34,5832$% 0.41
36,5763€% 0.75
2.902,53%2,32
4.969,00%2,91
19.841,00%3,15
2.610,69%1,90
9.395,39%0,06
Donald Trump’ın ABD’de yeniden başkan seçilmesinin yankıları sürüyor.
ABD’de 5 Kasım’daki başkanlık seçimini Donald Trump’ın kazanması sonrası Washington yönetiminin farklı alanlardaki siyasetlerinde ne gibi değişiklikler olacağı tartışılırken bu alanlardan birini de iklim siyasetleri oluşturuyor.
TRUMP’IN TEMİZ ENERJİ TAVRI OLUMSUZ
İlk başkanlık periyodunu kapsayan 2017-2021 yıllarında iklim düzenlemelerine karşı çıkan ve ABD’yi Paris Mutabakatı’ndan çeken Trump, temiz enerji siyasetlerine karşı tavrıyla biliniyor.
ABD seçiminden kısa süre sonra Azerbaycan’ın ev sahipliğinde başlayan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı’na (COP29) ABD Başkanı Joe Biden’ın müzakerecileri katılıyor ancak konferansta yapılan görüşmeler ve muahedeler, 20 Ocak 2025’te yemin ederek resmen misyonuna başlayacak Trump yönetimi için bağlayıcı olmayacak.
Trump’ın iklim siyasetlerinin olası küresel tesirlerine ilişkin soruları yanıtlayan uluslararası çevre siyasetleri danışmanı Dr. Onur Kolçak, küresel enerji piyasalarında 2021’deki COP26’dan bu yana fosil yakıtlardan tamamen vazgeçilemeyeceği ancak yenilenebilir enerji yatırımlarına da devam edilmesi gerektiği yönünde bir algının oluştuğunu söyledi.
“FOSİL YAKIT ÖN PLANA ÇIKACAK”
Başkanlık çalışmaları sırasında Trump’ın petrol ve doğalgaz üretimine dair telaffuzlarının öne çıktığını belirten Kolçak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Trump’ın başa gelmesinin en önemli etkilerini gözlemleyebileceğimiz hususlardan biri, ABD’nin çok hızlı ve yüksek oranda enerji üretimi yarışına katılması olacak. Bu da fosil yakıt ve petrol üreten şirketlere büyük yük bindirecek çünkü daha fazla çalışmaya başlayacaklar.
Fosil yakıtın ön planda olacağı bir dönem olacak. Soğuk Savaş dönemindeki silahlanma yarışı usulü bir petrol ve fosil yakıt üretimi yarışına girebiliriz. Bunun başında Çin ve ABD, iki büyük güç olarak rol alacak ki halihazırda en büyük petrol üreticileri olarak öne çıkıyorlar.
Rusya-Ukrayna Savaşı, Rusya’nın Avrupa üzerindeki yakıt hegemonyasını yıkmak isteyen ABD için önemli fırsat. Avrupa’yı da teşvik ederek yenilenebilir enerji maksatlarından uzaklaşma görebiliriz.
“TRUMP’TAN ÖNCE İKLİM PLANLARI HAYATA GEÇİRİLEMEDİ”
Yenilenebilir enerji gibi büyük bir çevresel hareketlenmenin insanlar arasında farklı hallerde karşılık gördüğünü ifade eden Kolçak, “Genç seçmenler, etrafla ilgili hassas olmaya başladı. Bu durum pek çok siyasetçi ve ülkenin çevre siyasetlerini öne çıkardı ama işin sanayi, askeri ve ekonomi kısmına geldiğimizde maalesef bu ihtiyaç karşılık bulmadı.” dedi.
Trump’ın yeniden başkan seçilmesinden önce de iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında hazırlanan planların hayata geçirilemediğini hatırlatan Kolçak, mücadele topyekun gerçekleştirilmediği surece Avrupa’daki çözüm odaklı çalışmaların sonuç vermeyeceği yorumunu yaptı.
Kolçak, şu değerlendirmelerde bulundu:
Trump, Paris İklim Muahedesi’nden katiyen çekilecek hatta ofise geldiği ilk gün bunu yapacak. Önemli şekilde gayretten küresel anlamda ilk geri adımı atacağız. Kovid-19 vaktinde ülkeler geri dönüşüm, iklim ve yenilenebilir enerji amaçlarından geri adım attı.
