Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: Cezaların Caydırıcı Olmasına Önem Vermeliyiz

Kahramanmaraş’ta iş insanları, şehrin asayişine katkı sağlamak amacıyla İl Emniyet Müdürlüğü’ne 63 araç hibe etti.

Araçların teslimi nedeniyle düzenlenen merasime; Kahramanmaraş Valisi Mükerrem Ünlüer, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Muhyiddin El-Karadaği, Katar Hayır Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Yusuf Fahri, daire amirleri, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile iş insanları katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan İl Emniyet Müdürü Nurettin Gökduman, alınan araçlarla Kahramanmaraş’ta suç ve suçlularla mücadelede daha güzel adımlar atacaklarını söyledi.

Vali Mükerrem Ünlüer de Kahramanmaraş’ın plaka kodu olan 46’yı tamamlamak için yola çıktıklarını ancak iş insanların araç sayısını 63’e çıkardığını belirterek, “Bundan sonra emniyetimizden şunu bekliyoruz. Polisimizin gerek trafik olarak gerek asayiş olarak daha fazla görünür olmasını istiyoruz. Bunu kendilerinden bekliyoruz. Bunu yapacaklarına inanıyoruz” diye konuştu.

‘EMNİYET SÖZÜ, MÜSLÜMANIN TARİFİNDE DA GEÇİYOR’

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da iş insanlarının şehrin emniyetine katkı sağlamak için araç almalarının çok anlamlı olduğunu ve bunun da birlik ve dayanışmanın en güzel örneği olduğunu söyledi.

Erbaş, “Şimdi Müslüman’ı Peygamber Efendimiz şöyle tanımlıyor; ‘Müslüman elinden ve lisanından emniyette olunan kişidir.’ Bak, emniyet sözü, Müslüman’ın tarifinde da geçiyor. Emin, Muhammedül Emin. Peygamber Efendimizin ümmeti olarak emin kimseler olmalıyız. Bunu da emniyet sağlıyor. İmam Gazali diye büyük bir alimimiz var, hepinizce malumdur. O diyor ki ‘Kötülüklerin önlenmesi 3 yolla olur.’ Bunlardan birincisi, vicdani müeyyide, ikincisi yasal müeyyide, üçüncüsü uhrevi müeyyide. Vicdanları eğitmemiz lazım. Bütün okullarımızda, eğitimlerimizde kesinlikle emin bir şahıs, emin bir mümin, zati mümin de emin olunan kimse demektir. İşte o emniyetin bütün vatandaşları arasında sağlanması için vicdanların eğitilmesi lazım.

“DÜNYADA YAPTIĞIN BİR BERBATLIĞIN YANINA KAR KALMAYACAĞINI EĞİTİMLE ANLATMAMIZ LAZIM”

Bu yetmez yasal müeyyide gerekiyor. İşte bugün emniyetimiz, adaletimiz, yargımız, her şeyimizle, kanunlarımızla, hukukumuzla bunu gerçekleştirmeye uğraş ediyoruz. Kanunlarımız uygulanmalı ki yargı, adalet öyle uygulanmalı ki hataları azaltmaya, hataların cezalarının caydırıcı olması gerekir ki vatandaşlar arasında devlette, ülkemizde emniyet sağlansın. Cezaların caydırıcı olmasına bizim önem vermemiz lazım. Bu da yetmez uhrevi müeyyide, ahiret şuurunu insanımızın, ahiret şuurunu gerçekleştirmemiz lazım, geliştirmemiz lazım. Dünyada yaptığın bir berbatlığın yanına kar kalmayacağını hem dünyada cezasını göreceğini hem de öldükten sonra ahirette cezasını göreceği gerçeğini bizim vatandaşlarımıza, insanlarımıza eğitimle anlatmamız lazım. İşte bu üçlüyü eğer birlikte sağlarsak toplum olarak huzura kavuşuruz. İşte emniyetimize otomobillerle ve diğer takviyelerle yardımını, dayanağını esirgemeyen vatandaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Allah hepinizden razı olsun” dedi.