DOLAR

32,9876$% 0.47

EURO

35,8630% -0.01

GRAM ALTIN

2.557,46%0,33

ÇEYREK ALTIN

4.131,00%0,38

TAM ALTIN

16.549,00%0,38

ONS

2.409,56%-0,24

BİST100

11.024,33%2,62

Öğle Vakti a 13:14
Bursa HAFİF YAĞMUR 29°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Bursa Gündem Haber
  • Siyaset
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail Yönetiminin, NATO ile İştirak Münasebetini Sürdürmesi Mümkün Değildir

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail Yönetiminin, NATO ile İştirak Münasebetini Sürdürmesi Mümkün Değildir

ad826x90

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin başkenti Washington’daki Walter E. Convention Center’da gerçekleştirilen NATO Devlet ve Hükümet Liderleri Doruğu’nun ardından düzenlediği basın toplantısında, Filistinlilerin, kendi bağımsız devletlerine sahip olma hakları teslim edilmeden, kalıcı bir barışın tesis edilemeyeceğinin altını çizdi.

Tarihi bir zirveyi daha başarıyla tamamladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden’ın şahsında ABD makamlarına misafirperverliklerinden, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve grubuna ise uğraşlarından ötürü teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 2,5 yıldır devam eden Rusya- Ukrayna savaşı karşısında müttefikler olarak uluslararası hukuktan yana duruş sergilediklerini anımsatarak, şunları kaydetti:

Önceki doruklarda Ukrayna bağlamında aldığımız kararları gözden geçirdik. Ayrıca, yeni somut adımlar üzerinde mutabık kaldık. NATO’nun Ukrayna’ya güvenlik yardımı ve eğitim desteği girişimini onayladık. Ukrayna’ya çok yıllı mali destek sağlanmasını ve Kiev’e NATO kıdemli temsilcisi atanmasını kararlaştırdık. Türkiye, yıkıcı etkilerini daima birlikte hissettiğimiz, müşterek güvenliğimizi tehlikeye atan bu savaşın sona ermesine yönelik çabalarını ilk günden beri yoğun şekilde devam ettirmektedir. İstanbul süreciyle başlattığımız, Karadeniz teşebbüsüyle taçlandırdığımız temaslara yeniden başlanması ve diplomasiye talih tanınması en samimi isteğimizdir. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağına inanıyoruz. Bu değerlendirmelerimi zirve boyunca müttefiklerimizle bir kez daha paylaştım.

İttifak harekat ve misyonlarına en fazla katkı sağlayan müttefiklerinden biriyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Liderleri Doruğu’nun ilk oturumunda, ittifak savunmasını ilgilendiren mevzuları etraflıca istişare ettiklerini vurgulayarak, Krizlerin derinleştiği ve gerginliklerin arttığı bir devirdeyiz. Mevcut uluslararası ortamda Türkiye’nin, her zaman olduğu gibi müttefiklerini savunma taahhüdüne bağlı olduğunu, sorumluluklarını yerine getirdiğini vurguladım. Savunma harcamalarında yüzde 2 hedef eşiğini aştık. İttifak harekat ve misyonlarına en fazla katkı sağlayan müttefiklerinden biriyiz. Olağan birlik ve dayanışma ruhunun 32 müttefikin tamamı tarafından içtenlikle benimsenmesi gerekiyor. 75 yıllık Washington Antlaşması ve geçmiş doruklarda alınan kararlar ortadayken, müttefikler arasındaki savunma sanayi ticaretinde hala bazı pürüzler ve kısıtlamalar bulunmasının makul ve mantıklı bir izahı yok diye konuştu.

