36,6859$% 0.21
39,8420€% 0.04
3.528,34%0,30
5.768,00%-0,02
23.002,00%-0,01
2.990,54%0,07
10.808,90%0,76
DOLAR 36,6859
EURO 39,8420
ALTIN 3.528,34
BİST 100 10.808,90
İmsak 02:00
Henüz 29 yaşında olan çiçeği burnunda Doktor Gizem Demir, hastalara şifa olmayı hayal ederken birkaç ay önce aldığı lösemi teşhisiyle alt üst oldu. Dr. Demir, Makedonya Goce Delcev Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okurken 2022’de Erasmus ile intörn olarak İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’ne geldi. Mezun olduktan sonra Makedonya’da aile hekimliği kliniği açmayı ve daha sonra uzmanlık imtihanlarına girerek göz tabibi olmayı hayal ederken boynunda fark ettiği bir şişlik ile hayatı tamamen değişti. Önce enfeksiyon nedeniyle lenf büyümesi diye düşünüldü. Ancak enfeksiyon testlerinin hepsi negatif çıktı. Bunun üzerine İstanbul Tıp Fakültesi’ndeki hocası ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Nihat Aksakal’a danışan Dr. Demir, hocasına ameliyat olmaya karar verdi. Büyüyen lenf bezi çıkarıldı, biyopsi yapıldı. Aldığı teşhisin ‘T hücreli Akut Lenfoblastik Lösemi (T hücreli ALL)’ olduğunu öğrendiğinde şok geçiren genç tabip, şimdi doktor olarak dolaştığı o hastanede hasta olarak şifa bekliyor. Dr. Demir, “Ben fitness yapıyorum düzenli bir şekilde. O gün salona gitmiştim yine ve sırt çalışmıştık. Boynumda küçük bir ağrı gibi bir şey oldu. Boynum tutuldu sandım önce ama küçük bir lenf geldi elime. Radyolojik tetkiklerim enfeksiyon analizlerim hepsi temiz çıktı. İstanbul’a geldim ve Nihat Hocam eksizyonel biyopsi şeklinde çıkarttı. 20 gün sonra teşhis çıkınca ne yapacağımı şaşırdım. Dünya başıma yıkıldı o an” dedi.
ÜÇ AYDIR BİR HASTANE ODASINDA MÜCADALE VERİYOR
Bu teşhisi aldığında bir doktor olarak tüm süreci çok iyi bildiği için ilk başta günlerce ağladığını anlatan Dr. Demir, aylarca bir hastane odasından çıkamadan ağır kemoterapiler alacağı için üzüldüğünü kaydetti ve “O zamanlar intörn olarak çalışırken arada bir gözüm ilişiyordu hematoloji koridoruna. Hastaları görüyordum, Allah’ım acil şifalar versin diyordum. Bundan birkaç sene önceydi sadece. Sonrasında o koridorda beklediğim ilk gün, o zamanki kanılarım aklıma geldi ve ‘Sen burada öğrenci olarak gezerken şimdi aynı koridorda hasta olarak oturdun ağlıyorsun’ dedim içimden. İlk bir hafta durmaksızın ağlamıştım. Çünkü bu hastalık çok uzun süreler hastanede yatış gerektiriyor. Aylar sürüyor. Benim mesela şu an üçüncü ayım olacak. 3 aydır bir hastane odasındayım ve kanser tedavilerinde normalde 2-3 haftada bir kemoterapi verilirken biz, iki günde bir kemoterapi alıyoruz. Bu da çok ağır ve yıpratıcı oluyor. Ama bu hastalığı yenmek için gerçekten olumlu düşünmek çok önemli. Artık daha yeterliyim ve iyi olacağım. Yaklaşık 30 gün içinde, herhangi bir sorun olmazsa kemoterapi sürecim bitecek ve ilik nakli olabilecek etaba geleceğim. Ama uygun donör bulabilirsek” dedi.
‘HEM BANA HEM BÜTÜN HASTALARA ŞİFA OLUN’
Yaklaşık bir ay sonra kemoterapi süreci bittikten sonra uygun ilik bulunursa başka bir nakil merkezinde ışın tedavisi alıp ilik nakli olarak bu hastalıktan kurtulacağı günün hayalini kuran Dr. Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nakil olacağım ve sonra sıhhatime kavuşacağım inşallah. O nedenle özellikle 18-35 yaş arası bireylere sesleniyorum. Bu benim için çok önemli. Benim gibi üstte yatan bir sürü hasta var donör bekleyen. Hematolojide yatan çocuklar var. 14 Mart için bana verilecek en güzel hediye, insanlarımızın kök hücre bağışçısı olmaları. Meslektaşlarımdan da etrafındaki insanları, özellikle hastalarını bu konuda daha çok bilinçlendirmesini ve kök hücre bağışçısı olmaları konusunda teşvik etmelerini istiyorum. Hem bana hem de bu hastalığa sahip yüzlerce kişiye gerçekten umut olacaklar. Düzgünüm, iyi olacağım. İleride hedeflerim var ve o amaçlarımı gerçekleştirmek istiyorum bir an önce.”
