DOLAR

32,7453$% 0.21

EURO

35,4855% 0.19

GRAM ALTIN

2.488,64%0,43

ÇEYREK ALTIN

4.042,00%0,41

TAM ALTIN

16.192,00%0,42

ONS

2.364,44%0,24

BİST100

10.864,08%0,11

Öğle Vakti a 13:13
Bursa AÇIK 27°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

‘Enflasyon Hesaplaması Dünyada Neyse Türkiye’de de O’

ad826x90

TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya, tüketim sepetinin hazırlanması ve enflasyon hesaplamasının dünya ülkelerinde nasılsa Türkiye’de de aynı şekilde yapıldığını belirtirken, “Enflasyon hesaplamasında bir şey çevirmiyoruz” dedi.

TÜİK Başkanı Çetinkaya, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle sohbet toplantısında, enflasyon sepeti, ENAG’la hesaplamadaki farklılıklar ve TÜİK’e yöneltilen tenkitlere açıklık getirdi. Sunum ile gazetecilerin sorularının iç içe geçtiği toplantıda, enflasyonda düşüş trendi başladığı ve önümüzdeki süreçte tartışılacağına dikkat çeken Çetinkaya, konuşmasına önce TÜFE’nin tarifiyle başladı. TÜFE hesaplamasının basit olmadığını belirten Çetinkaya, TÜFE’nin *Tüketim sepeti, sınıflama, tartılar, temel ve cari dönem fiyatı ile fiyat derler dönem ve kaynakları” ile hesaplanıp açıklanabildiğini kaydetti.

TÜKETİM SEPETİNDE PİNPON TOPU YOK

Tüketim sepetinin hesaplanması tartışmalarına değinen Çetinkaya, sepetin hazırlanmasında “Toplam harcama içinde 1/1000’den daha fazla yük alan mal ve hizmetler, her Aralık ayında günceleme ile tartısı artan madde çeşitlerinin endekse dahil edilmesi, yükü azalanların endeksten çıkarılması, madde tariflerinin gözden geçirilmesi”nin dikkate alındığını bildirdi. Çetinkaya kamuoyunda eleştirilen “pinpon topunun” şimdiki seride endeks sepetinde hiçbir zaman yer almadığını dile getirdi.

DÜNYADA NEYSE BİZDE DE O

TÜFE hesabının uluslararası kuralları bulunduğunu ve Türkiye’nin de iğden ipliğe AB’nin el kitabına uygun hesaplama yaptığını belirten Çetinkaya, *Dünyanın neresinde bu hesap hangi şekilde yapılıyorsa Türkiye’de de aynı şekilde yapıyor” diye konuştu.

EUROSTAT “İNDİRİMİ YANSITIN” DEDİ

1,5 yıl önce hükümetin doğalgaz indirimi nedeniyle yüzde 2’nin üzerinde çıkması beklenen Mayıs ayı enflasyonunun yüzde 0’lı küsuratta çıkması sonrası “TÜİK enflasyonu düşük gösteriyor” tenkitlerini anımsatan Çetinkaya, “TÜİK olarak yemediğimiz dayak kalmadı” ifadesini kullanırken, bu uygulamanın AB normları doğrultusunda yapıldığını hatta Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) doğalgaz indiriminin enflasyon hesaplamasına yansıtılması görüşünü ilettiği bilgisini verdi.

İTO METODOLOJİSİNİ BİZDEN ALDI

TÜFE’nin yaşam maliyetini ölçmediğine ilişkin tartışalara değinen Çetinkaya, TÜFE ile İstanbul Ticaret Odası (İTO) İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi arasındaki farklılıkların neden kaynaklandığına açıklık getirdi. İTO’nın hesaplama metodolojisini 30 yıl önce TÜİK’ten aldığını belirten Çetinkaya, “çok eski ve sonlu metodoloji ile çok sonlu yerden fiyat alarak hesaplama yapıyor. Zira enflasyon ölçüm işi çok maliyetli bir iş. İTO bizim yaptığımızın küçük bir modelini yapıyor. İkinci olarak İstanbul farklılaşabilir ülkenin bir çok yerleşim yerinden farklılaşıyor. Dolayısıyla İTO’yu TÜİK’in yaptığı TÜFE hesabının tahmini gibi görmek lazım” dedi.

