CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de 15 milyon 430 bin kişinin devletten emeklilik, malullük, ölüm aylığı ile dul ve yetim aylığı aldığını, buna rağmen 25 milyon 193 bin kişinin ise sigortalı olarak çalıştığını belirtti.
Sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliği, çalışan nüfus ile emekli nüfus arasındaki istikrarın korunmasına bağlı olduğunu belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Dünyada birçok ülkede genel kabul olarak 4 çalışan 1 emekliye bakar tarafındadır. Ülkemizde, bu denge olumsuz biçimde bozulmuştur. Ekonomik krizin etkisi ile ucuz ve güvencesiz çalışma hortlamıştır. Çalışan nüfusun emekli nüfusa oranda bozulan denge kayıt dışı ile uğraşın artırılmasını gerektirmektedir” dedi.
GÜRER, DATALARA DİKKAT ÇEKTİ
Gürer, sosyal güvenlik sitemine ilişkin bilgilere dikkat çekti ve “Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Mart 2024 tarihli bilgilerine göre, Türkiye’de toplam 25 milyon 193 bin 80 aktif sigortalı bulunmaktadır. Bu sigortalıların 18 milyon 482 bin 440’ı Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) 4a statüsünde, 3 milyon 59 bin 331’i Bağ-Kur 4b statüsünde ve 3 milyon 651 bin 309’u Emekli Sandığı (4c) statüsünde yer almaktadır. Buna rağmen, pasif sigortalı olarak sınıflandırılan ve emeklilik, malullük, ölüm aylığı ile dul ve yetim maaşı alan toplam 15 milyon 430 bin 717 kişi bulunmaktadır. Bu şahıslardan 10 milyon 397 bin 414’ü SSK’li, 2 milyon 722 bin 464’ü Bağ-Kur’lu ve 2 milyon 310 bin 839’u Emekli Sandığı’ndan faydalanmaktadır” diye konuştu.
AKTİF-PASİF SİGORTALI ORANI 1,93’TEN 1,63’E GERİLEDİ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2020 yılına kıyasla, çalışan sayısı 1 milyon 848 bin 533 kişi artarken, pasif sigortalı sayısı 2 milyon 940 bin 3 kişi artış göstermiştir. Sosyal güvenlik sisteminde toplam 25 milyon 193 bin 80 çalışan, 15 milyon 430 bin 717 emekli ve hak sahibini finanse ederken, aktif sigortalıların pasif sigortalılara oranı 2020 yılında 1,93 iken 2024 yılında bu oran 1,63 seviyesine gerilemiştir. Aktif sigortalıların pasif sigortalılara oranının olumsuzluğu dikkat caziptir.sistemin finansal yüküne olumsuz yansıması sorun üretecektir. Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak için aktif sigortalı sayısı artırılmalıdır. Kayıt dışında gözle görülür bir artış dengeyi bozmaktadır. Göç ve mülteci olarak gelenlerin hizmet ve tarım kesiminde sigortasız çalıştığı ve özel dalda kayıt dışına yönelişin artmaktadır. Hizmet sektörü ve tarım dalında çalışanlarda SGK’lı sayısı düşmektedir. Kayıt dışı çalışma Sosyal Güvenlik Sistemini çökertme noktasına doğru gitmektedir. Göç ve mülteci sorunu SGK içinde risk yaratmaktadır.SGK da istikrarlar bozuldukça emekli için tehlike çanları çalmaktadır.SGK açığı artması sistemin meselelerinin ve istikrarının bozulmasına yol açmaktadır” ifadelerini kullandı.
GENÇLER ÇALIŞMA ÖMRÜNE DAHİL EDİLMELİ
CHP’li Gürer, TÜİK datalarına göre, stajyer ve çırakların işgücü piyasasındaki durumu, genç işsizliğin anlaşılması açısından önemli olduğunu belirterek, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından öğrenci sayılarak yaşlılık sigortası kapsamına alınmayan bu grup, TÜİK tarafından işçi olarak bedellendirilmektedir. Bu nedenle, stajyer ve çıraklar değerlendirme dışı bırakıldığında, her bir emekliye düşen çalışan sayısı 2 kişininde altındadır. Bu oran, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır ve sistemin tıkanmasına yol açma riski taşımaktadır. Dolayısıyla, istihdamın artırılması ve genç işsizliğin azaltılması öncelikli gayeler arasında yer almalıdır” dedi.
KAYIT DIŞI ÇALIŞMA SONLANDIRILMALI
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kayıt dışı çalışmanın sosyal güvenlik sistemine önemli şekilde sıkıntılı kıldığını işaret ederek kontrollerin artırılarak kayıt dışı çalışmanın önüne geçilmesi gerektiğini belirtti.
Gürer, “Türkiye’de kayıt dışı istihdama bakıldığında özellikle göçmenler ve mülteciler arasında kayıt dışı çalışanların sayısı epeyce fazladır. Bu durum, hem ekonomik hem de sosyal açıdan önemli sıkıntılara yol açmaktadır. Kayıt dışı istihdamın boyutlarını tam olarak belirlemek zor olsa da, iddialara göre on milyona yaklaşan bir nüfustan söz edilmektedir. Bu nüfus, tatil bölgelerinde ve tarım kesiminde ağırlaşmakta ve bu kişiler hizmet ve tarım sektörü başta olmak üzere farklı alanlarda kayıt dışı olarak çalışmaktadır. Kayıt dışı istihdamın önlenmesi ve göçmen emekçilerin kayıt altına alınması için önemli siyasetlerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Özel bölümün ekonomik krizinde etkisi ile ucuz işgücü yönelmesi sorunu derinleştirmektedir” ifadelerini kullandı.
GIDA GÜVENLİĞİNİ DE TEHDİT EDİYOR
Kayıt dışı istihdamın gıda sektörü için de önemli riskler yarattığını belirten Gürer, “Gıda dalında çalışanların sağlık taramalarının düzenli olarak yapılmaması, bulaşıcı hastalıkların yayılma riskini artırmaktadır. Özellikle portör ve akciğer sineması gibi sağlık denetimlerinin yetersizliği, gıda güvenliğini tehdit etmektedir” diye konuştu.
Kayıt dışı istihdamın SGK’ye bildirilmesi konusunda kâfi tekniklerin geliştirilmediği sürece, sosyal güvenlik sistemi gelecekte sürdürülemez bir boyuta ulaşacağı konusunda ikazlarda bulunan Gürer,“İktidarın katı ve kuralcı önlemler alması gerekmektedir. Aksi takdirde, SGK’nin geleceği pek parlak görünmemektedir. Bu durum, ülkenin sosyal güvenlik sisteminin çökmesine ve yeni ekonomik yüklerin ortaya çıkmasına yol açabilir. İktidarın, kayıt dışı istihdamla mücadelede etkili adımlar atması ve bu konuda ciddiyetle hareket etmesi, ülkenin sosyal ve ekonomikdurumu için acil bir gerekliliktir. Sırf telaffuz seviyesinde değil, somut siyasetlerle bu sorunu kökten çözmeye odaklanması gerekmektedir. Aksi halde, kayıt dışı istihdamın negatif tesirleriyle mücadele etmek çok daha zor hale gelecektir” dedi.
20:44
