34,5782$% 0.09
36,2579€% 0.69
2.967,83%-1,24
5.041,00%-0,97
20.102,00%-0,97
2.673,01%-1,21
9.645,72%1,00
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerle söyleşi gerçekleştirdi.
20 Temmuz Barış ve Özürlük Bayramı’nın 50. yıl dönümü vesilesiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdikleri ziyareti tamamladıklarını söyleyen Erdoğan, Bu tarihi günde Türkiye ile KKTC arasındaki sarsılmaz bağları bir kez daha vurguladık. Bundan 50 sene önce olduğu gibi bugün de ana vatan ve garantör devlet olarak Kıbrıs Türkünün yanındayız. dedi.
Kıbrıs Türk halkını azınlık olarak görmeye kimsenin gücü yetmez
İktidar ve muhalefet olarak verdikleri birlik, beraberlik ve dayanışma tablosunu bu bakımdan değerli gördüğünü ifade eden Erdoğan, Kıbrıs davasının sadece bizim değil, 85 milyonun davası, kırmızı çizgisi olduğu böylelikle anlaşılmıştır. Şunun bir kere anlaşılması gerekir. Ada’nın asli ögesi olan Kıbrıs Türk halkını azınlık olarak görmeye ve göstermeye kimsenin gücü yetmez. Bugünkü ziyaretimizde bunu adeta perçinlemiş olduk. diye konuştu.
Bu anlayışla artık bir yere varılması mümkün değildir
İki devletli modelin Kıbrıs probleminin yegane çözüm yolu olduğunun gün geçtikçe daha net ortaya çıktığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
Türkiye ve Kıbrıs Türk halkı, çözüm yolunda bugüne kadar her türlü fedakarlığı göstermiştir. Annan Planına ‘evet’ diyen taraf, Kuzey Kıbrıs olduğu halde takdir edilen maalesef yine Rumlar oldu. Bu anlayışla artık bir yere varılması mümkün değildir. Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan hâkim eşitlikleri ve eşit uluslararası statüleri tescil edilmeden bir yere varılamaz. Her iki tarafın masaya eşit oturup eşit kalktığı bir denklem kurulmadan yeni bir müzakere sürecinin başlamasını açıkçası mümkün görmüyoruz. Bunu Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar da tören hitabında kuşkuya mahal verilmeyecek şekilde açıkça ifade etti.
Her alanda KKTC’nin kalkınmasına katkı sağlıyoruz
Erdoğan, şöyle devam etti:
2024 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması ile Kıbrıs Türk halkına büyük yarar sağlayacak yeni projeleri hayata geçireceğiz. Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası alanda maruz kaldığı haksız izolasyonun kaldırılması için de uğraşlarımız sürüyor. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında Kuzey Kıbrıs’ın hak ettiği yeri alması için gerekeni yapıyoruz. Sayın Tatar’ın Şuşa’da düzenlenen Türk Devletleri Doruğu’na katılması bu bakımdan son derece anlamlı oldu. İnşallah önümüzdeki süreçte bunu yeni adımlar takip edecek. 1974 Barış Harekatı’yla kurduğumuz, 1983 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanıyla tahkim ettiğimiz kazanımları, tüm dünyada tanınan Kıbrıs Türk Devleti ile taçlandıracağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
SORU-CEVAP
Yunanistan Savunma Bakanı’nın açıklamaları
Zaman zaman Yunanistan’daki popülist figürlerin bu tıp telaffuzlarla iki ülke arasındaki bağlantıları dinamitleme uğraşlarına şahit oluyoruz. Biz Yunanistan ile iyi komşuluk anlayışıyla münasebetlerimizi geliştirmek istiyoruz. Doğal bu durum, böylesi hezeyanlara sessiz kalmamızı gerektirmiyor.
Herkesin çok iyi bildiği gibi Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı’nı isminden da anlaşılacağı gibi barış için yapmıştır ve bu müdahale sonucunda huzur tesis edilmiştir. O tarihte Kıbrıs’ta hem Rum kısmı hem Yunanistan’daki darbeciler tarafından başlatılan soykırıma Türkiye, net ve keskin bir son vermek için bu harekatı yapmıştır. Yani uluslararası hukukun bize tanıdığı garantörlük hakkı kapsamında bu müdahale yapılmıştır.