Bazı müttefiklerimizin kurdukları çarpık ilgiyi kabul etmemiz mümkün değil

NATO’nun Vilnius Doruğu’nda alınan kararların tatbik edilmesinin, ittifakın birliği, bütünlüğü ve caydırıcılığı bakımından önemli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

Ülkemizin bu bahisteki hassasiyetini ve beklentilerini tekrar gündeme taşıdım. Terörle mücadele alanında müşterek gayretlerin arttırılması değerlidir. Bu kapsamda Madrid ve Vilnius doruklarında aldığımız kararları da takip etme fırsatımız oldu. Biliyorsunuz, NATO’nun terörizmle mücadele siyaseti prensipleri belgesini geçtiğimiz yıl güncellemiştik. Sayın Genel Sekreter de Vilnius’taki kararlar doğrultusunda NATO tarihinde bir birincisi teşkil edecek şekilde terörizmle mücadele özel koordinatörü atamasını gerçekleştirmişti. Teröre karşı mücadelede müttefikler arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesine ihtiyaç bulunduğunu görüyoruz. Türkiye, terörün yırtıcı ve kanlı yüzünü iyi bilen bir ülkedir. DAEŞ ile göğüs göğse çarpışan ve bu örgütü bozguna uğratan tek NATO ülkesiyiz. 40 yıldır bölücü terör örgütüne ve farklı terörist yapılara karşı ağır bedeller ödeyerek mücadele ediyoruz. NATO’nun tespit ettiği iki temel tehditten biri olan terörizmle mücadelede müttefiklerimizden dayanışma bekliyoruz. Müttefiklik hukuku da aslında bunu gerektirir. Finlandiya’nın ve İsveç’in NATO’ya katılım süreçlerinde aldığımız kararlar ve tesis ettiğimiz daimi istişare düzenekleri, PKK başta olmak üzere terör tehdidinin boyutlarının daha iyi anlaşılmasına vesile oldu. Ancak bazı müttefiklerimizin, özellikle terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD/ YPG ile kurdukları çarpık bağlantıyı kabul etmemiz mümkün değil. İttifakın birliğine ve bütünlüğüne zarar veren bu kusurlu siyasetlerden vazgeçilmesi çağrımı burada tekrarlıyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO’nun güneydeki ortaklarıyla çok daha yakın uyum içinde bulunması gerektiğini dile getirerek, Bu doğrultuda doruğun ilk oturumunda NATO’nun güneye yönelik yeni yaklaşımının çerçevesini çizen önemli kararlara da imza attık ifadesini kullandı.

Karşımızda hukuk tanımayan gözü dönmüş bir yapı var

Gazze’de 7 Ekim’den bu yana büyük bir katliamın yaşandığına, birden fazla kadın ve çocuk olmak üzere 40 bine yakın pak insanın İsrail’in akınlarıyla hayatını kaybettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı:

Yaklaşık 90 bin yaralı var. Tüm temaslarında Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında süregiden mezalime dikkat çektim. İsrail, Filistin problemine kalıcı çözüm getirmeden, küresel barış ve istikrardan bahsedilemeyeceğinin altını çizdim. İsrail, soykırım suçlamasıyla yargılandığı Uluslararası Adalet Divanı’nın ihtiyati önlem ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun kararlarını ısrarla uygulamıyor. Netanyahu yönetimi yayılmacı ve pervasız siyasetleriyle sadece kendi vatandaşlarının değil, tüm bölgenin güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Gelinen noktada şu durumun netleştiğini görüyoruz. Karşımızda savaş hukuku dahil, hiçbir hukuk, nizam, kıymet ve sınır tanımayan gözü dönmüş bir yapı var. Küresel vicdanın, Filistinli sivilleri hedef alan taarruzların durdurulması için sokaklara döküldüğü mevcut ortamda İsrail’e askeri takviyenin sürdürülmesi kabul edilemez. Oturumdaki hitabımda, bu konunun üzerinde hassasiyetle durdum. İttifakımızın temel pahalarını ayaklar altına alan İsrail yönetiminin, NATO ile iştirak alakasını sürdürmesi mümkün değildir. Filistin topraklarında kapsamlı ve sürdürülebilir barış tesis edilene kadar İsrail ile NATO nezdinde iş birliği yapılması istikametindeki teşebbüsler, Türkiye tarafından onaylanmayacaktır.

