32,7584$% -0.3
35,1796€% -0.38
2.452,91%-0,18
4.004,00%-0,05
16.008,00%-0,10
2.332,27%0,20
10.647,91%-0,31
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca New York’taki Türk Günü Yürüyüşü aktiflikleri kapsamında Türkevi’nde “Kültürel Bağları Güçlendirmek Türk Amerikan İlgilerinde Yeni Bir Vizyon” paneli düzenlendi.
Video bildiriyle panelin iştirakçilerine hitap eden Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, düzenlenen panel ve tertipleri Türk-Amerikan alakalarının mevcut durumunu ele almak, gelecekteki olası seyrini konuşmak için fırsat olarak gördüklerini, bugünkü programı da 41. Türk Günü Yürüyüşü Aktiflikleri kapsamında gerçekleştirdiklerini söyledi.
Türk Günü Yürüyüşü’nün ilk kez 1981 yılında Türk diplomatların terör örgütü ASALA tarafından şehit edilmesine tepki amacıyla yapıldığını anımsatan Altun, yıllar içinde klâsik hale gelerek Türk-Amerikan toplumunun ABD’deki en önemli etkinliklerinden biri haline geldiğini belirtti.
Altun, “Türk Günü Yürüyüşü artık, Amerika’nın ekonomik ve sosyokültürel hayatına önemli katkılarda bulunan Türk-Amerikan toplumunun birlik ve beraberliğini pekiştirten bir etkinliktir. Türkiye-ABD ilgileri açısından da son derece değerli olan aktiflik kapsamında düzenlediğimiz bu program, iki ülke münasebetlerinin farklı boyutlarıyla ele alınmasını hedefliyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye-ABD münasebetlerinin uzun yıllara sâri bir geçmişe sahip olduğuna işaret eden Altun, bu süreçte dünyanın karşı karşıya olduğu bölgesel ve küresel sınamalar dikkate alındığında iki ülke arasındaki işbirliği ve diyalogun ne kadar önemli olduğunun daha iyi anlaşılacağını belirtti.
Yakın zamanda salgından Rusya-Ukrayna Savaşı’na, tedarik zincirinin bozulmasından gıda krizinin tahliline kadar Türkiye’nin bu süreçteki yapan rolünün, daha büyük ve derin krizlerin önüne geçilmesini sağladığını vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
“Bölgemizi ve tüm küresel aktörleri etkileyen son gelişme ise sizlerin de malumu olduğu üzere İsrail’in 7 aydan beri devam eden ataklarıdır. İsrail’in Filistin’deki saldırıları küresel meseleleri artıran, barışa olan inancı zayıflatan, uluslararası pahalara olan itimadı ortadan kaldıran bir mahiyet arz ediyor. Bu katliamlara karşı da Türkiye ilk günden itibaren akınların durması için insani ve diplomatik imkanlarını seferber etmiştir. Türkiye, Gazze’de İsrail’in yol açtığı insanlık dramını sona erdirecek çözüm perspektifi ile diplomatik teşebbüslerini sürdürmektedir.
Türkiye’nin ABD ile işbirliği yapmayı beklediği konular bunlarla hudutlu değil. Türkiye-ABD alakalarının müttefiklik ve stratejik paydaşlık anlayışına hürmet çerçevesinde bölgesel ve küresel sorunlara barış, güvenlik ve refah odaklı yaklaşımlar geliştirme potansiyeline olan inancımızı hala koruyoruz.”
Bölgesel bir güç ve küresel bir aktör olarak Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sıkıntılara dair gerçekçi ve kapsayıcı siyasetler üreten, parçası olduğu ittifak ve iştirakleri güçlendiren, onları değerli kılan bir ülke olduğunu dile getiren Altun, Türkiye’nin düzensiz göç, mülteciler ve terör başta olmak üzere yerel ve uluslararası düzlemde her meseleye kapsayıcı ve kalıcı tahliller getirmeyi odağına alan bir perspektif ve vizyona sahip olduğunu bildirdi.
Altun, sahip olduğu imkanlar, bu imkanları kullanma biçimi, gayeleri ve vizyonunun Türkiye’nin bölgesel ve küresel düzlemde istikrar sağlayıcı rolünü pekiştirdiğinin altını çizdi.
– “TERÖR ÖRGÜTLERİNE TAKVİYENİN KESİLMESİ, TÜRKİYE’NİN MÜTTEFİKLERİNDEN EN DOĞAL BEKLENTİSİDİR”
Türkiye’nin, milli güvenliğini tahkim ederken bölgesel ve küresel istikrarı da hedefleyen çok boyutlu uğraşının müttefikleri nezdinde hak ettiği teveccühü görmesinin müttefiklik ruhunun gereği olduğuna dikkati çeken Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu bağlamda FETÖ’nün ABD’deki varlığı ve faaliyetleri bizim için olduğu kadar, Amerikan toplumu için de bir tehdittir. Türkiye’nin mücadele ettiği terör örgütlerinin desteklenmesi, teröristlerin teslim edilmemesi stratejik iştirak ve müttefiklik anlayışı ile örtüşmemektedir.
Teröristlerin teslimi, terör örgütlerine dayanağın kesilmesi, Türkiye’nin müttefiklerinden en doğal beklentisidir. İkili bağlarımızı olumsuz etkileyen sorun alanlarının ve görüş ayrılıklarının yapan, gerçekçi ve kararlı bir yaklaşımla faal bir şekilde yönetilmesi, hem Türkiye’nin hem de ABD’nin yararına olacaktır. Türkiye ve ABD’nin aynı zamanda NATO müttefiki olduğunu da hatırlatmak istiyorum. NATO müttefiki iki ülkenin bağlantılarındaki çok boyutlu ve derinlikli iş birliğinin ülkelerimizin güvenlik, istikrar ve barışı için elzem olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum.”
Altun, panelin iki ülke bağlarının geliştirilmesine katkı sağlamasını temenni etti.
Özdağ’dan Özel’e Sert İthamlar: “Bu Yaptığınız Açıkça Etnik Bölücülüktür”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.