DOLAR

34,3054$% 0.31

EURO

37,5445% -0.07

GRAM ALTIN

2.925,56%1,27

ÇEYREK ALTIN

4.957,00%0,97

TAM ALTIN

19.767,00%0,96

ONS

2.657,00%1,05

BİST100

8.876,22%-0,98

İkindi Vakti a 16:06
Bursa HAFİF YAĞMUR 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,3054

EURO 37,5445

ALTIN 2.925,56

BİST 100 8.876,22

İkindi 16:06

23°
  • Bursa Gündem Haber
  • Genel
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’nin Dem Partililerle Tokalaşmasını Değerlendirdi: “Bahçeli’nin Adımı Çok Önemli”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’nin Dem Partililerle Tokalaşmasını Değerlendirdi: “Bahçeli’nin Adımı Çok Önemli”

ad826x90

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk ve Sırbistan’daki temaslarını tamamlayarak yurda döndü.

Dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan’ın açıklamalarını NTV adına geziyi takip eden Burcu Kaya aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk ve Sırbistan ziyaretlerinin verimli geçtiğini belirterek, mevkidaşlarıyla İsrail’in devam eden saldırıları ve Balkanlardaki son gelişmeler ile küresel problemleri ele aldıklarını söyledi.

ORTAK MÜCADELE VURGUSU

Ziyaretinin ilk durağında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile Yüksek Seviyeli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısına katıldıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle ortak mücadele konusundaki kararlığı vurguladıklarını söyledi.

Rama ile görüşmesinde savunma sanayii konusunu etraflıca ele aldıklarını anlatan Erdoğan, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bayram Begay ile ise siyasi ve askeri alanlardaki bağları değerlendirdiklerini ifade etti.

“ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIR OLDUĞUMUZU İFADE ETTİM”

Tiran’daki temaslarının ardından Sırbistan’ın başkenti Belgrad’a geçtiğini anımsatan Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile yaptıkları görüşmede, mevcut iş birliğinin her alanda daha da geliştirme iradesini teyit ettiklerini ifade etti.

Türkiye ile Sırbistan arasında 11 yeni anlaşmaya imza atıldığını ifade eden Erdoğan, “Balkanlar’da kalıcı istikrar ve huzurun sağlanması konusunda da üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettim. Bu niyetle Türkiye, Bosna Hersek, Sırbistan üçlü müşavere sistemine verdiğimiz değeri de teyit ettim.” şeklinde konuştu.

“İSRAİL’İN ATABİLECEĞİ HER TÜRLÜ ADIMI KONTROL ALTINDA TUTUYORUZ”

Gazetecilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelttiği sorular ve Erdoğan’ın verdiği yanıtlar şöyle:

SORU: İsrail’in Gazze’ye akınlarına paralel, Türkiye’de de toplumsal fay çizgilerine yönelik saldırılar gerçekleşiyor. Yürütülen kirli kampanyalarla sokak eylemleri tetiklenmek isteniyor. Bu konuda istihbarat ünitelerimizin tespitleri var mı? Karşı önlemlere ilişkin bir çalışma söz konusu mu?

İsrail’in bu saldırganlığı kulak arkası edilemez. Şu anda biz istihbarat teşkilatımızla A’dan Z’ye İsrail’in Türkiye’ye yönelik attığı veya atabileceği her türlü adımı alışılmış ki kontrol altında tutuyoruz. İsrail, sadece saldırdığı Filistin ve Lübnan’ın istikrarını hedef almıyor. Oradaki yangının etrafa tesirlerinin olması için de uğraşıyor. Bunları bizim göz arkası etmemiz mümkün değil. Biz bütün bunların farkındayız. Elimiz kolumuz da bağlı durmuyoruz. Elbette toplumu tehdit eden her türlü riske karşı hükümetimizin tespit ve bertaraf etme çalışmaları var. Provokasyon peşinde koşanlar, kaos iştahı ile hareket edenler bugüne kadar daima karşısında bizi buldu. Bundan sonra da bulacak. Palavrası yok etmenin yolu doğruları bıkmadan, usanmadan söylemektir. Maalesef bazı siyasetçiler de birtakım politik çıkarlar uğruna bu algı operasyonlarına dahil olabiliyor. Hangi yola başvururlarsa vursunlar karşılarında başta istihbaratımız olmak üzere her an hükümetimizi, bizleri bulacaktır. Bunlara karşı eli kolu bağlı duran bir hükümet yok. Bunu benim milletim gayet iyi bilmelidir. Vatandaşlarımız sosyal medya başta olmak üzere birçok mecradaki organize palavralara karşı son derece dikkatli olmalıdır. Her duyduklarına inanmamalı, resmî açıklamalara odaklanılmalıdır. Daima söylediğim gibi, iç cepheyi sağlam tutmak önemli. Bizim iç cephemize saldıran ve her maskeyi takabilen yapılara karşı birliğimizi müdafaa etmemiz son derece önemli. Milletimiz bunlara karşı sapasağlam durduğu surece biz bunların tümüyle evelallah mücadele ederiz. Sokakları karıştırmaya teşebbüs edenleri buradan bir kez daha uyarıyorum, böyle bir hata yapmasınlar, bedelini ağır öderler.

