35,4431$% 0.27
36,3540€% -0.47
3.064,19%1,06
4.989,00%0,70
19.895,00%0,69
2.690,37%0,80
9.910,61%-0,90
Cumartesi Anneleri 1033. hafta açıklamalarında, “29 yıl önce Güçlükonak gözaltında katledilen ve vücutları ailelerine teslim edilmeyen 11 kişi için adalet istiyoruz!” dedi.
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için Galatasaray Meydanı’nda 1995 yılından beri oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, bu hafta da meydandaydı. 1033. haftada, 29 yıl önce Güçlükonak’ta öldürülen ve cesetleri ailelerine teslim edilmeyen 11 kişinin akıbeti soruldu.
Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen kayıp yakınlarının bu haftaki açıklamasını İHD Ankara Temsilcisi Sevil Turgut okudu. Cumartesi Anneleri adına yapılan açıklama şöyle:
“29 yıl önce Güçlükonak’ta gözaltında katledilen ve vücutları ailelerine teslim edilmeyen 11 kişi için adalet istiyoruz!”
“Devlet, kendi müdafaası altındaki insanların maruz kaldığı ağır hak ihlallerini araştırmak, hakikati ortaya çıkarmak ve adaleti sağlamakla yükümlüdür. Ancak Türkiye’de devlet, bu yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi, ailelerin hakikati ortaya çıkartmak için gösterdiği eforları da engellemektedir.
1033.haftamızda, 15 Ocak 1996 tarihinde gözaltındaki 11 kişinin bir minibüste kurşunlanıp, yakılması ve vücutlarının ailelerine teslim edilmemesiyle sonuçlanan Güçlükonak Katliamı’nı unutmadık diyerek buluştuk.
Devletin kayıtlarına da geçen Barış İçin Bir Araya Çalışma Kümesi’nin raporuna göre, askerler 10-12 Ocak 1996 tarihlerinde Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Çevrimli ve Yatağan köylerine baskın yaptı. Abdullah İlhan, Ahmet Kaya, Ali Nas, Neytullah İlhan, Halit Kaya ve Ramazan Oruç bu baskında meskenlerinden gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, Taşkonak Jandarma Taburu’na götürüldü. Ağır işkence gören altı köylü burada öldürüldü.
15 Ocak 1996 tarihinde Koçyurdu köy muhtarı ve aynı zamanda korucu olan Mehmet Öner‘i arayan jandarma, gözaltındakileri serbest bırakacaklarını, onları almak için tabura bir minibüs göndermelerini istedi. Durumdan şüphelenen Öner, sürücüyü yalnız göndermek istemedi ve korucular Hamit Yılmaz, ABDülhalim Yılmaz ve Lokman Özdemir‘i de yanına alarak Ramazan Nas’ın kullandığı 56 AH 320 plakalı minibüsle Taşkonak Jandarma Taburu’na gitti.
Yalnızca minibüs ve şoförünü bekleyen askerler, şahit bırakmamak için korucuları da öldürdü. Daha önce öldürülen altı köylüyle birlikte, toplam 10 kişinin cansız bedeni minibüsün koltuklarına bağlandı, başlarına da çuval geçirildi. Ramazan Nas’ın kullandığı minibüs jandarmanın denetiminde yola çıktı. Yol askerler tarafından trafiğe kapatıldı.
Minibüs bir noktaya gelince aracın içindeki jandarmalar inerek uzaklaştı. Ardından minibüs önce silahla tarandı. Atılan roketler sonucu minibüsün içindeki 10 kişinin bedeni kömür haline geldi. Kaçmaya çalışan sürücü Ramazan Nas da taranarak öldürüldü. Adeta kül olmuş vücutlar, ailelere teslim edilmedi, güvenlik güçlerince toplu halde gömüldü.”
“Genelkurmay olayı PKK saldırısı olarak açıkladı”
“Genelkurmay, Ankara’dan bir grup gazeteciyi Güçlükonak’a getirdi ve olayı PKK saldırısı olarak açıkladı.
Ancak olay yerinin güvenlik güçlerinin denetiminde olması, minibüste bulunan silahlı beş korucunun üzerlerine açılan ateşe hiçbir biçimde karşılık vermemesi, sürücü dışında aracın içindekilerin kaçmaya çalışmaması, ağır hasar alan minibüse eşlik eden askerlerin ve askeri araçların zarar görmemesi, adeta yanarak kül olmuş kişilerin kimliklerinin sapasağlam kalması gibi çelişkili pek çok durum vardı.
Resmi açıklamalara kuşkuyla yaklaşan Barış İçin Bir Araya Çalışma Grubu heyeti, olay yerine gitti. Ulaştığı bütün bilgi, bulgu ve dokümanlar ışığında kamuoyuna, ‘Bu katliamı devlet güçleri yapmıştır’ açıklamasında bulundu ve hazırladıkları raporla birlikte Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi, Olağanüstü Hâl Bölge Valiliği ve Genelkurmay’a başvurdu. Heyet, defalarca savcılıklara suç duyurusunda bulundu. Ancak bir sonuç alınamadı. Bugüne kadar yapılan tüm teşebbüsler sonuçsuz kaldı.”
“Kaç yıl geçerse geçsin hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz”
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde görülen davada ise Türkiye, etkin soruşturma yükümlülüğünü ve ailelerin ulusal bir merci önünde etkili bir yola başvurma haklarını ihlal ettiği için mahkûm oldu. (Başvuru no:33420/96 ve 36206/97)
1033. haftamızda, adli ve siyasi makamlara sesleniyoruz: Dönemin Devlet Bakanı Adnan Ekmen‘in, ‘Olayı araştırınca gerisinden devlet çıktı. JİTEM’in işiydi, söyleyemedik’ açıklamasıyla gündeme gelen Güçlükonak Katliamı’nın hukuken suç olduğunu tespit etme, faillerin üzerindeki cezasızlık zırhını kaldırma ve toplumun yaşananları tüm açıklığı ile öğrenmesini sağlama misyonunuzu yerine getirin.
Kaç yıl geçerse geçsin, Güçlükonak’ta katledilen 11 insanımız için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin üniversal hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
Komşular rahatsız olacak derken, opera yarışında birinci oldu; Güneş Uluçay Türkiye’de opera sanatçısı olmayı anlattı |
Günün öne çıkan haberleri TIKLAYIN | İstanbul için beklenen kar Trakya’dan geliyor TIKLAYIN | 20 kilo altını çalarak kayıplara karıştılar TIKLAYIN | Suriye’de “nasıl bir yönetim” tartışmaları sürüyor; otobüsler ikiye bölündü, kadınlara başörtüsü telkini, alkollü yerlere uyarı TIKLAYIN | Savcı adayı Mithat Can Yalman, otel odasında ölü bulundu TIKLAYIN | Masterchef’te ikinci finalist belli oldu TIKLAYIN | Bir alkol grubuna daha zam geldi |
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Ağrı’da Soğuklar Nehir ve Dereleri Dondurdu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.