DOLAR

34,2718$% 0.03

EURO

37,4306% 0.07

GRAM ALTIN

2.919,58%0,09

ÇEYREK ALTIN

4.933,00%0,12

TAM ALTIN

19.673,00%0,13

ONS

2.649,36%0,03

BİST100

8.699,19%-1,99

İmsak Vakti a 05:44
Bursa AÇIK 21°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,2718

EURO 37,4306

ALTIN 2.919,58

BİST 100 8.699,19

İmsak 05:44

21°

Dünya Kız Çocukları Günü’nde Türkiye’deki Tablo Nasıl?

ad826x90

Berrak Güngör

Kadın ve çocuk hakları konusundaki karnesi her geçen gün kırıklarla dolan Türkiye, Dünya Kız Çocukları Günü’ne karanlık bir tablo içinde girdi.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetine ilişkin karşılıksız kalan sorular ve Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde şiddet ve cinsel istismara uğrayan 2 yaşındaki Sıla bebeğin yaşam mücadelesini yitirmesi, bu karanlığın son örneklerinden sadece ikisi.

Türkiye’de yaklaşık 1,5 milyon kız çocuğu örgün eğitimin dışında. Eğitimde artan sorunlar ve ağırlaşan ekonomik krize karşı savunmasız durumdaki kız çocukları, sık sık hatalıların da hedefi oluyor.

Kayıp çocuklara ilişkin veriler açıklanmıyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tam 8 yıldır kayıp çocuklara ilişkin verileri açıklamıyor.

TÜİK tarafından 2016 yılında açıklanan son dataya göre 2008-2016 arasında toplam, 104 bin 531 çocuk kayboldu. Son açıklanan bilgilerde bahsi geçen 104 bin 531 çocuğun akıbeti bilinmediği gibi sekiz yılda bu sayının ne kadar arttığı bilinmiyor. Bu kayıp vakalarının önemli bir kısmının kız çocukları olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye’de kız çocuklarının maruz kaldığı şiddet ve açıklanmayan kayıp hadiselerini DW Türkçe’ye değerlendiren Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı ve Avukat Müjde Tozbey, hükümetin cezasızlık siyasetlerinin kız çocuklarını hedef alan hataları artırdığını söylüyor:

“Türkiye’de iktidarın gerici siyasetleri, kadınları ve kız çocuklarını hedef alan şiddet olaylarının üzerine gitmek yerine suçluları koruma eğilimindedir. Dinci-gerici uygulamalarla kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı sıradanlaştırılıyor. Bu siyasetler, kız çocuklarını toplumda korunmasız ve savunmasız bırakarak şiddet ve istismarın hedefi haline getiriyor.”

TÜİK’in kayıp çocuk datalarını açıklamamasının iktidarın çocuklara karşı umursamaz halinin bir yansıması olduğunu belirten Tozbey, “Devlet, çocukların kaybolması, istismarı ve sömürülmesi gibi sıkıntıları görmezden geliyor. Bu, toplumsal bir çürümenin ve şuurlu bir karartmanın sonucudur. Kayıp çocuk datalarını açıklamamak, iktidarın bu alandaki ihmallerini ve sistematik başarısızlığını gizlemeye çalıştığını gösterir. Verileri açıklamamak, sorumluluk almaktan kaçmanın bir yolu” vurgusunu yapıyor. 


TÜİK 8 yıldır kayıp çocuklara ilişkin verileri açıklamıyor (Fotoğraf: Khalil Hamra/AP Photo/picture alliance)

“Deprem bölgelerinde kız çocukları daha fazla hedef oluyor”

Tozbey, resmi bilgilerin açıklanmamasına rağmen Türkiye’de her gün ortalama önemli bir kısmı kız çocuğu olmak üzere 8-10 çocuğun kaybolduğunun tahmin edildiğini belirtiyor. “Özellikle kız çocukları, kaybolduktan sonra insan ticareti, cinsel istismar gibi kabahatlerle karşı karşıya kalıyor” diyen Tozbey, şöyle devam ediyor:

“Bu durum, Türkiye’de çocukların korunmasız olduğunu ve iktidarın bu sorunu göz arkası ettiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Ancak iktidar sorumluluktan kaçıyor.”

Deprem bölgelerinde özellikle kız çocuklarının daha fazla hedef haline geldiğini belirten Tozbey, “Konteyner kentlerdeki güvencesiz yaşam şartları, kız çocuklarının istismara, şiddete ve insan ticaretine karşı daha savunmasız hale gelmesine neden oldu. Bu çocuklar, devletin ve yerel idarelerin yetersiz müdahaleleri sonucunda bahtlarına terk ediliyor. Deprem bölgelerinde özellikle kız çocuklarına yönelik cinsel istismar ve kaçırılma olayları artmış durumda” diyor.

TÜİK’e göre 2023 yılında güvenlik ünitelerine giden veya götürülen mağdur 242 bin 875 çocuğun yüzde 12’ye yakını cinsel istismara maruz kaldı. Bu, yaklaşık 29 bin çocuğa tekabül ediyor. Bu oranlar her geçen gün artıyor. 

