34,6400$% 0.22
36,5935€% 0.78
2.927,89%0,35
4.945,00%-0,77
19.783,00%-0,53
2.631,98%0,23
9.613,14%-0,48
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze’de ateşkes mutabakatını kabul etmesi için İsrail’e baskı yapılması gerektiğini belirterek, İsrail’e baskı yapılması gerekiyor. Hamas’ın bu şartları kabul etmiş olması İsrail tarafından bir zayıflık ve bir teslimiyet olarak algılanmakta. Bunu daha da ileri taşımanın yolları aranmakta. Bu son derece tehlikeli bir anlayıştır. Gazze’de aylardır süren vahşet uluslararası güvenlik açısında da önemli bir tehdit oluşturmakta. Atılacak yanlış bir adım telafisi olmayacak vahim sonuçlara yol açabilir. Gazze’deki vahşetin durması iki devletli çözüm temelinde siyasi sürecin başlatılması noktasında Suudi Arabistan’la görüş birliği içerisindeyiz” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan El Suud’u Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde ağırladı. İki bakanın baş başa görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Dışişleri Bakanı Fidan, “Ülkelerimiz arasında yakın işbirliği ehemmiyet taşımakta. Bu çerçevede Suudi Arabistan bağlarımız ivme kazanmış olmasından memnuniyet duyuyoruz. Bugün yaptığımız görüşmeler de ikini ilgilerimizin mevcut durumun gözden geçirdik. İş birliğimizi her alanda geliştirme imkanların ele aldık. 2016 yılında tesis ettiğimiz ve ilk toplantısını 2017 yılında Ankara’da düzenlediğimiz Türk Suudi Uyum Kurulunun canlandırılması arzu etmekteyiz. Düzeneğin işleyişini düzenleyen protokolün de imzaladık. Kurulun ikinci toplantısını bu yıl içerisinde Riyad’da yapmak noktasında da mutabık kaldık. Uyum kurulumuz diplomasiden kültüre, ticaretten, sağlığa, askeri iş birliğinden, güce çok farklı alanlarda işbirliği yürütecek 5 alt komiteden oluşmakta. İki ülkelerin yer aşladığı bu komitelerin çalışmaları ile ikili münasebetlerimizi her alanda daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bugün ticaret müteahhitlik yatırımlar enerji ve diğer alanlar da mevcut iş birliğimizi arttırmak için neler yapabileceğimizi konuştuk. Ticaret hacmimiz geçen yıl 6.8 milyar dolara ulaşmıştı. Cumhurbaşkanımız az önce bunu yeterli olmadığını ilk merhalede 10 milyar dolar sonra 30 milyar dolara çıkarılması konusunda hedef koydular. Biz de bu hedefi hayata geçiririz diye şimdiden çalışmaya başladık. Buna yönelik çalışmalarımız da büyük bir titizlikle sürdürmekteyiz. Yaklaşık 14 yıl ortadan sonra tekrar gündeme aldığım Türkiye körfez iş birliği konseyi serbest ticaret muahedesinin da amaçlarımıza ulaşmamıza önemli katkı sağlayacağına inanmaktayım. Müzakerelerin en kısa süre içerisinde tamamlanarak muahedenin biran önce imzalanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
“Akan kanın durmasını arzu ediyoruz”