SEPET NASIL HAZIRLANIYOR?

600 BİN FİYAT HESAPLANIYOR

Çetinkaya tüketim sepetini hesaplarken 900 madde çeşidiyle, farklı lokasyonlarda alınan 600 bin fiyatın dikkate alındığını belirtirken, bu 600 bin fiyatın tek bir değişime indirgendiği toplulaştırma heaplamasının enflasyon sayısını ortaya koyduğunu belirtti. Çetinkaya geçmişte 500 bin fiyat topladıklarını da anımsattı.

NEDEN MAYIS 2022’DE AÇIKLAMAKTAN VAZGEÇTİK?
Çetinkaya TÜİK’in 2022 Mayıs ayından beri madde fiyatlarını durdurması sonrasında yaşanan sert tartışmalara açıklık getirdi. TÜİK’in madde sepetini değil madde fiyatlarını durdurduğunu belirten Çetinkaya, “TÜİK’in madde sepetini durdurduğu gibi manipülatif açıklamalar oldu. Madde sepeti olduğu yerde duruyor. Gizlemek kimsenin ne yetkisinde ne o denli bir şey olabilir. Madde sepetini durdurmamızın da nedenleri var. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir ülke 7’li seviyede fiyat açıklaması yapmıyor. Dünyanın en hızlı enflasyonunu açıklıyoruz. Bizim kadar hızlı açıklayanı yok. Bir sonraki ayın 3’ünde açıklıyoruz. Bizden sonra dünyada 7’sinde veya 10’un da açıklayanlar var” dedi. Çetinkaya nedenleri şöyle sıraladı:
“Ürün fiyatları aylık ortalama fiyatları içerdiğinden ötürü, bir sonraki ayın 3.’deki (haber bülteni günündeki) cari durumu yansıtamayabilir. Özellikle mevsimsel geçişkenliği olan taze meyve-sebze ve giysi gibi ürün veya madde denen bileşenler aslında toplulaştırılmış ve yanlış algılamaya sebep olan şeylerdi (örneğin domates 3-4 çeşidin ortalaması, akaryakıtlı otomobil: 10 aracın ortalamasıydı) Bu yüzden hiçbir ülke açıklamıyor. Fiyatlar artarken aylık ortalama artış en son akılda kalan en yüksek artışı yansıtmaz. Bir sonraki ayın 3. gününde enflasyon açıklayan başka bir ülke yok. Az sayıda ülke ayın 7’sinde birçoğu ise 10-15’i gibi açıklıyor. 2022 öncesi açıklayabiliyordunuz şimdi niçin olmuyor? Zira 2022 öncesi İTO gibi sadece saha verisi ile (bakkal, manav, pazar, market, hastane, özel okul vb….) 2020 yılında başlayan çalışmalarla artık toplam datanın yüzde 50’si dijital olarak toplanıyor ve veri miktarı kat kat arttı (en büyük marketlerin tüm kasa verisi, web scraping vb.)”

DOKTOR MUAYENESİ, YUMURTA FİYATI

Çetinkaya, tüketim sepetindeki doktor muayene parası, yumurta, domates ve kira fiyatlarına ilişkin bilgilerdeki farklılıktan kaynaklanan tartışmalara da değindi.

Hesaplamadaki “ağırlık” ve *toplulaştırma” sistematiğine dikkat çeken Çetinkaya, Yumurta örneğini vererek Türkiye’de genel toplu tüketimin tanesi 2.57 TL olan 30’lu yumurta kolisi olduğunu, gezen, organik tavuk yumurtalarının tüketiminin ise sadece tartı ve toplulaştırma hesabıyla yumurta fiyatı ortalamasını 2 TL’den 2.57 TL’ye yükseltecek tesirinin olduğunu söyledi. Doktor muayene fiyatının belirlenmesinde devlet ve özel hastane ayrımı ücret ve kullanım yoğunluğuna bakıldığına dikkat çeken Çetinkaya, 600 bin fiyat bütününden bir kaçını seçip karşılaştırma yapmanın bir manasının olmadığını dile getirdi. Çetinkaya “Önemli olan ortadaki seviyelerle ilgili fiyat açıklamak değil endeks açıklamaktır. Mayıs 2022’de endeksi dörtü düzeyde açıklıyorduk 5’li düzeye çıkardık. Ama hiçbir mana ifade etmeyen fiyatları kaldırdığımız için o zaman dayak yedik hala da yiyoruz. Ama hala bu işin tekniğini bilenler nasıl yapıldığını bilenler dayat atmaktan vazgeçtiler” ifadelerini kullandı.

