DOLAR

32,8826$% -0.25

EURO

35,1821% -0.54

GRAM ALTIN

2.449,68%-0,30

ÇEYREK ALTIN

4.001,00%-0,17

TAM ALTIN

16.005,00%-0,18

ONS

2.326,34%-0,04

BİST100

10.647,91%-0,31

Öğle Vakti a 13:12
Bursa AÇIK 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

‘Dünyada Birçok Ülkede Ebeveyn İzni Olarak Tanımlanıyor’

ad826x90

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı 2023 yılı doğum istatistiklerine göre doğurganlık suratı (bir kadının 15-49 yaş aralığında doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade ediyor) 2001’de 2,38 çocukken 2023’te 1,51’e düştü. Doğurganlık nüfusun yenilenme seviyesi olan 2.10’un altında kaldı. Azalan doğum oranları geçen haftalarda Adalet ve Kalkınma Partisi Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nda gündeme geldi; kreş, kira yardımı ve doğum izninin 1 yıla çıkarılması gerektiği konuşuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talebiyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çalışmalara başladı. Fakat doğum izninin sadece kadınlara yönelik olması tartışmalara neden oldu. Bayanlar 1 yıllık doğum izninin geç bile kaldığını hatta kapsamının genişletilerek sıkıntılı hususların değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Farklı yaş ve meslekten 100 kadının görüşlerini aldık.

‘Yüzde 24’ü işgücünden ayrılıyor’
Doç. Dr. Özgün Biçer, Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi

◊ Geçen günlerde ‘The Economist’ mecmuasında London School of Economics (LSE) ve Princeton Üniversitesi’nden bir grup akademisyenin yaptığı bir araştırmanın sonuçları yayımlandı. Dünya nüfusunun yüzde 95’ine ev sahipliği yapan 134 ülkedeki araştırma sonucunda, annelikle istihdam ya da işte kalma arasında ters korelasyon olduğu görüldü.

◊ Birçok ülkede çıkan sonuca göre bayanlar doğurganlık devrinden sonra, ilk çocukla bir arada istihdamdan çekiliyor. Dünyada kadınların yüzde 24’ü doğumdan sonra ilk yıl içinde işgücünden ayrılıyor. Çok azı tekrar geri dönebiliyor. Türkiye’deyse birinci çocuktan sonra kadın neredeyse 10 yıl sonra hâlâ işe dönemiyor. Yapabilse bile ya daha az fiyatlı ya da kalifikasyonu düşük işler öneriliyor. Bayanlar işe dönmek istediğinde de patron ara vermiş bir işgücünü tekrar işe almak konusunda tereddüt ediyor. 

◊ Bu şartlarda paketi değerlendirdiğimizde bunun aslında kadın istihdamı odaklı olmadığını, düşen doğum oranlarını hedef aldığını görüyoruz. Çocuğun sorumluluğu anne üzerinden tanımlanıyor. Oysa dünyada birçok ülkede bu konu ebeveyn izni olarak tanımlanıyor.

◊ Babalara izni 1 yıla kadar çıkaran ülkeler var. Örneğin İsveç’teki ebeveynler 480 günlük izni, kendi ortalarında bölüşebiliyor. Litvanya’da ebeveynlerin tam maaşla 52 hafta izin hakkı var. Finlandiya’da babaya 7 ay fiyatlı doğum izni veriliyor. Türkiye’deyse 657 sayılı kanuna tabi olanlara 10 gün, özel sektör çalışanlarına 5 gün izin veriliyor. Şirketlerin  farklı uygulamaları var.

◊ Verilmesi düşünülen kreş desteği çok önemli. Hatta okul yardımı, psikolojik destek, mentor uygulamaları da olmalı. Paketin ayrıntılarını şimdi bilmiyoruz ama kadınların esasen düşük olan istihdam sayılarını daha da etkileyecek.

‘Olumsuz sonuçlar değerlendirilmeli’
Senem Başyurt, Anne Çocuk Eğitim Vakfı Genel Müdürü

◊ Doğum izninin arttırılmasının hem anne hem bebek için olumlu getirileri olacağı düşünülse de bu mevzunun yaratacağı olumsuz sonuçların da dikkatli kıymetlendirilmesi gerek. Bunun sırf ‘annelik izni’ bağlamında tartışılması, çocuğun bakım sorumluluğunun, mevcut toplumsal cinsiyet rollerine de dayalı olarak sadece anneye ait olduğu kanısını pekiştirir. AÇEV olarak, çocuk bakım sorumluluğunun iki ebeveyn arasında eşit paylaşılması gerektiğini savunuyoruz. Baba iştirakinin çocukların fizikî, duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimlerini desteklediğini, iyi olma hallerini arttırdığını, öğrenme seviyelerine katkı sağladığını gösteren araştırmalar var. Doğum izni sırf anneyi değil, babayı da içerecek şekilde tasarlanmalı. Baba iştirakinin yanında güvenli ve etkili çocuk bakım sistemlerinin (gündüz bakımevleri ve kreşler gibi) oluşturulması kadınların sosyal hayata ve iş hayatına geri dönebilmelerini kolaylaştıracaktır.

