Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Amasya’da Klasik Türk Sanatları Merkezi’ndeki yapıtları inceleyerek, yetkililerden bilgi aldı.
Daha sonra aynı merkezde iş insanlarıyla bir araya gelen Yılmaz, ardından AK Parti İl Başkanlığını ziyaret ederek İl Başkanı Ekrem Toto ile görüştü.
Yılmaz, AK Parti İl Başkanlığında yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin mayasında milli irade ve millet olduğunu söyledi.
Tarih boyunca milli iradeye karşı savaşanlar, mücadele edenler de çıktığını belirten Yılmaz, “En fazla da işte bu askeri darbeler, FETÖ meselesi, vesayetçi birtakım odaklar, bunlar daima bir şekilde milli iradeyle uğraşmışlar. İşin özü şu; milli iradeye bedel veren, darbeci bir zihniyete, vesayetçi bir zihniyete sahip olamaz. Her kim ki darbe yapıyorsa bilin ki onlar gayrimillidirler.” diye konuştu.
AK Parti’nin 20 yılda en büyük başarılarından birinin vesayet odaklarını dağıtması, onları tasfiye etmesi, vesayetçi demokrasiden normal demokrasiye ülkeyi geçirmesi olduğuna işaret eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu büyük bir muvaffakiyettir gerçekten. Merhum Menderes ile başlayıp 15 Temmuzlara kadar varan bir süreçten bahsediyoruz. Çok şükür, artık o tarihin çöplüğüne terk edilmiş bir vesayetçi zihniyet olarak geride kalmış durumdadır. Bu, AK Parti’nin en büyük başarılarından biridir. Milli iradeyi güçlendirdi. Geçmişte sırtını vesayetçi yapılara dayayanlar bile bakıyoruz, son periyotta millete tatlı görünmeye çalışıyorlar. Bunu başaran da AK Parti’dir. Bürokratik askeri veya başka kılıklarda vesayetçi yapılara dayanarak siyaset yapma periyodunu bitiren AK Parti’nin reformlarıdır, demokrasiyi güçlendirmesidir, vesayeti tasfiye etmesidir. Şimdi artık herkes kendini millete beğendirmeye çalışıyor. Bu güzel bir şey ama bunun nasıl geliştiğini iyi bilmemiz lazım, iyi görmemiz lazım. Samimiyeti de iyi ölçmemiz lazım.”
AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı’nın ülkenin bahtına damga vurduğuna dikkati çeken Yılmaz, “Son 22 yılda ülke yönetimindeyiz. İktisattan dış siyasete, sosyal siyasetten hukuka, eğitimden sağlığa, yollardan güce, savunma endüstrisinden başka alanlara varıncaya kadar, nereye bakarsanız bakın büyük bir değişim, büyük bir dönüşüm yaşandı. Yeni jenerasyonlar tahminen bunu tam ölçemiyorlar haklı olarak. Geçmişi bilmedikleri için mukayese edecekleri bir referans yok tahminen ama yaşı belli seviyede olan herkes geçmiş Türkiye’yi de bugün gelinen noktayı da biliyor.” diye konuştu.
– “İYİ Kİ AK PARTİ SON 20 YIL BU MEMLEKETİ YÖNETMİŞ”
Yılmaz, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sıkıntılar yaşandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Son yıllarda bir taraftan pandemi ve bunun tesirleri tüm dünyayı sarstı, bizi de sarstı. Hala dünya kendine gelebilmiş değil. Pandeminin tesirleri dünyada hala devam ediyor belli oranda. Giderek azalıyor ama hala tesirleri devam ediyor. Bunun üstüne bölgemizde çok önemli jeopolitik gelişmeler oluyor. Güneye bakıyorsunuz çatışma, kuzeye bakıyorsunuz savaş. Etrafımızdaki hadiseleri daima birlikte görüyorsunuz. Gazze’de yaşananları görüyorsunuz. Ukrayna-Rusya çatışmasını, savaşını görüyorsunuz. Suriye esasen uzun vakittir perişan vaziyette. İran ambargolarla uzun yıllardır karşı karşıya bir ülke. Böyle bir coğrafyadayız. Bunun üstüne bir de tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Sadece son iki yılda ve sadece merkezi yönetim bütçemizden deprem için yaptığımız, ayırdığımız ödenek 2 trilyon Türk lirası. Sadece deprem için ayırdığımız para. Kolay bir yük değil bu. İyi ki AK Parti son 20 yıl bu memleketi yönetmiş de bütçemizde bu güç var, yapıyoruz. İnanın AK Parti yönetmeseydi, bu 20 yıl bütçe eski Türkiye’deki bütçeler gibi olsaydı, bugün bu büyük afet karşısında ne yaşardık, takdirinize bırakıyoruz.”