Bakan Fidan, “Suudi Arabistan müteahhitlerimizin en fazla proje üstlendikleri ülkeler arasında yer almakta. Önümüzdeki dönem bu alanda daha büyük fırsatları barındırmakta. Firmalarımız gerek vizyon 2030 kapsamındaki projelere, gerekse Sudi Arabistan’ın ev sahipliği yapacağı Expo 2030 ve FİFA 2034 dünya kupası gibi büyük tertiplerle ilgili alt yapı çalışmalarına katkı sunmaya hazırlar. Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman’ın geçtiğimiz haftalarda ülkemize gerçekleştirdiği ziyaret askeri ve savunma alanında iş birliği bakımından çok önemli bir adım teşkil etti. Bugün de değerli kardeşimle yaptığımız görüşmelerde savunma iş birliğimizi daha da güçlendirme tarafındaki ortak irademizi teyit ettik. Bugün sadece ikili alakaları değil elbette bölgemiz ve ötesiyle de ilgili mevzuları ayrıntısıyla derinlemesiyle ele alma imkanımız oldu. Sudan başta olmak üzere Afrika’daki gelişmeleri değerlendirdik. Yemen’deki son durumu ele aldık. Alışılmış ki Gazze’de acil ve kalıcı ateş kesin sağlanmasını da istişare ettik. Biz samimi olarak Gazze’de kalıcı ateş kesin sağlanmasını ve akan kanın durmasını arzu ediyoruz. Bu nedenle yürütülen müzakere süreçlerine daima güçlü destek verdik. Önceliklerimiz belli. Müzakere edilmekte olan ateş kes planın bir an önce İsrail tarafından onaylanması silahların susması ve akan kanın durması, insanı yardımların kesintisiz girişinin sağlanması rehine ve tutsakların karşılıklı olarak serbest bırakılması öncelik taşımaktadır. Ancak İsrail ve Netanyahu ne zaman bu konuda olumlu ve yapan bir hava oluşsa yeni katliamlara imza atıyor. Bu da aslında onların barışla ilgili hiçbir niyetlerinin olmadığını sadece bir propaganda aracı olarak görüşmelere girdiklerini düşündürüyor” ifadelerini kullandı.
“Gazze’de süren vahşet uluslararası güvenlik açısında da önemli bir tehdit oluşturmakta”
Konuşmasına devam eden Bakan Fidan, Dün Han Yunus’ta sivillere yapılan hücumdan sonra İsrail’in niyetinin bu çatışmayı durdurmak değil Filistin halkını yok etme siyasetine devam etmek olduğunu anlıyoruz. Natürel bu noktada İsrailli yetkililerin eninde sonunda uluslararası mahkemeler önünde hesap vereceklerini güçlü bir şekilde söylemek lazım. İsrail güçlerinin Gazze’yi tamamen terk etmelerini ve Gazze’nin yeniden inşa sürecinin zaman kaybetmeden başlamasını istiyoruz. Adil ve kalıcı barışın sağlanması için 1967 sınırları temelinde başkenti doğu Kudüs olan bağımsız ve hükümran bir Filistin devletinin çabucak hayata geçirilmesi gerekmektedir. Adil olmayan bir barış asla kalıcı olamaz. Gazze temas grubu iki ülke olarak İsrail’in barış vizyonunu fütursuzca reddetmesine ve savaşı bölgeye yayma eforlarına şiddetle karşı çıkıyoruz. Gazze’de aylardır süren vahşet uluslararası güvenlik açısında da önemli bir tehdit oluşturmakta. Atılacak yanlış bir adım telafisi olmayacak vahim sonuçlara yol açabilir. Gazze’deki vahşetin durması iki devletli çözüm temelinde siyasi sürecin başlatılması noktasında Suudi Arabistan’la görüş birliği içerisindeyiz. Filistinli gruplar arasında birliğin sağlanması da öncelikli konularımız arasında yer alıyor” dedi.