SORU: Gazze’deki soykırımın yıldönümü vesilesiyle bir video paylaştınız, insanlık adına tarihin doğru tarafında duramamış olanların taşıyacağı vebale ve utanca dikkat çektiniz. İletişim araçlarını doğru kullanma konusunda da önemli bir mesaj verdiniz. Dünyaca ünlü müzisyen Roger Waters görüntüyü paylaştı. Sizin nasıl geri dönüşler aldığınızı merak ediyorum.

İnsanlığı katledenleri durdurabilmek, bunun yanında toplumların vicdanlarını harekete geçirmek için ne kadar geniş kitlelere erişebilirsek o kadar iyi. Görüntümüzü paylaşarak hissiyatımıza ortak olan İngiliz müzisyen Roger Waters, Yunanistan eski ekonomi bakanı Yanis Varufakis gibi isimlere de teşekkür ediyorum. Gazze’deki soykırım herkesin önünde gerçekleşmiş ve insanlığın tarihi utançları arasındaki yerini almıştır. Bu utancın izlerini bugün İsrail denen Siyonist terör örgütünün yanında duranlar, jenerasyonlar boyunca taşıyacaktır. Bizim en son millete seslenişte yaptığımız konuşmadaki bazı başlıklar hemen İsrail yayın organlarında yer aldı. Çok rahatsız olmuşlar. Benimle ilgili İsrail gazeteleri hemen manşet atmış. Biz onlardan izin alacak değiliz natürel ki. Gereğini yaptık, Allah etkisini halk etsin. Biz evlatlarını yitiren annelerin feryatlarını duyuyoruz. Ama Siyonist İsrail’in böyle bir kederi yok. Onlar soykırıma devam edecekler. Biz de Siyonist İsrail’in işledikleri kabahatleri dünyanın gözüne soka soka anlatacağız. Gururla söylemeliyim ki, ülkemde terör devletinin yaptıklarına karşı elhamdülillah büyük bir şuur oluştu. Bunu kalıcı kılmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Batılı ülkelerde de bu anlayışı geliştirmemiz şart. Bizler de İsrail soykırımının hesabını sormak için hukuk ve diplomasi tabanında ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Durmak yok, bu konuda yola devam diyoruz. Bağlantının tüm mecralarını kullanıyoruz. Bunu da yine başta İletişim Liderim olmak üzere yapmaya, iletişim mecralarını etkin şekilde kullanmaya devam edeceğiz.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanım, şu anda İsrail Lübnan’ı bombalıyor, Beyrut’u da bombalıyor, Şam’ı da bombalıyor. Ama açık açık Lübnan’dan sonra Şam’ı işgal edeceklerini söylüyorlar. Şam’ın işgali demek, İsrail askerlerinin Türkiye sınırına gelmesi demek, Suriye haritasının tamamen parçalanması demek. Biz buna karşı ne yapabiliriz?