KİRA ARTIŞI

Kira artış fiyatları ve ENAG’ın bu husustaki yanlış tavrına ayrı vurgu yapan Çetinkaya, ENAG’ın her ay sahibinden.com’a girip bir evvelki ay kira fiyatıyla son kira fiyatını alıp, “kira şu noktadan şu noktaya çıktı” diye hesap yaptığını savundu. Çetinkaya, “oysa her ay Türkiye’deki kiracıların yüzde 5’i veya 10’u ev değiştiriyor. Ayrıca kiradaki fiyat artışları enflasyona geç yansır matematik bir gerçekliktir bu. O denli bir zaman gelecek ki biz hükümet tarafından dayak yiyeceğiz ‘bu kadar kira artışı yok siz nerede görüyorsunuz bu artışı’ diyecekler. Kirada fiyata yansımış enflasyonun tesirini görmek biraz sabır gerektiriyor. İki yıl beklemek gerekebilir. Şu an yavaş yavaş başlıyor olabilir. Neden iki yıl zira bütün kiracılar ev değiştirmiyor” dedi.

BEŞ BİN KONUTA TAKİP

Çetinkaya Türkiye genelinde 5 bin konutun kira fiyatını takip ettiklerini açıklarken, fiyat hesaplamasında hükümetin getirdiği yüzde 25’lik sınırı esas alamadıklarını ifade etti. Çetinkaya yüzde 25 sınırını değil, fiyat artışlarını dikkate aldıklarını kaydetti.

ENFLASYONDA BİR ŞEY ÇEVİRMİYORUZ

Çetinkaya TÜİK’in enflasyonda bireyler çevirmediğini, TÜFE’deki giysi hususunun enflasyonun çok üzerinde kaldığı ve şuurlu olarak baskılandığı savlarının da gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Çetinkaya, bütün batı ülkelerinde normal TÜFE’nin Türkiye’de olduğu gibi giysinin çok üzerinde olduğunu vurguladı.

ENAG’IN SAYILARI NİÇİN YÜKSEK?

TÜİK ile ENAG arasındaki rakamsal farklılıkların nedenini de açıklayan Çetinkaya, “Endeks yürütüyoruz. Endeksi bildiğiniz fiyatla eskinin fiyatını çarparsanız kabaca bugünün fiyatını verir. 2020 fiyatıyla ENAG ve bizim endeksi yürüttük. ENAG fiyatı piyasa fiyatlarının üç beş kat üzerinde. TÜİK ‘in fiyatları gözlemlediğiniz fiyatlar. ENAG endeksi olmaması gerektiği kadar yüksek açıkladığı için o endeksle 2020 fiyatları çarptığımızda bugün rasyonel olmayan fiyatlara ulaşıyorsunuz” diye konuştu.

ŞİRKET KARLARI ENFLASYON ÜZERİNDE BELİRLEYİCİ

Türkiye’deki enflasyonun sebeplerinin iyi araştırılması gerektiğine dikkat çeken Çetinkaya, şirket karlarının enflasyon üzerinde belirleyİci etkisi olduğunu söyledi. Bu bahisteki akademik araştırmalara vurgu yapan Çetinkaya, araştırmaların Avrupa’da bu tesirin yüzde 45 seviyelerinde olduğu bilgisini verdi. Çetinkaya araştırmaların Türkiyedeki şirketlerin enflasyonist ortamı kullanarak normalde beklenenden daha fazla fahiş karlar elde ettiklerini ortaya koyduğunu söyledi.

