32,9801$% 0.45
35,8385€% -0.04
2.553,28%0,16
4.123,00%0,19
16.519,00%0,20
2.407,84%-0,31
11.024,33%2,62
MODERN İNSANLARI EVRİM TARİHİNDE EŞSİZ KILAN NEDİR?
Toplumlar halinde yaşamak ve etrafımızdakilere itina göstermek muhtemelen çeşidimizin sadece hayatta kalmasını değil, milyarlarca yıl boyunca evrimleşmesini de sağladı.
Bilim insanları arasındaki bu popüler teori, alışılmadık özelliklere sahip ufak bir kemik fosili üzerindeki çalışmalarla da destekleniyor.
1989’da bir grup paleontolog (fosil bilimci), İspanya’nın Valencia kenti yakınlarındaki bir mağarada 6 yaşındaki bir Neandertalin iç kulağına ait 5 santimetrelik bir kemik fosili buldu.
Kemiğin ait olduğu fosilin cinsiyeti tespit edilemese de ona Tina adı verildi.
Bir Neandertalin kulak kanalı modülünü bulmak sık yaşanan bir keşif değil. Arkeologlar genellikle kafatası, dış ya da uzuv kemikleri gibi daha büyük kalıntılar buluyor.
Homo sapiens (modern insanlar) ve Neandertaller (Homo neanderthalensis) aynı anda yaşayan ve ortak atadan gelen farklı hominid (insansı) cinsleri olarak sınıflandırılıyor.
Neandertaller, soyları 40 bin yıl önce tükenene kadar, yüzbinlerce yıl Avrupa’da yaşamışlardı. Onlar cins olarak, bilinen en yakın akrabalarımız arasında.
İspanya’da bulunan fosilin, halk lisanında Buz Dönemi olarak isimlendirilen Pleistosen devrin geç evrelerine ait olduğu ve 120 bin ila 40 bin yaşında olduğu tahmin ediliyor.
Kazı çalışmasını yürüten, Valencia Üniversitesi’nin Tarih Öncesi Dönemler departmanından Prof. Valentín Villaverde Bonilla, Bizim için asıl sürpriz tomografi sonuçları oldu. Sonuçlar Neandertalin Down sendromuyla tutarlılık gösteren ve hayatı boyunca önemli sağlık sorunlarına neden olacak olan doğum kusurlarına sahip olduğunu gösterdi diyor.
HAYATTA KALMASINA TEHDİT OLUŞTURAN SORUNLAR
Villaverde, fosildeki kusurların Tina ismini verdikleri Neandertalin kalıcı kulak iltihabı, sağırlık, denge sıkıntıları ve mümkün hareket zorlukları yaşadığının göstergesi olduğunu söylüyor; Hayatta kalmasını zorlaştıracak, kendi başına altından kalkması imkansız olan önemli zorluklar yaşamış olmalı diyor.
Down sendromu, bir kişinin ekstra bir kromozoma sahip olmasıyla sonuçlanan bir genetik durum. Bu durum, farklı düzeylerde entelektüel özürlere; kalp, sindirim ve diğer organlarda da fizikî sıkıntılara neden olabiliyor.
Yine de kemikten, Tina’nın 6 yaşına kadar yaşadığı bilgisine ulaşılıyor. Bu, tarih öncesi toplumlarda Down sendromlu bir çocuk için beklenen yaşam müddetinin çok üzerinde.
Karşılaştırma yapmak gerekirse, 20. yüzyılın başında, 1920’lerle 1940’lar arasında Down sendromlu çocukların ortalama yaşam süresi 9 ila 12 yıl arasındaydı.
Prof. Villaverde Bu çocuğa özel ilgi göstermiş olmasalardı, 6 yaşına kadar yaşayamazdı diyor.
Alcala Üniversitesi’nden fosili inceleyen ekip, Tina’nın 6 yıl yaşamış olmasının muhtemelen sadece kendi annesinin gayretiyle da değil, bir sosyal kümenin ortak gayretiyle olabileceği sonucuna ulaştı.
Araştırmanın sonuçları Science Advance mecmuasının Temmuz sayısında yayımlandı.
Şimdi bilim insanlarının karşı karşıya olduğu soru şu: Çocuğa gösterilen bu itina bir fedakarlık mıydı yoksa kişisel çıkar için mi yapılmıştı?
BAKIM SUNMANIN ARDINDAKİ NEDEN NEYDİ?
Neandertallerin engelli bireylere bakım sundukları uzun müddettir bilinen bir gerçek, ama bunun gerisindeki nedenle ilgili tartışmalar sürüyor.
Araştırma ekibi Bazı araştırmacılar bakımın, alınacak bir karşılık için yapıldığını savunurken; bazıları da bakım sunmanın toplumsal olarak olumlu davranışlarla kontaklı olarak, duyulan şefkat nedeniyle yapılmış olabileceğini savunuyor diyor.