Mehmetçiğin ayak bastığı topraklarda işgal kültürü değil, huzur hakim olur
Türk askeri düşmanına bile zulmetmeyen ama mazlumun hakkını asla çiğnetmeyen ulu bir maziye sahiptir. Aynı anlayışla bugün de gelecekte de hareket etmeye devam edecektir. Bilsinler ki Mehmetçiğin ayak bastığı topraklarda işgal kültürü değil, huzur hakim olur.
Sayın Miçotakis’in bu bakanına haddini bildirmesi lazım
Son NATO zirvesinde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile konuştum. Aynı gün ben Kuzey Kıbrıs’ta bulunacağım, orada Kuzey Kıbrıs halkına hitap edeceğim. Öğrendiğime göre siz de Güney’de olacakmışsınız, orada hitap edecekmişsiniz. Herhalde birbirimizi rahatsız edecek herhangi bir açıklama yapmayız dedim. O da benim gibi düşündüğünü söyledi.
Fakat Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias ne yazık ki; farklı bir havada, belli ki Miçotakis ile yaptığımız görüşmeden haberi yoktu, ileri geri açıklamalar yaptı. Onun bir kere kalkıp da Türklerin orada işgalci olduğunu söylemesinden daha densiz, edep dışı bir ifade olamaz. Dolayısıyla, Sayın Miçotakis’in bu bakanına haddini bildirmesi lazım. Bizim çok daha fazla konuşmamıza esasen gerek yok. Konuşacaklarımızı bugün esasen konuştuk. Yolumuza da motamot devam ediyoruz.
Onlar askeri üs yapıyor, biz siyasi üs yapıyoruz
Şu anda Ada’da Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı binasıyla, Kuzey Kıbrıs Parlamento binası inşaatı yapıyoruz. Onları bir göreyim, durum nedir dedim. Her ikisi de süper birer bina oluyor. Allah nasip ederse en geç Kasım ayı ortalarında bitecek. Bu iki bina, başkanlık binasıyla parlamento binası bittiği zaman, yanında da oraya hizmet verecek gayet güzel bir mescit yapılıyor. Herhalde bu üslerden daha önemli bir şey yok. Onlar askeri üs yapıyor, biz siyasi üs yapıyoruz. Çalışmayı en güzel şekilde devam ettireceğiz.
Bu arada, tekrar bir denetime gidip inşaat ne durumda onu görmem lazım. Gördüğüm kadarıyla Kıbrıs taşından hakikaten mükemmel bir eser meydana geliyor. Yani Türkiye gerektiği zamanda gereken adımları atar, yapılması gerekenleri yapar. Adanın huzuruna asla katkı sağlamayacak, gerginlikleri artıracak ve uluslararası hukuk ihlallerine yol açacak adımlardan ihtimamla kaçınmak gerekir.
Yeni bir doğalgaz gemisi alıyoruz
İsrail’in yaptığı katliama ortak olmak ne Rumlara ne Yunanistan’a yarar sağlar. Ayrıca gerekirse deniz üssü ve deniz yapılarını Kuzeyde yaparız. Bizim de denizimiz var. Mesela yeni bir doğalgaz gemisi alıyoruz. Sakarya Gaz Alanı’ndaki gaz üretiminde kullanılacak, yüzer gaz işletme platformu gemisi. Yaklaşık 2 ay sonra Türkiye’de olacak. 300 metre uzunluğunda 58 metre genişliğinde. 5 milyon hane halkına yetecek kadar doğalgazı üretecek bu platform tahminen orada 15-20 yıl kalacak. Adeta bir üs gibi. Önümüzdeki hafta yola çıkıyor ve Türkiye’ye gelecek. Zati o üssü gördükleri zaman kâfi onlara.