Çetinkaya ısrarlı sorular üzerine pandemi sonrasında bunun açık olarak görüldüğünü belirtirken, “Şirket karları enflasyon üzerinde arttırıcı bir tesire sahip. Bizim bilgilerimizde görülüyor. AB çalışmasında yüzde 45’lere varıyor. Bizde Ensar Yılmaz hocamızın çalışmışları var bu konuda” dedi.

TÜİK’İ IMF’YE ŞİKAYET ETMİŞLER

Çetinkaya Türkiye’deki algılanan enflasyonla gerçekleşen enflasyon arasında farkın Avrupa’ya göre az olduğu tespitini paylaştı. İki yıl öncesine kadar ÜFE’nin yüzde 150, TÜFE’nin ise yüzde 60’larda olduğuna dikkat çekerek “TÜİK bir şeyler mi çeviriyor. TÜFE ÜFE’yi yakalamalı, saçmalık var” diye TÜİK’in eleştirildiğini anımsatan Çetinkaya, “TÜİK’i IMF Türkiye masasına şikayet etmişler IMF masası geldi baktılar ne yapıyoruz ne yapmıyoruz diye. Komik şekilde şunu farkettiler. Bütün ülkelerde ÜFE’nin TÜFE’nin kat kat üzerinde olduğunu farkettiler teşekkür ettiler ve gittiler” diye konuştu.

ENFLASYONU AÇIKLAMA TARİHİ DEĞİŞİR Mİ?

Çetinkaya “enflasyonu açıklama tarihini değiştirip değiştirmeyeceklerine” ilişkin olarak da her ayın 3’ün de değil de 7’sinde açıklamayı düşündüklerini fakat ‘TÜİK’in daha fazla makyaj yapmak için vakte ihtiyacı var” eleştirisi olacak diye kendilerini geri çektiklerini söyledi.

ENFLASYON ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA TARTIŞILACAK

Çetinkaya enflasyonun önümüzdeki aylarda çok tartışılacağını belirtirken, kamu artırımlarının bir kısmının Haziran ayında duyurulmasına rağmen Temmuz ayına kaldığını bunun enflasyonu etkileyeceğini söyledi.

YÜZDE 75 İLE YÜZDE 45 ENFLASYON ARASINDA FARK YOK

Enflasyonun 75 olmasıyla 45 olması arasında bir fark olmadığını savunan Çetinkaya, “Fiyatlar artıyor. 100 TL olan eserin fiyatı bir yıl sonra 175 olacaksa veya bir yıl sonra 145 olacak arasında can yakıcılığı açısından bir fark yok. Psikolojik olabilir belki’. TÜİK Başkanı ve bir vatandaş olarak da söylüyorum, matematiksel bir gerçeklik” değerlendirmesini yaptı.

ZAM DÖNEMİNDE ENFLASYON NEDEN DÜŞÜK ÇIKTI?

Çetinkaya, emeklilerin maaşlarına zam yapılacağı sırada TÜİK’İn enflasyon oranını 1.64 gibi düşük oranda açıkladığı tenkitlerine ilişkin sorular üzerine, kamu artırımlarını Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın belirlediğini anımsattı. Enflasyonun Haziran ve Temmuz aylarında düşük çıkmasının “tarihsel, yaz ayları olması, kamu zamları ve kur” gibi dört nedeninin bulunduğunu belirtti. Tarihi sürece bakıldığında Haziran ayı enflasyonunun her zaman düşük çıktığını belirten Çetinkaya, açıklanan sigara vergi, elektrik, akaryakıt zammı gibi kamu artırımlarının geçerliliğinin Temmuz ayına kaldığına dikkat çekti.

ASGARİ ÜCRETE ZAM YAPILMAMASI ENFLASYONU OLUMLU YÖNDE ETKİLER

Çetinkaya, asgari ücrete zam yapılmamasının enflasyonu olumlu yönde etkileyeceğini belirtirken, döviz kurlarındaki stabilitenin de aylık enflasyon oranı üzerinde olumlu tesirinin olduğunu söyledi.

ÖNDER YILMAZ

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Anamur’da Maden İçin 73 Futbol Alanı Büyüklüğündeki Orman Yok Olacak

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.