Garantörlük dahil her türlü inisiyatifi almaya hazırız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 yıllardır işgal ve zulüm altında, kendi topraklarında acı çeken Filistinlilerin, kendi bağımsız ve hâkim devletlerine sahip olma hakları teslim edilmeden, kalıcı bir barışın tesis edilemeyeceğini belirterek, şöyle devam etti:

Uluslararası topluluğun sorumluluk sahibi üyelerinin, 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm için el ele vermesi kıymetlidir. Aynı şekilde, tüm baskılara ve yıldırma teşebbüslerine rağmen Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısının artmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Türkiye olarak önce ateşkesin ilanı, sonra da kalıcı barışın temini için garantörlük dahil her türlü inisiyatifi almaya hazır olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum. Buradan tüm müttefiklerimizi, ateşkesin sağlanması ve 9 aydır açlıkla imtihan edilen Gazze halkına insani yardımların kesintisiz ulaştırılması için Netanyahu yönetimi üzerindeki baskılarını artırmaya çağırıyorum.

Günümüzde küresel krizlerin etkileri sınır tanımıyor

Zirvenin ikinci oturumunda, Asya-Pasifik ortakları Avustralya, Güney Kore, Japonya ve Yeni Zelanda devlet ve hükümet başkanları ile Avrupa Birliği Liderliğinin de kendilerine katıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO’nun bu ülkelerle bağlarının ne şekilde ilerletileceğinin yanı sıra bölgedeki gelişmeleri ele aldıklarını aktardı.

Günümüzde küresel krizlerin tesirlerinin sınır tanımadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya-Pasifik bölgesindeki ortaklarıyla hem ikili seviyede hem de NATO aracılığıyla siyasi diyaloglarını ve kapsamlı iş birliklerini sürdürmelerinin natürel olduğunu dile getirdi.

Bu iş birliğinin müşterek değerleri ekseninde, üçüncü bir ülkeyi asla hedef almadan, muhtemel iş birliği imkanlarını dışlamayacak şekilde ilerletilmesi gerektiğini ifade ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın esasen gereğince gerilim yaşadığını ve buna yenilerini eklemenin hiçbir manasının olmadığını bildirdi.

Dengeli ve hakkaniyetli hali kararlılıkla devam ettireceğiz

Zirvenin son oturumunun, geçen yıl ihdas edilen NATO-Ukrayna Konseyi formatında tertiplendiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Toplantımız, ittifakın ve müttefiklerin Ukrayna’ya dayanaklarının altının çizilmesi bakımından faydalı oldu. Oturumda ülkemizin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine takviyesinin tam olduğunun altını çizdim. Aynı zamanda diplomasinin dışlanmaması gerektiğini, müzakerelerin teslim olmak anlamına gelmediğini vurguladım. NATO’nun, Ukrayna’daki savaşın tarafı haline getirilmesine asla geçit verilmemesi gerektiğine dair görüşlerimi burada açık yüreklilikle paylaştım. İki komşumuz arasındaki çatışmalarda ilk günden beri ortaya koyduğumuz istikrarlı, serinkanlı ve hakkaniyetli hali bundan sonra da kararlılıkla devam ettireceğiz. değerlendirmesinde bulundu.

Zirve kapsamında Macaristan, Yunanistan, İtalya, Almanya, Ukrayna, Fransa ve Birleşik Krallık önderleriyle ikili görüşmeler gerçekleştirdiğini, İsveç, Finlandiya, Slovenya ve Slovakya devlet ve hükümet liderlerinin yanı sıra NATO Genel Sekreteri ile ayaküstü görüştüklerini, Amerika Birleşik Devletleri, İspanya, İzlanda, Polonya, Romanya, Estonya ve Hollanda liderleri ve Avrupa Birliği Konseyi Başkanı ile de sohbet ettiklerini anımsatanCumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde hem müttefikleriyle ikili alakaları geliştirmenin yolları hem de NATO bünyesindeki iş birliği üzerinde durduklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda eski Başbakanı Mark Rutte’nin, bütün müttefiklerin onayıyla yeni NATO Genel Sekreteri olarak ilan edildiğini hatırlatarak, şu sözleri kullandı:

