32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
Cumartesi Anneleri bu hafta da gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için Galatasaray Meydanı’nda toplandı. 1994 yılından beri oturma eylemi yapan kayıp yakınları 1005’inci hafta açıklamasında gözaltında kaybedilen Abdulvahap Ateş’in akıbetini sordu.
Açıklamada şunlara yer verildi:
“30 yıldır soruyoruz Abdulvahap Ateş nerede?
1005.haftamızda AYM kararlarını uygulamamakta direnen iktidarın, makul olmayan, orantısız ve baskıcı kararları sonucunda Galatasaray Meydanı yerine, polis bariyerlerinin önündeyiz.
Hiç şüphe yok ki denetimsiz, denetim dışı bir yetki kullanımı ile karşı karşıyayız. Hak ve özgürlüklerimizin tamamen keyfi biçimde ihlali ile karşı karşıyayız. Hukuk devleti prensibinin yok sayılması ile karşı karşıyayız.
1005.haftamızda bir kez daha hatırlatıyoruz: İnsan haklarına hürmet, çoğulcu demokrasi ve hukukun üstünlüğünün sağlanması hukuk devletinin varlığı ile mümkündür. İnsan haklarına erişimin olmadığı bir durumda hukuk devletinden söz edilemez.
1005.haftamızda kayıplarımızın akıbetlerinin nasıl bile isteye karanlıkta bırakıldığı, fail ve sorumluların nasıl korunup kollandığına dair bir örnek olarak Abdulvahap Ateş evrakı ile kamuoyu karşısındayız.
14 Haziran 1994 sabahı askerler Mardin/Kızıltepe Kırkkuyu Köyü’ne baskın düzenledi. Köyde yaşayan Ateş ailesinin evi ablukaya alındı. Askerler evde bulunan Abdulvahap’ı yalınayak, bahçede bulunan ağabeyi Abdurrahim’in yanına getirdi. İki kardeşi şiddetli bir biçimde darp ederek köyün dışına götürdü. Burada yüzüstü yere yatırıp İşkence ile sorguladı. Askerler bir süre sonra ağır yaralı olan ağabeyi koma halinde yerde bırakıp Abdulvahap Ateş’i yanlarında götürdü.
Olaydan 3 gün sonra, Kızıltepe civarında bir çatışma olduğu ve iki örgüt mensubunun öldürüldüğü haberi duyuldu. Lakin jandarma eşliğinde öldürülen kişileri traktörle taşıyan Katarlı Köyü muhtarı ve defin sürecini yapan mezarlık görevlisi, öldürülen kişilerin üzerinde günlük giysiler bulunan sivil insanlar olduğunu belirtiyordu. Ailesi tüm uğraşlarına rağmen Abdulvahap’ın bu bireylerden biri olup olmadığını öğrenemedi. 24 yaşındaki köy bekçisi Abdulvahap Ateş’ten bir daha haber alınamadı.
Hatice Ateş, 24.06.1994 tarihinde Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak oğlu Abdulvahap Ateş’in konutlarından askerler tarafından alındığını ve bir daha oğlundan haber alamadığını beyan etti. Bunun üzerine savcılık, 1994/610 no.lu dosya üzerinden soruşturma başlattı ve araştırma yapılması için İlçe Jandarma Komutanlığına müzekkere yazdı. Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanlığının 24.06.1994 tarihli ve Yüzbaşı Atilla Uğur imzalı yanıtında “bugüne kadar hiç kimsenin baskın yapılarak alınıp komutanlıkta tutulmadığı” yazıldı.
Soruşturmada hiçbir ilerleme sağlanmadı, dosya 19 yıl adliyenin raflarında bekletildi. 2013 yılında ailelerin ve İHD Mardin Şubesi’nin ısrarlı eforları sonucunda Kızıltepe bünyesinde gerçekleşen faili meçhul cinayetler ve zorla kaybetmelerle ilişkin yeni bir soruşturma başlatıldı. Abdulvahap Ateş’in de içinde olduğu 22 kişi ile ilgili evraklar 2013/464 no.lu yeni soruşturma evrakında birleştirildi.
2014 yılında savcılık iddianamesinin kabul edilmesi ile emekli Albay Hasan Atilla Uğur, periyodun Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan ve köy korucuları Abdurrahman Kurğa, Mehmet Emin Kurğa, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ile İsmet Kandemir hakkında “silahlı örgüt kurmak veya yönetmek, silahlı örgüte üye olmak ve tasarlayarak öldürmek” cürümlerinden dava açıldı.
5 yıl süren davanın 9 Eylül 2019 tarihli karar duruşmasında Mahkeme heyeti, şahitlere, belge ve kanıtlara rağmen sanıkların beraatine karar verdi.
İstinaf başvurusunu inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19 Ceza Dairesi, avukatların duruşmalı inceleme talebini dikkate almadı. 14 Temmuz 2021 tarihinde, Ankara 5 Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat ve düşme kararlarının “verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı” gerekçesiyle onayarak istinaf müracaatının temelden reddine karar verdi.
Ateş Ailesi, 30 yıldır evlatlarının başına gelenleri öğrenemedi. Adaletin sağlanması talepleri karşılanmadı. Hakikatin üzeri yargı yoluyla örtüldü.
Kaç yıl geçerse geçsin Abdulvahap Ateş için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin üniversal hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
Artvin-Yusufeli Karayolundaki Tünelde Çökme: Ulaşıma Kapandı!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.