz Yücel’in son derece nezaketsiz hali, partimizin köklü demokratik, çok sesli ve hoşgörülü yapısına zarar verir niteliktedir” ifadelerini kullandı.
Özgür Özel’i de eleştiren Sarıbal, “Hele ki Genel Liderimizin ‘Benden kimse kurultay dilenmesin’ sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır. Kurultay, kişisel bir kararın ötesinde, parti delegelerinin iradesidir” açıklamasını yaptı.
Orhan Sarıbal, açıklamasında şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi, sosyal demokrasi unsuru doğrultusunda Türkiye’de demokratik devlet yapısını inşa etme kararlılığıyla, toplumsal adaleti sağlamayı, ferdî özgürlükleri muhafazayı ve halkın refahını artırmayı amaçlayan eşitlikçi ve katılımcı bir yönetim anlayışını benimser.
Partimizin temelinde, sosyal demokrasiye dayanan ve demokratik devlet hedefi doğrultusunda yürütülmüş bir mücadele birikimi yatar. Bu tarihî birikim, partimizin her durumda demokrasinin temel taşlarından olan iç değerlendirme ve öz eleştiriye açık olduğunu gösterir. Bu yaklaşım, partimizi sırf halkın sorunlarına değil, aynı zamanda kendi içindeki daima gelişim ve dönüşüm gereksinimine da yönlendiren bir güçtür.
Son devirde, Genel Liderimizin izlediği “yumuşama” veya “normalleşme” stratejisi, ülkemizde esasen abluka altında olan demokrasi ve özgürlükler açısından önemli bir sorun olarak görülmektedir.
Partimizin yakın tarihinde tahminen de ilk kez bir grup toplantısında bu derece geniş bir vekil grubu, doğrudan Genel Lidere ve yönetim kararlarına yönelik yoğun tenkitlerde bulunmuştur.
Oğuz Kaan Salıcı’nın ifade ettiği rahatsızlık, elbette pek çok partili tarafından da hissedilen bir tasayı yansıtmaktadır.
Ancak bu korkuya, karşılık sözcümüz Deniz Yücel’in son derece nezaketsiz tutumu, partimizin köklü demokratik, çok sesli ve hoşgörülü yapısına zarar verir niteliktedir.
Bu üslup, partimizin büyüklerine, deneyimlerine, geçmişten getirdiği değerlere karşı neredeyse kindar bir tavrın yansıması olarak görülüyor ve iktidarın formüllerini örnek alma gibi endişe verici bir görüntü ortaya çıkarıyor.
Hele ki Genel Liderimizin “Benden kimse kurultay dilenmesin” sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır. Kurultay, kişisel bir kararın ötesinde, parti delegelerinin iradesidir.
Partimiz, demokratik ülkülerinden ve halkının sesine kulak verme kültüründen uzaklaşmamalı, maksadımız; samimiyetle kucaklanan dayanışma ve kolektif karar alma geleneğiyle, ülkemizin demokrasiye olan inancını güçlendirmek ve halkımızın huzurunu gözeten, gerçek bir demokrasiyi yeniden inşa etmek olmalı. Bugünkü uğraşımız, Saray rejiminin tek adam anlayışına karşı çok sesli, özgür bir Türkiye’yi yeniden kurmak içindir.”
CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı Prof. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP ve DEM Parti’nin “kent uzlaşısı” kapsamında, CHP’nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilmişti. Özer, 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen “PKK/KCK örgüt üyeliği” soruşturması kapsamında ev baskınıyla gözaltına alındı. Evinde, otomobilinde ve belediye binasında arama yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasına göre, aynı zamanda akademisyen olan Özer’in, geriye dönük yapılan 10 yıllık inceleme kapsamında, görüştüğü 694 kişinin “örgüt mensubu olduğu” iddia edildi. Açıklamaya göre, belediye başkan adayı olduğunda adli sicili soruşturulan Özer’in, hakkında telefon dinlemesi uygulandığı, konuşma dökümlerinin oluşturulduğu, fiziki takibe alındığı ve hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi. Soruşturmanın üç ay önce başlatıldığı, Özer’in KCK’lı Remzi Kartal’la yapılan görüşmesinin ise çözüm süreci vakti 2015’te gerçekleştiği öğrenildi. CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı: Soruşturma 3 ay önce başlatılmış, 10 yıllık inceleme yapılmış Ahmet Özer’in ifadesi ortaya çıktı: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu; Remzi Kartal Van vekiliydi, aynı aşirete mensubuz, ailesini tanırım Özer’in ifadesi: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu Özer, yaklaşık 12 saatlik gözaltı müddetinin ardından gece yarısı “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Hakimlik tabirinde suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Özer, “Ben 1,5 milyonluk şehrin belediye lideriyim, çağrılsaydım koşa koşa ifade vermeye gelirdim. Bunların hepsi uydurma, zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur. Kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur” dedi. Özer, “10 yıldan fazladır CHP’ye mensubum, en son seçimde aday oldum, İmamoğlu‘nun danışmanlığını yaptım, Devlet Planlama Teşkilatı’nda Recep Yazıcıoğlu ile görev yaptım, bugüne kadar bir şey yok, 10-15 yıl önceki bir takım olaylar gündeme getirilerek vazifemden uzaklaştırılmaya çalışılıyor” diye ifade verdi. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in avukatı: Kumpas çok açık; evini kiraladığı öğrencinin amcasının ‘örgütten davası var’ diye örgütle bağlı gösteriliyor İmamoğlu: Ahmet Özer aday olduğunda adli sicilini soruşturdunuz, temiz kâğıdı verdiniz; 6 ayda ne değişti? “Terör örgütüyle bağını” gösteren “en önemli görüşme” başsağlığı konuşmasıymış İstanbul Başsavcılığı’nın Özer hakkındaki tutuklamaya sevk yazısında, Özer’in “Terör örgütüyle bağını gösteren en önemli telefon konuşmasının”, üç kardeşi hakkında “örgüt üyeliği”nden işlem yapılan Mehmet Kaya isimli bireyle, annesinin vefatından sonra başsağlığı için yaptığı telefon görüşmesi olduğu belirtildi. Özgür Özel: Erdoğan’ın bu işi bildiği ortada, Esenyurt ile başlayan adımın İBB üzerinden devam ettirilebilmesi, kötücül aklın yapmayacağı iş değil! Savcılık ifadesi sürerken “Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atandı” iddiası Özer’in savcılık ifadesi sürerken, İçişleri Bakanlığı tarafından Esenyurt Belediyesi’ne Beşiktaş Kaymakamı Oğuzhan Bingöl‘ün kayyım olarak atandığı öne sürüldü. Haber ilk olarak, Sabah gazetesi ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik tarafından servis edildi. Ancak Atik, 15 dakika sonra yeni paylaşımda düzeltmeye gitti. T24′e açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Biraz önce TBMM’de iktidar kulisinde konuştuğumuz İçişleri Bakanı böyle bir işlemin yapılmadığını söyledi. Ancak Sulh Ceza Hakimliği’nden tutuklama kararı çıkarsa daha sonra sürece bakacaklarını ifade etti. Biz hepimiz bu memlekette bu cümlelerin satır ortalarının ne anlama geldiğini biliyoruz” dedi.
Avukatı: Kiracısı olan öğrencinin amcasının ‘davası var’ diye bağlı gösteriliyor T24’e açıklama yapan Ahmet Özer’in avukatı Şevket Tuci, “Müvekkilimize kumpas kurulduğu açık. Örneğin Mehmet diye biriyle görüşüyor. Mehmet’in kardeşi örgütle bağlantılı ama Mehmet’in sicili temiz, bundan suçlanıyor. Mesela Ahmet Özer evini kiraya veriyor. Kiralayanlar öğrenci, ev kirasını da öğrencilerden birinin amcası ya da babası. Kirayı ödeyen kişinin örgütten davası var diye bununla bağlantılı gösteriliyor” dedi. Tutuklanan Ahmet Özer hakkındaki “en önemli görüşme” başsağlığı konuşması çıktı Beyoğlu Kaymakamı özel onaylı terfi aldı, bir gecede vali yardımcısı olup kayyım atandı Özer’in 30 Ekim’de tutuklanmasının ardından 31 Ekim sabajı yerine kayyım atandı. Önceki geceye kadar Beyoğlu Kaymakamlığını yürüten Can Aksoy’un kayyım olarak atandığı İçişleri Bakanlığı’nca duyuruldu. Esenyurt Belediyesi’ne Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy’un getirilmesi kararı sonrasında Aksoy, İçişleri Bakanlığı’nca özel vekalet onayı ile İstanbul Vali Yardımcılığı’na terfi ettirildi. Vekaletli terfi onayının İstanbul Valiliği’ne ulaşmasının ardından, bu kez valilik onayı ile Esenyurt Belediye Başkanlığı’na kayyım atandı. Esenyurt kayyımına “özel onaylı terfi”: Bir gecede vali yardımcısı yapıldı, sonra kayyım olarak atandı
|
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Başak Demirtaş, Tüyap İmza Gününde: Selahattin’in Herkese Çok Selamları Sevgileri Var