İsrail, Şam’ı işgal ettiği anda Suriye’nin kuzeyine dediğiniz gibi gelmiş olacak. İsrail’in, birtakım hesapları olabilir ama en büyük hesap sahibi Allah’tır. Rabbimizin hesabı da kesinlikle bu hesapların üzerinde bu da tecelli edecektir. Yani ayet-i kerimede Rabbimiz ne buyuruyor? En büyük hesap edici O’dur. Onlar hesapları yaparlar ama Allah’ın hesabını hiçbir zaman tutturamazlar. Netanyahu ve çetesinin gördükleri hayaller kabusa dönüşecek. Filistin özgür olacak, Lübnan özgür kalacak. Kanlı ellerini uzattıkları her toprak kesiminde, vatanlarını savunan yiğitlerin haklı ve soylu direnişi ile karşılaşacaklar. Zafer kesinlikle sabredenlerin olacak. Suriye çok acılar çekti. Onlara yenilerinin eklenmesine insanlık karşı çıkmalıdır. Suriye’deki iç savaşın başından beri, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduğumuzu dile getirdim. Suriye’nin egemenliğini korumak için diplomatik yolların tümünü kullandık. Türkiye’nin attığı her adım, bölgedeki gerilimi azaltmaya, çözüm arayışlarına zemin hazırlamaya yönelik oldu. Bugün de diplomatik kanalların etkin kullanımı çatışmanın tırmanmasını engelleyebilir. Barışı ve huzuru katleden bir canavara dönüşen İsrail, karşısında insanlığı bulmalıdır. Biz Suriye’nin birliğini yeniden sağlaması, barışa ve huzura ulaşması için çalışmaya devam edeceğiz. Suriye’de adil, onurlu, kalıcı ve kuşatıcı bir barış ikliminin oluşması için eforlarımızı artıracağız. Biz, her yerde olduğu gibi Suriye’de de acil ve kalıcı bir barışı savunacak, barışın yanında duracağız.

İsrail, bölgesel ve küresel barışa yönelik en somut tehdittir. Bu tehdidi dünya barışını koruma vazifesini üstlenenler sonlandırmalı ve barışı koruma etmelidir. Suriye’deki iç savaşın başından beri Rusya’nın atacağı adımları dikkatle takip ediyoruz. Çünkü Rusya, Suriye’yle müşterek hareket ediyor. İran’la ilgili konuda da Rusya, İran, Suriye, bütün bu üçlü sistem birlikte hareket ediyor. Diğer tarafta ise Amerika, İngiltere, Almanya’dan oluşan koalisyon güçleri bulunuyor. Koalisyon güçleri PKK/YPG terör örgütünü hamiliğine soyunmuş durumda. Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı en büyük tehdit oluşturan bu duruma karşı Rusya, İran ve Suriye’nin daha etkili önlemler alması elzemdir. Benzer kaideler Irak’da da yaşanmaktadır. Bu nedenle, bir yanda İsrail’in savaşı tüm bölgeye yayma gayretleri, diğer yanda terör örgütlerinin bölücü ve yıkıcı faaliyetleri ortadayken, küçük çıkar hesaplarını bir kenara bırakarak dayanışma içinde bölgeyi kurtarmamız lazım. Yükümüz ağır, işimiz çok.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanım, Yunanistan Başbakanı Miçotakis deniz yetki alanlarının belirlenmesi için fırsat doğduğunu ve cesaretli adımlar atılması gerektiğini söyledi. Tahminen Dışişleri Bakanımızın onların Dışişleri Bakanıyla da bu konuda görüşmeleri olabilir. Siz özellikle Mısır’la devam eden görüşmeler, bu görüşmelerin yanına Yunanistan’da da böyle bir sürecin eklenme olasılığını nasıl değerlendiriyorsunuz?