Sayın Rutte’nin görevi boyunca müttefiklerin menfaatlerini ve hassasiyetlerini gözeteceğine güveniyorum. Ayrıca kendisinin, ittifak dayanışmasını ve NATO’nun Avrupa-Atlantik güvenliğindeki merkezi rolünü önceleyen bir yaklaşım takip edeceğine inanıyorum. Sayın Rutte’ye, üstleneceği bu yeni ve zorlu misyonunda muvaffakiyetler diliyorum. Göreve geldiği 2014 yılından bu yana İttifakın birliğinin ve dayanışmasının korunması yolunda çaba gösteren değerli dostum Genel Sekreter Stoltenberg’e de burada hassaten teşekkür ediyorum. Şahsımla ve makamlarımızla yakın iş birliği sergileyen Sayın Stoltenberg, özverili çalışmaları ve başarılı hizmetleriyle, bizimle birlikte herkesin takdirini kazanmıştır. Bir kez daha kendisine şahsım ve milletim adına en kalbi şükranlarımı iletiyorum. Washington Zirvemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Bir gazetecinin, Türkiye, sahada somut olarak İsrail’in askeri yıkımını durdurmak, öldürülen insanların, çocukların hayatlarını kaybetmesini engellemek için neler yapacaktır? sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin konusundaki hassasiyeti nedeniyle gazeteciye teşekkür etti.

İlk günden itibaren İsrail-Filistin arasındaki bu savaşla ilgili her türlü adımı attıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

Gıda yardımı mı dersiniz, hastanelerimizi devreye sokmak mı dersiniz? Çocuk, kadın, yaşlı 40 bine yakın insan bu bölgede öldü. Yaralıları söylememe gerek yok. O sayı zati 100 bine yaklaşıyor. Hastanelerimizi bu hususla ilgili devreye soktuk. Şu anda hastanelerimize gelen yaralıları tedaviye alıyoruz. Gıda noktasında ise şu ana kadar aynı şekilde 40 bine yakın tır, uçak, bütün bunlarla gıda yardımını bölgeye gönderiyoruz. Kimi El- Ariş, kimi Refah Sınır Kapısı’nda buraya gönderiliyor. Bu yardımlarımız da hala devam ediyor, devam edecek. Bu kardeşlerimizi yalnız başına bırakamayız, onları terk edemeyiz. Aynı şekilde yiyecek, su, giyecek… Bu muhtaçlıkları da gidermeye çalışıyoruz. İlgili bilimlerimiz, başta Kızılay’ımız olmak üzere bu çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürüyor. Devlet makamları olarak bu çalışmalara devam ediyoruz, devam edeceğiz. İsrail’i Lahey Adalet Divanı’na da Güney Afrika ile şikayet ettik. İlgili ünitelerimiz, Adalet Bakanlığımız bu süreci çalıştırıyorlar. Dünyadaki diğer ülkelerin de şikayetçi olmasını talep ediyoruz. Bu çalışmamız, kampanyamız sürüyor, sürecek. Çünkü İsrail’in anladığı dili kullanmamız lazım. Bu sayı ne kadar artarsa o kadar faydalı olacağına inanıyoruz.

NATO’nun Ukrayna’ya yardımı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO, müttefiki olmadığı halde Ukrayna’ya bir yardımda bulunuyor. Filistin’e yönelik ise böyle bir çalışma içinde değil. NATO’ya bu yönde bir telkinde bulundunuz mu? Bulunduysanız nasıl bir geri bildirim aldınız? sorusu üzerine, bu iki mevzuyu birbiriyle karıştırmamak gerektiğini dile getirdi.