Tina’nın küçük kulak kemiğini inceleyen takımdan Alcala Üniversitesi’nde araştırmacı Mercedes Conde Valverde BBC Mundo’ya yaptığı açıklamada; Hastalık ya da sakatlıklara sahip ve bir kümenin bakımına muhtaç olduğu düşünülen başka Neandertal fosilleri de mevcut. Ancak bunlar yetişkinlere ait kalıntılar, ve doğumsal kusurlara işaret etmiyorlar; muhtemelen ömürlerinin daha geç periyotlarında yaşadıkları hastalıkları, sakatlıkları ya da diğer travmaları gösteriyorlar diyor.
Mercedes Conde Valverde, bu noktada yeniden davranışsal nedenlere vurgu yapıyor ve Tartışma şu; yetişkinken, bir kümenin size yardım etmesi gerçekten fedakar bir davranışı mı gösteriyor, yoksa bu karşılık beklenerek yapılan bir yardım mı?
NE KADAR FEDAKARIZ?
Peki Tina’nın durumu bize ne gösteriyor? O kusurlu doğmuştu ve buna rağmen 6 yıl yaşadı.
Mercedes Conde Valverde, Bu ona çok fazla itina göstermek zorunda kalmış olduklarını, ve o bir çocuk olduğundan, ondan bir karşılık beklemediklerini işaret ediyor diyor.
Ciddi hastalıklara sahip çocuklarla ilgili çalışmaları ilginç yapan şey de bu.
Çocukların, kendilerine yapılan bu yardımı geri ödeme talihleri çok düşük. Bu da Neandertallerin, bizim gibi, fedakar davranışlara sahip olduğunu gösteriyor.
Bu mevzudaki bilinen başka bir örnek de bir şempanze ailesine ait. Down sendromuyla doğan bir şempanzenin, annesinin ve ablasının yardımıyla 23 ay yaşadığı biliniyor.
Ancak kızı yardım etmeyi bırakınca, anne hastalıklı yavrusuna gerekli bakımı tek başına sağlayamamış ve yavru şempanze hayatını kaybetmişti.
Araştırmacılara göre Neandertallerin de çağdaş insanlar gibi şefkat hissine sahip olma ihtimali, iki ayrı evrimsel yoldan gitmiş olan Neandertaller ile çağdaş insanların geçmişine dair yeni bir bağın da göstergesi olabilir.
Conde Valverde, Bu iki cinsin ortak cetlerinin şefkate sahip olduğu ve iki evrimsel kolun da bunu ondan miras aldığı anlamına gelir diyor.
Neandertal ve Homo Sapienslerin ortaya çıkmasını sağlayan ataları, yaklaşık bir milyon yıl önce yaşamıştı.
Valverde, Çalışmamızda öne sürdüğümüz şey, topluluğun diğer üyelerinin de ya doğrudan Tina’ya ya da annesine destek sunmuş oldukları. Bu da Neandertallerin bu manada bize çok yakın bir çeşit olduğunu gösteriyor diyor.
Neandertallerin bakım verme davranışları, daha geniş ve karmaşık bir sosyal bağlamda incelenebilir.
Çocuğa ait kalıntı üzerinde çalışmak, araştırmacılara, bakım vermenin ortak ebeveynlik gibi kompleks bir sosyal stratejiye mi işaret ettiğini inceleme talihi veriyor.
Çalışmanın sonuç raporunda Bir yandan bazı araştırmacılar, sadece paleopatolojik [eski insan toplumlarına ait kemikler üzerine yansıyan hastalıkları inceleyen bilim dalı] deliller üzerinden, bakım verme davranışı üzerine kesin sonuçlara ulaşmanın mümkün olmadığını ve çıkarımların dayanaksız varsayımlar üzerine kurulduğunu savunuyor. Ancak son yıllarda, bakım verme davranışının tarih öncesi devirlerdeki varlığına dair paleopatolojik ispatların objektif bir bilgi kaynağı olduğu görüşü daha fazla kabul görüyor deniyor.
Bu alandaki çalışmaların bir diğer ilgi cazibeli yanıysa, insanların neden vakitlerinin ve emeklerinin bir kısmını geçici ya da kalıcı manisi bulunan grup üyelerine bakmaya harcadıklarının karşılığını bulmak.
Alcala Üniversitesi’nden Ignacio Martínez Mendizabal, Bu keşif bana Down sendromlu insanları daha görünür kıldığı için de güzel geliyor. Hepimiz insan evriminin birer kesimiyiz. Her zaman buradaydık ve bu yolculuğu birlikte yapıyoruz diyor.
Bunun ötesinde daha teknik, derin, bilimsel ve evrimsel biyolojiyle ilgili soru şu; toplumlarımızda korunmasız insanlara bakım verme davranışımız – bu insansı davranış – ne zaman ve nasıl ortaya çıktı?
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
İngiltere’nin Bağdat Büyükelçisi’nden Hollanda’ya: İntikam Vakti Geldi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.