2023 seçimleri sonrası Yunanistan ile Türkiye arasındaki mevcut kronik sorunu nitelikli bir müzakere yoluyla çözebilir miyiz diye bir anlayış başladı. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’le birlikte bu sürece siyasi destek verdik ve Dışişleri Bakanlığımız bu konuyla ilgili kapsamlı bir çalışma başlattı. Sorunların tanımlanması, içeriğinin çizilip ortaya konması, belli tahlillerin bulunması konusunda iki tarafta da irade olması önemli. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan Yunanistan’a gidecek, bu hususlarla ilgili görüşmeler yapacak. Tüm bu bahisleri, Ege ile ilgili bütüncül yaklaşımımız temelinde görüşeceğiz. Türkiye ile Yunanistan tarihi bağları bulunan iki komşu ülkedir. İyi komşuluk aslı iki ülkeye de kazandıracak formülün anahtarıdır. Türkiye ile Yunanistan ilgileri, bu esas ekseninde inanıyorum ki daha güzel günlere doğru ilerliyor. Biz, başından beri iki ülkenin gündemindeki sorunlara çözüm odaklı yaklaşıyoruz. “Çözüm iradesini iki ülke ortaya koyabilir ve sıkıntıları geride bırakabilir” diyoruz. Deniz ve hava alanı yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak belirlenmesini öteden beri istiyoruz. Bölge ülkeleri olarak ancak diyalog ve iş birliğiyle güvenlik ve istikrarı artırabilir, çatışma risklerini azaltabiliriz. Biz hakkaniyetin peşindeyiz. Kimsenin toprağında gözümüz olmadığı gibi, hakkımızı sonuna kadar koruma etme kararlılığımız da tamdır.

MHP lideri Bahçeli, Meclis’teki yeni yasama yılı açılışında DEM Parti sıralarında milletvekilleriyle tokalaşmıştı

SORU: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti Eş Liderlerinin elini sıkmasından sonra dediniz ki, “Cumhur İttifakının uzattığı bu elin kıymetinin muhatapları tarafından anlaşılmasını isteriz. Ülke sorunlarını geniş mutabakatla çözme isteğindeyiz.” Bildirinizin odağında yeni Anayasa mı yer alıyor? “DEM Parti’den somut adım gelirse müzakereye de diyaloğa da açığız” sözlerine “yeşil ışık yakıldığı, yeni bir sürecin başlayabileceği” yorumlarına ne karşılık verirsiniz?

Ortada net ve kararlı bir biçimde uzatılan bir el var. Biz Sayın Bahçeli’nin ortaya koyduğu hali ülkemizin demokrasi gayreti için olumlu ve anlamlı buluyoruz. Sayın Bahçeli, Türkiye’nin siyasi yapısında uzlaşma ve diyalog davetinin önemine burada bir vurgu yapıyor. Dolayısıyla Sayın Bahçeli’nin bu attığı adım, bir kenara konulamaz. Biz yıllardır bunu dile getiriyoruz. Sayın Bahçeli’nin özellikle attığı bu adım bana göre çok çok önemli bir adımdır. Sayın Bahçeli’den böyle bir adım beklemeyenler olabilir. Ama biz kıdemli bir siyasetçi olarak Sayın Bahçeli’nin böyle bir adımı atmasını garipsemedik. Önemli bir adım olarak gördük. Temennimiz odur ki bundan sonraki süreçte de bu adımları atanların sayısı çoğalsın. Bu adımları atanların sayısı çoğaldıkça da inşallah yeni Anayasa konusunda toplumsal mutabakatın tabanını genişletebiliriz. Siyasetimizin temelinde, ülke sorunlarının geniş bir mutabakatla çözülmesi, toplumun farklı kesitlerinin de sürece dahil edilmesi yatıyor. Bunu yıllardır dile getiriyoruz. Türkiye’de terör yolları ile bir yere varılamayacağı çok nettir. Artık herkesin bunu anlamış olması gerekir. Bölgemizdeki gelişmelere bakıldığında, ülkemizdeki huzur ve barış iklimini tahkim etmek, herkes için en iyisidir. Terör örgütleriyle çevrelenmiş bir coğrafyada, Irak’ta tansiyonların, Suriye’de iç savaşın yaşandığı, İsrail’in vahşileştiği bir periyotta içeride barışın tesisi önem kazanıyor. Biz Türkiye’de demokratik siyasetin alanını genişletmek için bugüne kadar tüm engellemelere, sabotajlara, haince planlara rağmen köklü adımlar attık. Ülkemizde demokrasiyi güçlendiren her adıma dayanağımız tamdır.

