DOLAR

36,5823$% 0.07

EURO

39,7471% 0.26

GRAM ALTIN

3.407,41%0,37

ÇEYREK ALTIN

5.628,00%0,39

TAM ALTIN

22.444,00%0,40

ONS

2.897,80%0,33

BİST100

10.422,24%-0,81

İmsak Vakti a 02:00
Bursa PARÇALI BULUTLU 16°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 36,5823

EURO 39,7471

ALTIN 3.407,41

BİST 100 10.422,24

İmsak 02:00

16°

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Enflasyonla Çabayı Önceliklendirmiş Durumdayız

ad826x90

Yılmaz, İstanbul Finans Merkezi Halkbank Genel Müdürlüğü Binası’nda düzenlenen Türkmedya Finans Doruğu’nda yaptığı konuşmada, İstanbul’un sadece tarihi ve kültürel merkez değil, aynı zamanda çok önemli bir ticaret ile ekonomi merkezi, küresel bir şehir olduğunu belirtti.

İstanbul Finans Merkezinin, ülkenin finans alanında, hem bölgesinde hem dünyada küresel anlamda daha güçlü bir aktör haline gelme iradesinin somut bir yansıması olduğunu kaydeden Yılmaz, merkezin sadece fiziki bir yer olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.

Yılmaz, küresel olarak bakıldığında bugün en önemli trendin dijital ve yeşil dönüşüm olduğunu, ülke olarak ortaya koydukları kalkınma planlarında, orta vadeli programlarda da bunun altını çizdiklerini ifade etti.

Bir yandan istikrar programı yürüttüklerini, bir taraftan da kalkınma iddialarını devam ettirdiklerini dile getiren Yılmaz, bu ikisini eş zamanlı olarak yönetmeye, yürütmeye uğraş ettiklerini bildirdi.

Türkiye’nin bölgesinde ve küresel ölçekte iddiaları olan bir ülke olduğuna işaret eden Yılmaz, şunları söyledi:

“Bunu da yapabilmenin yolu elbette güçlü bir iktisattan geçiyor. Cumhuriyet’i kuranlar, Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kurucu takımların da o günkü bakış açısına geri dönerseniz şunu görürsünüz; Bağımsız bir ülke, gerçek anlamda bağımsız bir ülke olmanın şartı güçlü bir ekonomik yapıyı inşa etmekten geçiyor. Askeri başarılar, güvenlikle ilgili başarılar çok çok önemli doğal. Ama ekonomide başarılı değilseniz, teknoloji üretmiyorsanız, eğitim sisteminizden diğer altyapılarınıza kadar güçlü bir yapı inşa etmediyseniz, bugün, bugünkü dünyada ayakta kalmanız mümkün değil. Oburlarının tesirine açık hale gelirsiniz.”

Yılmaz, ekonomi siyasetlerini bu anlayışla, bir taraftan ülkeyi güçlü bir noktaya taşıma, diğer taraftan da halkın, insanların refahını daha yüksek noktalara taşıma perspektifiyle kararlı bir şekilde sürdürdüklerini ve bunun için kapsamlı siyasetler uyguladıklarını ifade etti.

Geçen yıl Türkiye iktisadının, dünya yüzde 3 büyürken, yüzde 5,1 büyüdüğünü anımsatan Yılmaz, bu yılın 9 ayında uyguladıkları sıkılaştırıcı siyasetlere rağmen iktisadın yüzde 3,2 büyüme kaydettiğini ve büyümenin istikrarlı yapıda devam ettiğini söyledi.

Yılmaz, dünyadaki talep şartları olumsuz olduğu halde, özellikle en temel pazar olan Avrupa ve Avrupa Birliği’nde önemli anlamda ekonomik sorunlar yaşandığı halde, büyümenin neredeyse sıfırlar civarında olduğu bir periyotta ihracatı artırmayı başardıklarını, cari açığı düşürdüklerini, dış talebin büyümeye katkısını artırdıklarını ve gelecek sene biraz daha olumlu bir perspektifleri olduğunu kaydetti.

Büyümeyi istikrarlı bir yapıda sürdürme iradesini devam ettireceklerini belirten Yılmaz, bu çerçevede de mal veya hizmet ihracatı odaklı bir anlayışla Türkiye iktisadını büyütmeye, geliştirmeye devam edeceklerini dile getirdi.

