DOLAR

34,1303$% 0.02

EURO

38,2105% 0.03

GRAM ALTIN

2.914,33%1,02

ÇEYREK ALTIN

4.881,00%1,71

TAM ALTIN

19.465,00%1,72

ONS

2.656,92%1,10

BİST100

10.029,73%1,44

İmsak Vakti a 05:20
Bursa AÇIK 25°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,1303

EURO 38,2105

ALTIN 2.914,33

BİST 100 10.029,73

İmsak 05:20

25°
  • Bursa Gündem Haber
  • Ekonomi
  • Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Gelecek Yıl Bu Vakitlerde Enflasyondan Bu Kadar Fazla Bahsetmeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Gelecek Yıl Bu Vakitlerde Enflasyondan Bu Kadar Fazla Bahsetmeyeceğiz

ad826x90

T24 Ekonomi

İzmir İş Dünyası Buluşması’nda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyon maksatlarıyla ilgili olarak, “Gelecek yıl bu vakitlerde enflasyondan bu kadar fazla bahsetmeyeceğiz. Yüzde 20-30 bandında bir enflasyon olacak. 2025’in sonu itibarıyla yüzde 20’nin altında bir enflasyona kapatmayı planlıyoruz. 2026’nın sonunda ise tek haneli enflasyona ulaşmayı planlıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası iş birliğiyle düzenlenen İzmir İş Dünyası Buluşması’na katıldı.

Toplantıda konuşan Yılmaz, yenilenen Orta Vadeli Program, enflasyon ve büyüme, istihdam artışı ve yapısal ıslahatlarla ilgili maksatlarını anlattı.

Orta Vadeli Program’ın amaçlarını açıklayarak konuşmasına başlayan yılmaz, dört ana başlığa dikkat çekerek şunları söyledi:

“Çok olumlu kurallarda olduğumuzu iddia edemem”

Diğer yandan geçtiğimiz yıl tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Deprem afeti, onun yaralarını sardığımız bir devirdeyiz. Dolayısıyla çok olumlu koşullarda olduğumuzu iddia edemem. Ama daima şunu söylemişimdir. Bu zor dönemler, şirketlerin müspet ayrışması için bir fırsat aynı zamanda. Dünyanın daha sıkıntılı olduğu bir periyotta siz doğru işler yapıp kendinizi ayrıştırırsanız yaşanılan kahırları çok saha kolay ortadan kaldırmanız mümkün.

“Bizim temel gayemiz enflasyonla mücadele”

OVP’yi yeniledik. OVP ile birlikte politika belirsizliklerini de ortadan kaldırdık. Güncellediğimiz OVP’de de ana politika çerçevemize hiçbir şekilde dokunmadık. Sadece makro ekonomide, iç ve dış kaidelerde değişen şeylere göre birtakım güncellemeler yaptık. Dört ana başlıkta özetliyorum ben. Bizim temel emelimiz enflasyonla mücadele. Enflasyonu 3 yıllık bir perspektif içinde tek haneli sayıya kavuşturmak. Bunun için de bir geçiş dönemi, dezenflasyon dönemi ve kalıcı fiyat istikrarı diye üç dönem belirlemiştik. O periyotları başarıyla tamamlama sürecindeyiz.

İkincisi büyüme… Enflasyonla mücadele ederken kalkınmayı, büyüme ve istihdamı belirli bir seviyede sürdürmeye ihtiyacımız var. Bizim aynı zamanda kalkınma sürecini de devam ettirmemiz gerekiyor. Yani istihdam ve kalkınmayı aynı zamanda yürütmeliyiz.

Üçüncü başlığımız; istikrar ve büyümeyle birlikte kalıcı sosyal refahı artırmak. Geçici birtakım iyileştirmeler, enflasyonun düştüğü, sürdürülebilir büyümenin sağlandığı bir ortamda kalıcı sosyal refahı artırmak sonuncu maksadımız. Bütün bunların yanı sıra konjonktürel olarak da depremin yaralarını sarmak. Afetlere karşı kentlerimizi dirençli hale getirmek.”

“Yıl sonu itibarıyla beklentimiz 3.5’luk bir büyümeyle bu yılı kapatmak”

Rakamlar üzerinden istikrarlı ekonomik büyümenin sağlandığını ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:

“Rakamlar değişir. Kesinlikle bir ölçü kontrol edemediğiniz faktörler vardır. Biz geçen yıl OVP’yi yaparken Gazze’de bu insanlık dramı yoktu. Dolaysıyla kontrol edemediğiniz birçok ögede da bu programları etkiliyor. Ama büyük oranda OVP’nin gerçekleştiğini, amaçlarımızda ilerlemeler sağladığımızı ifade edebilirim. Geçen yıl ortaya koyduğumuz beklentilerden daha iyi bir durumdayız. Geçen yıl ekonomimiz yüzde 5,1 büyümüştü. 14 yıl boyunca kesintisiz büyümesini devam ettirdi Türkiye iktisadı. Bir yıl, iki yıl büyümek değil problem. Önemli olan uzun süre yüksek büyümeyi sağlamak.