Türkiye’nin bu büyük ve ağır yükün altından kalkmayı başardığını vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Bunu yaparken emeklilikte yaşa takılanlar denen EYT düzenlemesinden tutun, birçok başka adımı da eş zamanlı attığımız halde bunu başarıyoruz. Bu kolay bir iş değil. Muhalefet ne yapıyor? Açık konuşalım. ‘Şunu verelim, bunu verelim’ diyorlar değil mi daima. Politika dediğimiz şey en kolayından iki soruya cevap vermeyi gerektirir. Bir. Ne yapacaksınız? Ne yapacağınızı söylemelisiniz. İki. Bunu nasıl yapacaksınız? Sadece ne yapılacağını söyleyip nasıl yapılacağını ortaya koymayanlar, bunun altını doldurmayanlar aslında sağlıklı politika koymuyorlar ortaya. Sadece popülizm yapıyorlar. Halkın güzeline gitsin diye kimin ne isteği varsa dile getiriyorlar. Pekala nasıl yapacaksın bunu? Hangi kaynaklarla, hangi kurumsal yapılarla, hangi siyasetlerle bunu hayata geçireceksin? Duydunuz mu siz hiçbir muhalefet partisinden, ‘Türkiye’yi 10 senede buradan şuraya götüreceğim, şu alanda bu ıslahatı yapacağım, burada bu politikayı izleyeceğim, burada şu adımı atacağım’ dediklerini. Maalesef. Keşke olsa. Bunu yine yapan AK Parti. Harıl harıl AK Parti olarak, hükümet olarak, Meclis grubu olarak gece gündüz bu sıkıntılarla ilgili yeni siyasetler, yeni fikirler geliştiriyoruz. Planlar, programlar oluşturuyoruz.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, geçen yıl orta vadeli programı toplumla paylaştıklarını belirterek, “Bütün toplum kesitleriyle danışarak, konuşarak, istişare ederek 3 yıllık program hazırladık. Yine 5 yıllık kalkınma planını Meclisimize sunduk. O da kabul edildi. Onun için de 2053 vizyonumuzu ayrıntılandırdık. İlk sefer detay birtakım gayeler koyduk ortaya.” ifadelerini kullandı.
Geçmişte bir sene sonrasına bile hedef konulmazken şimdi 2053’lerle ilgili hedef koyan bir hükümet olduklarının altını çizen Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sıkıntılarımız elbette var, yok değil. Bunu da kabul ediyoruz. Vatandaşımızın sorunu, sıkıntısı neyse o da bizim problemimiz, sorunumuz. Dünyada küçülmeler yaşanırken, dünya büyümesi çok önemli sıkıntı yaşarken Türkiye çok şükür iyi büyüdü. İstihdamı arttı. Bugün 32,6 milyona geldi istihdamımız. İşsizlik oranı yüzde 8,5’e kadar indi. 2005 yılında bugünkü istatistikleri tutmaya başlamışız istihdamdan. Son gelen sayı genç işsizliğinde en düşük sayı oldu. Oralarda gerçekten yeterliyiz. İhracatımız geçen yıl 255,4 milyar dolar oldu. Son aylık bazda baktığınızda mayıs ihracatımız, yıllık geriye gittiğinizde 12 ay 260 milyar doları geçti. Turizm gelirlerimiz 54 milyar doları aştı. Gerçekten iyi bir yere geldi Türkiye gerçek ekonomide. Turizmde güzeliz, ihracatta düzgünüz, istihdamda, büyümede, yatırımlarda Türkiye artık hakikaten üretim üssü haline geldi.”
Yaşanan problemleri çözmek için çalıştıklarını anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Nerelerde kasvetimiz var? Enflasyon, fiyat istikrarı. Dolayısıyla geçen yıl hükümetimiz kurulur kurulmaz, ‘Artık temel önceliğimiz fiyat istikrarı, enflasyonla mücadele’ dedik. Bunun için 3 yıllık bir yol haritası hazırladık. ‘Bir geçiş süreci olacak’ dedik. Zira toparlamamız gereken işler vardı. Deprem etkisiyle bütçemizde önemli açık oluştu. Cari açığımız yükselmişti. Birtakım rezervlerimizde istediğimiz yerde değildik, vesaire. Bu bir yılda yerimizi güçlendirdik, bütçe açığımızı kontrol altına aldık. Cari açığımızı bugün geldiğimiz noktada yüzde 2,5’in bile altına düşürmekten bahsediyoruz. Milli gelire oranı olarak önemli şekilde düşürdük. Merkez Bankamızın rezervleri 98,5 milyar dolardan yaklaşık 144 milyar dolarlara yaklaştı. Dolayısıyla orada bir önemli artış var. CDS dediğimiz risk primlerimiz 700’lerden 260 küsurlara düştü. Önemli manada riskleri düşürdük son bir yılda. Dolayısıyla şu anda sağlam bir zemin oluşturduk. Buna, ‘geçiş süreci’ demiştik. Bu geçiş sürecini mayıs itibarıyla tamamladık. Mayısta daha önce de söyledik, ‘En yükseğe çıkacak’ dedik enflasyon yıllık bazda. ‘Sonra düşüş başlayacak’ dedik yıllık oran itibarıyla. Gerçekten mayıs ayında en yüksek sayısı gördük. Yalnız şunu unutmayın. Gördüğümüz sayı son 12 ayın sayısı. Yani son 12 ayda gerçekleşen enflasyon. Geleceğe dönük baktığımız zaman burada bir kırılmayı daima birlikte göreceksiniz. Yani giderek bu oranda düşüşler olacak. Yıl sonu Merkez Bankamız yüzde 38 diyor. Artı eksi bu yılı o civarda kapatacağız. Gelecek sene yüzde 20’nin altını hedefliyoruz. Bir sonraki yıl 2026 ise ‘Tek haneye döneceğiz’ diyoruz. Bütün planımızı, programımızı buna göre yapmış durumdayız.”
Güçlenen Türkiye’nin hem yakın etrafında hem de küresel seviyede adaletin savunucusu, mazlumların destekçisi olmaya devam edeceğini dile getiren Yılmaz, “Gazze başta olmak üzere yaşadığımız şeyleri görüyorsunuz. Maalesef adaletsiz bir dünyadayız. Ölçülerin olmadığı, ne ahlaki ölçünün ne hukuksal ölçüsünün, kendilerini güçlü görenlerin, ‘İstediğimi yaparım’ zihniyetinde olduğu bir ortam görüyoruz. Bizim medeniyetimiz bu değil.” dedi.
Yılmaz, Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığını da ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı.
03:39