“Bu yılki yıl sonu iddiamız 15 bin doların üstünde bir kişi başına gelire ulaşmak”

Cevdet Yılmaz, milli gelirin geçen yıl ilk kere 1 trilyon dolar düzeyini geçtiğini belirterek, “1,1 trilyonu da geçti aslında. Bu yıl beklediğimiz 1,3 trilyon dolar düzeyini aşması ve Orta Vadeli Programı’mızdaki hedefimiz 2027 yılında 1,8 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşmak. Geçen yıl kişi başına gelirimiz 13 bin 243 dolar olarak gerçekleşti. Bu yılki yıl sonu iddiamız 15 bin doların üstünde bir kişi başına gelire ulaşmak. 2027’lere, 2028’lere geldiğimizde ise 20 bin dolarlık bir kişi başı gelire ulaşmayı hedefliyoruz. Bu yönde politikalarımızı sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Para siyasetlerinde sıkılaştırıcı siyasetlerin uygulandığı, dünyada, bölgede birçok jeopolitik aksiliklerin yaşandığı bir ortamda Türkiye’nin istihdam üretmeye devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, iş gücü piyasalarının son derece olumlu olduğunu, 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla toplam istihdamın 33 milyonu aştığını söyledi.

Yılmaz, işsizliğin epey süredir tek haneli sayılarda devam ettiğini ve yüzde 8,8 civarında olduğunu belirterek, Orta Vadeli Program’da öngördükleri sayıların altında bir işsizlikle devam ettiklerini dile getirdi.

Geçen yıldan bu yana iktisadın 1 milyonu aşkın bir istihdam oluşturduğunu kaydeden Yılmaz, bunun çok sevindirici olduğunu belirtti.

Yılmaz, istihdam dostu bir büyümeyi sürdürmenin temel siyasetlerinin arasında olduğunu ifade etti.

“Enflasyonu düşürmeyi temel öncelik haline getirmiş durumdayız”

Yılmaz, en önemli problemlerinin enflasyon olduğunu vurgulayarak, söyle devam etti:

“Hep şunu söylüyoruz hükümet olarak, ‘Vatandaşımızın önceliği neyse, bizim önceliğimiz de odur. Vatandaşımız hangi husustan şikayet ediyorsa, sorun var diyorsa bizim için de temel sorun odur.’ Dolayısıyla bugün enflasyonla çabayı önceliklendirmiş durumdayız. Bir taraftan geçen yıl yaşadığımız depremin yaralarını sarıyoruz. Bir taraftan büyümemizi istikrarlı bir şekilde sürdürmeye çalışıyoruz. Diğer yandan dünyadaki, bölgemizdeki bu jeopolitik tansiyonlarla ilgili önlemlerimizi alıyoruz ama bir diğer yandan da enflasyonla kararlı bir çabanın içindeyiz. Geçen yıl ortaya koyduğumuz planımız, programımızla yolumuza devam ediyoruz ve belli aralıklarla doğal ki bu programları güncelliyoruz. Bu da gayet doğal. Çünkü, ekonomi dinamik bir alan. Gelişen koşullara göre, gereksinimlere göre ana istikametinizi bozmadan kesinlikle bu güncellemeleri yapmanız gerekiyor. Biz de şu anda enflasyonu düşürmeyi temel öncelik haline getirmiş durumdayız. Orta Vadeli Programımızın özünü de aslında bu oluşturuyor.”

Bugün gelinen noktada, geçen yılki oranlarla karşılaştırıldığında cari açıkta dramatik bir düşüş olduğunu gördüklerini dile getiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçen yılın ortalarında yüzde 5,5’lere gelmişti cari açığımız, 60 milyar dolarlara yaklaşmıştı. Bugün geldiğimiz noktada yüzde 1’in altında bir cari açıktan bahsediyoruz. Yani cari açığın milli gelire oranı olarak baktığınızda yüzde 1’im altına gelmiş durumdayız. Yıl sonu itibariyle de büyük bir ihtimalle yüzde 1’in altında veya yüzde 1’ler civarında bir cari açıkla bu yılı kapatacağız. Bu çok önemli. Çünkü, Türkiye’nin dış borçlanma ihtiyacını, döviz ihtiyacını aşağıya çekmiş oluyorsunuz. Bir yandan bunu yaparken diğer yandan da risk ögelerini düşürdüğümüz için borçlanmanın maliyetini de düşürmüş oluyoruz. Hem borçlanma ihtiyacını, ölçüsünü düşürüyoruz, hem de borçlanmanın maliyetini düşürmüş oluyoruz kamu içinde, özel sektör için de.”

Yılmaz, haziran ayından bugüne enflasyon oranında 28 puanlık bir düşüş olduğunu, bu eğilimin gelecek periyotta de devam etmesini beklediklerini, gelecek yıl bu vakitlere gelindiğinde enflasyondan bugünkü kadar bahsedilmeyeceğini, çok daha düşük düzeylere gelmiş olacağını ve 2026 ile sonrası için tek haneli sayıları hedeflediklerini dile getirdi.

