34,3885$% 0.04
36,5460€% 0.01
2.878,09%0,21
4.880,00%0,24
19.522,00%0,24
2.607,53%0,32
9.226,86%-0,54
Seray Şahinler – Sanatçı Oylum Öktem’in 20 yıl üzerinde çalıştığı; Cumhuriyetimizin kuruluşundan günümüze kadar heykel, müzik, edebiyat ve fotoğraf sanatlarının gelişimine önemli katkılar sunan aile arşivi “Cumhuriyetin Sanatçı Ailesi: Işık Senfonisi Bomontiada Galeri’de açıldı. Heykel sanatının öncü isimlerinden Tankut Öktem’in kızı, yine heykelleriyle tarihe iz bırakan Haluk Tezonar’ın yeğeni Oylum Öktem, sergide erken Cumhuriyet’te tıp dünyasına katkılar sunan büyükdedesi Niyazi Ülkü’den başlayarak, sanatçı anneannesi Bedia Tezonar’dan babası ve dayısına uzanan bir Cumhuriyet hikayesi sunuyor. Standın finalini ise sanatkarın küçük bir retrospektifi niteliğindeki “Bir Çağın Kapanışı; Yeniden Doğuş” standı yapıyor.
Aile arşivinden Cumhuriyet’in serüvenine bakma fikri nasıl çıktı?
Ben öyküyü bir araya getirmek üzere olan hafızaydım. Çocukluğumdan beri büyüklerimin atölyelerinde büyüdüm. Bu arşiv, 120 yıl boyunca elden ele ve savaş vakitlerini aşarak bugüne gelmiş. Ailem Kandilli’de, Kalamış’ta kendi korunaklı evlerinde yaşarken, Cumhuriyet’in kök hafızasına ışığı yaymayı daha ilk andan anlayıp bu arşivin gelecekte bir gün söz hakkı olduğunu hissetmişler. 25 sene önce ilk heykelimi yapmamla başlayan ve büyük rehberim babamın kaybıyla birlikte arşivlere dönmem; onları birbirine bağlamam, bütün fotoğrafların hâlâ konuştuğunu görmem bendeki itki oldu.
Sergide arşive dair nelere yer verdiniz?
İlk başta Niyazi Ülkü’yü görüyoruz. Onun arşivi Cumhuriyet’in hafızasında unuttuğumuz bütün nesiller arasındaki bağı gösteriyor. Cumhuriyet’in nasıl bir sevgi şuuruyla, toplumun hiçbir sınıfsal kodunu dışarıda bırakmadan her yaştan herkesi bu toprağa nasıl sevgi ve hürmetle bağladığını arşivin iziyle kanıtlıyor. Kızı Bedia Hanım benim anneannem, ressam, şair, dizayncı, kendisi bir abide. Anneannem, dayım ve babam AKM’nin heykel müsabakasına giriyor, kendisi üçüncü oluyor babam ve dayım ise mansiyon alıyor. Böyle bir hikayesi var. Eşi Muzaffer Tezonar 50 yaşında vefat ediyor, oğlu ise dünyaca ünlü heykeltıraş Haluk Tezonar. Öktem’ler ise başlı başına bir aile. Eğer onlar sadece sanatçı olsalardı bu sergiyi açmazdım ama onlar ışığı ilk algılayanlardı. Işığın senfonisi işte tam olarak bu ritim.
İki ayrı ailedeki 14 sanatçı
Hem ailenin hem Cuhmuriyet’in hikayesi sizin yeni standınızla birbirine bağlanıyor… Nasıl bir bağ bu?
Girişte jenerasyonları sunak alanlarında anlatmak istedim. Anneannem Bedia Hanım, 19 Mayıs 1919’da babası Niyazi Bey Atatürk’ü Bandırma Vapuru’nda karşılamaya gittiği gün doğuyor. Bu kıssayı aslında bir yere taşıyor. Oradan Tankut Öktem’i görüyoruz. Haluk ve Tankut Öktem’in kendi yükselişlerinde ve Cumhuriyet’in 50. yılında görüyoruz. Sergide iki ayrı ailedeki 14 sanatkardan bahsediyoruz. Biz kendimize bakmaktan çok topluma bakan varoluşlarız. Oylum olmadan bu stant olmaz tezahüratlarıyla Oylum var oldu üstte. Oylum; heykelde girintili, çıkıntılı, heykelsi demek. Herkes gibi benim de yolum oylumluydu, düz değildi. O yolun içinde sanatla yol alışım, kendi küçük retrospektifim var sergide. Aydınlık içinde aydınlık anlaşılmıyordu, karanlık içinde aydınlık anlaşılıyordu. Toplumun her bireyinin gelecek jenerasyonunu ne kadar yaraladığını fark ettim. Ailemin içindeki anıların bir anlamı vardı ama ben sıkıntıyı anlarsam mutlak alanın kıssalarını çözebilirdim. Dördüncü katta da buna rastlayacağız. Heykel sanatı da senfoni de bana göre sistemin, Yaradan’ın müsaadesiyle açıldı. Ben bir şekilde onu duyumsadım.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
İstanbul Hava Müzesi 10 Kasım’da Ücretsiz Ziyarete Açık