Şu anda Rusya ile Ukrayna arasındaki gelişmenin farklı, toplantının içeriğinin farklı olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Öbür tarafta İsrail, Filistin konusu çok daha farklı. Onunla ilgili de aynı şekilde gerek dünya gerek İslam dünyası bazı kampanyaları malum, yürütüyor. Nakdi noktada bazı adımlar atılıyor. Başta Türkiye ve Körfez ülkeleri olmak üzere elimizden geleni aynı şekilde İsrail-Filistin savaşında da ortaya koymaya çalışıyoruz. İnşallah vicdan, insaf sahibi olan ülkeler bu konuda elinden geleni yapacaktır diye düşünüyorum dedi.

F16 tedariki

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, ‘F16 alımının ölçeği küçüldü’ haberlerini okuduk yabancı basında. Bazı modüllerin lokal üretileceği aktarılıyor. Nasıl böyle bir karar alındı, tam olarak ne anlama geliyor? NATO, F35’lere ödenen parayı, Amerika ile hala görüşmeleri süren düzenek, milli gelirin yüzde 2’si arasında hala sayıyor mu? sorusunu ise şöyle yanıtladı:

Bu bahisle ilgili özellikle dün akşam ve bugün Sayın Biden ile tekrar konuştum. Denildiği gibi olursa, ‘3-4 hafta içinde ben bu sorunu çözeceğim’ dedi. Bugün ayrılırken yine hatırlattım. 3-4 hafta içinde çözeceğini söyledi, ortamızda bazı nükteler de oldu. Kesimlerle ilgili konu, her zaman görüştüğümüz konular. En taze haber olarak size Sayın Biden’ın bana verdiği karşılığı nakletmiş oldum.

Yeni bir süreci başlatalım istiyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Siz, ‘Suriye Devlet Başkanı ile görüşeceğinizi’ söylediniz. Türkiye’yi Suriye’de istemeyen farklı dış güçlerin Kayseri olaylarını provoke ettiğine dair bir bilgi var mı elinizde? sorusuna, Şimdi elimdeki bilgiyi sorma. Ben, şimdi size hangi bilgiyi aktardım? Özellikle Sayın Esed’e ‘Ya ülkeme gel veya üçüncü bir ülkede bu görüşmeyi yapalım’ çağrımı iki hafta önce yaptım. Bu hususla ilgili olarak da Dışişleri Bakanımı görevlendirdim. O da muhataplarıyla görüşmek suretiyle inşallah bu dargınlığı, kırgınlığı aşmak suretiyle yeni bir süreci başlatalım istiyoruz karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki barış kontratı bu yılın sonuna kadar imzalanabilir mi? sorusu üzerine, Şimdi İlham Bey onun kararını verecek, ben değil. Gönlümüz arzu eder ki imzalansın ve Ermenistan-Azerbaycan arasında da barış hakim olsun. Bizler, Ermenistan Başbakanı ile yaptığımız görüşmelerde burada da olumlu adımların atıldığını görüyoruz. İlham kardeşimle de yaptığım görüşmelerde o da olumlu adımların atıldığından yana. diye konuştu.

Dünyanın da o bölgenin de barışa hasret olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu barışı bir an önce kucaklamak istediklerini vurguladı.

Şanghay İşbirliği Örgütü’ne Türkiye’nin katılım sürecine ilişkin soruya karşılık da Cumhurbaşkanı Erdoğan bizim hedefimiz Şanghay İşbirliği’ne gözlemci üye olarak değil, orada daimi üye olmaktır. Esasen şu anda gözlemciyiz. Onu aşarak Türkiye artık Şanghay Beşlisi’ne daimi üye olarak katılmalıdır. Bunu gerek Sayın Putin’le gerek Şi Cinping’le ayrı ayrı görüştüm. Ayrıca Kazakistan Başkanı ile görüştüm ve bütün daimi üyelerden bu konuda destek istedim yanıtını verdi.

