AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik,, AK Parti Merkez Yürütme Şurası (MYK) toplantısına ilişkin basın açıklaması yaptı.
‘En düşük emekli aylığının 10 bin liradan 12 bin liraya artırılmasına yönelik bazı çalışmalar kulislere yansıdı. Böyle bir çalışma varsa hangi basamakta ve temmuz maaşlarına yetişir mi?’ sorusu üzerine Çelik, “Üzerinde çalışılıyor. Şimdi karar verilmiş değil. Şu vakte yetişir diye bir değerlendirme yapmamız söz konusu değil. Orta vadeli programın korunması esas olmak üzere toplumun her bölümünün yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Sokak hayvanlarına ilişkin düzenlemenin Meclis’e ne zaman geleceği sorusuna ilişkin de Çelik, “Son noktayı koymak üzereyiz. Bu hafta Meclis’e yetiştirmeye çalışacağız” dedi.
Merih Demiral’a verilen ceza
Çelik, Türkiye’nin gündeminde A Milli Futbol Grubu’nun olduğunu belirterek, milli futbolcuları tebrik etti.
Milli ekibin büyük bir mücadele ortaya koyduğunu ve geleceğe dönük olarak umutları kabarttığını vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
“Merih Demiral kardeşimize verilen ceza asla kabul edilemez bir ceza. UEFA Disiplin Kurulu tarafından açıklanmadan önce bu cezanın belli mahfillerde yayınlanması onun üzerinde bir siyasi gölge olduğunu net bir biçimde gösterdi. Natürel ırkçılık vesaire gibi hususlardan veremiyor cezayı. Tutuyor, genel davranış kurallarına terslikten veriyor. Asıl burada söz söylenmesi gereken Avrupalı siyasetçilerdir. Bunlar Merih Demiral’ın gol sevincini bu şekilde hedef alırken, bakıyoruz PKK’nın sembollerine karşı sessiz kalıyorlar. Avrupa’da Kur’an-ı Kerim yakılmasını fikir özgürlüğü çerçevesinde değerlendiriyorlar ya da sessiz kalıyorlar. Ama bir futbolcumuzun gol sevinci karşısında asla kabul edilemeyecek sözleri kullanıyorlar. Dolayısıyla bu tip durumlarda söylediğimiz şudur. Aşırı sağcılık ya da ırkçılık arayan Avrupa’daki seçim sonuçlarına baksın. Kendi toplumlarındaki birtakım gelişmelere ve ortaya koydukları çifte standartlara baksınlar.”
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şangay İşbirliği Örgütü’nün 24. Devlet Liderleri Zirvesine iştirakinin son derece önemli olduğunu, Türkiye’nin dünyanın her platformunda olmaya devam ettiğini dile getirdi.
Sürdürülebilir barış ve kalkınma arayışında çok taraflı diyaloğun güçlendirilmesi teması çerçevesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koyduğu “kural temelli uluslararası sistemin sütunlarının sarsılmakta olduğu” sözünün uluslararası sistemin temel sorununu gösterdiğine dikkati çeken Çelik, “Burada verilen iletiler ve gerisinden Sayın Cumhurbaşkanımızın 75. yıl vesilesiyle NATO Önderler Zirvesine katılacak olması, Türkiye’nin dünyadaki bütün siyasi platformları kapsadığını göstermektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye-Suriye münasebetlerinin normalleşmesiyle ilgili açıklamalarının olduğunu, bu konu hakkında kendilerine çok soru geldiğini vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
“13 yıldan beri süren bir tablo var orada. Bu tablo çerçevesinde, normalleşme konusu bütün dünyada da gündem oldu. Burada baştan beri sürdürdüğümüz tavrımızı sürdürüyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız, Suriye halkının iradesinden yanayız. Herhangi bir şekilde Suriye’nin toprak bütünlüğüne, milli bütünlüğüne, birliğine karşı bir tavır içerisinde olunmasını güzel görmeyiz. O sebeple de Cenevre ve Astana sürecini birbirine alternatif görenlere karşı biz Cenevre ve Astana sürecini birbirinin tamamlayıcısı olarak gördük ve o şekilde değerlendirdik. Böylelikle rejim ve muhalefetin aynı tabanda buluşmasını sağladık. Bu çerçevede oradaki varlığımız, Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı değildir, orada bir teröristan kurdurulma gayretlerine karşıdır. Üstelik bazı müttefiklerimizin takviyesiyle bir teröristan kurma planlarını görünce bunlar çeşitli harekatlarımızla darmadağın edilmiştir.”
Böylece hem Türkiye’nin milli güvenliğine yönelik bu tehditlerin bertaraf edildiğini hem de Suriye’nin toprak bütünlüğü ve milli birliğinin korunması konusunda iradelerinin ortaya koyulduğunu belirten Çelik, “Tabii ki bütün bu normalleşme süreçlerinde Suriye’den asıl beklentimiz evini terk etmek zorunda kalan milyonlar için Suriye’nin güvenli hale gelmesidir. Biz bize güvenen bizimle hareket eden hiç kimsenin mağdur olmasına hiçbir şekilde müsaade etmeyiz” dedi.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye ile normalleşme iradesini ifade ettikten sonra Kayseri’de ve Suriye’nin kuzeyinde meydana gelen olayların, birtakım provokatörlerin iş başında olduğunu gösterdiğini söyledi.
Normalleşme söylemine karşı birtakım siyasi sabotajların söz konusu olduğuna işaret eden Çelik, “Gerek kamu güvenliği açısından gerekse Suriye’de yürüttüğümüz faaliyetler açısından bunlara gereken cevap verilmiştir. Özellikle ulu bayrağımıza dönük saygısızlık yapanların hepsinin özür dilemesi Milli İstihbarat Teşkilatımızın ve silahlı kuvvetlerimizin güçlü çalışmasıyla sağlanmıştır” diye konuştu.
Çelik, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye ile normalleşme süreci kapsamında Esad’e bir daveti olacağı yönünde açıklaması olmuştu. Bu davet netlik kazandı mı? Davet olursa ne zaman olur, Türkiye’de mi olur?” sorusuna yönelik, şunları kaydetti:
“Bunun eylem planıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Şimdi bir davet gerçekleşmedi. Dolayısıyla herhangi bir davet söz konusu değil. Davetin gerçekleşmesi, vakti ve nerede olacağı bu çalışılan eylem planı çerçevesinde. Natürel muhataplarımızla da mutabakata varılarak söz konusu olacak. Şu anda bir davet şimdi gerçekleşmemiştir. Dolayısıyla yer ve zaman konusunda da herhangi bir netlik yoktur.”
13:13
