34,4465$% 0.3
36,3032€% 0.16
2.836,84%0,10
4.835,00%0,20
19.341,00%0,20
2.562,19%-0,20
9.389,62%-0,33
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, “yenidoğan çetesi” davasına ilişkin “Müdahillik talebimiz var. Gerçekleşirse müdahil olarak bulunacağız ama eninde sonunda biz CHP olarak bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz” açıklamasını yaptı.
Kamuoyunda “yenidoğan çetesi” olarak bilinen, dünyaya yeni gelen bebekleri özel hastaneye sevk ederek ölümlerine sebep olan hastanelere ve sağlık çalışanlarına yönelik açılan davanın ilk duruşması yarın yapılacak. 22’si tutuklu 47 sanığın yargılandığı, Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülecek davanın duruşması öncesinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, ANKA Haber Ajansı’na açıklama yaptı.
Olayın sürecini anlatan Şahbaz, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun, dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü olduğuna dikkati çekti. Şahbaz, şunları söyledi:
“Esas olan sadece bu çete elemanlarının yargılanması değildir. Burada ‘sağlıkta dönüşüm’ denilerek özel hastanelere alan açan, sıhhatin özelleştirilmesi, sıhhatin ticarileştirilmesi ve sıhhatin bir kâr alanına dönüştürülmesinin sonucunda daha çok kâr elde etmek, menfaat temin etmek isteyen çetelere alan açılmıştır. Bu, sadece buz dağının görünen yüzüdür. 2018 yılından önce 2011 yılında bu hataların işlendiği, dava konusu edildiği yönünde birtakım başvurular var, belgeler var. Yani bu olay aslında çok önceden süregelen bir sürecin artık dışa vurmuş, patlamış hâli. Bebeklerimiz katledildi. SGK dolandırıldı. Kamu kaynakları çete menfaatlerine aktarıldı.
Biliyoruz ki bu olay sadece bu 19 hastaneyle sınırlı değil. Diğer özel hastanelerin servislerinin birtakım şirketler tarafından kiraya verilerek işletildiğini de biliyoruz. Yarın bu dava başlayacak. Biz orada olacağız. Müdahillik talebimiz var. Gerçekleşirse müdahil olarak bulunacağız ama eninde sonunda biz CHP olarak bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz. Gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyoruz lakin burada yargılanan sadece çete elemanları değildir. Ülkemizde insanlarımız için artık bir can güvenliği sorunu hâline dönüşmüş olan sağlıkta özelleştirme, ticarileşmedir. Sağlıkta dönüşüm denilen özelleştirmeci sağlık politikalarıdır.
“Sağlık Bakanı’nın istifa etmesini istiyoruz”
Bu davada baktığımız zaman 47 çete üyesinin 22’sinin tutuklu olmak üzere yargılandığını görüyoruz. Burada sadece bu çete elemanları sorumlu değil. Bunlara göz yuman, bu olaylar olurken görmezlikten gelen, etkin bir şekilde denetlemeyen ve bu çetelere yol veren, alan açan yetkililerin de görevden alınarak yargılanmalarını istiyoruz. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün yetkililerinin yargılanmalarını istiyoruz. Sayın Sağlık Bakanı’nın, bu işin sorumlusu olan kişi sıfatıyla bu ülkede Sağlık Bakanlığı yapmasının artık bu ülkede hepimizin, 85 milyon insanımızın can güvenliği açısından bir tehlike olduğunu görüyoruz ve istifa etmesini istiyoruz. Çünkü şu anda hâlâ yetkili pozisyondadır.