Buna rağmen “biz irademizi demokrasi dışı odaklara teslim ediyoruz, her adımımızı bu anlayışla atıyoruz” demek yapan bir yaklaşım olarak görülmez. Terörün her türlüsüyle mücadele eder ve karşısında yer alırız. Sorunları terör dışı formüllerle ortadan kaldırmaya ise her zaman varız. Çünkü biz siyaseti, ülkemizin huzur ve birliğini güçlendirmek, milletimize hak ettiği kaliteli hizmetleri sunmak için yapıyoruz. Yeni anayasa davetimiz da bunun içindir. Türkiye’nin ayağına darbecilerin taktığı prangaları söküp atmanın yolu kapsayıcı, adil, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapmaktan geçiyor.

SORU: Kosova’da tırmandırılmak istenen etnik gerilim söz konusu. Sırbistan da bölgedeki yüksek tansiyonun taraflarından biri. Bosna Hersek içindeki Sırp Cumhuriyeti de zaman zaman ayrılıkçı tansiyonu yükseltiyor. Balkanlarda yeni bir Ortadoğu senaryosu yaşanmaması için Türkiye’nin rolünü kıymetlendirir misiniz?

Her şeyden önce bu seyahatimiz zati onun en güzel örneği. Üstleneceğimiz rol her an vardır. Gerek Arnavutluk gerek Sırbistan’da, bugün basın toplantısında da Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’le birlikte ortaya koyduğumuz hal ve açıklamalar bunun esasen en güzel örneğini teşkil etti. Dikkat ederseniz sözümde özellikle kullandığım şu cümleler sıradan değil. “Biz birilerinden bazı müsaadeleri almak suretiyle cümle kuramayız ve kurduğumuz cümlelerle ilgili de izin alarak adım atmayız. Biz cümlemizi kurduğumuz zaman tam maksada odaklanarak kurarız.” Gerçekten mevkidaşım Sayın Vucic de aynı karakterde bir insan. Bu bahislerde kararlı duruşları olan bir insan. Bölgede özellikle örnek bir insan. Tahminen gözlerinizden kaçmış da olabilir. Bizim savunma sanayiiyle ilgili müşterek atacağımız adım da bunun bir tabiridir. Dışişleri Bakanım, savunma sanayiiyle ilgili bakan arkadaşlarım bu çalışmayı yapacaklar. Balkanlar’daki etnik tansiyonlar, tarihi ve siyasi dinamikler açısından epey karmaşık bir tablo sunuyor. Türkiye de Balkan ülkeleriyle derin tarihî, kültürel ve siyasi bağlara sahip. Bu bağlar, Türkiye’nin bölgede barış ve istikrar sağlamada daha aktif bir rol üstlenmesini gerektiriyor.

SORU: Partinizin son toplantısında çok önemli açıklamalarda bulundunuz. Son günlerde yaşanan şiddet olaylarına değiniz. Hatta “tıkanıklık varsa neşter vuracağız, kriminal tiplerin ortamızda dolaşmasından rahatsızız” ifadelerini kullandınız. Natürel önemli adımlar da atacağınızı söylediniz. Nasıl bir yol haritası izlenecek bu konuda?

