Dem Parti, Kayyım Uygulamasına Son Verilmesi İçin Kanun Teklifi Verdi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

(ANKARA)- DEM Parti, kayyım uygulamasına son verilmesi ve bugüne kadar yerine kayyım atanan belediye liderlerinin göreve iade edilmesi için kanun teklifi verdi. Teklifin münasebetinde “Kayyım uygulamasının yerel idareler üzerindeki olumsuz yansımaları, seçimle elde edilemeyen belediyelerin vesayetle elde edilmesine imkan sağlaması, kayyımların atandığı yerellerde yarattıkları tahribatlar bu uygulamanın mevzuattan kaldırılması için düzenleme yapılmasını zorunlu kılmıştır” denildi.

DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülüstan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, kayyım uygulamasına son verilmesi için Belediye Kanunu’nda değişiklik öngören kanun teklifi verdi. TBMM Başkanlığı’na sunulan teklifte, anayasaya ters olan kayyım uygulamasına son verilmesi önerilirken, belediye liderlerinin görevden uzaklaştırılmasıyla ilgili şu düzenleme öngörüldü:

“Görevleriyle ilgili zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, itimadı berbata kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı bedellerini aklama hatalarından biri nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya bu organların üyeleri, kesin hükme kadar İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilir.

Görevden uzaklaştırma kararı ayda bir gözden geçirilir. Devamında kamu faydası bulunmayan görevden uzaklaştırma kararı kaldırılır. Görevden uzaklaştırılanlar hakkında; kovuşturma açılmaması, kamu davasının düşmesi veya beraat kararı verilmesi veya görevden düşürülmeyi gerektirmeyen bir hatayla mahküm olunması durumunda görevden uzaklaştırma kararı kaldırılır. Görevden uzaklaştırılan belediye başkanına, görevden uzak kaldığı sürece aylık ödeneğinin üçte ikisi ödenir ve bu süre içinde diğer sosyal hak ve yardımlardan yararlanmaya devam eder.”

Teklifte kayyım uygulamasının getirildiği 31 Mart 2019 tarihli yasa değişikliğinin ardından görevden uzaklaştırılan ve yerine kayyım atanan belediye liderlerinin da misyonlarına iade edilmesi önerildi.

Teklifin genel münasebetinde ise şu görüşler dile getirildi:

“OHAL KHK’si ile getirilen ve maddeleşen düzenlemeler öncesi, bir belediye başkanı hakkında soruşturma veya kovuşturma açılmışsa İçişleri Bakanlığı’nın tasarrufunda kesin karara kadar görevden uzaklaştırma kararı alınabiliyordu. Bu geçici ‘önlem’ sürecinde de belediye meclisi toplanıp kendi üyeleri ortasından bir başkanvekili seçiyordu. Ayrıca isnat edilen hatanın vazifeyle ilgili olması da gerekiyordu. Kayyım siyasetlerin Kürt halkına tek ziyanı, seçme seçilme hakkının ihlal edilmesi, halk iradesinin yok sayılması olmamış; yolsuzluk, rüşvet, talan, usulsüzlük kayyımların belediyelerde temel yönetim anlayışı olmuştur. Kayyım atamalarının ardından, yerel idarelerde birçok usulsüzlük ve hukuksuzluk yaşanmış, bu durum tekraren kamuoyuna yansımış olmasına rağmen hiçbir siyasi sorumluluk alınmamış, denetim vazifeleri yerine getirilmemiştir.

“Maddelerin demokratikleştirilmesi gerekmektedir”

Kayyım uygulamasının yerel idareler üzerindeki olumsuz yansımaları, seçimle elde edilemeyen belediyelerin vesayetle elde edilmesine imkan sağlaması, kayyımların atandığı yerellerde yarattıkları tahribatlar bu uygulamanın mevzuattan kaldırılması için düzenleme yapılmasını zorunlu kılmıştır. Sadece kayyım atamasına imkan veren yasa maddeleri değil, belediye eşbaşkanlarının görevden uzaklaştırılmalarına imkan sağlayan unsurların de demokrasinin temel prensipleri, hukukun üstünlüğü, temel insan hak ve özgürlükleri gibi üniversal kurallar mucibince demokratikleştirilmesi gerekmektedir.”