DOLAR

35,4431$% 0.27

EURO

36,3540% -0.47

GRAM ALTIN

3.064,19%1,06

ÇEYREK ALTIN

4.989,00%0,70

TAM ALTIN

19.895,00%0,69

ONS

2.690,37%0,80

BİST100

9.910,61%-0,90

İmsak Vakti a 02:00
Bursa KAPALI 10°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 35,4431

EURO 36,3540

ALTIN 3.064,19

BİST 100 9.910,61

İmsak 02:00

10°

Elektrikli Arabada Gazı Katıca Devreye Giriyor! Mühendisler Uyardı: Kaza Sebebi Mi?

ad826x90

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – 1800’lerin 2’nci yarısında elektrikli araçlar yollarda yerini almıştı. 1900’lerde ise elektrikli araçlar ABD’de altın çağlarını yaşamaya başladı. O günlerde üretilen arabaların yüzde 28’i elektrikle çalışıyor ve bu oran büyük kentlerdeki araçların üçte birini temsil ediyordu. Yani elektrikli araçların yeri değerliydi. Ancak bu daima böyle sürmedi. Elektrikli araçlar 1900’lerde bir unutulmuştu, ta ki 1990’a kadar. 1908’de Henry Ford Model T’yi tanıttığında, akaryakıtlı araçların seri üretimi, elektrikli araçların ışıltısını gölgede bıraktı. 1960’larda artan hava kirliliği akaryakıtlı araçların adına leke sürmek üzereydi. 1973’teki OPEC Petrol Krizi, elektrikli araçlara olan ilgiyi yeniden canlandırdı. Yani gün gelmiş devran dönmüştü. Ancak günümüzdeki kalite ve teknolojiye kavuşmak için biraz daha zaman gerekiyordu. 2006’da yapılan bir araştırma, 100 yıldan uzun bir süre önce keşfedilen elektrik motorlarından çok daha farklı bir şeye dikkat çekmişti. Elektrikli aracı çalıştırmak kolaydı, peki durdurmak? Frene basıldığında ya da ayağını gazdan çektiğinde otomatik devreye giren ‘rejeneratif frenleme’ arkadan çekişli elektrikli araç sahiplerinin şimdi tanımadığı katili olabilir miydi?  Kocaeli Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Türkcan Milliyet.com.tr’ye anlattı.

2006’DA ARAŞTIRILDI, 2022’DE YAŞANDI!

Rejeneratif frenleme sistemi, alışılmış frenler gibi çalışmıyordu. 1967’de bu sistemle şimdi tanışıldığında günümüzde hibrit ve EV’lerin bu sistemi pil menzilini uzatmak ve bu sistemden faydalanmak için kullanmayı tercih edileceği belli olmuştu. Ancak elektrikli araçların çağdaş yaşama iyice dahil olması 2020’de ancak gerçekleşti. Bu gelişmelerle tasarlanan araçları kullananlar ve tasarlayanlar içinse deneyime dayalı öğrenilecek pek çok şey vardı. Çünkü teoride her ne kadar kusursuz olsa da farklı şartlarda tam manasıyla oransal bir başarı değeri yoktu. 2022’de yaşanan bir kaza da, 2006’da yayınlanan bir makaledeki olası tehlikeyi gözler önüne sermişti. Rejeneratif frenleme gerçekten de araştırmada bahsedildiği gibi ölümlü kazalara sebep olabilecek aykırılıklara yol açar mıydı?

3 Aralık’ta arkadan çekişli elektrikli aracıyla normal bir sürüş tecrübesi yaşayan sürücü, bir süre sonra aracın arka tarafının sallanmaya başladığını hissetmişti. Ciddi bir sorun yaşamamak için pek çok kişinin yapacağı gibi ayağını gaz pedalından çeken sürücü, rejeneratif frenlemenin aktifleşmesiyle aracın suda kızaklamasıyla yüzleşti. Kaza sırasında araç, hız sınırının altında olmasına rağmen önündeki araca çarptı ve çim bariyere doğru sürüklendi. Sonunda bariyerlere çarpıp duran aracın hava yastıkları açıldı ve ön sağ tekerlek neredeyse düşecek gibi duruyordu. Aracın sahibini meraklandıran da bu olmuştu. Biraz daha araştırdığında kuşkuları onu rejenaratif frenleme sistemine götürdü. Daha sonra kazayı araştıran İngiliz mühendisler bu gibi kazalara karışan arkadan çekişli pek çok elektrikli araç olduğunu gördü. Yani bu sistemle bağlı algoritmalarda sorun olduğu açıktı. Ancak pek çok otomobil üreticisi mühendislerin ihtarlarına rağmen bu konuda konuşmayı reddetti.

Rejeneratif frenleme sistemi sebebiyle yaşandığı düşünülen iki farklı kaza görüntüsü.

GERÇEKTEN SUÇLU REJENERATİF FRENLEME OLABİLİR Mİ?