Özellikle AK Parti hükümetlerinin yönettiği son 20 yıla bakıldığında, enflasyonun çok önemli anlamda, tarihi ortalamaların altına geldiğini, büyümenin artığını ve sosyal refahın yükseldiğini gördüklerini belirten Yılmaz, “Son 20 küsur yıla baktığınızda dünyanın ortalama büyümesi yüzde 3,6 olmuş. Ülkemizin yıllık ortalama ekonomik büyümesi 5,4 olmuş. Dünyanın epey üstünde bir performans göstermişiz. Siyasi istikrar olmasa, güçlü siyasetler olmasa, bu da fiyat istikrarına yansımasa Türkiye büyümedeki bu performansını gösteremezdi. Dolayısıyla siyasi istikrar, makro ekonomik istikrarla birleştiği zaman sürdürülebilir büyüme oluşturuyor ve bu da sosyal refahı artırmış oluyor. Önümüzdeki periyotta de aynı anlayışla devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Yeşil dönüşümü çok değerli görüyoruz”

Cevdet Yılmaz, 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla bankacılık sisteminin aktif büyüklüğünün 31 trilyon lira düzeyine ulaştığını, bölümün güçlü bir yapısı olduğunu belirtti.

Katılım bankacılığında da önemli gelişmeler sergilendiğini dile getiren Yılmaz, katılım bankacılığı oranının 2013 yılında yüzde 5 düzeyindeyken, bugün gelinen noktada yüzde 8 düzeylerini aştığını söyledi.

Yılmaz, kamuda, reel ekonomide, finansta olsun önlerindeki 5-10 yılı şekillendirecek en önemli gelişmelerden birinin yapay zeka olduğuna işaret ederek, hükümet olarak yapay zekayla ilgili eylem planlarını hazırladıklarını ve çok çeşitli faaliyetler yürüttüklerini, üretken yapay zekanın altını çizdiklerini kaydetti.

Önlerindeki periyotta yeşil dönüşüm konusunun da önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, yeşil dönüşümün firmaların daha verimli, daha rekabetçi hale gelmesi, ülkenin cari açığının düşürülüp daha istikrarlı bir şekilde yoluna devam etmesi bakımında da makro siyasetleriyle dengeli olduğunu ifade etti.

Yılmaz, bunun da ötesinde yeşil dönüşüm konusunda çevreyi koruma, kendilerine emanet olan varlıkları gelecek jenerasyonlara aktarma sorumlulukları olduğunu belirterek, “Dolayısıyla yeşil dönüşümü çok değerli görüyoruz. Dünyadaki finansal sistemin de buna göre dönüşmeye başladığını gözlemliyoruz. Yeşil dönüşüme, sürdürülebilir kalkınmaya daha fazla ve daha düşük maliyetle erişim mümkün. Bunun için finans dalımızın kesinlikle hazırlıklar yapmasında yarar var. Biz de kamu olarak İklim Kanunu’nu olgunlaştırmış durumdayız. Meclis’imizin uygun bir takviminde gündemine gelecektir.” dedi.

“Bizim üçüncü ülkelere karşı sınırda karbon düzenlememizi hazırlamamız gerekiyor”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, İklim Kanunu’yla birlikte yeni bir emisyon ticaret sistemi kurduklarını belirterek, şunları kaydetti:

“AB’nin sınırda karbon düzenlemesi engelini de bir anlamda böylece aşmış olacağız. Biz düzenleme yapmasak AB’nin bizim ihracatçılarımızdan alacağı vergileri biz almış olacağız bu düzenlemelerle. O elde ettiğimiz kaynağı da endüstrimizin yeşil dönüşümüne destek olarak geri vereceğiz. Böylece endüstrimizin daha güçlü, daha rekabetçi ve daha yeşil bir üretim yapmasına da katkıda bulunacağız. Ben arkadaşlarımıza daima şunu söylüyorum. Bir taraftan da bizim üçüncü ülkelere karşı sınırda karbon düzenlememizi hazırlamamız gerekiyor. Dünya artık bu tarafa doğru gidiyor. Bir taraftan da bizim ticaret siyasetlerimizin bir parçası haline bunu getirmemiz gerekiyor. Yapacağımız bu. İklim Kanunu’yla emisyon ticaret sistemi kuracağız. Muhtemelen İstanbul Ticaret Merkezi aynı zamanda güçte uluslararası bir ticaret dönüşecek zamanla. Bunu da hedefliyoruz. Dolayısıyla hassas kesimlerimizin, karbon üreten dallarımızın geçiş sürecini de kolaylaştırmış olacağız.”

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Evli Çiftin Öldüğü Yangında Kundaklama Şüphesi: Yangın 3 Ayrı Noktada Çıkmış

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.