34,2368$% -0.15
36,7848€% -1.86
2.921,48%-3,36
4.923,00%-2,81
19.634,00%-2,82
2.664,42%-2,85
8.869,16%2,91
Dünyada yaklaşık 70 kişiye yapılan ve sadece 7’sinin hayatta kaldığı ‘Hemikorperektomi’ ameliyatlarından biri yaklaşık iki ay önce Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde (SEAH) yapıldı. 13 saatlik ameliyat sonrasında belden aşağısı kesilerek tümörden kurtarılan 65 yaşındaki Tuncer Poşluk, dünya genelinde 8’inci Türkiye’de ise eşine rastlanmayan bir hadise olarak kayıtlara geçti. Başarılı geçen operasyon sonrasında ölümün kıyısından alınan hasta, hayatına bedeninin yarısı olmadan devam edecek.
İstanbul’da yaşayan ve kuyruk sokumundaki kitlenin büyük olması sebebiyle tedavi edilemeyen 65 yaşındaki emekli öğretmen Tuncer Poşluk, şifayı SEAH’ta buldu. Burada yapılan tetkikler sonucunda hastanın tam manasıyla kurtulması için dünyada çok az sayıda yapıldığı belirtilen tümör ve tümörle sarılmış olan organları bedenden ayırma ameliyatı olan ‘Hemikorperektomi’ operasyonu uygulandı.
Poşluk’un tümör ve tümörün çevrelediği organlarla birlikte belden aşağısı bedeninden kesildi. Yaklaşık 13 saat süren zorlu ameliyat sonrasında 40 günlük yoğun bakım sürecinin ardından servise alınan Poşluk’un tedavisine ortopedi kısmında devam ediliyor.
Poşluk’un ölümün kıyısından kurtarılmasında ise Ortopedi Kısmı’ndan Mustafa Erkan İnanmaz ve Doç. Dr. Fevzi Sağlam, Genel Cerrahi Kısmı’ndan Prof. Dr. Fatih Altıntoprak ve Doç. Dr. Necattin Fırat, Kalp ve Damar Cerrahisi Kısmı’ndan Doç. Dr. Hakan Saçlı, Üroloji Kısmı’ndan Doç. Dr. Hacı İbrahim Çimen, Anestezi ve Reanimasyon Kısmı’ndan Prof. Dr. Ali Fuat Erdem, Doç. Dr. Onur Balaban ve Doç. Dr. Havva Kocayiğit büyük rol oynadı.
VÜCUDUNUN YÜZDE 45’İ ALINDI
Hastanın kuyruk sokumundan kaynaklı bir kanser teşhisiyle başvurduğunu belirten Ortopedi Kısmında görevli Doç. Dr. Fevzi Sağlam, “Tabii bu kanser sadece kuyruk sokumunda kalmayıp; hastanın leğen kemiklerini, idrar torbasını, tüm kalça kaslarının tamamını ve bağırsaklarında bir kısmını da tutmuş hale geldi. Ayağı besleyen önemli arterleri de külliyen içine almıştı. Ama hastanın bu duruma rağmen şanslı olduğu kısmı kanser sadece bu bölgede sınırlı olup özellikle bizim için tedaviyi planlarken en önemli olan başka bir organa yayılımı yoktu.