İbre Türkiye’nin lehine dönüyor
Biliyorsunuz, uçaklarımızın lastiklerini dahi alamıyorduk ama şu anda Petlas uçaklarımızın lastiklerini yapar hale geldi. Çok önemli bir adım. Üstelik Anadolu’nun göbeğinde. İnsansız hava araçlarından SİHA’lara kadar geldiğimiz nokta belli. Aselsan, Havelsan, Roketsan, tüm bunlar şu anda savunma sanayiinde dünyayla adeta yarış halinde. Bundan dolayı da çok çok memnunuz. Özellikle de şu anda Batı ülkeleri bizim insansız hava araçlarımızla ilgili sipariş üstüne sipariş veriyor. Ülkelerin hangileri olduğunu söylemeyeceğim. Ama Avrupa Birliği ülkelerinin artık bizden bu tıp taleplerde bulunması devranın nasıl değiştiğini gösteriyor. Bu bizi ayrıca mutlu ediyor.
Kızılelma şu anda devreye giriyor. Bunların devreye girişinin o malum etrafları çok daha çıldırtacağına eminim. Özellikle Amerika’daki seçimin de bu işte tayin edici bir rolünün olduğunu düşünüyoruz. Bu seçimin sonucuyla birlikte ne gibi adımlar atılabilir, bunları da ayrıca göreceğiz ama ibre Türkiye’nin lehine dönüyor diye düşünüyorum. Bundan dolayı da huzur içindeyim. Sizler de huzur içinde olun. Kendi uçağımızı yapıyoruz, kendi uydumuzu yapıp uzaya yolladık. Daha düzgününü yapacak, daha ileri gideceğiz. Bizi en çok duygulandıran ise artık bizim gençlerimizin asla yılgınlığa kapılmadan ben yaparım demesidir. Biz çok güçlü tohumlar attık, onlar filizleniyor ve gelecekte uzunluk verecekler.
Terörle uğraşımız sonuna kadar devam edecek
Gerekli baskıyı yapıyoruz ve buna devam edeceğiz
Uluslararası Adalet Divanı aynı zamanda İsrail’i tazminata mahkum etti. Ölçüsünü şimdi açıklamadılar. İsrail aslında bugüne kadar Uluslararası Adalet Divanı’nın verdiği kararların hiçbirini uygulamadı. Çünkü yanında başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, Batı var. Biz şu anda Uluslararası Adalet Divanı’na karşı dünyanın değişik birçok ülkesiyle birlikte gerekli baskıyı yapıyoruz ve buna devam edeceğiz. İspanya’nın duruşu burada çok çok kıymetliydi. Finlandiya’nın, Norveç’in tüm bunların duruşları kıymetliydi. Biz bu işi takip edeceğiz, kovalayacağız ve en sonunda inşallah burada bir sonuç alacağız diye düşünüyorum.
Filistinlilerin acılarına alışmamalı, onların durumunu olağan görmemeliyiz. Her yeni günde daha çok artan bir tonda sesimizi zulme karşı yükseltmeliyiz. Bu bizim insani misyonumuz, tarihe borcumuzdur. Bugün takınılan ya da takınılmayan her hal tarihe geçmektedir. Herkesi tarihin doğru tarafında durmaya bir kez daha davet ediyorum.
Onları uluslararası hukuka uymaya zorlamalıyız
İsrail, 1947’de ne yaptıysa şimdi de birebirini yapıyor, değişen bir şey yok. Tüm sıkıntı İsrail’in bu davranışlarına karşı haktan yana olanlar, adaletten yana olanların el ele verip bu Uluslararası Adalet Divanı’nın verdiği kararın yanında herkesin yer almasını sağlamaktır. Bu oyunu ancak, böylesi bir duruşla bozarız. Bu zulmü sona erdirmek için ABD yönetiminin İsrail’e baskı yapması, katil Netanyahu’ya ve beraberindekilere verdiği desteği çekmesi kuraldır. İsrail’in coğrafyamızı kendi karanlığına çekip bölgeyi yangın yerine çevirme isteği ortadadır. Gazze’de onca zulme rağmen amaçlarına ulaşamamanın hıncı ile hareket etmektedir. Uluslararası toplumun bir ve kararlı karşı koyuşu İsrail’in en istemediği şeydir. İsrail zulmüne karşı birleşmeli ve onları uluslararası hukuka uymaya zorlamalıyız. Bu sayede sadece Gazze ya da Filistin değil, ateş çemberine dönmüş bölgemiz de büyük çatışmaların içine çekilmekten kurtulur.