Bu sorumlu kişileri, denetlemekle yükümlü olan, bu olaya yol veren yetkilileri müdafaası ve soruşturmanın salahiyeti açısından da bu görevden el çektirilmesi gerekir. Yarın 09.30’da adliye önünde basın açıklaması gerçekleştireceğiz ve davayı takip edeceğiz. Bundan sonraki süreçte de hem çete üyelerinin cezalandırılması hem de bu kabahatin işlenmesinde göz yuman, ihmal eden, görmemezlikten gelen yetkililerin de cezalandırılması için bu davanın peşinde olacağız. Bebeklerimizin adaleti için buradayız”
Ne olmuştu? İstanbul’da gerek olmadığı halde özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmalden öldüğü iddiasına ilişkin olarak Büyükçekmece Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatılmış, soruşturmayı yürüten savcı Y.E. ise makamında tehdit edilmişti. Olayın ortaya çıkması kamuoyunda infial yaratırken, 22’si tutuklu, 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede neler var? İddianamede şüpheliler için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi evrakta sahtecilik” hatalarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi. İddianamede, ölen 10 bebeğin “maktul”, 5 kişinin “müşteki”, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünün “suçtan zarar gören”, 19 hastane ve sağlık şirketi “malen sorumlu”, 47 kişi de “şüpheli” olarak yer aldı. Doktor Fırat Sarı’nın lideri olduğu iddia edilen suç örgütünün sevk ve yönetimini Doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün esas maksadının işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak SGK’den üst sondan ödeme almak olduğu aktarıldı. Sağlık Bakanlığı Müfettişliğince hazırlanan uzman görüşü raporunda, yenidoğan ünitelerindeki 10 bebeğin hayatını kaybetmesine neden olan tıbbı eksikliklere yer verildi. Buna göre, fezlekede maktul olarak yer alan bebek A.K’nin ölümüne ilişkin değerlendirmede, solunum sıkıntısı artan bebeğe devre olmadığı için entübasyonun gecikerek yapıldığı belirtildi. Tekrarlayan resusitasyonlar (solunumu veya kan deveranı durmuş bir kişiye dışarıdan yapılan destekleyici müdahale) ile hastanın sonraki güne kadar yaşatıldığı belirtilen raporda, o sırada hastanede bulunması gereken Dr. D.E’nin görevinin başında olmadığı ifade edildi. 6 aylık bebek, hekimi olmayan yenidoğan yoğun bakıma sevk edildi Raporda, ayrıca hasta yönetiminin hemşireye bırakıldığı da kaydedilerek, bebeğin vefatından Dr. D.E, ile Dr. İ.G. ve hastane yönetiminin sorumlu olduğu belirtildi. Bebek M.N.O’nun ölümüne ilişkin değerlendirmede de 6 aylık bebeğin çocuk yoğun bakımı yerine, hekimi olmayan yenidoğan yoğun bakımına sevk edildiği, burada da hekimin haberi olmadan hemşirenin müdahalede bulunduğu anlatıldı. Bebek H.K. ile ilgili tespitte ise, hastaya kalp masajı yapıldığı esnada Dr. D.E’nin orada olmaması nedeniyle Dr. İ.G. tarafından olayın örtbas edilmesi için ölüm saati değiştirilerek, epikriz yazdırıldığı aktarıldı. Sevk edilmeyen bebek hayatını kaybetti Raporda, bebek Ö.H’ye kalp masajını hemşirelerin yaptığı belirtilerek, bu esnada kullanılan en önemli ilacın adrenalin olduğu, ancak Dr. İ.G’nin hemşirelere “adrenalini kapat” talimatını vererek, yanlış yönlendirme yaptığı vurgulandı. Raporda ayrıca, bebek M.S’nin, yenidoğan temel bakımının gereklerinin yerine getirilmemesi, ameliyat edilebileceği bir merkeze sevk edilmemesi ve hastayı hayatta tutan “prostavazin” isimli ilaç tedavisinin kesilmesiyle ihmallere bağlı olarak hayatını kaybettiği kaydedildi. Fezlekede maktul olarak yer alan diğer bebeklere ilişkin değerlendirmede de ihmallere yer verildi. Dehşete düşüren telefon kayıtları İddianamede, şüpheliler arasında geçen telefon konuşmalarına da yer verildi. Şüpheli doktor Fırat Sarı ve özel hastanede çalışan acil tıp teknisyeni şüpheli Hakan Doğukan Taşçı arasında hasta sevkleri ve denetim hakkında yapılan görüşmede, Taşçı’nın Sarı’ya “Erişkin yoğun bakıma kontrole gelinmesi halinde, ruhsatın ve kuvözlerin değişmesi gerektiğini, panelin fazla olduğunu, monitörün bulunmadığını, yoğun bakım içerisinde bir çok eksiklik ve usulsüz sürecin olduğunu” söylediği iddianamede yer aldı. Yenidoğan çetesinde yer alan doktor ve hemşirelerin ismi ortaya çıktı Reyap Hastanesindeki bebek hastaların takibini yürüten şüpheli hemşire Mehtap Sayar’ın şüpheli Hasan Basri Gök’le yaptığı telefon konuşmasında bebek hastanın tedavisinin uygun olmayan şartlarda gerçekleştirildiği anlatılan iddianamede, konuşma içeriğinde şüpheli Gök’ün “Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur” dediği, Sayar’ın ise “Öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani” dediği aktarıldı. İddianamede, tedavi yollarının adabına uygun değil örgüt faaliyetine hizmet edecek şekilde yapıldığı değerlendirildi. Şüpheli doktor Şeyhmus Çelik’in hastanede olması gerekirken gitmediği, denetim olması ihtimaline karşı özellikle sabah hastanede bulunması gerektiğinin söylendiği anlatılan iddianamede, şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir’in şehir hastanesinden kabulünü yaptığı bebeği, maddi menfaat karşılığında anlaşmış olduğu Fırat Sarı’nın hastanelerine yönlendirdiği kaydedildi. Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan “yenidoğan çetesi” açıklaması: Cezasızlık algısı oluşturulmaya çalışıyor, böyle bir şey yok Aileler anlattı Hazırlanan iddianamede bebeklerini kaybeden ailelerin ifadeleri de yer aldı. H.H., eşinin hamilelik sürecinde başka bir hastaneye gittiğini ancak doğum apansız başladığında hekimlerinin bel fıtığı sorunu yaşadığı için başka bir hastaneye gittiklerini söyledi. Gittikleri hastanede yenidoğan yoğun bakımı servisinde yer olmadığı karşılığını alan Hakan H., “112’ye bildireceklerini ve müsait hastane bakacaklarını söylediler. Yaklaşık yarım saat sonra Bağcılar’daki özel bir hastaneden bizi kabul ettiklerini söylediler” dedi. Soruşturmaya konu olan hastanenin özel ambulansının gelerek kendilerini aldığını söyleyen H.H., “Hastaneye vardığımızda bizimle ilgilenen bir doktor yoktu. Sadece ebe vardı. Sabaha B.Y. İsimli doktor eşimi muayene etti ve sezaryen doğum gerektiğini söyledi. Hamileliğin şimdi 25. haftası olduğu için bebeğin daha gelişimini tamamlamadığı bu yüzden anne karnından bir iğne yapacaklarını söylediler” ifadelerini kullandı. “Bebeğimizi kaybettik” Doktorun iğneyi yaptıktan sonra da 1 gün beklemek gerektiğini söyleyen H.H., “Ertesi gün eşimi doğuma aldılar. Ameliyat sonrası eşimin de çocuğumun da şu anlık durumlarının iyi olduğunu, bebeği yenidoğan yoğun bakım ünitesine alacaklarını söylediler. İki gün sonra eşimi eve bıraktığım sırada hastaneden aradılar. Doktor beyin benimle görüşmek istediğini söylediler. Yoldayken hastaneden bir daha aradılar. Doktor olduğunu söyleyen biri bebeğimin ölüm haberini verdi. Hastaneye vardığımızda da bebeğimin morgda olduğunu söylediler” dedi. “Yenidoğan çetesi” nasıl deşifre edildi? İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün özel hastanelerin kontrolünden sorumlu bir hekimin (T.E.) Ocak 2023’te Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yaptığı başvuru ile olay fark edildi. Doktor T.E., bazı özel hastanelerde doldurulması gereken yenidoğan yoğun bakım üniteleri defterlerinin boş bırakılması üzerine olayın üzerine gitti. İddianamede yer aldığı formuyla doktor, “Ayrıca bebeklerin dosya üzerinde gösterilen sağlık durumları ile fiili sağlık durumlarının uyuşmadığını örneğin entübe olarak kayıtlı gösterilen bebeğin gayet sağlıklı ve nefes alabilir durumda olduğunu gördük. Durumu hastane yetkililerine sorduğumuzda az önce düzeldi gibi yanıtlar aldık” dedi. Ne kadar ceza isteniyor? İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve 11 kez uygulanmak üzere “resmi evrakta sahtecilik” kabahatlerinden toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar mahpusla cezalandırılmaları talep edildi. Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel bilgilerin hukuka karşıt ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının ziyanına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi evrakta sahtecilik” kabahatlerinden 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel bireylere özgü güvenlik önlemi uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi. İddianame, gönderildiği Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince bedellendiriliyor. Savcı tehdit edilmişti Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E’nin, bu soruşturmayı yürüttüğü sırada, bazı şüphelilerin tahliyelerini gerçekleştirmezse suikast yapılacağı ve ailesine zarar verileceği yönünde tehdit edilmesine ilişkin yürütülen ayrı soruşturmada da 12 kişi jandarma ekiplerince gözaltına alınmıştı. 4 kişi serbest bırakılırken, adliyeye sevk edilen 8 şüpheliden 5’i tutuklanmış, 3’ü hakkında da adli kontrol kararı verilmişti.
|
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Ahmet Özer’in Kızı Seraf Özer: Kayyım Atandı Çünkü Ahmet Özer Kürt’tü Kent Uzlaşısının Oylarıyla Seçilmişti