‘İşyerlerine kreş…’
Aslı Akyüz (43), planlama yöneticisi

Böyle bir yasa çıkmamalı. Onun yerine işyerlerine kreş açmak için şirketlere teşvik verilmeli. 1 yıllık izin çok fazla. Kadın iş hayatından kopabilir. Şayet bir düzenleme yapılacaksa hem anne hem de baba için hibrit çalışma modeline gidilebilir.

‘Babanın o üçgende dışlanmasına neden oluyor’
Oya Çanak, uzman danışman psikolog

◊ Sadece anneye verilen 1 yıllık izin annelerin iş ömründe tercih edilmemelerine ve yükseltilmemelerine neden olur.

◊ Devletimiz “Acaba genç nüfusumuz azalıyor mu” diye endişe duyuyor. Patrona vergi kolaylığı sunmak bu duruma çözüm olabilir. Ebeveynin ikisine birden ilk 10 ay fiyatlı izin verilebilir. Bir 10 ay daha anne veya babadan birine izin verilebilir. 20’nci aydan 30’uncu aya kadar da yine ebeveyden birine 10 ay ücretsiz izin uygulaması yapılabilir.

◊ Böylelikle çocuk kreşe, yani akran etkileşimine uygun hale gelene kadar kendi ailesinden bakım alabilir. Kreşler yaygınlaştırılmalı ama bu 30’uncu aydan sonra çocuk için daha uygun olur. Böyle bir model ülkemizdeki yaşadışı çalışmaya yönelik talebin de azalmasına yardım eder. Bebeklerin ve çocukların güvenli ellerde olmasını sağlar. Çiftlerin ilgisine yönelik de olumlu katkısı olur, hatta boşanmalar azalabilir. Çocuğun bir yıl annede olması babanın o üçgende dışlanmasına da neden oluyor.

‘Sadece anne için geçerli olmalı’
Ceren Erdeniz (41), kurumsal iletişim yöneticisi

1 yıllık annelik izni yasasının çıkmasını isterim. Anne işe erken başladığı anda gerilimi artıyor ve bebekle olan bağlantısı azalıyor. Bence 1 yıllık izin sadece anne için olmalı, baba da sürece ilk aylarda kısa bir müddetliğine dahil edilebilir. Çocuğa bakma sorumluluğu esasen anne üzerinde olmalı.

‘Devlet memurları için avantajlı’
Selvi Pamuk (41), matematik öğretmeni

Destek paketini destekliyorum ama sanırım devlet memurları için avantajlı bir durum. Özel dalda kadın çalışan sayısının etkileneceğini düşünüyorum. Ülkemizde bayanlar iş başvurusu yaptığında “Yakın zamanda çocuk yapmayı planlıyor musunuz” sorusuyla karşılaşacaklar.

‘Kadının iş hayatındaki yerini etkilemez’
Betül Bektaş (35), Hürriyet Ekler İlan ve Projeler Direktörü

Mevcut haliyle 4 aylık süre dünyaya yeni gelmiş birine alışmak ve doğumun bedenimiz üzerinde yarattığı fizikî ve psikolojik tesirlerin silinmesi için yetersiz. 85 haftaya kadar annelik izni olan Avrupa ülkeleri var. Buna göre bir sorun yaşanmadığını, kadının iş hayatındaki yerini olumsuz etkilemeyeceğini düşünüyorum. Bence bu izin sadece anne için geçerli olmalı, baba da buna dahil olursa verimsiz bir süreç yaşanacağını düşünüyorum. İzin mühletinin düzenlenmesi, iş bırakma oranlarını da azaltabilir.