Eğitimde dinin tesirinin artması ve ağırlaşan ekonomik kriz

Türkiye’de 2024-2025 eğitim öğretim yılına da tartışmalarla başlandı. Ağırlaşan ekonomik kriz, ÇEDES gibi projelerle laik eğitim anlayışından uzaklaşıldığı eleştirileri ve Mesleksel Eğitim Merkezleri’ne (MESEM) yönlendirilen öğrencilerin ucuz iş gücü ve inançsız bir şekilde çalıştırıldığı iddiaları öne çıkan sorunların başını çekiyor. Çok sayıda bölgede taşımalı eğitime son verilmesi de yaşanan bir diğer sorun. Bu projeler ve uygulamalar en çok da kız çocuklarının eğitim hayatını olumsuz yönde etkiliyor. 

DW’ye yaptığı değerlendirmede “Diyanetin çeşitli programlarıyla sadece İmam Hatipler değil, okulların tamamında dini bir iklim hakim olmaya başladı” diyen Eğitim-Sen İstanbul Şube Başkanı Barış Uluocak, “Okullar ÇEDES, diyanet projeleri, son olarak yeni müfredatla birlikte dinî öğelerin son derece baskın olduğu bir iklime büründü. Bu yaklaşım kız çocuklarının geri plana itilmesine yol açabileceği gibi yıkıcı ve kronik sıkıntımız olan kadına yönelik şiddetle ilgili de toplumsal şuurun gelişmesinin engellenmesi riskini taşıyor” diyor.

Ekonomik kriz de kız çocuklarının eğitim hayatını olumsuz etkiliyor. Türkiye’de kırtasiye eserlerinin fiyatlarında yaşanan artışlar, okul kıyafetleri, servis fiyatları gibi temel okul gereksinimlerine gelen fahiş artırımlar, velileri en çok zorlayan kalemler arasında. Uluocak, ekonomik kriz sebebiyle birçok çocuğun okullaşma sürecinin sekteye uğradığını ancak çoğunlukla kız çocuklarının bu konuda dezavantajlı bir durumda kaldığını şu sözlerle anlatıyor:

“Okullaşma datalarıyla ilgili birçok parametre söz konusu. Çocukların erken yaşta evlendirilmesi, fakirleşme, ailenin ekonomik durumuna katkı sunması için erken yaşta okuldan alınması vesaire gibi durumlar çocukların okullaşmasına engel. Çocukların okula devam etmemesi büyük oranda sosyoekonomik ve sosyokültürel pahalar üzerinden şekilleniyor. Kız çocukları, sosyal ve kültürel olarak dezavantajlı oldukları için onlar açısından okula devam meselesi daha önemli bir sorun oluyor. Erken yaşta evlilik, kız çocuğunun ev içinde görünmez emeğin bir parçası haline getirilmesi de tüm bunların sonucu.”


Türkiye’de 1,5 milyon kız çocuğunun örgün eğitimin dışında kaldığı ifade ediliyor (Fotoğraf: picture-alliance/Joker)

“Bir buçuk milyon kız çocuğu örgün eğitimin dışında”

Türkiye’nin ağırlaşan ekonomik durumu ve bu bağlamda değişmeye başlayan sosyokültürel yapı en çok da çocukların okullaşma oranlarını etkiliyor. Milli Eğitim Bakanlığının açıkladığı “Millî Eğitim İstatistikleri 2023-2024” verilerine göre Türkiye’de, okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim seviyesinde 9 milyon 600 bin 891’i erkek, 9 milyon 109 bin 374’ü kız olmak üzere toplam 18 milyon 710 bin 265 öğrenci örgün eğitim alıyor. Örgün eğitimde ayrıca okul öncesinde 1 milyon 954 bin 202, ilkokulda 5 milyon 644 bin 386, ortaokulda 5 milyon 314 bin 796, ortaöğretimde 5 milyon 796 bin 881 öğrenci eğitim alıyor.

Bu istatistiklerin yanı sıra Eğitim-Sen İstanbul Şube Başkanı Uluocak, Türkiye’de 1,5 milyon kız çocuğunun örgün eğitimin dışında kaldığını ifade ediyor. Ancak Uluocak’a göre bunun tam takibi de pek kolay değil. Çünkü Bakanlık, 2020 yılından bu yana devamsızlık bilgilerini paylaşmıyor. Uluocak şunları söylüyor:

“İlkokulda 200 bin civarı, ortaokulda da 300 bin civarı, lisede de 300 bin civarında kız çocuğunun okul çağında olduğu halde okula devam etmediğini biliyoruz. Buna örgün eğitimin dışında olan, yani açık liseye devam eden kız çocuklarını da eklediğimizde, neredeyse bir buçuk milyona yakın bir kız çocuğunun örgün eğitimin dışında kaldığı bir tablodan bahsedebiliriz.”

Uluocak, Bakanlığın devamsızlık bilgilerini 2020 yılına kadar düzenli olarak paylaştığını söylüyor. Ancak 2022, 2022, 2023 ve 2024 görüşmelerinde bu veriler paylaşılmadı. Bu da örgün eğitimi sistemi içinde görünse de okula devam edemeyen kız çocuklarına ulaşmayı zorlaştırıyor. Uluocak’a göre Bakanlık bu verileri başarı göstergelerini etkilememesi için vermiyor.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Fatih Altaylı: Düne Kadar Köfteci Yusuf’u Hedef Alanlar Yusufçu, İktidara Yakın Olduğu İçin Sevenler İse Anti Yusufçu Hale Geldi

HIZLI YORUM YAP