CERRAHİ TEDAVİ YAPILAMAZ TANISI KONMUŞ
Hasta aslında birçok büyük merkezde birçok büyük ilde hem özel hem de kamu hastanelerine başvurmuş ama yapılabilecek tedavi olarak kitlenin büyüklüğünden ve sarmış olduğu organlardan dolayı herhangi bir cerrahi tedavi yapılamaz tanısı konulmuş. Hasta bize geldikten sonra gerekli tetkiklerini, görüntülemelerini tekrar yaptık. Hastayı Ortopedik Onkoloji Kurulumuzda tekrar değerlendirdik. Biz bu hastayı nasıl tedavi edip bu kanserden kurtarırız diye açıkçası çok kafa yorduk. Sonra hastaya, dünya genelinde de çok nadir yapılmış olan ameliyatlardan biri olan ‘Hemikorperektomi’ dediğimiz belden aşağısını büsbütün kesip tümörlü organlarla bir arada tümörü ayırma ameliyatını yapmaya karar verdik. Natürel bu zor bir ameliyat, hasta içinde gerçekten cerrahi sırasında ömrüne mal olabilecek bir ameliyat. Bunların hepsini aileyle, hastayla defaten konuştuk çünkü çok nadir yapılan bir ameliyat. Ama iyi geçerse de hastamızın bu kanserden kurtulacağını düşündüğümüzü belirttik. Hasta ve ailesi belli bir süre düşündükten sonra bu ameliyat için onay verdi. Bu bir ekip işi ve bu takımda; ortopedist, kaplama cerrahisi, üroloji, anestezi, ameliyathane hemşirelerimiz ve ameliyathanedeki işçimizin hepsi ile biz bu ameliyatın aslında provasını yaptık. Ameliyat süreci yaklaşık 13 saat sürdü.
55 KİLOYDU, 30 KİLO KALDI
Hastamız ameliyata girmeden önce 55 kiloydu, kitleyle birlikte hastanın belden aşağısını kestiğimizde yaklaşık 25 kilogramlık bir vücut uzvunu kaybetmiş oldu. Geriye hastanın 30 kilogramlık bir bedeni kaldı, yani yüzde 45’ini almış olduk” dedi.
Hastanın yürüyemediğini belirten Sağlam, “Cerrahi sonraki süreçte yaklaşık 40 günlük bir yoğun bakım süreci oldu. Hastamız bu süreci; anestezinin gerçekten çok iyi hasta takibi, çok iyi yönetmesiyle gayet iyi bir şekilde atlattı. Yaklaşık 45 gün oldu hastamızı ameliyat edeli ve ortopedi servisimizde takip ediyoruz. Bu ameliyat açıkçası bazı kanserlerde, seçilmiş hadiselerde tutulum yerine bağlı olarak eğer ümidini kaybetmiş hastalarda ya da cerrahi yapılamaz denilen hastalarda küçük de olsa bir ümit olabilir hastaya. Bu büyük ameliyatla onlara küçük de olsa bir ümit verebiliriz diye düşünüyorum. Hastamız bize geldiği zaman aslında yürüyebilen bir hasta değildi. Yine sedyeyle getirilmişti. Çok şiddetli ağrıları vardı. Bu ameliyatı olmasa da hasta açıkçası tahminen birkaç ay sarfiyat ya da gidemez, yani hayatını kaybedecekti bu hastalıktan dolayı. Yürüyemeyen bir hastamızın, ona yük olan uzvunu yani belden aşağısını omurgadan itibaren keserek sağlam bedenden ayırmış olduk bu kanserli dokuyu. Şimdi hastanın kolostomi dediğimiz bağırsak için ve ürostomi dediğimiz idrar için bir torbası var.
‘TEK BAŞINA HAYATINI İDAME ETTİREBİLECEK SEVİYEYE GELECEK’
Bununla birlikte üst ekstremitesini, kollarını rahatlıkla kullanabiliyor. Hastamız, yaşamını kendi başına idame ettirebilecek seviyeye gelecek. Bizleri her zaman destekleyen hastanemiz Başhekimliği ve İl Sağlık Müdürlüğümüz’e teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Anestezi ve Reanimasyon Kısmı’ndan Prof. Dr. Ali Fuat Erdem, “Tabii bizler klinik olarak tahminen Türkiye’de de bu konuda deneyim edilmiş merkezlerimiz yoktu. Bizim de kendi deneyimlerimiz yoktu. Öncelikle dünyada bu gibi literatüre neler yapılmış, biz bir literatür taraması yaptık. Ve bu cerrahi grupta birçok klinik ameliyata girecekti. Onlarla saatler süren bir kurul yaptık. Ameliyat sırasında nelerle karşılaşabileceğimizi belirledik. Hasta ve hasta yakınlarına da ameliyat sürecinde yaşayan sorunlar anlatıldı. Ben burada şunu özellikle vurgulamak istiyorum; hastanın yaşam isteği, dileğinin çok yüksek olması ve aile takviyesinin buna çok katılmış olması tahminen bizi motive etti. Bu konuda ben hem kendisine hem ailesine çok teşekkür etmek istiyorum. Alışılmış ameliyat müddetinde bazı sıkıntılar yaşadık, ama bunları aşabildik. Daha sonra yoğun bakım süreci vardı. Yoğun bakım sürecinde gerçekten yoğun bakım ekibimiz doktorlarımız, hemşire arkadaşlarımız hepsi inanılmaz bir insan gücü emek sarf etti. Hastayla özdeşleştiler, hastayı kendilerine kabul ettiler ve inanılmaz bir şekilde emek sarf ettiler. Yaklaşık 40 gün süren bir süreç sonucunda hastamız şu anda serviste. Tahminen biz hastamızdan daha memnunuz, onu çok net ifade edebilirim. Kendisine güzel bir yaşam diliyoruz bundan sonra” şeklinde konuştu.