‘Kadınların sırtına yıkılacak’
Avukat Yelda Koçak, Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüsü

◊ Ülkenin mevcut durumunda böyle bir yasanın çıkmasını istemem. Zira izin sonrası iş garantisi tedbirleri alınmadığı sürece bu 1 yıllık mühletin kadın istihdamını düşüren bir etkisi olacaktır. İş ömründe nitelikli istihdamın ve işten çıkarılmaların önünü açacaktır. Bu durum mutlaka ebeveyn izni olarak hem anne hem de babayı eşit kapsayacak şekilde düzenlenmeli.
◊ Çocuk bakımı klâsik kodlar nedeniyle annenin sırtında. Halihazırda doğum müsaadesine ayrılan bayanlar işe geri alınmazken, işe dönenler eski konumlarından geride başlarken başka garantilerle desteklenmezse bu durum derinleşecek, çocuk bakımı kadınların sırtına yıkılacak.

‘Böyle bir yasa gerekli’
Özge Kahveci (32), çocuk psikiyatrı

Böyle bir yasa gerekli. Anne-bebek arasındaki alakanın sağlıklı gelişimi için bu süreçte annenin maddi telaşları olmamalı ve bebeğinin bakımını üstlenebilmeli. Baba ve bebeğin bağının sağlıklı gelişimi için babanın da bakımda rol alması gerek. Çalışma saatlerinin yoğunluğu sebebiyle maalesef babalar günlerce bebeklerini uyanık görebilme bahtına sahip olamıyor.

‘Esnek çalışma saatleri…’
Canan Demir (44), Tatilsepeti pazarlama direktörü

Yüzde 56 oranında kadın çalışanı olan bir markayız. Birçok misyonda, ünitede ve karar sürecinde kadın çalışanlarımızın sergilediği çalışkanlık, yaratıcılık markamız için itici güç oluyor ve annelik asla kadınların bu gücüne engel değil. Fakat çocuğun yetişmesinde eşit sorumluluğu olan babalar da eşit izin süreçlerinden faydalanmalı. Esnek ve hibrit çalışma prensiplerimizle anne ve babalara ebeveynlik ve iş hayatını yürütebilecekleri bir model sunuyoruz.

‘Şirkete bağlılıkları artabilir’
Jilda Bal (46), Gilda&Partners İK danışmanlık şirketi kurucusu

Bu cins bir yasa hem anne hem de çocuğun sağlığı için olumlu etki yaratır. Ayrıca çalışanlar patronlarının aile hayatlarına verdiği değeri gördüklerinde, şirkete olan bağlılıkları artabilir. Fakat uzun müddetli müsaadenin kadınların mesleklerinde kesintiye yol açma ihtimali var. Bu da terfi ve meslek ilerlemesi açısından dezavantaj oluşturabilir.

‘İşyerine huzurlu dönebilirler’
Merve Mercan (32), Akra Hotels meslek ve yetenek yönetim müdür yardımcısı

Anneler bebeklerine karşı vicdanen daha rahat hissedebilir, işyerine daha huzurlu dönebilirler. Fakat kadınların iş hayatına sıkıntısız bir şekilde dönmeleri desteklenmeli. Babaların da izin hakkına sahip olmaları, hem annelerin iş hayatına daha hızlı uyum sağlamalarına hem de babaların çocuklarıyla daha güçlü bağ kurmalarına yardımcı olur.

‘Daha önce çıkmalıydı’ 
Gülay Barbaros Altan (50), Hürriyet Ekler anne-çocuk yazarı

Böyle bir yasa çok daha önce çıkmalıydı, hatta neden Finlandiya seviyesine gelmesin? Orada, sistem hamile kaldığı anda kadının maddi ve manevi muhtaçlıkları için çalışmaya başlıyor. 1 yıl fiyatlı izni devlet finanse ediyor. Ebeveyn isterse sadece kadın değil, erkek de bu izin sürecine dahil oluyor ve yarı yarıya kullanabiliyor. Bizdeyse ücretsiz izin hakkınızı memursanız kullanabilirsiniz. Döndüğünüzde kimse ‘sen de kimsin’ demez, takımınız yerindedir. Rekabet odaklı özel sektördeyse hiç ücretsiz izin alan görmedim. Döndüğünüzde işiniz yerinde olmaz zira. Doğum oranlarındaki hızlı düşüşün sebeplerinden biri de bu.

‘Aynı sorumluluğa ve haklara sahip olmalılar’
Gizem Lallı (38), pazarlama yöneticisi

Bebeğin algılarının açıldığı, kavramaya yeni yeni başladığı zaman, anneler işe dönmek zorunda kalıyor. İş dünyasında, kadınların eşit fırsatlara sahip olabilmesi için annelik izninin bir engel olarak görülmemesi ve destekleyici siyasetlerin benimsenmesi gerekiyor. 1 yıllık izin sadece anne için geçerli olmamalı.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

‘Endişeliyiz Ama Mücadele Yeni Başlıyor’

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.