“Gazze konusunda hemfikiriz”
Gazze konusunda hem fikir olduklarını belirten Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, “Sayın bakan ile da görüşmelerimizde olağan ki bölgesel ve uluslararası problemleri ele aldık. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 6.8 milyar dolara ulaşmıştır. Biz istiyoruz ki bütün fırsatları değerlendirelim. Özellikle güçlü bir ekonomi için bunları yapalım. Bugün yeni bir protokol imzaladık. Bu protokole natürel ki uyum kurulunun toplantılarını aktifleştiriyoruz. Suudi Arabistan ve Türkiye iş birliğini daha da güçlendirmek için var güçleri ile çalışmaktadırlar. Gazze konusunda hemfikiriz. Ateşkesin bir an önce gerçekleşmesi ve insani yardımları Filistin halkına ulaştırılması gerekmektedir. Filistin halkı gerçekten çok zor durumda. İsrail bu yardımların girişini daima engellemektedir. Burada doğal ki kesinlikle siyasi ufuklarda Filistin devletinin kurulması ve iki devletli bir çözüme ulaşması önemli. Burada ortak hareket ediyoruz. İsrail saldırılarını devam ettirmektedir. Avrupa ve Latin ülkeleri Filistin’i tanıma konusunda teşebbüste bulunmaktalar. Bu tip tanımaların daha fazla olması için çaba sarf ediyoruz. Toplantımızda bugün bölgesel hususları değerlendirdik. Sudan, Somali’deki durumu ele aldık. Türkiye ve Suudi Arabistan istikrarlı ülkeler olarak bölgedeki istikrara da katkı sunmak için var gücüyle çalışmaktalar. Uyuma devam edeceğiz. Bu uyum tabi ki olumludur. Sadece ülkelerimizi değil bütün bölgeyi ve dünyayı da ilgilendirecektir ve faydasına olacaktır. Bugün bir protokol imzaladık uyum kurulunun etkinleştirilmesi ile ilgili. Bu çok önemli bir düzenektir. Siyasi olsun diplomatik olsun. Bu bir atılım olacaktır. Bu dönüm noktası olacaktır. İki ülke münasebetleri arasında” dedi.
İsrail’in Netanyahu hükümetinin ateşkesle ilgili hiçbir niyeti yok
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze ile ilgili sorulan soruya, Cumhurbaşkanımız ve hem ben her yaptığımız konuşmada Gazze sıkıntısını birinci öncelikli madde olarak gündem de tutuyoruz. Orada devam eden insanlık dramını bir an önce durdurmak önemli bir de bölgemizde uzun yıllardır devam eden bu kanayan yaranında durması önemli. Özellikle son bir haftada Hamas’ın barıştan yana aldığı tavır İsrail’in buna karşılık daima oyun bozan bir rol oynaması şunu bir kez daha gösterdi; İsrail’in Netanyahu hükümetinin ateşkesle ilgili hiçbir niyeti yok. Biz Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mızın ortaya koyduğu iradeyle gerçekten barışa sonuna kadar destek vermek için her türlü çabayı gösteriyoruz. Gerek taraflara gerek müzakerelerde aracık yapan ülkelere yönelik takviyelerimiz daima ortada. Milli İstihbarat Teşkila’tımız, Dışişleri Bakanlığı’mız defaatle bu konu için gece gündüz çalışıyorlar. Uyum içerisinde taraflarla görüşüyorlar. Her türlü desteği veriyorlar. Her türlü yapan yaklaşımı zorluyorlar. Özellikle Hamas’ın son tekliflere verdiği olumlu karşılığın İsrail tarafından kabul edilmemesi ve daima yeni mazeretlerin getirilmesi hem müzakere eden tarafları da zor duruma soktu, hem de ateş kesle ilgili önemli bir çıkmaz oluşturdu. Buradan dünya kamuoyu sesleniyorum: İsrail’e baskı yapılması gerekiyor. Hamas’ın bu şartları kabul etmiş olması İsrail tarafından bir zayıflık ve bir teslimiyet olarak algılanmakta. Bunu daha da ileri taşımanın yolları aranmakta. Bu son derece tehlikeli bir anlayıştır. Buradan gidilirse daha büyük bir kan, daha büyük bir gözyaşı ortaya çıkar. Bütün bölgeyi daha da büyük bir ateşe atacak. Onun için bizim tavsiyemiz ortaya konan ortacılar tarafından ateşkes anlaşması Hamas tarafından çok da zor olsa kabul edilmişken İsrail’in bir an önce bunu kabul etmesi ve akan kanı durdurması. Aksi takdirde daha önce ikazlarımız nasıl haklı çıktıysa bunda da haklı çıkmak istemiyoruz. Akıl insaf ve izan sahibi herkesin gördüğü bir gerçeklik var. Bu yolda giderseniz. Daha fazla ölüm daha fazla katliam daha fazla istikrarsızlık ortaya çıkar. Bunu da görmek istemiyoruz” diye konuştu.
Diğer Bursa Haberleri İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Tezgahtarlık Yapan Çocuk, Erkan Baş’a Dert Yandı: ‘Benim Yaşımdaki Çocuklar Mahallede Top Oynuyor’