“Dengeli büyüme alanında amacımıza ulaşmış durumdayız”

2002 yılında satın alma gücü kalitesine göre dünyanın 18. büyük ekonomisiymiş. Bugün 11. büyük iktisadı pozisyonunda. Geçen yıl itibarıyla milli gelirimiz ilk sefer 1 trilyon dolar düzeyini geçti. 1 trilyon 130 milyar dolara yükseldi. Kişi başına düşen gelirimiz ise 13 bin 243 dolar oldu. Bu yıl beklentimiz ekonomik büyüklüğümüzün dominant dolar olarak 1.3 trilyon lira düzeyine gelmesini istiyoruz. Kişi başına düşen milli gelirin de 15 bin dolar düzeyini aşmasını bekliyoruz. Bu yılın ilk 6 ayında büyümemiz 3,8 olarak gerçekleşti. Son 20 yıla bakarsanız ortalamamız 5,4. Bu büyüme suratına düşük diyebilirsiniz. Ama dünya ortalamasında yüzde 2-2,5 arasında. Özellikle enflasyonla mücadele ettiğimiz bu ortamda hiç de azımsanacak bir rakam değil. Sayının büyüklüğünden öte kompozisyonu da çok önemli. Büyümenin ne kadar olduğu kadar, nereden kaynaklı olduğuna da bakmamız gerekiyor. Bizim Orta Vadeli Program’daki temel çerçevemiz istikrarlı büyüme. Bunu da yaklaşım durumdayız. Bu alanda amacımıza ulaşmış durumdayız. Yıl sonu itibarıyla beklentimiz 3.5’luk bir büyümeyle bu yılı kapatmak.”

“Büyüme ve enflasyon arasında kısa vadede sıkıntılı tablolar oluşabilir”

İhracatta artış öngördüklerinin altını çizen Yılmaz, ihracatçılara kısa bir dönem daha sabretmeleri gerektiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

“Gelecek yıla baktığımızda üç tane olumlu etki görüyoruz. Birincisi, bizim ihracatımızı, kurdan çok daha fazla etkileyen, dış pazarlarımızdaki büyümedir. Dış pazarlarımız büyüyünce kur ne olursa olsun ihracatımız artıyor. Dış pazar daralınca da tam tersi oluyor. Bu çerçevede en önemli iki bölge Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Avrupa. Türkiye’nin ihracatının yüzde 70 civarında bölümü bu iki bölgede gerçekleşiyor. Her iki bölgede de büyümenin geçmişe göre daha yüksek olacağı bir periyoda giriyoruz. Bu ihracatçılarımız açısından olumlu bir adım.

Gelecek yıl yüzde 4 gibi bir büyüme hedefi koyduk. ‘Enflasyonla mücadele ederken bu kadar büyüme olur mu?’ diye soruluyor. Biz bütün şartları göz önüne alarak bu hesaplamaları yaptık. Başaracağımıza inanıyoruz. Büyüme ve enflasyon arasında kısa vadede sıkıntılı tablolar oluşabilir. Ama esas olarak enflasyonun düşürülmesi, büyüme oranını da güçlendirir. Enflasyonun düştüğü ortamda öngörülebilirlik artar, geleceğe dönük beklentiler güçlenir. Biz burada temel bir çelişki görmüyoruz. Kısa devirli etkilenmeler olabilir. Bunları sabırla atlattığınızda temel bir çelişki olmadığını, düşük enflasyonla sürdürülebilir büyümenin bir arada gittiğini görürsünüz. Geçmiş tarihimize baktığımızda enflasyonun düşük seyrettiği dönemler büyümemizin çok daha iyi olduğu dönemler.”

“2026’nın sonunda tek haneli enflasyona ulaşmayı planlıyoruz”

Gelecek 2 yıl için enflasyon amaçlarını de anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

“Enflasyonda en temel meselemiz… Başından beri söyledik. Sürpriz olmadı. Ana eğilimi paylaştık. ‘Bir geçiş süreci olacak’ dedik. Geçici olarak enflasyonun yükseleceğini ve sonra düşme eğilimine gireceğini söyledik. Özellikle 2024’ün ikinci yarısında besbelli bir düşüş olacağını söyledik. Gerçekten öyle oldu. Hazirandan bu güne 23,5 puanlık bir düşüş var. Eylül enflasyonu geldiğinde göreceksiniz, enflasyon 50’nin altına inecek. Yıl sonu geldiğinde de hedefimiz yüzde 41,5. Yüzde 41,5 da Merkez Bankamızın üst bandına yakın bir noktada bu yılı tamamlayacağımıza inanıyorum.

