DOLAR

34,3460$% -0.05

EURO

36,3797% 0.11

GRAM ALTIN

2.841,18%-0,06

ÇEYREK ALTIN

4.837,00%0,14

TAM ALTIN

19.345,00%0,14

ONS

2.574,76%0,05

BİST100

9.420,42%1,29

İmsak Vakti a 06:12
Bursa HAFİF YAĞMUR 13°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,3460

EURO 36,3797

ALTIN 2.841,18

BİST 100 9.420,42

İmsak 06:12

13°

“Diyabetli Her 2 Kişiden 1’i Hastalığı Taşıdığından Habersiz”

ad826x90

T24 Sağlık

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilek Yazıcı, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde hastalık farkındalığının önemine dikkat çekerek, diyabetle ilgili merak edilenleri anlattı.

Dünyada her 11 kişiden 1’nin diyabet hastası olduğunu hatta bu hastalığa sahip her 2 kişiden 1’nin de bu hastalığa sahip olduğunu bilmediklerini dile getiren Prof. Dr. Dilek Yazıcı, “Türkiye’de diyabetin görülme sıklığı yüzde 14,5. Dünyada diyabetli erişkin sayısının 2019’da 463 milyon şahısken, 2030’da 578 milyon ve 2045’te 700 milyon olması bekleniyor. Bu küresel ve önemli bir sağlık sorunu” dedi.

Prof. Dr. Dilek Yazıcı, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde yaptığı açıklamalarla, hastalığa dair pek çok ilginç noktaya dikkat çekti.

“Dünyada sağlık masraflarının yüzde 12’si diyabet kaynaklı”

Prof. Dr. Yazıcı, diyabet hastalığı ile ilgili olarak, “Tanı koyması basit olan ancak çok fazla ihmal edilen bir hastalık. Teşhis ve tedavinin gecikmesi hem kişiye hem de devlete önemli bir hastalık yükü oluşturuyor. Diyabet ile birlikte komplikasyonlarının da artması kişiye, topluma ve devlete maddi manevi çok fazla zarar veriyor. Dünyada sağlık masraflarının yüzde 12’si sadece diyabet ve onun yarattığı komplikasyonlardan kaynaklanıyor, bu da diyabetin tahmin edilenden çok daha fazla önem verilmesi gereken bir hastalık olduğunu bize gösteriyor” açıklamasını yaptı.

“Diyabet başlangıçta fark etmeksizin sinsice ilerliyor”

Tip 2 dediğimiz genelde 35 yaşından sonra ortaya çıkan diyabet hastalığının genellikle sinsi başlangıçlı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yazıcı sözlerine şöyle devam etti:

“Pek çok hastada başlangıçta hiçbir şikayet yoktur. Bazı hastalar ise bulanık görme, el ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma, ayak ağrıları, tekrarlayan mantar enfeksiyonları veya yara güzelleşmesinde gecikme nedeniyle başvurabiliyor. Hastada çok su içme, çok idrara çıkma ve kilo kaybı gibi şikayetler varsa kişinin hiç vakit geçirmeden kan şekerini ölçtürmesi gerekiyor. Bu şikayetler daha çok Tip 1 diyabet dediğimiz daha genç yaşın diyabetinde görülse de Tip 2 diyabette de daha az sıklıkta görülebiliyor. Erken teşhis ve tedaviyle, diyabetin komplikasyonları uzun süreli olarak engellenmiş oluyor ve hem kişisel hem de toplumsal sağlık masrafları da önemli derecede azalıyor.”

Prof. Dr. Yazıcı, “Diyabet riski taşıyan kişilerin düzenli olarak kan şekerlerini ölçtürmeleri gerekiyor. Risk faktörlerinden hiçbiri yoksa 35 yaşın üstünde bir kez ölçtürmek ve sonra 3 yılda bir tekrar etmek yeterli oluyor. Eğer kişi fazla kilolu veya obeziteliyse, ve en az bir risk faktörü varsa kan şekerine bakmak gerekli oluyor” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Yazıcı, diyabet için risk faktörlerini şöyle sıraladı:

Yaş: Kırk yaşın üzerinde olmak tip 2 diyabet için risk oluşturuyor. Ancak günümüzde, kilo fazlalığı ve obezite arttıkça çocuk ve adolesanlar da önemli ölçüde etkilemekte. Yaşlandıkça, tip 2 diyabet riski artıyor.

Obezite: Tip 2 diyabetli kişilerin yüzden 80’inden fazlası kiloludur. Ne kadar kilolu olursanız o kadar yüksek diyabet riski taşırsınız.

Diyabete İlişkin Aile Hikayesi: Araştırmalar, birinci derecede akrabalarda diyabet hikayesi var ise kişilerin daha fazla risk altında olduğunu göstermiştir.

Hareketsiz Yaşam: Aktif bir hayat sürdürmeyen kişilerin, tip 2 diyabet geliştirme riski artmıştır. Ne kadar az egzersiz yaparsanız diyabet gelişme olasılığınız da o kadar artar.

Polikistik Over Sendromu: Adet düzensizliği, tüylenme veya sivilcelenme artışıyla giden bir sorun olan Polikistik Over sendromu olanlarda da Tip 2 diyabet riski artıyor.

Tansiyon yüksekliği: Tansiyon yüksekliği hastalığı da Tip 2 diyabet riskini artıyor.

Kolesterol yüksekliği: Kan yağlarında yükseklik olan şahıslarda de Tip 2 diyabet riski artıyor.

Kalp damar hastalıkları: Kalp krizi veya inme geçirmek de Tip 2 diyabet riskini artıran durumlar.