Dünya konjonktürü şu an öyle bir durumdaki ülkelerin iklim emellerinden geri adım atmaları bir mecburilik haline gelecek. Savaşlar, ekonomik sıkıntılar ortada, bir de bunun üstüne dünyanın en büyük ekonomisinin başkanı, ‘İklim değişikliğiyle mücadele bir dolandırıcılıktır, düzenbazlıktır.’ gibi telaffuzlarda bulunduktan sonra bu emellere tahminen ucundan yaklaşmaya çalışan ülkeler, ‘Koskoca ABD bile bu mevzuyu umursamıyor, bizim ne zorunluluğumuz var?’ diyecek.
Kolçak, Trump’ın telaffuzlarıyla değil fosil yakıt üretimini ve ticaretini teşvik eden durumla başkanlık koltuğuna oturacağını, özellikle enerji alanında radikal kararlar almaktan çekinmeyeceğini dile getirdi.
ABD için gelecek 4 yılda fosil yakıt konusunda büyük bir enerji üretimi atılımının olacağı öngörüsünü paylaşan Kolçak, “Bu ortamın yaratılmasının sebebi, bu zamana kadar iklim ve etrafa hassas olduğunu söyleyen siyasetçilerin beceriksizliği. Şu an tamamen Trump’a odaklanıyoruz ama Obama’nın ilk devrinden beri ABD’de petrol üretimi yüksek bir şekilde devam ediyor yani her başkan, bir önceki liderden daha fazla petrol üretmiş. Demek ki ortada bir gerçeklik var ve bu gerçekliği de çözemiyoruz.” diye konuştu.
“YEŞİL DÖNÜŞÜM DÜNYADA DEVAM EDECEK”
İstanbul Portfoy Makro Stratejisti Berk Dinçtürk, ulusalcı devlet anlayışına sahip bir isim olarak nitelendirdiği Trump’ın, ABD’yi yeniden “muhteşem” yapmayı hedeflediğini, bunun için gümrük vergilerini artırmayı, üretimi ABD içine çekmeyi ve vergisel avantajlar sunmayı planladığını anlattı.
ABD’de üretim yapan şirketlerin rekabet güçlerini korumaları için ucuz güce ihtiyaç duyacaklarına işaret eden Dinçtürk, “Trump, küresel iklim krizine inanmayan bir profil, bu nedenle yeşil güce aralıklı ve devlet sübvansiyonlarını sona erdireceğini belirtti. Buna karşılık, ABD’de fosil yakıt üretimini artırma isteğini açıkça dile getiriyor.” şeklinde konuştu.
Görev süresi 4 yıl olan Trump’ın iklim kriziyle mücadelede kalıcı etki bırakmayacağına dikkati çeken Dinçtürk, ABD’nin şu an yavaşlama halindeki Çin ekonomisine uygulayabileceği gümrük vergileriyle ekonomiyi daha da yavaşlatabileceği, bu durumun da fabrikaların daha az çalışması ve hava kirliliğinin azalmasıyla sonuçlanabileceği kestiriminde bulundu.
Küreselde yükselen yeşil enerji dönüşümünün ABD’de ivme kaybetse bile dünyanın geri kalanında süreceğine işaret eden Dinçtürk, sözlerini şöyle tamamladı:
Dünyada iki savaş olsa da şu ana kadar petrol fiyatlarında kalıcı bir yükseliş gerçekleşmedi. ABD, Çin’in Orta Doğu’ya uzanan eli olarak değerlendirdiği İran’ı savaşa çekmek istiyor. İran’ın savaşa girmesi, Hürmüz Körfezi’ni kapatmasına ve petrolde büyük bir arz açığına neden olur.
Bu durumda petrol fiyatları hızla yükselir ve dünya alternatif güce dönmek zorunda kalır. Petrolden doğan açığı ise sadece nükleer enerji doldurur. Dünya, nükleer güce geçtiğinde yeni enerji kaynaklarının başına ABD ve Rusya oturur. Petrolden nükleer güce geçiş, iklim krizi problemine katkı sağlar.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
ABD’li Hava Yolu Firması Spirit Airlines İflas Müracaatında Bulundu