2006’da kazanın sebebi olan durumla ilgili yapılan araştırmada daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulacağı da belirtilerek, “Arka aks tahrikli olması durumunda, viraj alma sırasında araç denetimi ve stabilitesi üzerinde özellikle düşük sürtünme katsayısına sahip yüzeylerde önemli etkileri olabileceği yapılan bu simülasyon çalışması ile belirtilmiş ve çözüm önerisi olarak ta aktif tahrik sistemleri kullanarak rejeneratif frenleme torkunun yeniden dağıtılması ve bunu yaparken azamî enerji geri kazanımının korunması sağlanabildiği” ifade edilmişti. Prof. Dr. Ali Türkcan da bu frenleme sisteminin çalışma prensiplerine ilişkin bilgiler verdi. Prof. Dr. Türkcan, “Rejeneratif frenleme ile tanımlanan konu taşıtta herhangi bir güç talebi olmadığında ve aracın kendi ataleti ile yoluna devam ettiği çalışma koşullarında elektrik motorunun alternatör görevi görerek elektrik üretme modunda çalışarak bataryanın şarjını gerçekleştirmesidir. Elektrik üretimi sırasında alternatörde oluşan manyetik alan şafttaki hızı azaltacak dolayısıyla taşıtın yavaşlamasını sağlayacaktır. Ancak bu yavaşlama tekerleklerde balata ile yapılan frenleme şeklinde gerçekleşmez dolayısıyla tekerleklerin yol ile temasını doğrudan etkileyecek nitelikte değildir.  Motordaki şaft yoluyla gerçekleşen yavaşlama, bir aracın bir eğimi tırmanırken gaz pedalından ayağınızı çektiğinizdeki yavaşlama ile aynı karakteristiğe sahiptir. Dolayısıyla teknik anlamda rejeneratif frenleme ile aracın yol tutuş kararlılığı arasında kayda paha nitelikte bir ilgi yoktur” diye konuştu. Prof. Dr. Ali Türkcan makalede belirtilen problemle ilgili ise şu ifadelerini kullandı:

“Araç dinamiği üzerinde uygulanan birçok kontrol stratejisi, özellikle düşük sürtünme katsayılı yüzeylerde, buzlu yollarda aracın yola tutunması ve bu süreçte ESP ve ABS arasındaki ahengin sağlanması için farklı algoritmalar yürütülerek aracın güvenliği sağlanıyor. Burada doğrudan rejeneratif frenlemenin yüzey sürtünme katsayısı yüksek olan durumlarda veya virajlarda bir sorun yaratmadığı belirtilirken, düşük yüzey sürtünme katsayısına sahip yüzeylerde de yine ESP ve ABS’nin üzerinde farklı algoritmalar kurularak olabilecek minör tesirlerinde düşürülebilmesi mümkün ve bu konuda günümüzde majör sorun olarak görülmüyor.”

‘GÜVENLİ BİR YAVAŞLAMA SAĞLIYOR’

Rejeneratif frenleme aslında sadece elektrikli araçlarla hayata geçirilmiş bir sistem değildi. Başka bir isimle onu tanıyan pek çok sürücü vardı. Özellikle büyük ve ağır araçlarda sağlıklı şekilde yavaşlamayı sağlamak ismiyle ‘retarder’ ismiyle tanınan sistem, daima veya ağır kaideler altında kullanılan fren sistemi (örneğin yokuş aşağı inen bir kamyonun frenleri) ısınarak etkisiz hale gelmesinin önüne geçebilmek için güvenli olan hız kesiciler geliştirilmişti. Üstelik sırf kara yollarında değil, demir yollarında da kullanılabilen bu hız kesiciler, trenlerde de kullanılıyor. Ancak bu sistemle ilgili önemli bir nokta daha var. Sistem düşük süratlerde etkili şekilde çalışmadığından gaz pedalına dokunulmadığında bile aracı tam manasıyla durdurmuyor. Bu nedenle tam durma için sürtünmeli frenlere ihtiyaç duyuluyor. Hız kesiciler aynı zamanda aracın suratını sabitlemek için de kullanılıyor. Prof. Dr. Ali Türkcan da, 1950’li yıllarda Amerika’da uzunluğu ve yükü büyük olan yük trenlerini durdurma amaçlı olarak geliştirilen retarderle ilgili bilgi vererek sözlerini noktaladı:

“Taşıt denetimi açısından birçok parametrenin sürüş güvenliği üzerindeki minör de olsa etkileri her zaman araştırma mevzusudur. Ancak bu konuda kayda paha bir sıkıntı günümüze kadar yaşanmamıştır. Tersine bu strateji ağır ticari taşıtlarda ‘retarder’ olarak bilinen ismiyle kullanılıyor ve aracın elektromanyetik olarak şaft üzerinden frenlenmesini sağlanarak aracın daha güvenli bir şekilde yavaşlamasına ve durdurulmasına, özellikle de düşük yüzey sürtünme katsayısına bağlı yollarda imkan tanıyor.”

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

2025 Oscar Ödülleri Kısa Listesi Açıklandı

HIZLI YORUM YAP