Bazı ilaçların kullanımı: Kortizon, veya psikoz tedavisinde kullanılan bazı ilaçların kullanımıyla şeker hastalığı ortaya çıkabilir. Dolayısıyla böyle bir ilaç kullanıyorsanız, kan şekeriniz kontrol edilmelidir.

‘Gizli şeker’ veya ‘Pre-Diyabet’ durumu: Sağlıklı bir kişinin kan şekeri değerleri açlıkta 80-100 mg/dl ortasındadır. Açlıkta 100-126 mg/dl arasında bulunan kan şekeri değerleri ise olağanın üzerindedir ve önlem alınmazsa gelecekte diyabet ortaya çıkma riskinin yüksek olduğunu gösterir. Bunun yanında şeker yükleme testi sırasında 2. saatte kan şekeriniz 140-199mg/dL ortasındaysa veya HbA1c denilen kanınızın son 3 aydaki şekerlerlenme ölçüsünü gösteren bedel 5.7 ile 6.4 ortasındaysa, gizli şekeriniz var diyebiliriz. Bu durumlarda da şeker hastalığı riskiniz artmıştır ve yılda bir kan şekerinize baktırmalısınız.

Hamilelik Sırasında Diyabet: Bazı kadınlarda, hamilelikleri sırasında ‘gebelik diyabeti’ ismiyle bilinen geçici bir diyabet tipi oluşuyor. Gebelik diyabeti tüm hamileliklerin yüzde 2-5’inde gelişiyor. Ama genellikle, hamilelik sonlandığında kayboluyor. Ama bununla birlikte, gebelik diyabeti olan veya 4 kg veya daha büyük bebek dünyaya getiren kadınlarda, hayatlarında daha geç bir periyotta, Tip 2 diyabet gelişme riski daha fazladır. Bu kişilerin de 3 yılda bir kan şekerine baktırması gerekir.

“Sanılanın bilakis genetik etkenler tip 2 diyabete daha ağırlıklı sebep”

“Türkiye’de paketli gıda, fast-food, basit karbohidrat tüketiminin yaygın olması, teknolojinin gelişmesiyle birlikte hareketsiz hayatta artış gibi sebepler obezite ve bağlantılı olarak diyabet, hipertansiyon ve diğer kronik hastalıklarda önemli artışa sebep oluyor” diyen Prof. Dr. Dilek Yazıcı “Diyabetin Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki ana çeşidi bulunuyor. Bunun yanında belirli pankreas hastalıkları veya ilaçların neden olduğu diyabet ve gebelik diyabeti de şeker hastalığının diğer tipleri. Düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam, üstte bahsettiğimiz risk faktörleri Tip 1 diyabetten çok Tip 2 diyabete neden olabiliyor” dedi.

“Farkındalık günleri toplum sağlığı açısından son derece önemli”

14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nün önemine de değinen Prof. Dr. Yazıcı “Bu şekil günler sayesinde kişiler kendilerini ve etraflarını daha iyi gözlemleyebilir ve mevcut şikayetler ya da belirtilerin farkına varıp sağlık çalışanlarına yönlenebilirler veya etraflarındakileri yönlendirebilirler. Düzenli ve sağlıklı beslenme, hareketli bir ömrü benimseme, diyabetten korunmanın yollarıdır. Sağlıklı beslenme seçeneklerinin tercihi sağlık okuryazarlığının artması ile mümkün olur. Kan şekeri seviyesini daha geç ve daha yavaş yükselten, diğer bir ifade ile glisemik indeksi düşük olan karbohidratlar, zerzevat, meyve, posalı yiyecekler ve kuru baklagiller gibi besinlerin tercih edilmesi, sağlıklı ölçüde protein tüketimi kan şekeri denetimini kolaylaştırır. Kişisel beslenme önerileri için bir diyetisyene başvurulabilir” diye konuştu.

Prof. Dr. Yazıcı son olarak şu ifadeleri kullandı:

“Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) güncel tekliflerine göre 18 ila 65 yaşındaki yetişkinler haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta hareket etmeli. Bu şekilde hareket yapmanın sağlık açısından ilave faydalar sağlayacağı da biliniyor. Örneğin; bisiklet sürmek, tempolu yürüyüş yapmak, koşu yapmak veya yüzmek gibi spor aktiviteleri günlük hayatta alışkanlık haline geldiğinde fark yaratıyor.

Diyabetli bireylerin, hayat stili değişiklikleri yanında gerektiğinde ilaç (hap ve/veya insülin) tedavilerini düzenli kullanmaları da çok önemli. Bunun yanında kendi kendilerine kan şekeri takibi yapmak şeker seviyeleri ile ilgili farkındalıklarını artıracaktır. Bunun yanında da en önemli öge düzenli tabip denetimlerine gitmeleridir.

Artık yeni teknolojiler ve yeni tedavi seçenekleri sayesinde diyabet tedavisinde çok daha düzgüne gidiliyor. Ama bununla bir arada dünyada ve ülkemizde diyabetli birey sayısı her geçen gün daha da artıyor. Bu yüzden önce sağlık okuryazarlığı artırılmalı. Bilinçli gıda seçimleri yapılmalı, beslenme ve hareket tekliflerine uyulmalı, kan şekeri takibi yapılmalı, gerekiyorsa diyabete yönelik tedaviler aksatılmadan kullanılmalı ve düzenli tabip takibinde olunmalıdır.”


Eserleri infial yaratan Sayna Soleimanpour: Ben neden kadın cinayetlerini güzelleyeyim?


 

 

 

 

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Uzmanı Yanıtladı: Hileli Besinler Sağlığınızı Nasıl Etkiliyor?

HIZLI YORUM YAP