Vücudunun yarısı kesilen Tuncer Poşluk’un gelini Prensibim Poşluk, “2022 yılında ağrıları ile başladı bu süreç. Başta hafif, yani bel fıtığı gibi bir şey olduğunu düşünüyorduk biz. Ama durum bizim tahmin ettiğimiz gibi çıkmadı. Birçok hastaneye başvurduk ancak ameliyat olma eşiğini geçmiş denildi ve ameliyat yapılamadı maalesef. İzmir’de bir doktorla konuştuk ve ameliyata karar verildi. Ameliyat süreci ve sonrası çok riskliydi, yüksek bir ölüm oranı vardı ve daha da kötü sonuçları olabilir diye babam korktu, iki yıl önce tamamen tedaviyi reddederek ‘ne olacaksa olsun’ dedi açıkçası. Lakin süreç çok daha berbata gitti. Tamamen yürümesi bitti ve yoğun acılar çekiyordu, yaşama tutunacak gücü kalmamıştı. İzmir’in ardından İstanbul, Kocaeli ve birçok farklı kentteki hastanelere tekrardan başvurduk. Yine ameliyat olamaz karşılığını aldık ve ne yapacağımızı bilemiyorduk. Son olarak Kocaeli’de bir tabip bize Fevzi hocayı tavsiye etti ve buraya geldik. Aslında karanlık bir tünelin sonundaki ışık gibi oldu bize, çünkü ne yapacağımızı bilmiyorduk. Zor bir süreç olacağını söylediler. Çünkü yaklaşık iki yıldır çok şiddetli ağrıları vardı ve artık kendisi de bir noktada ümitsizliğe kapılmıştı bu tedavi için. Lakin Fevzi Hoca ve ekibi bizi çok güzel yönlendirdi. Ameliyatın riskleri olduğundan ve sonuçlarından bahsettiler. Bu sürecin zor olduğunu, mücadele edilmesi gerektiğinden de bahsettiler. Her şeyi göze aldık ve bir hafta içerisinde gerekli testler yapıldı, ameliyata karar verdik. Yaklaşık 45 gün oldu, uzun bir süreci de yoğun bakımda geçirdi. İlk günler onun ve bizim için de çok zordu. Bu süreci atlatarak şimdi servise çıktı. Onun için zor bir hayat olacağını düşünüyorduk ama tam tersi daha umut dolu şu anda. Bu süreçten sonra daima birlikte bir yaşam sürdüreceğiz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘ARANIZDA OLMAYABİLİRDİM’
Vücudunun belden aşağısı kesilen Tuncer Poşluk, “Şu an uygunum üzücü değilim. Şimdilik böyle, kurtuldum. Oğlum ve gelinimle birlikte hayat süreceğim onlarla birlikte yaşayacağım. Bu süreçte de en büyük destekçim kendileri. Bu zor ameliyatı gerçekleştiren doktorların hepsinin eline sağlık, onlara çok teşekkür ediyorum. Nereden nereye geldim. Şu anda ben aranızda olmayabilirdim. Şimdi aranızdayım ve mutluyum” dedi.
(İHA)
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Ölüm Bile Ayıramadı! 74 Yıllık Evli Çift, 14 Saat Arayla Hayatını Kaybetti