32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
DIŞ HABERLER SERVİSİ – Türkiye ile Yunanistan arasında yıllardır devam eden “yemekler üzerinde hak iddia etme” tartışmasına Almanya da katıldı. İstanbul’daki Uluslararası Döner Federasyonu, Türk metodu dönerin Türkiye’nin klasik bir ürünü olarak Avrupa Birliği (AB) tarafından tescil edilmesi için müracaatta bulundu. Böylelikle hem dönerin Türkiye’ye ait olduğunun bilinmesi hem de üretimin standartları korunmak istendi. 24 Nisan Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayımlanan başvuru, üç aylık itiraz süreci sonunda katılaşacak.
Gurbetçiler sevdirdi
Türkiye’nin başvurusu kabul edilirse döner kebap, İtalyan Napoli pizzası ve Fransız şampanyasıyla aynı muhafazayı elde edecek. Fakat Almanlar, gurbetçiler tarafından bu ülkeye taşınan dönerin Almanya’da ulusal atıştırmak haline geldiğini, Almanların üçte birinin ayda en az bir kez döner yediğini savunarak Türkiye’nin tescil müracaatına itiraz etti. Pek çok kesim bu hareketi “küresel gıda savaşı” olarak nitelendirirken, bazıları da Türkiye’nin başvurusunu “Almanya’nın kültürel kimliğine saldırı” olarak isimlendirdi.
‘Yaprak gibi kesilecek’
Almanların reaksiyonunun önemli bir nedeni, Türkiye’nin AB müracaatıyla döner dilimlerinin inceliği ve etin özelliği gibi üretimine “belirli bir standart” getirilmesini istemesiyle ilgili. Başvuru üç aylık süreçten geçerse, döner AB standartlarına uyan yiyecek olarak isimlendirilebilecek ve Avrupa’daki restoranların bu kurallara uyması gerekecek. Türkiye’nin talebine göre, döner sadece 3 ila 5 mm kalınlığında yatay kesilecek, Almanya’da olduğu gibi dana değil, sığır ve kuzu etinden yapılacak. Tavuk etinden yapılan döner ise 1 ila 2 santim kalınlığında kesilecek. Türkiye’nin AB standardı istemesinin sebebinin, dönerin Avrupa’ya seyahati boyunca evrim geçirmesi nedeniyle geleneği korumak olduğu belirtildi.
‘Türk ile Alman’ın kebap savaşı’
AB, Türkiye’nin tescil başvurusunu kabul ederse, Almanya’da tescile uygun döner hazırlamayanlar para cezasına, hatta hapis cezasına çarptırılabilecek. Aksi takdirde hazırladıklara kebaba “döner” diyemeyecekler. Berlinli kebapçılar, gıda bakanlığından yardım isterken İngiliz “The Times” gazetesi de haberiyle ortalığı kızıştırdı. The Times, olayı “Türkler döner kebap savaşında Almanları şişledi” başlığıyla haber yaptı.
123 milyarlık kazanç kapısı
Avrupa’daki Türk Döner Üreticileri Derneği’ne göre, Avrupa’daki döner iktisadının 3.5 milyar euro (123 milyar 148 milyon TL) değerinde olduğu tahmin ediliyor.
Yunanistan olmadan olmaz!
Türkiye’nin yoğurduna, baklavasına, kadayıfına, böreğine ve daha birçok yemeğine sahip çıkan, Türk yoğurdunu dünyada “Yunan yoğurdu” diye sattırmayı başaran Yunanistan’ın Türkiye’nin döner tescili müracaatına da itiraz etmesi bekleniyor. Türkiye müracaatında Yunanistan’ın 1923 itibarıyla gerçekleşen mübadeleden sonra dönerin Avrupa’da tanıtıldığı ilk ülke olduğunu hatırlattı. Bir başka sözle kaynağın Türkiye olduğu belirtildi. Yunanistan’da döner “gyro” ismiyle Yunan mutfağından bir yiyecek olarak satılıyor. Diğer yandan, Türkiye’nin 3 ay sürecek müracaatına diğer ülkeler da itiraz edebiliyor.
Dönerci Arif de tepki gösterdi
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, geçtiğimiz nisan ayında Türkiye’ye yaptığı ziyarette Berlin’den döner ustası Arif Keleş’i de yanında getirmişti. Steinmeier, İstanbul’da Alman Büyükelçiliği’ne ait yazlık Tarabya rezidansında Keleş’in hazırladığı döneri keserek davetlilere ikram etmişti. Ardından Almanya’ya dönen Arif usta “Stern” mecmuasına “Türkiye’de bizim burada yaptığımız gibi yapılan bir döner yok” diyerek, Türkiye’nin müracaatının AB tarafından kabul edilmesi halinde büyük zorluk yaşanacağına dikkat çekti.
Dönerin en eski fotoğrafı İstanbul’da 1855’de James Robertson isimli İngiliz tarafından çekilmiş.
Çelebi ilk Kırım’da tatmış
Milliyet yazarı Aylin Öney Tan, dönerle ilgili şu bilgileri verdi: “ Bugünkü dönere benzer ilk anlatım, yatay pişirilen cağ kebabı gibi. Ünlü gezgin Evliya Çelebi, yatay bir döneri 1666 yılında Kırım’da yemiş. Belli ki bu cins bir kebabı ilk kez görmüş ve çok beğenmiş; “İlik gibi olur” diyerek övgüsünü esirgememiş. “Yağlı bir koyun keserler, etini dilim dilim yaparlar ve bunları şişe o denli dizerler ki tek parça et gibi olur” diye tanım vermiş. O tarihlerdeki İstanbul’da sokakta satılan yiyecekleri listeleyen narh defterlerinde döner kaydı yok. Dönerin Almanya seyahatiyle ilgili ise şu da bir gerçek ki artık ‘Berlin döneri’ var. Berlin’de dönerin yapılışı farklı. Yunanistan’da ise 1970’lere kadar Türkçe ‘döner’ sözcüğü kullanılırken sonra Yunanca aynı manaya gelen ‘gyros’ benimsenmiş.”
İzmir’deki Yangın Aydın’a Sıçradı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.