Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il olan Sinop’ta emekliler, maaş zammına tepki gösterdi. Cengiz Demirel, “Zaten fazla geliyordu emekli maaşı, nereye harcayacağımızı bilmiyorduk. Benim kendi şahsıma özel bir planım var. Aylık artan kısmını sarayın masraflarına harcanmak üzere vereyim. Orada büyük bir mağduriyet yaşandığını biliyoruz” dedi.
ANKA’nın haberine göre Sinoplular, emekli maaşlarına yapılacak zam oranına tepki gösterdi. Cengiz Demirel, şöyle konuştu:
“Yeni artırımlar açıklandı. Hasretle bekliyorduk. Esasen fazla geliyordu emekli maaşı, nereye harcayacağımızı bilmiyorduk. Benim kendi şahsıma özel bir planım var. Aylık artan kısmını sarayın sarfiyatlarına harcanmak üzere vereyim. Orada büyük bir mağduriyet yaşandığını biliyoruz. Emekli maaşımın artan kısmını saraya göndermeyi planlıyorum. Bu şekilde artan kısmı olursa vatandaşların uçaklara, yurt dışı seyahatlerine, makam araçlarına yakıt ücreti olarak, devlet yardımı olarak göndermelerini tavsiye ediyorum. Yapılan artıştan mutluyuz. Çok teşekkür ediyoruz. Allah başımızdan eksik etmesin.”
‘DAHA CEBİMİZE GİRMEDEN A’DAN Z’YE HER ŞEYE ZAM GELİYOR’
Sedat Erdoğan ise şunları söyledi:
“Oran olarak yetersiz. Mevcut hayat kurallarını da göz önüne aldığımızda çok yetersiz kaldığını düşünüyorum. Verilen artırımlar olduğu gibi cebimizde kalsa hiçbir sorun yok. Daha cebimize girmeden A’dan Z’ye her şeye zam geliyor. Daha dün akaryakıta 2 lira zam geldi. Bu şekilde dengeleri tutturmak çok zor. Ölçü olarak net bir şey söyleyemem. Mevcut hayat standartlarına göre, ülkemizin geçim standartları neyse ona göre artırımlar ayarlanmalı diye düşünüyorum. Mesela, her emekli aynı seviyede maaş almıyor. Bazıları 10 bin lira, bazıları 20 bin lira prime göre maaş alıyorlar. 10 bin lira emekli maaşı alan bir insanın ev kirası olduğunu düşünün. Geçinmesi mümkün değil. Bir markete giriyorsunuz, bin liradan aşağı aslında çıkamıyorsunuz. Mevcut artışın bunu karşılayacağını düşünmüyorum açıkçası.”
‘EN AZ 35 BİN LİRA OLMASI LAZIM’
Hamdi Eren ise “Bence durum iyi değil. Teşhis doğru değil. Dolayısıyla tedavi de doğru olmuyor. Sebebi de şu: Bence tüketim enflasyonu baz alınarak gerekli tedbirler alınıyor. Ama bence maliyet enflasyonu söz konusu. Şöyle ki, üretim maliyetleri arttığı zaman bu enflasyonu olumsuz yansıyor. Dolayısıyla, teşhisi üretim maliyetini baz alarak gündeme getirirsek doğru tespit yapmış oluruz. Fiyat artışlarını da şu şekilde engelleyebiliriz. Bölge bölge fiyatlara alt limit ve üst limit baz alarak fiyat konulur. Bu kirada da olabilir, diğer alanlarda da olabilir. Dolayısıyla fiyatlar o aralıkta kalır. O zaman da fiyatların aşırı yükselmesi engellenmiş olur. Benim konuştuğumun siyasetle de bir alakası yok. Gayet ekonomik konuşuyorum. Mantıklı olanları söylüyorum. Emekli maaşının en az 35 bin lira olması lazım. Yoksulluk ise 65 bin lira civarında olması lazım” dedi.
‘EMEKLİ PERİŞAN’
Salim Küçükdemir de “Emekli artırımından memnun değilim. Zira kök taban diye bir şey çıkardılar ve zam yapmadılar. Her şeye zam geliyor ama maaşlara zam gelmiyor. Emekli berbat, perişan. Yazın zerzevat, meyve fiyatları düşüyor diyorlar ama 2 ay sonra yine çıkacak. Daima yalan. Emekli en az 30 bin lira alması lazım” diye konuştu.
‘ÇAY İÇMEYİ DÜŞÜNÜR HALE GELDİK’
Naim Eren ise “Şu an sefalet içerisinde sürünüyoruz. Emekliler ‘Çay içsem mi, içmesem mi? Evden çıkarken sanki bir arkadaşa rastlama ihtimalim var mı? Ona bir çay ısmarlattırsam. Tek başıma olunca yandım’ diye düşünüyor. Simit yemeyi, çay içmeyi düşünür hale geldik. Ben kendimden örnek vereyim. Ben evvelce pide biçim ürünleri daha sık alırdım. Simidi şimdi sanki alsam mı, almasam mı diye düşünüyorum. Artık onun hesabını yapma durumuna geldik. Ben bugün bir kalem bir şey almayı düşündüm alsam mı, almasam mı, sonraya mı ertelesem diye düşünüyorum. Bu sabah pazara gittim. Belli sayılardan aşağı meyve yok” dedi.
(HABER MERKEZİ)
22:31
