34,4024$% 0.04
36,5086€% -0.1
2.871,40%-0,02
4.870,00%0,04
19.477,00%0,03
2.598,46%-0,04
9.226,86%-0,54
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından yazılı açıklama yapıldı.
İmralı Cezaevi’ndeki PKK lideri Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmeye değinilen açıklamada, “Öcalan’ın konunun muhatabı olarak rol almasının kıymeti, kalıcı bir barış ve demokratik çözüm için temeldir. Tecrit siyasetlerinin sona erdirilmesi, çalışma şartlarının oluşturulması, toplumsal barış umudunun büyütülmesi ve demokratik çözüm talihinin somutluk kazanması için elzemdir ve tarihi bir sorumluluktur” ifadeleri kullanıldı.
Muhalefete davette bulunulan açıklamada, “Siyasal ve toplumsal muhalefetin bütün etraflarına de açık davette bulunuyoruz. Kürt meselesi sadece iktidara bırakılmayacak bir sıkıntıdır. Bu anlamda muhalefetin çözüme dönük yaptığı her açıklama ve aldığı her tavır toplumu olumlu anlamda ileriye taşıyacaktır. Muhalefet, iktidardan daha ileri tavır almaktan ve cesaretli adımlar atmaktan uzak durmamalıdır” denildi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
TÜM TOPLUMSAL KESİTLERİN İŞTİRAKİ VE UZLAŞISI ESAS ALMALI: Türkiye’nin çözmesi gereken en köklü sorunu Kürt sorunudur. Kürt sıkıntısının bugün ulaştığı seviye, bütün varlığıyla demokratik ve barışçı bir tahlili dayatmaktadır. Gelişmeler de göstermektedir ki, sorun ülke sınırlarını çoktan aşmış, bölgesel ve küresel bir boyut kazanmıştır. Ülkenin demokratik ve ortak geleceğini düşünen hiç kimse, dünyanın ve Ortadoğu’nun bugünkü ortamında bu gerçeğe gözlerini kapatamaz. Cumhuriyetin demokratikleşmesi ile doğrudan temaslı ve iç içe geçmiş olan bu sorunun demokratik ve barışçı tahlili için adımlar atılması gereklidir. Bu çözüm, tüm toplumsal bölümlerin iştirakini ve uzlaşısını esas almalıdır. Toplumsal barış ancak bu yolla sağlanabilir.
ÇATIŞMAYLA DEĞİL KONUŞARAK ÇÖZÜLMELİ: Toplumsal barış ve demokratik uzlaşı temelinde kapsamlı bir siyasal çözüm için sıkıntılarımızı şiddet veya çatışmayla değil konuşarak, müzakere ederek, diyalog yoluyla çözmek temel düsturumuzdur. Kürt sıkıntısının tahlili, en temel yaklaşımla, birlikte eşit hayatı savunan ve farklı kültür, anadili, kimlik ve inanca sahip olan herkesin eşit yurttaşlık haklarıyla özgürce yaşadığı bir demokratik cumhuriyetin inşasını gerektirir.
TECRİT SİYASETLERİ SONA ERDİRİLMELİ: İmralı’da yapılan son aile görüşmesinde “Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet yerinden hukuki ve siyasi tabana çekecek teorik ve pratik güce sahibim” diyen Sayın Öcalan’ın durumunun halen değiştirilmemesi; sağlık, güvenlik ve özgürlük şartlarının şimdi oluşturulmamış olması, toplumsal barışın önünde önemli bir engel olarak durmaya devam etmektedir. Öcalan’ın konunun muhatabı olarak rol almasının değeri, kalıcı bir barış ve demokratik çözüm için temeldir. Tecrit siyasetlerinin sona erdirilmesi, çalışma şartlarının oluşturulması, toplumsal barış umudunun büyütülmesi ve demokratik çözüm talihinin somutluk kazanması için elzemdir ve tarihî bir sorumluluktur.
ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ: DEM Parti, demokratik ve barışçı çözüm konusunda üzerine düşen her şeyi yapmaya, aktif ve yapan bir rol üstlenmeye, barışın toplumsallaşması için çaba sarf etmeye hazırdır. Bu bağlamda, kapsayıcı siyasetler geliştirilmesini ve diyalog süreçlerine katkı sağlanmasını öncelikli görevi olarak kıymetlendirir. Demokratik siyaset alanında faaliyetini sürdüren DEM Parti, TBMM’yi bir diyalog ve çözüm yeri olarak kıymetlendirerek, demokratik müzakere metotlarıyla tüm toplum için geleceğin kazanılmasına önayak olmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda siyaset ve hukuk yerlerinde, kozmik kimlik ve kültür haklarını kapsayan yasal ve anayasal düzenlemelerin yapılması DEM Parti’nin önceliğidir.