SORU: Trump zati daha önce bir dönem görev yaptı ve siz onunla çalıştınız. Sonrasında da Biden seçildi ve onunla da bir süre çalıştınız. Şimdi Trump’ın yeniden anketlerde önde gittiğini görüyoruz, ki siz de kendisiyle görüştünüz. Türkiye-Amerika bağlantıları bağlamında önümüzdeki süreçle ilgili, Türkiye için iyi günler gelecek ifadesi kullandığınız için soruyorum. Daha güzelini bekliyor muyuz bugünkünden?
ABD başkanlık seçimi
Bu konuya şimdi girmem pek doğru olmaz. Çünkü yapacağımız çok ilginç çalışmalar var. Geçen hafta çarşamba günü Macar Başbakanı Viktor Orban konuğumuzdu. Görüşmemizden sonra da Trump’la bir akşam yemeği yiyeceğiz dedi. Bu arada aynı zamanda da NATO zirvesi devam ediyordu. Sonraki gün Viktor Orban’ı yoğun bir şekilde eleştirmeye başladılar. Yok şöyle dedi, yok böyleler, biz Viktor’un dediklerine katılmıyoruz, söyledikleri doğru şeyler değil dediler. Sayın Orban malum Moskova’ya gitti, eleştirdiler. Çin’e gitti aynı şekilde eleştirdiler. Ardından Şuşa’daki toplantıya katıldı, eleştirdiler. Şimdi de Macaristan’ı AB dönem başkanlığından nasıl alırız, bunun hesabı içindeler. Bize de düşen şu anda sabır. Bu sabırla birlikte de inşallah gereğini vakti saati geldiğinde birlikte yaparız. Sayın Trump ile kendisine yapılan suikast girişimini konuştum. Kendilerini alçakça saldırı karşısında demokrasinin yanında durmaları nedeniyle tebrik ettim. Biz demokrasinin tarafındayız ve ülkelerin geleceklerine halkların özgür iradelerinin karar vermesinden yanayız.
Küresel yazılım sorunu
Bu kriz nedeniyle bizde bir sıkıntı yok şu anda. Arkadaşlar, Türk Hava Yolları’nda olsun, diğer tüm ünitelerde olsun önlemleri aldılar. Şu anda işlerimiz ufak tefek aksamalarla yürüyor. Yani dünyadaki sıkıntı bizde motamot yok. Daha yeterliyiz. Bu konuda ek önlemler almak gerekiyorsa alırız. Bununla ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Hiçbir alanı boş bırakmadığımız gibi bu alanı da boş bırakmıyor ve atılması gereken adımları hızla, vatandaşlarımızı mağdur etmeden atıyoruz.
Grup liderimiz ne açıkladıysa gündemimizde o konular var
Bizler toplumumuzun her kesiti gibi emeklilerimizin de daima yanındayız. Emeklilerimizi enflasyona ezdirmemek için azami çaba gösteriyor, elimizden gelenin daha fazlasını imkanlar nispetinde yapıyoruz. Eldeki imkanlar dahilinde en düzgününü yapmaya çalışıyoruz. Engelleri aşmayı kendimize şiar edinmiş bir iktidar olarak daima tüm vatandaşlarımızın refahını artırmak için daima yeni yol haritaları oluşturuyoruz. Ekonomik istikrardan taviz vermeden, popülizm tuzaklarına düşmeden en rasyonel adımı nasıl atarız anlayışı içinde hareket ediyoruz.
Aslında Grup Liderimiz ABDullah Güler gerekli açıklamaları yaptı. En düşük emekli maaşının 12 bin 500 lira olacağını açıkladı. Bütün bunlara rağmen muhalefet bakıyorsunuz, düşünmeden, görüşmeden, konuşmadan asgari ücret 17 bin diyor. Bunların sırtında maalesef küfe yok. Biz ölçüyoruz, biçiyoruz. Nasıl bu işi ekonomik dengeleri bozmayacak biçimde götürürüz? Buna bakıyoruz, adımlarımızı da buna göre atıyoruz. Onun için de yeni yasama döneminde inşallah bu mevzuyu gündeme alacağız. O şekilde de yola devam edeceğiz. Grup liderimiz ne açıkladıysa gündemimizde o konular var, gerisi söylentiden ibaret.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Uyuşturucu Batağını Anlatan Gazetecilere Soruşturma!