İktidarın asgari ücrete ara zam yapmama kararını eleştiren Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, asgari ücretin günden güne eridiğini belirterek “Bugün itibarıyla şayet asgari ücrete zam yapılmazsa elektriğe, doğal gaza, suya, bilumum gıda unsurlarına gelecek artırımlar 17 bin liralık asgari ücretin alım gücünü 11-12 bin lira civarına düşürecektir” dedi.
Artan yoksulluk ve hayat pahalılığı asgari ücretlinin geçim sorununu yükseltirken, asgari ücrete zam beklentileri de karşılığını bulmadı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe’nin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile yaptığı görüşmelerden de sonuç çıkmaması asgari ücretlinin umutlarını tüketti.
İktidar kanadından arka arda yapılan açıklamalarda asgari ücrete ara zam yapılmayacağı belirtilirken Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in “Türkiye’de asgari ücret düşük değildir. Biz AK Parti hükümetleri döneminde asgari ücreti büyümenin üzerinde arttırmışız” tabirleri kamuoyunda reaksiyonla karşılandı.
Asgari ücrete ara zam yapılmamasını ve Bakan Şimşek’in sözlerini ANKA Haber Ajansı’na değerlendiren Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu(DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, iktidara sert sözlerle yükselirken artırımlar ve yoksulluk sınırı üzerinden asgari ücretin günden güne eridiğini belirtti.
TIKLAYIN – Haziran ayı enflasyonu TÜİK’e göre yüzde 1,64, ENAG’a göre yüzde 4,27 oldu
“Bizim kılcal damarlarımızla oynuyor”
Asgari ücrete zam olmamasını Ocak ve Mayıs ayı yoksulluk sınırı farkı üzerinden tepki gösteren Sarı, şu tabirleri kullandı:
“Biz asgari ücretin yükselmesi gerektiğini ve komitenin yılda dört kez toplanması gerektiği taleplerimizi iletiyoruz. İktidarın özellikle orta vadeli program diye önümüze sürdüğü, bütün hesabı işçilere kesmiş olduğu bu programla yine işçilere açlık, zulüm ve baskı öngörerek önümüze çıkmaktadır. Ama şu unutulmamalıdır ki bu ülkenin tüm pahalarını ve tüm zenginliklerini var edenler işçilerdir. Başta asgari ücret olmak üzere emekli aylıklarına da zam yapılması gerektiğini, en düşük emekli aylığının da asgari ücret düzeyine çıkarılması gerektiğini ifade ediyoruz.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gözümüze baka baka yalan söylüyor. Türkiye’deki asgari ücretin en yüksek asgari fiyatlardan biri olduğunu ifade ederken aslında bizim kılcal damarlarımızla oynuyor. Sebebi şu. Asgari ücret, ocak ayında 17 bin 2 olarak belirlendiğinde yoksulluk sınırı 49 bin liraydı. Mayıs ayı itibarıyla yoksulluk sınırı 64 bin lira olmuş ve asgari ücrete ‘zam yok’ diyorlar. Ortadaki fark, yoksulluk sınırının beş ay içerisinde yükseldiği fark ortalama 15 bin lira. Doğal olarak bu farkı görmezden gelerek bütün hesabı işçilere kesmek, işçileri fakirleştirmek, işverenlerin karlarına kar katmak ismine çıkarmış oldukları vergi paketiyle fakirleri, daha derin bir yoksulluğun içerisine iterek sosyal patlamanın ve adaletsizliğin önünü açmaktadırlar.”
“Bu insanlar bunun hesabını kesinlikle ve kesinlikle iktidara keser”
Mevcut ekonomi siyasetinin ‘patronları’ memnun etme üzerine kurulduğunu ifade eden Sarı, vergide adalet çağrısında bulunarak şöyle konuştu:
“Bugün ya da yarın büyük ihtimal Hazine ve Maliye Bakanı, patronlar kulübüne giderek yeni vergilendirme sistemini ifade edecek. Bu vergilendirme sistemine önce onları ikna edecek ki dolaylı ve direkt vergilerle cebinizdeki bütün paraları alma periyotlarına girecekler. Osmanlı’nın son periyotlarını düşünün. Üretim bağlantılarından vazgeçmiş, fabrikalar kapatılmış, bir şey üretmiyor. Aşar vergileriyle bir koyun olandan bir lira, 10 koyunu olandan 10 lira vergi alınıyordu. Şimdi biz aynı sisteme dönülmesini istiyoruz. Çok kazananların çok, az kazanandan az vergi alınmalıdır. Ama maalesef işverenler kulübünün reaksiyonunu almamak ismine çabucak o maddeleri ortadan kaldırdılar. Doğal olarak bütün hesabı işçilere kesmek ve bütün işçileri derin yoksulluğunun içerisine itmek, bu toplumu sosyal bir cinayete mahkum etmekten başka bir şey değildir. Oysa asgari ücrete yapılacak bir artış enflasyonist bu ortamda, enflasyonu bir ya da iki puan yükseltecektir. Ama insanların bir alım gücü olacaktır. Bugün itibariyle şayet asgari ücrete zam yapılmazsa elektriğe, doğal gaza, suya, bilumum gıda unsurlarına gelecek artırımlar 17 bin liralık asgari ücretin alım gücünü 11-12 bin lira civarına düşürecektir. Doğal olarak siz insanları açlık ve yoksulluğa mahkum edersiniz. Bu insanlar önümüzdeki süreç içerisinde bunun hesabını kesinlikle ve kesinlikle iktidara keser.”
TIKLAYIN – Memur ve emeklilerin zam oranı belli oldu
“Bırakın 46 bin doları 10 bin dolar dolar dahi yapmıyor”
Ülke kaynaklarının mevcut yoksulluğu bitirmeye yeteceğini belirten Sarı, kaynakların eşit dağılımı vurgusu yaparak şunları söyledi:
“Çalışacak, üretecek işçi bulamayacaksınız”
Asgari ücrete zam için vatandaşlara ve diğer sendikalara büyük miting çağrısında bulunan Sarı, şunları kaydetti:
“Biz bütün sendikalara davetimizi tekrar tekrar yineliyoruz. Bu sadece asgari ücretlinin sorunu değildir. Biz örgütlü işçiler asgari ücret ne kadar düşük tutulursa, çalışan çalışanların de toplu mukavelede fiyatlarının düşük tutulacağını biliyoruz. O yüzden sendikalar asgari ücretin yükseltilebilmesi, insanca yaşayacak bir ücrete çekilebilmesi için omuz omuza gelmek zorunda. Zira bu krizin biz çıkarmadık. Faturası da bize kesilmedi diye düşünüyoruz. Bir örnek vereceğim. Asgari ücret 17 bin lira olduğunda ben bir röportajımda ‘İlk maaşını 1 Şubat’ta alacak. Yani 40 gün var. 40 sonra alacağı bir ücret yani asgari ücretin kırkı çıkmadan yüzde 40’ı eriyecek’ demiştim. Gerçekten yüzde 40’ı eridi. Siz şayet asgari ücret kurulu toplayıp bu zam yapmazsanız asgari ücretliyi ölüme mahkum edeceksiniz. Çalışacak, üretecek işçi bulamayacaksınız.” (ANKA)
17:11