Eurofighter konusunu ortamızda görüştük

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’de 3,5 ay sonra seçimlere gidiliyor. Başkan Joe Biden’ın kendi partisi içinde dahi adaylığı önemli manada tartışılıyor. Bu siyasi çalkantı ve belirsizlik sizi endişelendiriyor mu? İkinci bir Donald Trump dönemine nasıl bakarsınız? sorusunu, Şu anda biz buradaki yarışın tarafı değiliz ve bu yarış içerisinde kalan 3,5-4 aylık sürede kararı Amerika’daki halk, eyaletler verecek. Eyaletlerin vereceği karar çok önemli. Bizler de Türkiye olarak en güzel kararı verecek olan Amerika delegesinin kararını izleyeceğiz. Kasım ola, hayır ola diye yanıtladı.

Zirve bildirgesinde müttefiklerin birbirine yaptırım, ambargo uygulamaması gerektiğinin altını çiziliyor. Almanya, Türkiye’nin Eurofighter alımını engelliyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile görüşmenizde bu konu gündeme geldi mi? sorusuna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eurofighter konusunu ortamızda görüştük. Bu bahisle ilgili olarak Scholz olumsuz bir yaklaşımda bulunmadı. Hususla ilgili görüşmelerimizin devamı ve Savunma Bakanımın muhatabıyla orada yaptığı görüşmelerde de mümkün olduğunca olumlu istikamette bir gidişin olduğunu gördük. Gerek Almanya gerek İngiltere tarafında bu çeşit olumlu gelişmeler var. Daima birlikte takipçisi olacağız. İnşallah sonucu da iyi olur. ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli futbolcumuz Merih Demiral’ın yaptığı bozkurt işareti Alman politikler tarafından farklı yorumlandı. Görüşmenizde bu konu gündeme geldi mi? sorusu üzerine, konunun gündeme gelmediğini aktardı.

Bir sonraki NATO tepesinin Türkiye’de yapılmasına karar verildiği hatırlatılarak, doruğun hangi şehirde gerçekleşeceğinin belli olup olmadığı ve zirveye ilişkin değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tepenin hangi şehirde yapılacağı konusunda bir kararın bulunmadığını söyledi.

Konuyu değerlendireceklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük ihtimalle bu İstanbul’a yakışır. İstanbul’da böyle büyük bir tertibi yaparız. Daha önce de yine bir zirveyi İstanbul’da yapmıştık. Yine İstanbul’da inşallah böyle bir zirveyi yapar ve buradan NATO ile birlikte dünyaya selamımızı çakarız diye konuştu.

NATO üyesi ülkelerin, Ukrayna’ya verilecek destek konusunda güçlü bir mesajı dile getirdikleri belirtilerek, Burada birçok ikili görüşme yaptınız. Barışın sağlanması konusunda bu yaptığınız görüşmelerde sizde uyanan intiba neydi? sorusuna ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:

Herkes natürel ki barıştan yana. Yani barışın karşısında olan yok. Hangi önderle görüştüysem aynı istikamette fikirlerini ifade ediyorlar. ve o denli zannediyorum ki barış burada eninde sonunda hükümran olacak. Hele hele bizde yapılacak zirve, barışın taçlandığı bir zirve olacaktır diye düşünüyorum. ve o ana kadar da birçok şey doğal ki değişecektir. Temennimiz odur ki bizim Dışişleri Bakanlığımız, yapacağımız görüşmelerle birlikte de inşallah bu işin altyapısını en güzel şekilde oluşturur, adımlarımızı buna göre atmış oluruz.

En önemli adımımız Akkuyu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz Tahıl Teşebbüsü’ne ilişkin soruya karşılık, bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüklerini, konunun takipçisi olacaklarını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, (Ukrayna ve Rusya) Her iki tarafı şayet bu konuda bütünleştirebilirsek inşallah Karadeniz Tahıl Teşebbüsü’nün adımlarını da atmış oluruz. Bir İstanbul Dolmabahçe serüvenini burada geliştirmiş olalım diye düşünüyoruz. Beklentimiz bu ifadesini kullandı.