Bir devlet öncelikle vatandaşlarının güvenliğini, adalet ve ekonomik refahı temin etmelidir. Bunun için 22 yıldır ne gerekiyorsa yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Şiddetin her türlüsü ile mücadele bizim misyonumuz ve bunun için elimizden gelenin ötesinde adımlar atıyoruz. Mücadelede aksayan istikametler ortaya çıktığında ise hiç vakit kaybetmeden gerekli önlemleri alıyoruz. Son devirde yaşanan kimi cinayetler ve hadiseler milletimizin kendini güvende hissetme ve adalete olan inancını zedeleme eğiliminde. İnsanımız rahat olsun, toplumun huzurunu bozan, güvenliği tehdit eden kim olursa olsun cezasını çekecektir. Yaptığımız derin tahlillerde şiddet olaylarını önlemede gerek fonksiyonel, gerek yapısal eksikliklerin tespiti halinde oraya müdahaleden çekinmeyiz. Bu noktada toplumumuzda cezasızlık algısına müsaade edemeyiz. Cezaların ıslah edici ve caydırıcı olması noktasında sıkıntılı alanlara neşter vuracak yasal düzenlemeler yapacağız. Hangi kurumda, hangi sistemde bir zafiyet varsa nokta atışlarıyla sorunu gidereceğiz. Emniyet, yargı, medya konularında atılacak adımlar olduğunu görüyoruz. Suça meyilli kişilerin tutuklu yargılanması esas olacak ve yargılamada da bu kişilerin bu durumları esas alınarak infaz işlemleri yürütülecek. Ceza infaz sisteminde yapacağımız değişikliklerle suç işleyen cezaevine kesinlikle gireceğini bilecek. Bu konuda teknik çalışmaları gerek Adalet Bakanlığı gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi kümemiz yapacak. Yapısal problemlerle ilgili de incelemeler yapıyoruz. Kabahatle en etkin çabayı sağlayacak yapısal değişikliklere de ihtiyaç duyulması halinde onların da adımını atacağız. Suç tiplerine göre daha net ve caydırıcı ceza siyasetleri uygulayacağız. Toplumda oluşturulmak istenen “suçlular cezasız kalıyor, yapanın yanına kar kalıyor” anlayışının doğru olmadığını vatandaşlarımız görecektir. Yargının hızlanması için yıllardır attığımız adımlar ortada. Burada uzaklık aldık ancak “geç gelen adalet adalet değildir” anlayışı ile çalışmaya devam edeceğiz.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanım Tarım Bakanlığı’nın başlattığı bir mücadele var. Zehirli besinler, tağşiş, millete domuz eti falan yediren kuruluşlar var. Bunlar ifşa ediliyor Tarım Bakanlığı tarafından. Bu mücadeleyi siz nasıl karşılıyorsunuz? İkincisi de bir köfteci zinciri var. Önce “Kollanıyor” denildi, sonra ifşa edildi. Şimdi de “Haksızlık yapılıyor” filan deniyor. Tam bir tartışmanın göbeğinde o köfteci zinciri. O tartışmaları da izliyor musunuz? Ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’de 724 bin gıda işletmesi var. Bunlar üretenler, satanlar, dağıtanlar. Bunlar her yıl Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından mutlaka bir kez denetlenir. Bu yıl kontrollerin sayısı 1 milyona yaklaştı. Tarım ve Orman Bakanlığımız bir sıkıntı tespit edildiği anda bunları elektronik olarak anlık takip edilebilecek bir hale getirdi. Sözünü ettiğiniz köftecideki kontrolde Ankara’da iki şubede uygunsuz gıda tespiti yapılıyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor. İtiraz süreçleri oluyor. Mahkeme Tarım Bakanlığımızın kararını önce iptal ediyor, Bakanlık tarafından bu karara itiraz edildiğinde bu kez itirazlar kabul ediliyor. Yargı süreci tamamlandığında ve katılaştığında de bu denetim raporu yayımlanıyor. Bakanlığımızın yapmış olduğu idari süreçler de yargısal denetim altındadır. Herkesin de kendini savunma hakkı bulunuyor. Sonuç itibarıyla mahkeme sonuncu kararı veriyor, Bakanlık da kontrolün sonucunu yayımlıyor. Bu kontrollerimiz devam edecek, devam ediyor. Sonuç itibarıyla gıda konusu hakikaten ciddiye alınması gereken bir konu.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanım AK Parti’de bir değişim süreci var ve siz de defaatle bir yenilenme olacağını söylüyorsunuz. Peki değişim sadece takımlarda mı olacak, yoksa parti programında, parti tüzüğünde bir değişim de görür müyüz?

Bizim parti programı zati daima olarak daima değişime tabidir. Ama bunun yanında da natürel idari düzeneklerde, partimiz içerisinde bazı değişiklikler olabilir. Genel Başkan Yardımcılarında aynı şekilde değişiklikler olabilir. Kabinemizde biliyorsunuz iki arkadaşımız değişime tabi oldu. Şimdi bu yeni süreçte de hem Genel Başkan Yardımcılarında bazı değişiklikler olabileceği gibi aynı şekilde kabinede de duruma göre değerlendirmelerimizi yaparız. Orada da bazı değişiklikler olabilir.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kemal Memişoğlu: E-Nabız Verilerinin Hiçbir Yere Satılma, Verilme ve Görülme İzni Yoktur

HIZLI YORUM YAP