‘AKRABA DIŞI VERİCİ BULUNMASI GEREKECEK’
Dr. Gizem Demir’in tedavisini sürdüren hocası ve doktoru İstanbul Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevgi Kalayoğlu Beşışık ise şunları söyledi: “Genç bir hasta Gizem. Genç hastalarda da çocuk hastalarda olduğu gibi yoğun kemoterapiler vererek hastalığı baskılamak, seyre göre diğerinden ilik nakli ile elde edilen bu iyilik halini pekiştirmek gerekiyor. İlik nakli bir tabir aslında. Kan kök hücre nakli diye de özetleyebiliriz bunu. Bu, onun tedavisinin bir parçası olarak yer alacak. Tek kardeşi vardı, kardeşinin doku grubunun uygun olmadığını belirledik. Hızla akraba dışı verici aramak gerekecek. Kök hücre bankası olarak ülkemizde İstanbul Tıp Fakültesi, Ankara Tıp Fakültesi ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı TÜRKÖK var.” Prof. Dr. Beşışık, sadece kan kök hücre bağışı değil, kan bağışında da önemli bir azalma olduğuna dikkat çekerek “Maalesef bugün için kan bağışı demek, en azından bizim hastanemizde yatan hastalar için söylüyorum, hasta ve yakınlarının bulacağı canlı bağış demek. Yani kaba bir ifade tahminen ama şu an tedaviler ‘Kana Kan’ şeklinde yürütülmek zorunda kalınıyor. Hem kan kök hücre bağışı için, hem de kan bağışı için ki Gizem’in tedavisi boyunca da önemli kan düşüklükleri olacak ve kana da ihtiyaç duyulacak, önemli bağışa ihtiyaç var” dedi.
‘KAN BAĞIŞININ YERİNE GEÇECEK BİR İLAÇ YOK!’
Prof. Dr. Beşışık, “Kan bağışının yerine geçebilecek bir ‘ilaç’ şimdi yok!” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kök hücre bağışı açısından ise Avrupa vb gelişmiş ülkelere göre hala epeyce gerideyiz. Gönlümüz, hastalarımıza ve Gizem’e tam uyumlu bir verici bulmaktan yana. Eğer vaktinde tarama başlatırsanız 2-3 ay gibi bir süre. Yurt dışında ise hasta gerekli tedavisi bitikten hemen sonra aksama olmadan nakil etabına geçilebiliyor. Kök hücre bağışı için başta çok az miktarda bir kan veriyorsunuz. Doku kümeniz tam uyumlu tespit edilirse çeşitli tarama testleri daha yapılıyor ve belli aşamalar tamamlandıktan sonra nakil merkeziyle donörün yani istekli bağışçının uygun günleri belirleniyor. İki şekilde nakil için ilik (kan kök hücre) toplanıyor. Birisi, istekli donör genel anestezi altında uyutulup yaklaşık 1 saat süren bir süreçle kalça kemiğinden iğne ile kemik iliğinin alınması çeklinde. Kişi akşama evine dönüp sonraki gün işe başlayabiliyor. Sadece o gün anestezi aldığı için gözlem altında dinlenmesi gerekiyor. Oburu ise çevre kanı dediğimiz koldan kan alır gibi yapılan hali. Yaklaşık 4 gün boyunca aşı gibi bir ilaç uygulaması yapılıyor bağışçıya. Deri altına günde bir kez. 5’inci gün bağışçıyı, kan alınır gibi aferez makinesine bağlayarak kanındaki kök hücreleri topluyoruz. Burada bağışçının uzunluk ve kilosu ile hastanınkinin ahengi, yeterli ölçünün elde edilebilmesi için önemli oluyor. Bazen yeterli gelmezse ikinci kez bu sürecin yapılmasına gerek duyulabiliyor. Bağışçıya zarar verdiğine dair literatüre geçen hiçbir veri yok şimdiye kadar.”
‘SON ANDA VAZGEÇMEK, HASTAYI ÖLÜME TERKETMEK DEMEK’
Prof. Dr. Beşışık, bağışçı olmamaktan daha kötüsünün ise önce kabul edip son anda vazgeçmek olduğunu vurguladı ve bunun, ilik nakli bekleyen hastayı ‘ölüme terk etmek’ anlamına geldiğini kaydetti. Prof. Dr. Beşışık, sözlerini şu ikazlarla noktaladı: “Biz maalesef çok hatalı davranışlar da görüyoruz. Başkasının hayatını tehlikeye sokacak, ölümüne sebep olabilecek davranışlar bunlar. İstekli kaydoluyor. Kan örneği veriyor. Hatta doku incelemelerinin yapılmasına vesaire izin veriyor. Uyumlu çıktığında onaylıyor, nakil merkezi de hastaya kemoterapi vererek nakil için hazırlıyor. Bu ne demek? O hastanın kemik iliği bir daha çalışmayacak demek. Donörden gelecek iliğe güveniliyor demek. Ansızın haber geliyor ki ben vazgeçtim, annem istemedi, eşim uygun görmedi diye. Hatta kısır kalabileceğini düşünerek tamamen tıp dışı münasebetlerle son anda vazgeçenler oluyor. Son anda vazgeçecekseniz bağışçı olarak hiç isminizi yazdırmayın diyorum. Çünkü bu çok çok daha kötü. İsminizin listede olması bize ve hastaya güven veriyor. Biz, o hastayla bir yol kat ediyoruz, ağır bir tedavi veriyoruz. Son anda vazgeçtiğinizde bir şekilde o hastayı ölüme terk etmiş oluyorsunuz.” (DHA)
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
İmamoğlu’na Sahte Diploma Soruşturmasında Kritik Gün! Gözlerin Çevrildiği Rapor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.