İKTİDAR İTTİFAKININ AÇIKLAMALARINI ÖNEMSEMEKTEYİZ: Kürt sıkıntısının tahlili için söz kurmak, irade beyan etmek son derece kıymetlidir. Bu bağlamda iktidar ittifakının son devirde bu konuya dönük yaptıkları açıklamaları önemsemekteyiz. Öte yandan siyasal ve toplumsal muhalefetin de konuya ilişkin sorumlu açıklamaları ve tavırları değerlidir. Çünkü Kürt meselesi siyasetin ve toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren hayati bir problemdir. Kürt sıkıntısının tahlilinin dar ve güncel siyaset materyali yapılamayacak kadar önemli olduğu açıktır. Bu nedenle Kürt halkının demokratik özlemleriyle oynanmaması, toplumun demokratik çözüm ve barış taleplerinin küçük hesaplara ve çıkarlara kurban edilmemesi elzemdir.
SOMUT TEKLİFLER SUNULMALI: Demokratik çözüm konusunda rol üstlenmek isteyen herkesin öncelikle sıkıntının ciddiyetine uygun bir tutum takınması, somut teklifler sunması değerlidir. Kürt halkının hak ve özgürlük talepleri ise, bir ayrışma hasreti olarak değil Türkiye’nin demokratikleşmesinin, ortak ve eşit bir yaşam maksadının bir parçası olarak görülmelidir. Tarihî olarak bakıldığında ise Türk-Kürt ittifakının, aynı zamanda bir halklar ittifakının oluşması maksatlıdır.
KAYYIM ATAMALARI YEREL DEMOKRASİYİ YOK EDİYOR: Kayyım uygulamaları, demokratik temsili ve yerel idarelerin demokratik işleyişini baltalamaktadır. Merkezi otoritenin demokratik yerel iradeyi ve halk iradesini çiğnemesi, toplumsal güvensizlik ve yönetim krizleri yaratmakta ve yerel demokrasiyi yok etmektedir. Kürt halkının temsilini yok sayan, seçme-seçilme hakkını çiğneyen; sandık ve seçim adaletine, kendini yönetme hakkına ipotek koyan, yerel demokrasiyi işlemez hale getiren bir yönetim biçimi haline gelen kayyımlar rejimi anlayışına son verilmesi için yasal düzenlemenin yapılması acil gereksinimdir.
TÜM DEMOKRASİ GÜÇLERİNİ ORTAK BİR GAYRETE DAVET EDİYORUZ: DEM Parti, Türkiye’deki tüm demokrasi güçlerini ortak bir çabaya davet ederek, vicdan sahibi her kısma güçlü bir birliktelik çağrısında bulunmaktadır. Öncelikle bu ülkeyi yöneten iktidara somut adımlar atma ve tecridi kaldırma çağrısında bulunuyoruz. Kürt sıkıntısını demokratik ve barışçı bir biçimde çözen bir Türkiye, bölgenin yükselen demokratik değeri ve güçlü modeli haline gelecektir. Ülkemizde ortaya çıkacak barışçı bir çözüm, Ortadoğu’nun diğer ülkelerinde de demokrasi ve barış açısından önemli adımlar atılmasını sağlayacaktır.
KÜRT MESELESİ SADECE İKTİDARA BIRAKILAMAZ: Siyasal ve toplumsal muhalefetin bütün etraflarına de açık davette bulunuyoruz. Kürt meselesi sadece iktidara bırakılmayacak bir sıkıntıdır. Bu anlamda muhalefetin çözüme dönük yaptığı her açıklama ve aldığı her tavır toplumu olumlu anlamda ileriye taşıyacaktır. Muhalefet, iktidardan daha ileri tavır almaktan ve gözü pek adımlar atmaktan uzak durmamalıdır. Kadın hareketleri, emek ve meslek örgütleri, gençlik örgütleri, sivil toplum örgütleri, her alanda faaliyet yürüten demokratik kuruluşlar, inanç kuruluşları, çevre ve ekoloji hareketleri, toplumun vicdanı olan aydınlar ve kanaat başkanları de barışın toplumsallaşmasının yolunu açmak için kararlı bir tavır göstermelidir. Kaygısı ülkenin geleceği ve demokrasisi, adalet, eşitlik, özgürlük, hukuk, ekmek ve adalet, iş ve aş olan herkese diyoruz ki, suya hasret topraklar misali ülkemiz toplumsal barışa hasrettir. Gelin birlikte siyasal çıkar, kibir, parti öncelikleri ve kısır çekişmelerin çok üstünde bir üniversal bedel olan barışı birlikte kuralım, birlikte inşa edelim. Tarihi bir görev olan büyük bir demokrasi ve barış yürüyüşünü daima birlikte gerçekleştirelim.
(HABER MERKEZİ)
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Özgür Özel’den Murat Kurum’a: Kendi Vicdanının Rengini Göstermiş