AB üyesi ülkelerle askeri sanayi alanındaki iş birliğine ilişkin herhangi bir ilerleme olup olmadığının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı:

Maalesef şu an itibarıyla bu konuda herhangi bir gelişme Avrupa Birliği üyesi ülkelerle söz konusu değil. ve Sayın Scholz ile yaptığımız görüşmede de özellikle Eurofighter Typhoon konusu ve bunun yanında bizim fırkateynler, korvetler, bunların makineleriyle ilgili hususları görüştük. Özellikle MTU, Mercedes, MAN gibi firmalarla ilgili adımlarımızı görüştük. Almanya’dan bunların hangilerini satın alabiliriz? Yahut da şu anda gümrükte bekletilen, örneğin Siemens’in bizim Çukurova’yla ilgili ekipmanları… Şu anda biliyorsunuz en önemli adımımız Akkuyu ama Akkuyu’nun da en önemli ünitelerinden bir tanesi Siemens ile ilgili olan münasebetlerimiz. Siemens’in bize göndermesi gereken türbinler meselesi var. Bu türbinler de şu anda Alman gümrüklerinde bekliyor. Bunları da kendilerine söyledik. ve takibini yapmak suretiyle bütün bu makinelerin alımı, Siemens’in bize vermesi gereken türbinler sıkıntısını aşmak suretiyle, bir an önce bunları satın alalım istiyoruz ve bunlarla ilgili de adımlarımızı atalım istiyoruz. Buralarda bazı tıkanıklıklar var ama aşacağımıza inanıyorum. Bu konuda Sayın Şansölye ile münasebetler iyi geçti.

Biz teklifimizi yaptık

NATO’nun ikinci adamının bir Türk olacağı istikametindeki açıklaması hatırlatılarak, bu konuda belirlenmiş bir isim olup olmadığının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kararı kendisinin vermeyeceğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biz teklifimizi yaptık, teklifimizin karşılığında Sayın Rutte, başta Dışişleri Bakanım olmak üzere bu görüşmelerle inşallah bir Türk’ü vekil olarak yanına alması halinde bu yaptığımız görüşmelerin verimli bir sonuç verdiğinin işareti olur. Ama yine aynı şeyi söylüyorum. Biz takipçisi olacağız. Kesin kararı Sayın Rutte vermiş olacak. Güzeli olsun. İsim olarak şu olacak, bu olacak. Bunu deme noktasında şimdi değiliz sözlerini sarf etti.

NATO’ya üye olan Fransa, Ermenistan’da aktif silahlandırma ve rövanşizm siyaseti yürütüyor. Aslında bölgede barışla ilgili çalışmaların yürütüldüğü bir zamanda bölgeye yabancı bir öge olan Fransa’nın, Kafkas siyasetini nasıl değerlendirirdiniz? sorusuna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yani oradaki barışı bölmek veya barışa gölge düşürmek hiç isabetli olmaz dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir görüşme yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ama daha sonra bu mevzuyla ilgili gerekirse tekrar Sayın Macron’la görüşürüz. Yakın zamanda tekrar bir araya geleceğiz. ve olumsuz bazı gelişmeler bölgede olursa bunu yine kendisiyle paylaşırız diye konuştu.

AB ortak savunmasına ilişkin gelişmelerle ilgili değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu soruya cevap vermek için erken olduğunu, zira Türkiye’nin AB üyesi olmadığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin üyesi olmadığımız için de buradan Türkiye’nin hissesine şu düşer, şu düşmez gibi bir şeyi konuşmak herhalde doğru olmaz. Biz sadece takipçisi oluruz. Vakti saati geldiğinde de gerekeni yaparız. Olayı sadece takip ediyoruz. Zira gerek Borrell’in açıklamaları gerekse başkalarının bu mevzudaki açıklamaları bizimle aynı ölçekte değil değerlendirmesinde bulundu. – WASHINGTON

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa HaberBursa GündemBursa Gündem HaberBursa HaberleriBursa Son Dakika

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İktidar Temsilcisine Göre, Kadınların Tek Soyadı Kullanması Türk Kültürüne Uygun Değilmiş

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.