2025’te nasıl bir tablo görüyoruz? Gelecek yıl bu vakitlerde enflasyondan bu kadar fazla bahsetmeyeceğiz. Yüzde 20-30 bandında bir enflasyon olacak. 2025’in sonu itibarıyla yüzde 20’nin altında bir enflasyona kapatmayı planlıyoruz. 2026’nın sonunda ise tek haneli enflasyona ulaşmayı planlıyoruz. İstihdamda iddialarımızın ötesinde iyi gidiyoruz. İstihdam ve işsizlikte 1 puan civarında beklentilerimizden daha iyi geldi. Yılı 9,3 ile kapatacağız gibi görünüyor. Ekonomimiz son bir yılın içerisinde 1 milyonun üzerinde istihdam üretmiş.”

“1,5-2 puan civarında kamu harcamalarının milli gelire oranı düştü”

Hazırlana programını ıslahat bazlı olduğunun altını çizen yılmaz, kamu harcamalarının da mili gelire oranının düştüğü söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Bizim programımız sadece bir para programı değil. Para programının yanı sıra maliye siyaseti ve yapısal ıslahatlarla tamamlanan bütüncül bir çerçeve. Dolayısıyla bir taraftan para siyaseti yürütürken bir taraftan da maliye politikalarımızla çok güçlü bir destek veriyoruz. Bunu da en iyi ölçebileceğiniz şey kamu harcamalarının milli gelire oranıdır. Kamu harcamalarının milli gelire oranı düştü. Geçen yıl varsayımımıza göre 1,5-2 puan civarında kamu harcamalarının milli gelire oranı düştü. Dolayısıyla bu maliye siyasetleri kanalıyla enflasyonla gayrete önemli destek koyduğu ortadadır.

“Üzerinde durmamız gereken konu yapısal reformlar”

Asıl olan yapısal ıslahat. Kalkınmakta olan bir ülke olarak üzerinde durmamız gereken konu yapısal ıslahatlar. Bunu başaracağız ki ülkemizde verimlilik ve rekabet gücü artsın. Bu kapsamda geçen yıl ilk kere OVP’lerin ekine bir ıslahat gündemi koyduk. Bu yıl da aynı çerçeveyi devam ettiriyoruz. Geçen yılın ilk çeyreği için 26 tedbir planlamıştık. 20’sini gerçekleştirdik.

“Yeşil dönüşümü hızlandırmamız, karbon nötr bir ekonomiye doğru uzun vadede gitmemiz gerekiyor”

Yapısal ıslahatta neler olacak? Yeni bir sanayi siyasetine Türkiye’nin ihtiyacı olduğunu tespit ettik. Endüstride yüksek katma değerli bir üretim geçişi öngörüyoruz. AR-GE’nin ticarileşmesi, yenilikçi projelerin desteklenmesi önemli bir hadise. Yeşil dönüşümü hızlandırmamız, karbon nötr bir ekonomiye doğru uzun vadede gitmemiz gerekiyor. Dijital dönüşüm… Yapay zeka dahil olmak üzere her alanda dijital dönüşümü başarmamız gerekiyor.

“Tarım bölümünü desteklemeye devam edeceğiz, yalan yanlış birtakım şeyler söylendi”

Kamu altyapı yatırımlarını etkinleştiriyoruz. Özellikle tarımı stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Dünyada modası geçmeyecek bir sektör varsa o da tarım bölümüdür. Tarım dalını desteklemeye devam edeceğiz. Yalan yanlış birtakım şeyler de söylendi. Enflasyonla mücadele ettiğimiz gibi dezenformasyonla da mücadele etmeliyiz. Tarımı stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Ziraî verimliliği artırmamız, gıda üretimini artırmamız, gelir dağılımı bakımından çok önemli katkılar sunacak. Bu bakımdan havza bazlı, suyu esas alan destekleme modeli üzerinde çalışıyoruz. Sanayi alanlarıyla pazarlar arasındaki lojistik maliyetleri düşürmek de ıslahat alanımız.”

Kızılcık Şerbeti’nin iftiracı “deli kadınları” iş başında; Sönmez ve Pembe’ye sevgili adayı yok mu?

 

 

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Şeker Pancarı Alım Fiyatı Ton Başına 2 Bin 375 TL Oldu

HIZLI YORUM YAP